Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na "zehirli dil" tepkisi

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adıyaman'da vatandaşlara seslendi. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

        "Her birinize 14 Mayıs seçimlerinde şahsıma ve Cumhur İttifakı'na verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığında yüzde 66'yı geçen oy oranıyla Adıyaman tercihini bizden yana kullandı. Meclis'te de Adıyaman'ın tercihi yine Cumhur İttifakı'ndan yana oldu.

        Biz Adıyaman hiçbir hesap gütmeden, karşılıksız seviyoruz. İnşallah 28 Mayıs zaferinden sonra Kahta'ya söz. Biz bu yüreği yaralı şehrin güzel insanlarını samimiyetle seviyoruz. Alanda 40 bin kişi var. Aramıza hiçbir engelin girmesine müsaade etmiyoruz.

        REKLAM

        Millete tepeden bakanlar bunu hiçbir zaman anlayamadılar. 50 bin deprem şehidimiz var. 50 bin deprem şehidimize bay bay Kemal'in takımı nasıl baktı? Bütün bu deprem bölgesiyle ilgili 'Size bir şey yok' bu ifade kullanılır mı? Siz olsanız da olmasanız da devletimiz kardeşlerinin yanındadır. Bundan sonra da yanında olacaktır.

        "KÖTÜ HUYLARINDAN ASLA VAZGEÇMEDİLER"

        Konteyner kentlerin olduğu bölgede ciddi sayıda yaşam var. Siyasi tercihinden dolayı depremzedeleri linç edenler bunu hiçbir zaman kavrayamadılar. Bizim şu aşkımızın sırrına asla eremediler. CHP zihniyetinin temsilcileri sorunu kendilerinde aramak yerinde milletimizi suçladılar. Makarnacı, kömürcü, takoz, bidon kafalı diyerek insanımızı tahkir ettiler.

        Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950'den beri bu kötü huylarından asla vazgeçmediler. Sandıkta tecelli iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza cahil diyorlar, oylarını sattılar iftirası atıyorlar. Hatta gazete manşetlerinden 'Milletin karnı Togg'muş' diyorlar. Her türlü hakareti ediyorlar. Ama bir kez olsun 'Biz nerede yanlış yaptık' sorusunu sormuyorlar.

        "TEHDİT DİLİNE SARILIYORLAR"

        Pazar günüyle beraber 16 ve 17'nci seçimlerini kaybettiler. Milletten bu kadar şamar yediler ama pişkince hayatlarına devam ettiler. Hatalarından dolayı milletimizden özür dilemediler. Samimi bir özeleştiri vermediler. Kendilerini düzeltme yoluna asla gitmediler. Halen tehdit diline sarılarak insanımızın oyunu alabileceklerini düşünüyorlar.

        Milletimiz bunları kaç defa sandığa gömerse gömsün bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. İstiyorlar ki insanlar önlerinde diz çöksün. İstiyorlar ki kimi aday gösterirlerse milletimiz tıpış tıpış oy versin. Siyasetçi demek milletin hizmetkarı demektir. Milletin desteğini hak edeceksin, eser ortaya koyacaksın. İnsanlara umut ve güven aşılayacaksın.

        Hep aynı şeyleri yapıyor, her defasında farklı sonuç bekliyor. Biz işimize bakıyoruz. Biz milletimizin derdine derman olmanın yollarını arıyoruz. Biz ülkemize eser kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Biz insanlarımıza güvenli bir gelecek kurmanın çabası içindeyiz. Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim aziz milletimize daha büyük eser ve hizmetler kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir.

        "BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ"

        Birinci önceliğimiz depremin izlerini silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. İlk günlerde bazı eksikler olsa da bunları gidererek Adıyaman'ın yaralarını sarmaya başladık. Giden canlarımızı geri getiremesek de diğer kayıpları telafi etmekte kararlıyız. Depremlerde Adıyaman ve diğer illerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

        Evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşımızı da evine kavuşturana kadar çalışacağız. Ekim-Kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır. Köy evleri inşası da sürüyor. Deprem bölgesi genelinde 905 bini aşkın çadır ve 112 bini aşkın konteyner kurduk. 13 bine yakın işyerini de faaliyete geçirdik.

        "KARANLIK VE ÇİRKİN YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI"

        Türkiye bir seçimini demokrasi şöleniyle tamamlamıştır. 28 Mayıs'tan umudunu kesen CHP Genel Başkanı'nın daha zehirli dil kullandığını görüyoruz. Pervasız ve nefret söylemi kokan açıklamalarıyla toplumumuzu düşmanlaştırıyor. Düne kadar önüne gelene kalp yapmaktan parmakları nasır bağlamıştı. Bugün ise aynı eliyle masa yumruklamaktan bileği kırılacak.

        Seçimden önce taktığı demokrat maskesi düşünce altından tek parti CHP'sinin karanlık ve çirkin yüzü çıktı. Sadece bir günde faşizmin en pespaye haline bıraktı. CHP'nin vesayet ve darbe gölgesinde yürüyen CHP'den farkı olmadığı görüldü. Genel Başkan'ın gerçek bir diktatör heveslisi olduğu anlaşıldı. CHP Genel Başkanı ne yaparsa yapsın bölücü örgütle, FETÖ'yle, tefecilerle, LGBT'cilerle, emparyalistlerle yol yürüdüğünü gizleyemiyor.

        Buradan sesleniyorum; bu CHP LGBT'cidir, HDP LGBT'cidir, İYİ Parti LGBT'cidir. LGBT; AK Parti'ye, MHP'ye, Cumhur İttifakı'na sızamaz. Gazi'nin hatırasına hürmeten bu partiye oy veren kardeşlerimin operasyon aracı haline dönüşmesine rıza göstermeyeceğine inanıyorum."

        KAHRAMANMARAŞ MİTİNGİ

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AFAD'ın hak sahipliği başvurularının bugünden itibaren elektronik devlet üzerinden de yapılabileceğinin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum." dedi.

        Erdoğan, Trabzon Caddesi'nde bir araya geldiği Kahramanmaraşlılara hitap etti.

        Depremden iki gün sonra başlayan Kahramanmaraş ziyaretlerinin en sonuncusunu Ramazan Bayramı’nın ikinci günü gerçekleştirdiğini ifade eden Erdoğan, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

        Depremde evleri, iş yerleri yıkılan veya kullanılamaz hale gelen vatandaşlara tekrar geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, "Rabb'im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin." ifadesini kullandı.

        Erdoğan, afetin ilk anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanları seferber ettiklerini, ilk günlerde kötü hava şartları, alt yapının hasar görmesi ve yıkım alanının genişliği sebebiyle bazı aksaklıklar yaşanmış olsa da kısa sürede depremzedelerin yanında olduklarını söyledi.

        Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük arama kurtarma, yardım ve yeniden inşa operasyonlarından birini yürüttüklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Bakanlarımızı, kurum yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı, gönüllülerimizi adeta deprem bölgesine yığdık. Bugüne kadar deprem bölgesinde görev alan personel sayımız 650 bini buldu. Yurt dışından ve ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen 35 bin arama kurtarma personeli haftalarca çalışarak en son enkaz yığınının altındaki umudu yaşatma mücadelesi verdi. Bununla birlikte, giyim ve gıdadan temizliğe, geçici barınmadan kalıcı konutların inşasına kadar depremzedelerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmalar kurduk."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların açtığı, "Paradan altın sıfırı sen attın, sandıkta 6-0'ı biz atacağız", "Yapılan iyilikti gözümüzde, haram ettiler şehrimize", "Yedi düvel gelseniz de bir araya, yedirmeyiz Reis'i ne dış güce ne PKK'ya" pankartlarını okudu.

        Kahramanmaraş'ın 14 Mayıs'ta yüzde 72 ile kendisine en yüksek oranda oy veren büyükşehir olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ben inanıyorum ki ikinci turda Kahramanmaraş yüzde 80'leri yakalayacak." ifadelerini kullandı.

        Erdoğan, kendi şehirlerinde kalan yaklaşık 3 milyon depremzedeye kurdukları 905 bin çadırda ve 112 bini aşkın konteynerde barınma imkanı sağladıklarını dile getirdi.

        "ORTA HASARLI BİNALARI DA YENİDEN İNŞA KAPSAMINA ALDIK"

        Kira ve taşınma yardımlarıyla kendi ihtiyaçlarını karşılayacak vatandaşlara da destek olduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Kalıcı barınma çalışmalarıyla ilgili kendimize bir hedef koyduk. 319 bini bir yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizin tamamını ayağa kaldıracağız dedik. Hemen kolları sıvadık. Devletin ve ülkenin tüm imkanlarını bölgeye yığarak hazırlıklara başladık. Yıkılan binaların enkazlarını kaldırdık. Ağır hasarlı binaları yıkıp onların yerlerini de temizledik. Orta hasarlı binaları da yeniden inşa kapsamına aldık. Zemin etütlerini bitirdiğimiz yerlerde hemen temelleri attık. Bayramda inşası tamamlanan ilk köy evlerinin teslimini bile yaptık. Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların siluetleri yükselmeye başladı."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ta yapımı devam eden kalıcı konutların görüntülerinin yer aldığı videoyu vatandaşlara izletti.

        Çalışmaların tam gaz sürdüğünü anlatan Erdoğan, önümüzdeki ekim-kasım aylarında kalıcı konutları hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını belirtti.

        Alanda resmi rakamlara göre, yollar hariç 70 bin kişinin olduğunu aktaran Erdoğan, "Maşallah." ifadesini kullandı.

        Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının pazartesi günü Elbistan-Malatya karayolunun ihalesini gerçekleştireceğini, köy evlerinin de teslimini etap etap yapacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

        "AFAD'ın hak sahipliği başvurularının bugünden itibaren elektronik devlet üzerinden de yapılabileceğinin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Verdiğimiz sözleri yerine getirerek sizlere mahcup olmayacağız. Sizlerin duasıyla ve desteğiyle bugünlere geldik. Allah'ın izniyle önümüzdeki süreci de aynı şekilde devam ettireceğiz."

        Erdoğan, 14 Mayıs'taki seçimlerde şahsına verdikleri yüzde 72'yi bulan destek için Kahramanmaraşlılara şükranlarını sundu.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, hiçbir depremzedemizi bunların insafına terk edecek, ortada bırakacak değiliz. Şartlar ne olursa olsun biz devletimizle, AFAD'ımızla tüm depremzedelerimizi Allah'ın izniyle yeniden ayağa kaldıracağız." dedi.

        Erdoğan, Trabzon Caddesi'nde bir araya geldiği Kahramanmaraşlılara hitap etti.

        Meclis'te Cumhur İttifakı olarak 322 sandalye ile çoğunluğu elde ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ise en yakın rakibimize, dün açıklanan resmi sonuçlara göre 2 milyon 539 bine yakın fark atmamıza rağmen ikinci tura kaldı. Kahramanmaraş'ın 28 Mayıs'ta da iradesine sahip çıkarak, en yüksek katılımla sandığa gideceğine ve tercihini çok daha yüksek oranla bizden yana yapacağına inanıyorum. Türkiye Yüzyılı destanını sizinle birlikte yazacak, deprem sonrası Kahramanmaraş'ın yükselişini sizinle birlikte gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

        "BAHAR ŞARKILARI SÖYLEYEN DİLLER HAKARETE VE TEHDİDE DÖNDÜ"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemizi güçlendirme, deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırma çalışmaları yürütürken, birileri buralarda turistik gezi yapıp, resim çektirip gidiyordu. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın, sandıktaki tercihleri de tabii olarak bu tabloya uygun şekilde gerçekleşti. Daha seçim gecesinden başlayarak kalp yapan eller yumruğa, bahar şarkıları söyleyen diller hakarete ve tehdide döndü." ifadelerini kullandı.

        "Bu bay bay Kemal, Kandil'den talimat almıyor mu? Onlarla beraber terör örgütleriyle beraber bu yolda yürümedi mi? Benim Kahramanmaraşlı kardeşlerim, edeler, bu teröristlerle beraber olanlara oy verir mi?" diye soran Erdoğan, şöyle konuştu:

        "Öyleyse 28'inde de ben inanıyorum ki sizler, bay bay Kemal'e hakikaten 'vah vah Kemal' diyeceksiniz. Aslında bunlar kaybettikleri her seçimin ardından milletimize demediklerini bırakmadılar. Ülkeye kayda değer hiçbir eser kazandıramadıklarına, millete hizmet etmek yerine değerlerine düşmanlık yaptıklarına bakmadan yalan ve iftira siyasetiyle iktidarı umar olmayınca da hüsrana uğrarlardı. 'Bidon kafalı' dedikleri, 'göbeğini kaşıyan adam' dedikleri 'makarnacı' dedikleri milletin iradesine sahip çıkması, bu tek parti artığı faşistleri çılgına çevirirdi. Kendi küçük dünyalarında kurdukları Türkiye hayaliyle ülkenin ve milletin gerçekleri arasındaki fark, yüzlerine bir Osmanlı şamarı gibi inince adeta deliye dönerlerdi. Her seçimde yaşadıkları hezimeti 14 Mayıs'ta da yaşadılar. Bu defa ise kinlerini ve nefretlerini özellikle depremzede kardeşlerimize yönelterek, alçaklığın, evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Tabii onlarla beraber gencinden kadınına, emeklisinden işçisine, çiftçisinden yurt dışındaki vatandaşlarımıza kadar herkes bu kin ve nefret hezeyanından payına düşeni aldı. Aman Allah'ım. Ne demediler? Ne yapmadılar ki? Sizlerin huzurunda tekrarlamaya edebimin ve vicdanımın el vermeyeceği ifadelerle, mesajlarla, videolarla saldırıya geçtiler. Depremzedeleri kaldıkları yerlerden çıkarmaya kalkmaktan buralarda kurdukları çadırları toplamaya, hizmet araçları geri çekmeye kadar yapmadık terbiyesizlik bırakmadılar. On binlerce vatandaşımızın kanını döken terör örgütlerine ve yandaşlarına kucaklarını sonuna kadar açanlar, depremzede kardeşlerimizin tercihlerine tahammül edemediler."

        "DEPREM ŞEHİRLERİMİZİN UMUTLA GELECEKLERİNE SARILIŞINI KABULLENEMEDİLER"

        Erdoğan, "Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın kanına bunlar girmedi mi?" diye sorarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Selo'yu eğer serbest bırakmak istiyorsanız oyunuzu bana vereceksiniz." dediğini belirtti.

        "Kim bu Selo?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

        "Terörist. 51 Kürt kardeşimizin Diyarbakır'da ölümüne neden olan terörist. Şimdi eğer Erdoğan kardeşiniz yola devam ederse adalet neyi gerektiriyorsa o olur, bunun dışında bir şey olamaz. Bu teröristleri 'biz kapıları kıracağız, cezaevlerini açacağız, bunları dışarı bırakacağız.' Yok öyle bir şey, adalet neyi gerektiriyorsa o. Küresel emperyalistlerin ülkemize yönelik sinsi oyunlarının figüranlığına hevesle koşanlar, deprem şehirlerimizin umutla geleceklerine sarılışını kabullenemediler. Ülkeyi Londra tefecilerinin eline bırakmaya, gençlerimizin teknoloji hayallerinin sembolü kurumlarımızı birilerine peşkeş çekmeye niyetlenenler, bu şehirlerimizin ayağa kalkma gayretlerini umursamadılar. Elbette biz hiçbir depremzedemizi bunların insafına terk edecek, ortada bırakacak değiliz. Şartlar ne olursa olsun biz devletimizle, AFAD'ımızla tüm depremzedelerimizi Allah'ın izniyle yeniden ayağa kaldıracağız. Deprem bölgesinde yaptığımız çalışmaların şahidi sizlersiniz. Diğer şehirlere giden depremzedelerimize nasıl yardımcı olduğumuzu da oradaki kardeşlerimiz gayet iyi biliyor. Biz eser ve hizmet siyaseti yaparken kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmayız."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'da deprem olduğunda oradaki oy oranlarının ne olduğunu bildikleri halde hemen gittiklerini, gece gündüz çalışıp şehri adeta yeni baştan inşa ettiklerini belirterek, "İzmir'de deprem oldu. Bay bay Kemal oranın milletvekili. Oradaki oy oranımızın ne olduğunu bildiğimiz halde hemen gittik. Yine geceli gündüzlü çalışarak yıkılanların yerine yenisini yaptık. Bay bay Kemal'in belediye başkanı, İzmir, kahir ekseriyetle onlarda. Peki ne yaptılar? Hiçbir şey." diye konuştu.

        Hatay Defne'de de hastane ihtiyacı olduğunu ve oradaki oy oranlarının ne olduğuna bakmadıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Yüzde 80 CHP'nin oyu var. İki ay içinde hatta bilemedin üç ay, en güzeliyle, en moderniyle, yeni bir hastaneyi oraya kazandırdık. Yarın açılışını yapacağız. İnşallah en kısa sürede hasta kabulüne de başlayacağız. Bizim ne siyaset anlayışımız, ne devlet yönetimi anlayışımız, aksi bir tavrı kabul etmez. İşte bunun için bizim Kazandığımız yerde ne diyoruz? Hiç kimse kaybetmez. Biz kazanırsak millet kazanır. Biz kazanırsak ülke kazanır. Biz kazanırsak çalışanlar kazanır, girişimciler kazanır, emekliler kazanır, gençler kazanır, kadınlar kazanır. Biz kazanırsak mazlumlar kazanır, mağdurlar kazanır. Velhasıl biz kazanırsak herkes kazanır ama CHP Genel Başkanı ve ekibi ne yapıyor? Daha bitmemiş bir seçimin ilk tur sonucu üzerinden tehdit ve hakaret diliyle önlerine geleni itiyor, kakıyor, ötekileştiriyor. Bunca fark yedikleri seçimde bile nasıl böylesine bir kibir, böylesine bir nobranlık havası içine girdiklerini gördünüz. Allah muhafaza, ülkenin kaderinde söz sahibi olmaları durumunda bunların neler yapabileceklerini varın siz hesap edin."

        "28 MAYIS'TA İŞİMİZİ YARIM BIRAKMAYACAK, TAMAMA ERDİRECEĞİZ"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerini millete, Cumhuriyetin yeni asrına giriliyor olunmasından aldıkları ilhamla Türkiye Yüzyılı'nı vadettiklerini belirterek, "Türkiye Yüzyılı öyle içi de altıda boş bir vizyon denemesi değildir. Tam tersine bu vizyonu ülkemize 21 yılda kazandırdığımız güçlü eser ve hizmet altyapısı üzerine bina ettik. Bugüne kadar eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaştırmada, enerjide, sanayide, tarımda, sporda, sosyal yardımlarda velhasıl her alanda sağlam temeller attık. Asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini giderirken gözümüz hep 2023'teydi." dedi.

        Dünyada, bölgede ve ülkede yaşanan her gelişmeyi, her beklenmedik hadiseyi, her potansiyeli bu anlayışla yönettiklerini, yönlendirdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

        "İşte bugün o gündür. Bugün hayallerimizi hayata geçirmek için ilk adımı atma günüdür. Bugün evlatlarımıza güçlü ve müreffeh Türkiye'nin müjdesini paylaşma günüdür. Sizler 14 Mayıs'taki tercihinizde işte buna sahip çıktınız. Allah'ın izniyle 28 Mayıs'ta işimizi yarım bırakmayacak, tamama erdireceğiz. Peki, 28 Mayıs'ta sandıkta neyi yarım bırakmayacağız? Bayrağı yerde bırakmayacağız. Kandil'dekilerin bayrağı var mı? Paçavraları var. Onun uzantılarının var mı? Aynı. Bunlar kendi odalarına Türk Bayrağını koymayacak, asmayacak kadar bayrağımıza ihanet içindeler. Vatanı sahipsiz bırakmayacağız. Emekleri karşılıksız bırakmayacağız. Kimseyi umutsuz, sevgisiz, yolda, çaresiz, açıkta, muhtaç ve şefkatsiz bırakmayacağız. Bunları, 81 vilayetimizin hiçbirini 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ferdini, gönül coğrafyamızda kalbini ve gözünü bize dikmiş hiçbir kardeşimizi dışarıda bırakmadan hepsini kucaklayarak yapacağız."

        "KENDİNE YENİ MASKELER HAZIRLAMIŞ"

        Ülkenin ve milletin derdiyle dertlenmeyenlerin oynadıkları tiyatronun seçim sandığından çıkan sonuçlara verilen tepkiyle bozulduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Her gün bir başka maskeyle milletin karşısına çıkanlar gün gelir işte böyle gerçek yüzleriyle yakalanır. CHP Genel Başkanı, 28 Mayıs için kendine yeni maskeler hazırlamış ama artık beyhude bir uğraş içinde. Çünkü milletimiz onun ve CHP Genel Merkezi'nden yönettiği trol ordusun derdinin ülkeye hizmet etmek değil ülkeyi birilerine peşkeş çekmek olduğunu gördü. Terör örgütleriyle halen kol kola yürürken, ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur. Bay bay Kemal kimlerle kol kola? Terör örgütleriyle, PKK'yla onların uzantıları parlamentodaki sözde partiyle. Tefeciler onu destekleyen operasyonlarını kesintisiz sürdürürken, ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur. Kendi partisi bile kazanmayacağına inanırken, masa yumruklayarak attığı nutukların hiçbir değeri yoktur.

        Bunun için kalbiyle bizim yanımızda yer alan herkese düşen önemli bir görev var. Asla rehavete kapılmıyoruz, zafer sarhoşluğu içine girmiyoruz. İkinci turda, 14 Mayıs'ta sandığa giden tek bir vatandaşımızın dahi fire vermesini istemiyoruz. İlk turda diğer adaylara oy vermiş kardeşlerimizin ülkenin ve milletin aydınlık geleceği için bu defa bize destek vermesini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı'nın aylardır oynadığı oyunun artık bittiğini gören sağduyu sahibi vatandaşlarımızın tercihlerini bir kez daha gözden geçireceklerini umuyoruz."

        Alandakilere sorduğu, "İnşallah 28 Mayıs akşamı hep birlikte kazandığımızın müjdesini milletimizle paylaşmaya hazır mıyız?" sorusuna "Evet" karşılığını alan Erdoğan, alandakilerle, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Kahramanmaraş olacağız, Türkiye olacağız." sözlerini tekrarladı.

        Programda Erdoğan'a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ile bazı milletvekilleri de eşlik etti.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ