Vücudunuzun pilini böyle şarj edin!

Yeryüzündeki diğer memelilerin aksine insanlar iki ayak üzerinde yürürler. Vücudumuz üst kısmında, başın dahil olduğu pozitif bir kutupla, alt kısmında ise ayakların dahil olduğu negatif bir pil gibi davranır. Pozitif yükümüzü evrenden, negatif yükümüzü ise topraktan alırız. Enerji akışı ne kadar sağlıklıysa vücudumuz da o kadar sağlam ve sağlıklı olur. Kozmik enerjiyi nefesle, suyla temas ederek ve bitkisel esaslı besinler yiyerek alırız. Bu yüzden en ideali su, bitkisel besinler, bitki alemi ve havayla temas halinde yaşamaktır. Hipokrat’ın şöyle bir sözü vardır:

“EN İYİ AYAKKABI GİYİLMEYEN AYAKKABI"

Yeniboyutlar.com'un 'İyileşmeyecek Hastalık Yoktur, Prof. Dr. Mikhail Tombak' kaynaklı haberine göre; Atalarımızın, tabanları sentetik malzemeden şık ayakkabıları yoktu. Hayatlarının büyük bölümünü yalınayak geçirirlerdi. Bu nedenle de sağlıkları bizimkine kıyasla daha iyi durumdaydı. Bağışıklık sistemleri daha güçlüydü.

Gelişmiş uygarlığımızın yarattığı bambaşka koşullarda yaşıyoruz artık. Çıplak ayakla fazla zaman geçirmemize imkan yok. Ama yine de yapabileceğimiz şeyler var. Sabah çiy üzerinde, deniz kıyısında, kumsalda, hatta kar üstünde günde bir-iki dakika yürümek gibi... Ya da ayaklarınızı her gün soğuk suyun altında bir-iki dakika tutmak gibi. Böylece, bağışıklık sistemini pek çok hastalığa karşı güçlendirmiş olursunuz.