Ege Bölgesi'nin 300 çeşit otu şifa deposu
Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, 300'e varan çeşidiyle doğanın Ege Bölgesi'ne sunduğu en büyük armağanlardan olan otların sayısız faydasına dikkat çekti
ABONE OLDr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, sıradan bir bahar etkinliği olmaktan çıkarak festivale dönüşüp toplanan 300'e yakın otun, sayısız faydası olduğunu söyledi.
Havaların ısınıp, baharın gelmesiyle özellikle Ege Bölgesi'nin birçok yerinde adeta topraktan fışkıran otların toplanması için, artık festivaller düzenlenmeye başlandı. Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu'da, 300 çeşide varan bu otların sayısız yararının olrduğunu açıkladı. Baharla birlikte "hastalıklara veda" olarak adlandırılan, lezzetli otların sezonunun açıldığını böyleyen Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, "Ege mutfağı yeşil mutfak olup, hem hafif, hem pratik, hem de ekonomiktir. Ege Bölgesi'nde yetişen otların çoğu yüksek oranda C, B1, B2, A vitamini, demir, kalsiyum, bakır gibi mineraller, antioksidanlar içermekte ve kansere karşı koruyucu etki sağlamaktadır" dedi.
VİTAMİNİ ÖLMESİN
Otları tüketildığı anda vitamin kaybının olmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini da açıklayan Dr. Eylem Fadıloğlu, "Hardal otu, turp otu, arapsaçı, şevketi bostan, radika (karahindiba), kuşkonmaz, ısırgan, cibez, kuzukulağı, kazayağı, deniz börülcesi, gelincik otu bölgede en çok tüketilen otlar arasında yer alıyor. Otların pişirilmesinde olabildiğince kendine has tatlarını korumaya, doğal haliyle sunmaya özen gösterilmelidir. Kesilen yerlerinden vitamin kayıplarının olmaması için otlar mümkün olduğunca doğranmadan bütün olarak yıkanmalıdır. Otları keserken vitamin kaybının olmaması için ya elle doğramalı ya da tahta bıçaklar kullanılmalıdır. Yeşilliklerde vitamin ve mineral kaybına yol açmasından dolayı metal bıçak olabildiğince kullanılmamalıdır. Ayrıca otları çok küçük parçalar yerine büyük parçalar şeklinde doğramak da en doğrusudur" bilgisini verdi.