Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklamalar

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.

        Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

        BARIŞ PINARI HAREKATI

        "Ülkemizin içinde ve dışında önemli gelişmeler yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Suriye'de kurulan terör koridoru tuzağını bozduk. Barış Pınarı Harekatı'yla Rasulayn ve Tel Abyad arasını güvenli hale getirdik. Toplam alanı 8 bin 200 kilometrekareyi güvenli hale getirdik. Müzakereyürüttüğümüzülkelerin bize verdikleri sözler vardı. Terör örgütünün tüm sınır hattı boyunca 30-32 km dışarı çıkarılmasıtaahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Tacizler sürüyor. Bölücü terör örgütü kanlı eylemleriyle bölgeye barış ve istikrarın gelmesini engelliyor. Bölgede inşa etmeyi planladığımız yerleşim alanlarına başlayabilmemiz için öncelikli olarak güvenliği ve huzuru sağlamamız gerekiyor.

        REKLAM

        İDLİB'DEN GÖÇ DALGASI

        İdlib tarafındakidurum ise çok daha endişe vericidir. Rejimin saldırıları ve tacizleri kalıcı ateşkesi mümkün kılmıyor. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya yeni bir sığınmacı dalgasına tahammülümüz olmadığını söyledik. Türkiye'nin çabalarına destek verilmezse ortaya çıkacak sorunlara bedeli herkes ödeyecek dedik. Avrupa ülkelerinin de elini taşın altına koyması gerekiyor.

        DOĞU AKDENİZ'DE ARAMA ÇALIŞMALARI

        Kıbrıs açıklarındaki petrol ve doğalgaz arama konusu başka bir konudur. Bölgede faaliyet gösteriyoruz. Ülkemizin ve KKTC'deki kardeşlerimizin haklarını korumak için gereken her şeyi yapmaktakararlıyız. Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları başladığında CHP buna da karşı çıktı. Karadeniz'de geldiler, Exxon orada sondaj çalışmaları yaptı, 200 milyon dolar harcadı, petrol çıkaramadı. Bunlar bundan bihaber. Ne yaparsanız yapın biz netice Allah'tan diyoruz, yola devam ediyoruz. Ana muhalefetin bu tavrı Yunan medyasına bolca malzeme verdi. Sadece ana muhalefet konusunda yerli ve milli olmayı başaramadık. İnşallah milletimizle onu da başaracağız.

        REKLAM

        LİBYA MUTABAKATI

        Türkiye'nin tabii bir medeniyet ve tarih havzası bulunuyor. Akdeniz ve Kuzey Afrika bu havzanın en önemli parçalarındandır. Libya'daki her gelişme bizi yakından ilgilendiriyor. Hem Osmanlı hem de Osmanlı subayı Gazi Mustafa Kemal'in yadigarıdır. Sen Gazi'nin kurduğu partiydin, o inat var ya değişmez. Gazi Mustafa Kemal 1911'de Libyalı kardeşlerimizi işgalcilere karşı teşkilatlandırmış ve onlarla savaşmıştır. Haberin var mı Bay Kemal.

        Kuzey Afrika'nın tamamı gibi Libya'da ülkemizle bağı bulunan binlerce kardeşimiz bulunuyor. Kardeş Libya halkının yaşadığı sıkıntıları takip ediyoruz. meşru hükümete karşı darbeci general tarafından başlatılan saldırılara en başından beri karşı çıktı. Darbeci generale karşı mücadele yürüten Trablus yönetimine her türlü desteği verdik, veriyoruz. Libya ülkelerimizin deniz yetki alanlarının çakışması nedeniyle denizden de komşumuzdur. 2012'de ilk adımlarını attığımız çalışmaları 27 Kasım'da neticelendirdik.

        LİBYA'YA ASKER GÖNDERME

        Dün sordular, asker gönderecek misiniz diye, biz davet edildiğimiz yere gideriz. Ama davet edilmediğimiz yere gitmeyiz. Şu anda böyle bir davet olduğuna göre icabet ederiz. Hem deniz yetki alanlarının sınırlandırılması hem de mutabakat ile Libyalı kardeşlerimize verdiğimizdesteği bir kez daha teyit ettik. Bizim bu anlaşma ile amacımız Akdeniz'de kimsenin hakkını gasp etmek değildir, hakkımızın gasp edilmesine engel olmaktır. Biz bu adımı atmamış olsaydık, Türkiye'yi hapsedecek bir oyun sahnelenecekti. Meclis açılır açılmaz ilk iş tezkereyi Meclis'e sunacağız.

        TUNUS ZİYARETİ

        Dün Tunus'a bir ziyaret gerçekleştirdik. Tunus'un Berlin sürecine katılmasını istiyoruz. Tunus, Cezayir ve Katar'ın bu sürece katılmasını istiyoruz. Şansölye Merkel'e de ilettik. Boris Johnson ve Putin'in bizim gibi düşündüğünü gördük. Dün aldığım habere göre üst düzey noktasında seviyenin biraz düşük olduğunu öğrendiği için katılmayacak. Zannediyorum Boris Johnson da öyle olacak. Sayın Kalın katıldı, bu süreci devam ettireceğiz. Tunus'un etkin aşiretleri ve bölge liderilerini bir arayha getirerek siyasi çözümü destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ülke ile derinlikli ve geniş işbirliği imkanları bulacağımıza inanıyorum.

        KANAL İSTANBUL MESAJI

        Bugün nereye giderseniz gidin hayranlık verici eserlerle karşılaşıyoruz. Türkiye önemli bir birikime sahiptir. İstanbul pırlanta kıymetindedir. Biz de Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan başlatırsak 25 yıldır İstanbul'a yeni eserler kazandırma gayreti içinde olduk. Ardından bunu 81 ile yaydık. Bunun son örneklerinden biri İstanbul Havalimanı'dır. Nisan'da tam kapasite hizmete giren havalimanımız şu ana kadar 50 milyonun üzerinde yolcuya hizmet verdi. 50 milyonuncu yolcuyu uğurlamak bize nasip oldu, ABD'ye kendilerini yolcu ettiğimiz kardeşlerimize THY'nin hediyelerini takdim ettik. Birinci etabın kapasitesine ulaşacağımızı gösteriyor ve ikinci kapasite için hazırlıkları hızlandırmamız gerektiğini ifade ediyor.

        Türkiye'ye küçük düşünmek, küçük davranmak yakışmaz. Kanal İstanbul böyle bir projedir. Şu hususu belirtmek istiyorum. Akşam yatıp, sabah kalktığımızda aklımıza gelen bir proje değildir. Kanal İstanbul'un başbakanlığımdan öncesine dayanan bir geçmişi vardır. Biz bunu seçim kampanyamızda milletimizin onayını aldık. İlmik ilmik örülerek konuşulmuş, hazırlıkları yapılmış ve bugünkü noktaya gelmiştir. Kanal uzunluğu 45 km, derinliği 21 metre olacaktır. 7 köprü, 2 demiryolu ve 2 hafif raylı geçişle dünya çapında eser olacaktır. 1,1 milyar metreküplük dolu yapılacakbu projenin güzergahı da belirlenmiştir. Proje ile ÇED raporu askıya çıktı. Anayasa Mahkemesi bu projenin yap-işlet-devret kapsamına alınmasına ilişkin iptalini reddetti. Bir başka ifade ile bu projenin kararı verilmiş, süreci başlatılmış ve belirli bir aşamaya gelmiştir.

        Hazırlıklarımız tamamlanmak üzeredir ve ihaleye çıkılacaktır. Bu büyük projeyi devletimize ve milletimize ek yük getirmeden, yap-işlet-devret ile bulamazsak milli bütçe ile yaparak hayata geçireceğiz.

        Ana muhalefetin başındaki zat, bütün müteahhitleri tehdit ediyor. 'Geldiğimizde bunu iptal edeceğiz' diyor, sen gelmeyeceksin, gelemezsin. Bu ülkede dikili bir ağacı olmayan benim milletim yürü demez. Sizin gayretiniz yok. Siz birinci köprüde de aynısını yaptınız. İkinci köprü de aynısını yaptılar.

        Üçüncü köprüde bunlar aynısını yapmadılar mı? Bay Kemal ve çevresi aynı şeyleri yapmadılar mı? Yaptık mı, yaptık. Marmaray'da aynısını yapmadılar mı, yaptılar. Ama biz Marmaray'ı da yaptık.

        İstanbul-İzmir'i de istemiyorlardı. Onu da yaptık. Üstelik de İzmir milletvekili. Başbakan olduğumuzda Adnan Menderes Havalimanı gibi bir havalimanını yaptık. Çünkü bize hizmet yakışıyor. Oy verirler vermezler, önemli değil. At denize balık bilmezse, halik bilir.

        Biz İstanbul'a ve Türkiye'ye kazandırılacak tarihi bir eser olarak gördüğümüz Kanal İstanbul'a muhalefetin destek vermesinden memnun oluruz. Ama onlar ne yapıyor? Biz bunu yaptırmayız, yapanlara da parasını ödemeyiz diyorlar. Kumaşında azıcık devlet adamlığı, hukuk bilgisi, hak ve adalet anlayışı olan kimsenin ağzından böyle bir söz çıkamaz. Bunlar gittikleri yerlerde ülkelerini şikayet eden bir zihniyetin mensuplarıdır. Onun için de kendi bataklıklarında çırpınıp duruyorlar. Projeye niye karşı çıktıklarının izahını yapamıyorlar. Bunların söylediği nedir? Kimi bunu hangi parayla yapacaksın diyor. Halbuki proje yap, işlet, devretle yapılırsa, bütçeden para çıkmıyor. Milli bütçeden yapar mıyız, onu da yaparız.

        Kimi de gereksiz diyor. Herhalde bu söz, CHP'nin klasik muhalefet anlayışını yansıtan bir sözdür. İstanbul'a Menderes, Vatan Bulvarı'nı açarken bunlar genişliğini eleştirdiler. 'Buraya uçak mı indireceksiniz' dediler. Aynı CHP, şimdiki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün açılışına karşı çıktılar.

        Geçmişte yerli ve milli uçak, yerli ve milli silah, yerli ve milli arabaya, GAP'a karşı çıkan yine bunlar. CHP kafasının Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde, Yavuz Sultan Köprüsü'nde, İstanbul Havalimanı ve daha binlerce projedeki tutumunu milletimiz kendi biliyor.

        "KANAL İSTANBUL'UN MONTRÖ İLE ALAKASI YOK"

        Kanal İstanbul'u, boğazdaki deniz trafiğinin bir alternatifi olarak tasarlıyoruz. Geçen yıl Boğaz'dan 41 bin gemi geçti. İstanbul'un böylesine yoğun bir deniz trafiğini kaldıramadığını Boğaz'a bakan herkes görebilir. Sadece son iki yılda Boğaz'da irili ufaklı 41 gemi kazası yaşandı. Geçmişte Boğaz'da yaşanan felaketleri de unutmamalıyız.

        İstanbul gibi 15 milyon nüfusa, fiilen 18 milyon insana ev sahipliği yapan dünyanın en büyük şehirlerinden birinde karşımızdaki bu soruna çözüm bulmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Bu projeyle birlikte İstanbul'a yeni nefes alanları açıyoruz.

        Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi'yle de bir alakası yoktur.

        Bunların İstanbul'la bir derdi yoktur. Nasıl olduysa İstanbul BB'yi kazandılar. Bunlar İstanbul seçimini falan kazanmadılar. Belediye meclisi AK Parti'de. Şimdi kalkmış, projeden çekiliyorum diyor. Senin böyle bir karar verme yetkin yok. Yetki büyükşehir belediye meclisindedir.

        Projenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.Kurumların görevi devletin aldığı karara uygun şekilde hareket etmektir. Görevini ihmal eden hesabını millete ve hukuka mutlaka verecektir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ