Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Alevi ailenin kapısının işaretlenmesine tepki

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6. Din Şurası kapanış töreninde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

        "Birikimleriyle, görüşleriyle şuraya katkı sunanlara teşekkür ediyorum. Şura kararlarının kapsamlı istişareler sonucu ortaya çıkmasını da önemsiyorum. İstişare bir peygamber geleneğidir. Asrı Saadetten bugüne kadar Müslümanlar şura geleneğini ayakta tuttukça başarıdan başarıya koşmuşlardır. Kendi meselelerini özgürce konuşmayan Müslümanlar başkalarının yönlendirmesine kimi zaman da manipülasyona düşmüşlerdir. İslam ümmeti zamanla bir araya gelme, sorunlara çözüm üretme geleneğini kaybetmişlerdir. Pek çok konuda bu eksikliği görüyoruz. Mezhep, meşrep ve çıkar eksenli yaklaşımlar ortak paydada buluşmadan alıkoyuyor.

        REKLAM

        Türkiye olarak gerek ülkemize dair konularda, gerekse İİT gibi platformlarda şura geleneğini ihya ederek bu zihniyeti değiştirmeye çalıştık. İslam dünyasının ortak tavır almasını sağladık. İslam dünyasının üzerine serpilmiş ölü toprağını temizlemek için çalışmalar yürüttük. Müslüman özgüvenini diriltmek için çok büyük mücadeleler verdik. İstişareler neticesinde aldığımız kararların hayata geçirilmesi için gayret sarf ettik. Fiiliyata dökülmeyen her karar yok hükmündedir. Biz böyle bir yanlışa düşmemeye özen gösteriyoruz. Aldığımız kararların icraata dönüşmesi için takibini yapıyoruz.

        Her 5 senede bir düzenlenen Din Şurası çağımızın sorunlarına çözümler sunmayı hedefleyen bir platformdur. Bizim inancımızda din belli mekanlara, belli günlere hasredilmiş bir olgu değil. Hayatımızın tüm alanlarını kuşatan, kucaklayan ve kurallar manzumesidir. Ticaretimizden beşeri ilişkilere, temizlikten kılık kıyafete yaşantımızın her safhasını düzenleyen bir dine inanıyoruz. Ömrümüzün sonuna kadar Müslümanca yaşamak emroldu.

        Hangi sebeple olursa olsun Kur'an'ın emirlerini yok saymak bir Müslüman'a yakışmaz. Dinde ekleme, çıkarma olmaz. Bana uymuyor, zamana uymuyor, hoşuma gitmiyor, aklım almıyor bahanesiyle kimse nasları ihmal edemez. Çünkü bir Müslüman dinini hayatın şartlarına göre değil, hayatını inancının esaslarına göre uyarlamakla mükelleftir. Din kişinin hayatına nüfuz etmezse kişi yapıp ettiklerini dinleştirme yanlışına düşer. Biz İslam'a göre hareket edeceğiz. Dini hayattan tecrit eden, belli kalıplara hapseden dogmatik bir anlayışa itibar etmeyeceğiz. Yüzümüzü daima geleceğe dönecek ve ileriye gideceğiz.

        REKLAM

        MODERN ÇAĞIN HASTALIKLARI

        İçtihat kapısının açık olması, dinin her yeni soru, sorun ve meseleye cevap üretebilmesi demektir. Din ile insanın irtibatını koparmaya yönelik girişimlerin arttığı dönemde yeni bir tavır alınması gerekiyor. İnsanlık olarak gönül ve zihin dünyamızı etkileyen büyük bir değişim sürecinden geçiyoruz. Ferdi tutum ve davranışlardan, sosyal hayattan eğitime, siyasetten ticarete her alanda bu değişimin yansımalarını, sancılarını görüyoruz. Modern insan sahip olduğu güce rağmen hiç olmadığı kadar yalnızdır.İnsan sadece kendi fıtratına değil, ailesinden çevresine kadar pek çok şeye yabancılaşıyor. Bencillik hem kabusu, hem belirleyici karakteri haline dönüşüyor. Aile, dostluk, akrabalık daha da zayıflıyor. Modern çağın hastalığı denilen stres yaygınlaşırken, sosyal çözülme de giderek hızlanıyor.

        Ekran bağımlılığı gibi yeni bağımlılık türleri ortaya çıkıyor. Apartman daireleri arasındaki ilişki değil, dijital sistemdeki akrabalık gelişmeye başlamakta. İstikbalimizi teminatı olarak baktığımız gençlerimiz batılı sapkın akımlar karşısında savunmasız kalıyor. Bu manzarayı hiçbirimizin uzaktan seyretme lüksü yoktur. Kainat boşluk kabul etmez. Sahih din anlayışı öğretilmezse sapkınlık zemin kazanır.

        DİN İSTİSMARINA KARŞI SAMİMİ İLİŞKİ

        15 Temmuz gecesi 251 evladımızı şehit eden FETÖ ile, DEAŞ, Eşşebab, Boko Haram gibi terör örgütleri bunun en son örnekleridir. Bunlar kavramları çarpıtarak şer odaklarının ekmeğine yağ sürmüşlerdir. Yaşanan hayatı, değişimi ve sosyal gerçeklikleri dikkate almayan din tasavvurunun etkisi de sınırlı olacaktır. Görevi ilim ve irşatolan Diyanet İşleri Başkanlığımız zamanın ruhunu doğru anlamakla mükelleftir.Türkiye'de güçlü bir diyanet camiamız var. Her şeyden önce bu gücüyle bir tebliğ görevini yerine getirmesi gerekir. Diyanet camiamızın bu görevi yerine getirmek suretiyle ülkemizdeki bu sapkın gidişlere karşı gelişme sağlaması lazım.

        REKLAM

        FETÖ ve DEAŞ tecrübesi her türlü din istismarına karşı samimi bir ilişkiiçinde olmamızı gerekli kılıyor. İçinde bulunduğumuzvasatı bir silkinme, toparlanma vesilesine dönüştürmeliyiz. Dinini sağlam kaynaklarından öğrenen bir mümin aklını başkasına kiralamayacaktır. Şu an İslam dünyasını tehdit eden en önemli sıkıntılardan biri taifecilik kisvesidir. Avrupa'nın 4 asır önce yaşadığı benzer bir kavga bugün yakın coğrafyamızda vuku buluyor. Müslümanlar arasındaki fay hatları daha da keskinleştiriliyor.

        ALEVİ AİLENİN EVİNİN İŞARETLENMESİ

        Aynı dine, aynı peygambere inan kalpler arasında nifak tohumları ekiliyor. Alisiz Alevilikgibi kimi projelerin pohpohlanmasında bu senaryolar var. Alman devleti Alisiz Aleviliğe çok ciddi bedeller ödeyerek bunun tohumlarını ekmek istiyor. Biz Hz. Hüseyin'i de Hz. Ali'yi de niye severiz? Çünkü bunlar sevgili peygamberimizin en yakınlarıydı. Bu millet Hz. Ebubekir'i, Hz. Ömer'i ne kadar severse Hz. Ali'yi de aynı şekilde sever. Son günlerde bazıevlerin kapılarına bazı işaretler konuluyor. Niye? Ülkemizi bölmek parçalamak için. Türkiye'de bizim devlet olarak, yönetim olarak böyle bir problemimiz yok. Bu kapılara bu işaretleri koyanların tüm güvenlik teşkilatlarımız çalışmakta. Yakalandığında da hesabı sorulacak. Geçmişte Çorum'da, Maraş'ta yaşadık. Bu tarz girişimlere karşı hepimiz uyanık olmalıyız.

        HER KAPIYI ÇALMA DÖNEMİ

        82 milyonun Cumhurbaşkanı olarak birlik, beraberlik için bu çalışmaları gönülden destekliyorum. Bu tarz faaliyetlere dahafazla ağırlık vermemiz gerektiğine inanıyorum. Yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalma dönemi başlıyor. Bu süreçte şu gerçeği aklımızdan çıkarmayalım; siz yaralı gönüllere dokunmazsanız başkaları zehirli oklarla o kalpleri parçalayacaktır. Gençler dini alandaki susuzluklarını gideremezse FETÖ, DEAŞ gibi sapkınların pençesine düşecektir.

        Pensilvanya'daki olay bir projedir. Bu proje Türkiye üzerinde oynanan bir oyunun alameti farikasıdır. ABD yönetimi hala bu adamı vermiyorsa, bunun arkasında nelerin olduğunu benim milletim anlaması lazım. Charter okullardan 750 milyon dolar ABD Hazinesi'nden para ödeniyor. Bunları süratle söylememize rağmen kendimize gelmiyoruz. İslam'ıgerilik emaresiolarak gören faşist zihniyet ülkemizde geride kaldı.

        İSLAM ÜNİVERSİTESİ MESAJI

        Bu millet asla 27 Mayısların, 15 Temmuzların yaşanmasına izin vermeyecektir. İnsanımızındini, tarihini öğrenmesi için her türlü çabayı gösteriyoruz. Din ve irşat görevi noktasında diyanet önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizim sizden beklentimiz omuzlarınız üzerindeki yükün hakkını vermesidir. Sizden nebevi metotlar Kur'an'ı satırdan satıra gönüllere nakşetmenizi bekliyoruz. İslam düşmanlığının ve Neo-nazi törenin yaşandığı ortamda gurbetteki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Ilımlı İslam gibi projelere terk edemeyiz. Din hizmetinin bu kadar istikrarlı ve yaygın şekilde verildiği başka ülke yoktur. Diyanet modeli diğer ülkeler için de örnektir. İslam Üniversitesi kurulmasını önemsiyorum."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ