Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 5 dakikada sönen hayatlar

        BEGÜM ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

        Bir gün canınızdan çok sevdiğiniz biri, belki ailenizden belki dost çevrenizden doktorun verdiği bir haberle sarsılıyor. “Kanserden şüpheleniyoruz, biyopsi yapmalıyız” sesleri beyninizde yankılanıyor. Ama bir yandan da “Basit bir işlem, sonucunda içimiz rahatlayacak ya da tedaviye erken başlayacağız”cümlesi geliyor. İşlem günü yaklaştığında doktorların dediği her şeye harfiyen uyulur... Gereken ilaçlar, saati geçmeden alınır. Ancak hasta da sıkıntılıdır, siz de... “Sonuç ne olacak?”, “Kötü bir şey mi var?”, “Ama iyi olacak, onun bir şeyi yok?”, “Erken tedavi için erken teşhis şart” cümleleriyle boğuşursunuz biyopsi öncesinde... Büyük gün gelir... Ameliyathaneye onu alırlar ve kapıda stresli bekleyişiniz başlar...

        Ameliyathane kapısında bekliyorsunuz ve 15 dakika sonra çıkacağını düşündüğünüz hastanızdan önce doktorlar çıkıyor... “Hastayı kaybettik” diyorlar... “Peki bu nasıl olur?” demeye kalmadan şoka giriyorsunuz... 15 dakikalık işlemde 5 dakika içinde ne oluyor da hayata veda ediyor? Böyle bir durumda kalsaydınız siz ne yapardınız? Gerçi kader diye düşündüğünüzde, söyleyecek söz kalmıyor. “Onun kaderi de böyleymiş” diyor yakınlarınız...

        Muayene ya da benzeri incelemelerle tanı konulamayan hastalıklarda başvurulan biyopsi kanser tanısında büyük önem taşıyor ama neden bazen sonuç böyle oluyor?

        Geçtiğimiz günlerde sevdiğimiz bir arkadaşımızın başına geldi. Babasını kaybetti. Daha öncesinde de başka bir aile yaşamıştı bu durumu. Hatta felç vakalarını yaşayanları da duyduk... Ve merak ettik...

        Gerçekten de biyopsi sırasında ne oluyor da hastalar beş dakika içerisinde kaybediliyor? Biyopsi zararlı mı? Erken teşhis için girdiğimiz küçük operasyon neden ağır bir faturayı da beraberinde getirebiliyor? Uzmanlara sorduk, olayları anlattık onlar da yanıtladı...

        “KANAMA, DAMARLARA VERİLEN ZARAR, ORGANLARIN REAKSİYONU SORUN YARATABİLİR”

        Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği Şefi Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan:

        “Bu ölümler alınacak organla ilgili biraz da. Baş boyunla ilgili düşündüğünüzde, boyun bölgesinden kitle alacağınızda bunu lokal anesteziyle ya da genel anesteziyle de yapabilirsiniz. Bazı organlardan kitleler genel anesteziyle alınıyor. Genel anestezinin bir riski olabiliyor. Cerrahi açıdan baktığınız zaman ana damarlara yakın bir yerden bir parça alınırken ana damar açılırsa buna bağlı bir ölüm olabilir. Bazı damarlara zarar verilirse kanamayla hasta kaybedilebilir. Hastada mesela prostat varsa ve enfeksiyon varsa oradan mikrop kapılabilir.

        Hastanın kalbinde sorun varsa olumsuzluk yaşanabilir. Biyopsi stres yapan bir faktördür. Hasta biyopsi sırasında kalp krizi geçirebilir. Hastanın damarsal bir problemi varsa emboli atabilir. Strese bağlı olarak her hastanın başına gelebilecek bir şey. Hastada beyin damarlarında daralma varsa, boyun damarlarında sorunlar varsa pıhtı atarsa felç olunabilir. Solunum etkileyen şeyler olabilir. Her işlemin bir riski vardır, enjeksiyonun bile riski vardır. Kanama, organın yakınındaki organlarla ilgili sıkıntı yaşanabilir, büyük damarlara zarar verilerek ölüm yaşanabilir.”

        “SADECE HASTANIN ÇEKTİĞİ AĞRI BİLE CİDDİ SONUÇLARA YOL AÇABİLİR”

        Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARD) Başkanı Prof. Dr. Şükran Şahin:

        “Anladığım kadarıyla bahsettiğiniz girişimle anestezi altında yapılmış. Prostat biyopsisi genellikşe lokal anestezi altında yapılır. Ölüm olaylarının lokal anestezide nadir görüleceğini düşünüyorum.

        Ancak her ne kadar biyopsi küçük bir cerrahi girişimse de bu, yapılan uygulamanın ciddiyetini değiştirmez tabii ki. Anlattığınız hastaların kaybı muhtemelen çok ani gelişmiş kalp- damar, solunum veya nörolojik sistemlerle ilgili ciddi bir komplikasyon gelişimiyle ilgili olabileceğinden, bu olaylarda girişim kadar anestezinin rolü tabii ki olabilir. Burada hastaların fizik durumları yani girişim öncesi sistem muayenelerinde herhangi bir patoloji olup, olmaması varsa bunlarla ilgili inceleme yapılıp yapılmadığı ve gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı ayrıca girişim esnasında ani bir olay gelişiğ gelişmediği gibi pek çok soru var. Bahsettiğiniz hastalar çok genç yaşta değil. Her şey normal gitmiş olsa da sadece hastanın girişim sırasında çok şiddetli ağrı çekmesi bile ciddi sonuçlara yol açabilir.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ