Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalp ameliyatı sırasında testerenin sesini duydum

        Süleyman Satılmış... Ankara’da yaşayan emekli bir öğretmen... 2007’deki kalp ameliyatı sırasında uyanmış yani tıptaki adıyla “anestezide farkındalık” yaşamış. Satılmış, “Testerenin sesini duydum. “Öleceğim" diye düşündüm ama hiç acı hissetmedim” diyor.

        Kimimizi daha az kimimizi daha çok, ama ameliyat olma fikri hepimizi ürkütür. Ameliyat olacak hastaların en büyük korkularından biri de anesteziden uyanamama ya da ameliyat sırasında uyanma. Hastalar uzun yıllar boyunca anesteziden uyanamama korkularını dile getirirken, şimdi bu korkunun yerini ameliyat sırasında uyanma ve olup bitenden haberdar olma endişesi aldı.

        Filmlere konu olan bu durum yapılan araştırmalara göre binde 1 hastanın başına geliyor. Ameliyat masasında anestezi nedeniyle tamamen felç olmuş durumda yatan hastalar konuşulanları duyabiliyor, ortamdaki hareketleri algılayabiliyor. Düşüncesi bile korku veren bu durumda hasta yapılan işlemle ilgili hiçbir ağrı hissetmiyor. Bunun tıptaki ismi ise ‘anestezide farkındalık’ olarak adlandırılıyor. ABD’de anestezide farkındalık yaşayanlar dernek kuruyor, bununla ilgili seminerler düzenleniyor. Türkiye’de ise bu olayı yaşayanlar sessiz kalmayı tercih ediyor.

        EN ÇOK KALP OPERASYONUNDA

        Türkiye’de her yıl çeşitli nedenlerle 20 milyonu aşkın insan ameliyat masasına yatıyor. Az da olsa bu tür vakalarla karşılaşılabiliniyor. Yapılan araştırmalara göre anestezide farkındalık en çok sezaryen doğumlarda, açık kalp ameliyatlarında ve trafik kazası gibi travma sonrası ani ameliyat geçirenlerde görülebiliyor. Bu durumu yaşayan hastalar, “Daha bayılmadım” demek istediklerini ancak ne konuşabildiklerini ne de hareket edebildiklerini anlatıyor.

        ‘SAKİNLEŞMEYE ÇALIŞTIM’

        Ankara’da yaşayan emekli öğretmen Süleyman Satılmış da kalp kapakçığı ameliyatı olduğu sırada bilinci açılanlardan biri. 2007’de ameliyat olan Satılmış, “Öleceğim herhalde” diye düşündüğünü ama acı hissetmediğini söylüyor. Satılmış yaşadıklarını, “Ne kadar süre bilincim açıktı bilemiyorum ama testerenin sesini ve doktorların konuşmalarını duydum. Kafamdan bir sürü düşünce geçti. ‘Acaba beni öldürecekler mi?’ diye düşündüğümü hatırlıyorum. Çok korktum ama kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Şu anda hiçbir problemim yok” diye anlatıyor.

        ANESTEZİYE BAĞLI ÖLÜMLER 185 BİNDE 1 GÖRÜLÜYOR

        Tam donanımlı bir hastanede konusunda uzman bir anestezi ekibi tarafından yapılan anestezinin, trafiğe çıkmaktan daha güvenli olduğu biliniyor. Bundan 30 yıl önce 3 bin anestezi uygulamasından 1’inde anesteziye bağlı ölüm yaşanırken bu oran şimdi 185 bin anestezi uygulamasında 1. Hacettepe Üniversitesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ülkü Aypar, “Anestezi genel veya lokal olsun alerjik reaksiyondan ölüme kadar giden komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Anestezi için ‘yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi’ diyoruz. Her çeşit yaşamsal fonksiyon anestezi doktorunun nazik ellerinin ihtimamı altında” diyor.

        AMELİYATTA HAKKINDA KONUŞAN DOKTORA DAVA AÇTI

        Türk Anestezi ve Reanimasyon Derneği (TARD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Altan Şahin, anestezide farkındalıkla ilgili ABD’de yaşanan bir olayı şöyle anlatıyor: “Kadın hastaya meme operasyonu yapılırken doktorlar hasta hakkında birtakım olumsuz yorumlarda bulunmuş. Hasta da bunu duymuş, ameliyattan sonra dava açmış ve kazanmış. Mesela bir hasta da uyandıktan sonra ‘Boğazında kocaman bir patates vardı’ gibi bir yorumda bulunmuş. Bu da anestezi sırasında solunum yoluna yerleştirilen tüp. Diğer bir hasta ise bilincinin açıldığını anlatıyor ancak kimse inanmıyor. Ama doktorlara o haftaki maçtan bahsettiklerini söylediğinde duyduğu anlaşılıyor.” Şahin, “Bunlar çok nadir vakalar. Artık anestezi korkusu ortadan kalkmalı” diyor.

        ‘Ameliyat olurken farkındalık yaşama riski sadece binde 1.3’

        TÜRK Anestezi ve Reanimasyon Derneği (TARD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Altan Şahin, ameliyatta anestezi aldığı sırada bilincin açılması gibi olguların varlığından bahsediyor ama çok sık rastlanan bir şey olmadığına da dikkat çekiyor. Şahin, anestezi sırasında kişinin neden uyandığını şöyle anlatıyor:

        DÜŞÜK DOZ VERİLİYOR

        “ABD’de 20 bin hasta üzerinde yapılan bir çalışmaya göre anestezide farkındalık yaşama oranı binde 1.3. Bazı ameliyatlarda daha fazla karşılaşılıyor. Sezaryen sırasında genel anestezi uygulanıyorsa bu hastaya bebeğe geçecek anestezik miktarların az olması için daha düşük dozda verilir. Ancak hiçbir zaman ağrı duymuyor. Bu durumda hastalar zaman zaman farkında olabilirler. Günümüzde sezaryen, rejoner anestezi dediğimiz yani hasta uyanıkken yapılıyor. GECİKİRSE SORUN Bu durumun yaşanabildiği bir başka durum da trafik kazası sonucu gelen bilinci kapalı hastalar. Bu durumda hastaya bilinci kapatacak bir ilaç verilmeyebilir. Çünkü bu kalp basıncını düşürebiliyor. Yine ağrı kesicisini veriyoruz ama hipotik ajanı yani uyutucu ilacı daha düşük dozda veriyoruz. Fakat bu bilinci ortadan kaldıran neden ameliyat sırasında ortadan kalktıktan sonra hipotik ajanı da eklememiz gerekiyor. Bunun gecikildiği durumlarda o zaman hastada geçici uyanıklık hadisesi olabilir ama bu çok çok nadir bir durum. Bir de Anestezi filmindeki gibi kalp ameliyatları var. Kalp ameliyatlarında hastanın vücut ısısı düşürülür. Hastanın kan basıncını baskılamamak için anestezik ilaçları azaltırız. Cerrahi işlem bittikten sonra ısınmaya başlar ve anestezik gereksinimi artar. O sırada uyanıklık olabilir ama hiçbir zaman o filmdeki gibi olmaz. Orada mutlaka anestezi verilmesi unutulmuştur.”

        Deniz Biliroğlu- Gazete Habertürk

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ