Şeytanın avukatı Donna

Cinsel saldırı mağduru kadını, fiilin yüzde 50 suç ortağı gören zihniyet öyle evrensel ki, her coğrafyada ortaya çıkıyor. Her vakada karşımıza dikilen “… ama kadının kıyafeti” meselesi ya da saldırıyı yok sayan diğer bahaneler virüs gibi yayılıyor.

Mesela geçen yıl İtalya’daki bir davada Perulu mağdur kadın “fazla erkeksi ve tecavüz edilemeyecek kadar çirkin” bulununca büyük skandal patlak vermişti. Perulu iki saldırganın aldığı hapis cezaları istinaf mahkemesi tarafından bu gerekçeyle bozulmuş, Adalet Bakanlığı beşi de kadın olan istinaf yargıçları hakkında soruşturma açmış, Yüksek Mahkeme yeniden yargılama kararı vermişti. Savunma avukatına göre kadın öyle erkek görünümlüydü ki, sanıklardan biri adını telefona “Viking” diye kaydetmişti.

Hemşire Ayşegül Terzi’yi şortlu diye otobüste tekmeleyen sanığın 3 yıl 10 aylık hapis cezası da istinaf tarafından 2 yıla indirilmişti. Daha sayısız örnek var. Kadın yeterince çekici değilse yalancı ve sanık suçsuz; kadın fazla çekiciyse hele de giyimi ve hali tavrıyla davetkar bulunduysa zavallı sadırganı tahrik ettiği için kendisi de suçlu. Onun için Şilili Las Tesis kadınları “Suçlu olan giydiğim kıyafet değil, sensin” diye haykırıyor ve bu protesto dünyaya yayılıyor.

YÜKSEK PROFİLLİ DAVADA DÜŞÜK SAVUNMA

Ünlü ünsüz en az yüz kadına cinsel taciz ve saldırıda bulunduğu için sinema kariyeri bitirilen bir zamanların yapımcılar kralı Harvey Weinstein’ın New York’ta yargılandığı davada o kafa yine sahnede. Mahkeme ve jüri ne kadar etkilenir şimdiden bilinmez ama Weinstein’ın avukatı Donna Rotunno, savunmasını bu strateji üzerine kurmuş. Duruşmalarda tanık olarak dinlenen kadınları kılık kıyafet üzerinden sorguluyor, davranışlarını yargılıyor. İtalya’daki istinaf yargıçları gibi yine “bir kadın, kadınların kurdu” oluyor.

Türkiye’nin en iyi ceza hukukçularından birinin kızı olarak, en canavarca suçları işlemiş varlıkların bile savunulma hakkı olduğunu biliyorum. Beri yanda bir avukatın her faili savunmama hakkı ama savunuyorsa da bunun bir şerefi vardır. Amerikan medyasındaki haberlere göre cinsel saldırganları savunarak ünlenen Chicagolu avukat Donna Rotunno, Weinstein’ın sefih hayatıyla aşık atabilecek çapta sefil bir savunma yapıyor. Davayı üstlendiğinden beri, Weinstein’a tepkiyle ortaya çıkan “MeToo” hareketiyle ilgili ileri geri konuşarak kötülüyor, “ben de” diye ortaya çıkan kadınları ve artçı dalgaları yerin dibine batırıyor.

“CESUR KADINLAR DEĞİL, WEINSTEIN YARGILANIYOR!”

Donna Rotunno marka kıyafetler ve yüksek topuklularla pek klas görünmeye gayret etse de, önyargıdan mı nedir insanda ucuz, bayağı bir etki bırakıyor. Kariyerinin başlarında aile içi şiddet dahil ceza davalarını alırken, sonraları cinsel suç davalarının aranan avukatı olup çıkmış. Ortağının anlattığına göre Chicagolu bir moda tasarımcısını beraat ettirerek büyük sükse yapmış, gelen davaları kazandıkça cinsel suç işleyen müvekkil sayısı artmış, davalar 40’ı bulmuş.

Basına açıklamalarında “Kadınların ne dediğine kulak vermeli ama her söylediklerine de inanmamak iyice sorgulamak, detaylara bakmak lazım” gibi irite edici cümleler kuruyor. Weinstein mağdurların çoğunu otel odalarında taciz ettiği için “Eğer cinsel saldırı kurbanı olmak istemiyorsan otele gitmezsin” diyor. Ama film sektöründe iş görüşmelerinin çoğunlukla otellerde yapıldığı söyleniyor. Mesela Rosanna Arquette, otele çağrılınca iş görüşmesine gittiğini sanmış. Fakat Weinstein kapıyı üzerinde bornozla açıp edepsizliğini yapmış. Arquette karşı koyunca “Hata yapıyorsun” diyerek tehditler savurmuş. “Bu yüzden kariyerim sekteye uğradı” diyor Arquette, “Cesaretle ortaya çıkan kadınlar tanık sandalyesinde Rotunno’nun yaptığı gibi daha fazla mağdur edilmemeli. Onlar değil, Weinstein yargılanıyor” diye ekliyor.

Fakat mahkeme salonundaki manzara tersini gösteriyor; Rotunno kadınları yargılıyor! En son geçen perşembe günkü duruşmada oyuncu Annabella Sciorra mağdur olarak tanık sandalyesindeydi. 1990’larda geçen olayın seyri şöyle: Weinstein bir filminde oynayan kızla dostça yemeğe çıkıyor, sonra evine bırakıyor. Annabella tam yatmak üzereyken kapı çalıyor, karşısında Weinstein. Adam kızı beyaz pamuklu geceliğinden kavrayıp hemen eyleme girişiyor. Annabella Sciorra “Öyle iğrençti ki, bedenim titremelerle sarsıldı” diye anlatıyor.

Fakat Rotunno meseleyi “tamam oldu da, sen niye izin verdin” sorgusuna çeviriyor, kimlik infazına girişiyor; mağdurun gerçek bir mağdur gibi davranmadığı algısı yaratmaya çalışıyor: “Kapıyı neden gecelikle açtın? Yemekte alkol de almıştınız değil mi? Ev sahibinin daireye ağır zarar verdiğin için seni dava ettiği doğru mu? Neden kaçmaya çalışmadın? Peki yüzünü tırmaladın mı, gözüne yumruk atmaya çalıştın mı? Neden ailene anlatmadın? Kapıcıya ‘adamı neden yukarı bıraktın’ diye sordun mu? Meseleyi apartman yönetim kuruluna söyledin mi?”

Annabella Sciorra “Çok iri yarı ve hızlıydı, mücadele etmeye çalıştım. Perişan olmuştum” diyor. Kapıcıyı sorguya çekmemiş, yöneticiye de söylememiş. Cinsel saldırı sonrası ruhsal ve bedensel travma geçiren bir kadının, ilk apartman toplantısında millet asansör arızaları ve boru akıntılarından şikayet ederken, “Bana da tecavüz ettiler” dediğini düşünebiliyor musunuz?

Mira Sorvino ve Asia Argento‘dan Gwyneth Paltrow ve Angelina Jolie’ye nice Hollywood yıldızının tacizlerini açık ettiği Weinstein, New York’taki davada 2006 ve 2013 yıllarında iki ayrı kadına cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanıyor. Duruşmalarda birçok ünlünün de tanık olarak ifade vermesi bekleniyor. Eğer suçlu bulunursa 67 yaşındaki Weinstein’in cezası müebbet hapis olabilir.