Son dakika... Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan önemli açıklamalar
Son dakika... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin yaptırımlarından bir şey çıkmayacağını söyleyerek 'Ulusal güvenlik konusunda taviz vermemiz mümkün değildir' dedi...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmasına yönelikDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
DEAŞ'la göğüs göğüse bizden başka çarpışan bir ülke olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı bunu Trump'a özetledi. Daha sonra tweet açıklamaları oldu, farklı sesler geldi. Neticede biz cevabımızı sahada verdik, amacımız terörle mücadele gereğini yapıyoruz. Güvenli bölgede şu anda kaç tane DEAŞ'lı olduğunu şu an bilmiyoruz. Farklı bilgiler var. Sonuçta hapishanelerde bin civarında, birkaç bin kişi de kamplarda var deniyor. Trump '800 tane var' dedi. Farklı rakamlar ortada dolaşıyor. Ancak sahaya indiğimiz zaman bunlarla ilgili gerçek bilgileri alacağız. Biz her zaman şunu söylüyoruz, terör örgütü hepimizin düşmanı. DEAŞ'tan bahsediyoru, YPG-PKK da öyle. Teröristlerle mücadelede gereğini yapma konusunda aşağıda yaparız. '30 kilometre indiniz, 60 kilometrede DEAŞ da sizin sorumluluğunuz altında' derlerse olmaz. Orada rejim ve ABD var.
"FIRAT KALKANI'NDA DEAŞ'LILARI KİM TEMİZLEDİ?"
Terörden korkacaksak o zaman hiç mücadele yapmayalım. Yurt içinde hapishanelerde DEAŞ'lı teröristlerin de sorumluluğunu almayalım mı? Dışarı mı çıkaralım? Bir yere girdiğimizde PKK ile YPG ile mücadele ederiz ama DEAŞ'lı varsa onlarla da mücadele ederiz. Fırat Kalkanı'nda biz DEAŞ'lıları temizledik. Yarın bunlar serbest bırakıldığında Türkiye'ye gelse, Allah korusun İstanbul'da veya başka bir yerde saldırı yapsa bunun bedelini nasıl öderiz? 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyorsunuz, bize destek vermiyorsunuz.
"BUNLAR ESASINDA HAREKATI SULANDIRMAK İÇİN SÖYLENEN SÖZLER"
Hangi ülke 7 binden fazla yabancı teröristleri hava alanında, sınır kapılarında tedbirlerini alıp da yakalayıp, geri göndermiştir? Hangi ülkede 70 binden fazla kişi ülkeye giriş yasağı listesindedir? Hangi ülke yabancı terörist savaşçılar dahil DEAŞ'ı yok etme konusunda sayın Recep Tayyip Erdoğan haricinde mücadele etmiş. Biz DEAŞ'a karşı en çok mücadele eden ülkeyiz, bizim olduğumuz yere DEAŞ'lılar gelemez. Bugüne kadar 2 yıl geçti. Bir tane burada DEAŞ'lı terörist ortaya çıktı mı? Afrin'de var mı? Bunlar esasen 'terör örgütüne karşı destek veriyoruz, o yüzden dokunma' demiyor, harekatı sulandırmak için bu tür bahaneleri söylüyorlar. Farklı ülkelerden yapılan açıklamalarda aynı sözleri duyuyoruz. Kelimesi kelimesi, virgülü virgülüne aynı paragraflar. YPG işbirliği içinde olan ve onlara destek veren, onlar aracılığıyla Suriye'yi bölmek isteyenler bunlar.
"ULUSLARARASI HUKUKTAN ALDIĞIMIZ HAKLARLA GİRİYORUZ"
Bu sadece ABD'nin değil, Fransa'nın, İsrail'in politikası. Buralar Amerika'nın mı? Suriye'nin hava sahası. Biz buraya uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanıyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin 22-54 no.lu kararı ortada. Ayrıca ikili düzeyde Adana Mutabakatı'nda rejim gereğini yapamıyorsa, Suriye'deki rejim, bu kez teröristleri temizlemek için Türkiye girecektir. Biz buraya BM şartının 51. maddesi olarak giriyoruz. Bizim havayı kullanma hakkımız da var. ABD hava desteği vermeyeceğim diyor. Tamam vermesin. Biz de her girişimizde onlara bildirimde bulunuyoruz. Herhangi bir kaza, dost ateşi olmasın diye. Bu harekat başlarken niye bildirimlerde bulunduk? Kimseye hesap vermek için değil. BM'ye, BM Güvenlik Konseyi, NATO, AGİT, Astana garantörlerine hatta rejime, İstanbul Başkonsolosluğu'na nota verdik.
"BU YAPTIRIMLARDAN BİR ŞEY ÇIKMAZ! KİMSEYE TAVİZ VERMEYİZ"
Trump daha önce ekonomik yaptırım tehdidinde bulundu. Bunun boş olduğunu söyledik. Esas Londra'dan Türkiye'ye yönelik o dönemde milyarlarca TL'yi biriktirerek saldırıyı kimlerin yaptığını Hazine ve Maliye Bakanımız çok iyi biliyor. Gerçekten başarılı tedbirler de alındı. Türkiye'ye saldıranların hepsi de büyük zararlarla çıkmak zorunda kaldılar. Gerçekten Trump Türkiye'nin önemini biliyor. PKK'nın da ne olduğunu biliyor. ABD'nin içinde farklı görüşler, baskılar var. Hepsi de bu terör örgütünü bir müttefik olarak görmeye başladı. Graham dahil bunlara. Amerikalıların kendisi Graham'ın generale sorduğu sorular. Orada kendisi de itiraf ediyor, 'YPG ile PKK aynıdır' diyor. En son Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmek istedi. Cumhurbaşkanımız lütfedip, kabul etti. Orada 'Bunlar terör örgütü fakat Kongre'de anlamayanlar var' diyor. Graham'ın esas derdi Türkiye değil. Diyor ki, 'Bunlar olmazsa Rusya, İran, rejim gelir. YPG'liler burada durursa gelemezler' dedi. Bir dediği bir dediğini tutmayan bir arkadaş olduğunu gördük. Bu yaptırımlardan bir şey çıkmaz. Ulusal güvenlik konusunda taviz vermemiz mümkün değil.
"TRUMP'IN HANGİ TWEETİNİ YORUMLAYAYIM! DAKİKADA DEĞİŞİYOR"
Trump'un ikinci tweetinde, 'DEAŞ'lılar serbest kalıp, bize zarar verirse' anlamına gelip. Çok fazla tweetlerle ilgili yorum yapamayacağım. Farklı farklı tweetler. İçeride farklı pozisyonlar var. Birkaç dakika içinde farklı pozisyonlar olduğu için hangi birisini yorumlayayım? Kim ekonomik yaptırımları gündeme getirirse getirsin, bu bizim için beka ve ulusal güvenlik meselesidir ve ne gerekiyorsa milletimizin, devletimizin geleceği için bunu yaparız. Müttefiklerimizin bazıları arkamızda durmuyor. Biz teröristlere karşı kendi tedbirlerimizi almak zorundayız.
"BUNLARIN DERDİ ORADA PKK KORİDORU AÇMAK"
Zorla bir yere göndermeyiz. Bunların büyük bölümü Avrupa'ya gitmek istiyor. Biz tutuyoruz. Adam kendi evine gitmek istiyor. Bunlar diyor ki, 'sizin meşru güvenlik endişenizi anlıyoruz'. Anlıyorsun da beni desteklemek için ne yapıyorsun? Yok. 'Diplomasi' diyor. Diplomasiyi işlettik. Şimdi 'bunlar bu bölgeye dönmesin' diyor. Niye dönmesin? Bunlar PKK koridoru, devleti, otonom bir statü oluşturarak bir şeyler yapmak istiyorlar. Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, Hristiyanların kendi evlerine dönmesinden daha doğal ne var. 'Dönerse destek vermem' diyor. O zaman buyur, sen al.
"MACRON IRAK'TA OLDUĞU GİBİ SURİYE'Yİ BÖLMEK İSTİYOR"
Macron daha önce teröristleri sarayda ağırladı. Fransa esasen amacını gizlemiyor. Daha önce aynı şekilde Irak'ın da bölünmesi için referanduma destek veren bir ülke. Bize de insan hakları dersi vermeye çalışıyor, onlara cevap verdim. Basın mensubunu içeri sokmadılar. Saraydaki basın birimini, ofisini kapatıp, YPG'lileri orada ağırladılar. Cumhurbaşkanımız ona haddini bildiriyor, her türlü tarih dersi de dahil dersini veriyor. Suriye'yi bölmek isteyen bir kişi olduğunu burada açıkça söylemek durumundayım.
"ESAD SURİYE'Yİ BİRLEŞTİREN BİR KİŞİ OLAMAZ"
Lavrov ve Zarif'le görüştük. Harekatın amacını kendilerine bildirdik. Lavrov'a anlattık, Zarif'e anlattık. Suriye'nin toprak bütünlüğüne önem verdiklerini söyledi. Rejimle ilişkimiz yok ama istihbaratlar arasında bilgi paylaşımı olur. Buna benzer temaslar Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi olabilir. Anayasa Komisyonu dahil siyasi süreç tamamlandığı zaman Suriye'yi kim yönetirse, toprak bütünlüğü içerisinde ilişkilerimizi normalleştiririz. Esad bugün Suriye'yi de normalleştirmez, ilişkilerini de normalleştiremez. Bunu Suriye halkı söylüyor. Suriye'yi birleştiren bir kişi olamaz bu kadar insanı öldürdükten sonra. Esas Suriye halkına kulak vermek lazım.
"1 MİLYONU ÖLDÜREN KİŞİYLE NEYİ OTURUP KONUŞACAKSINIZ?"
Bunu söyleyenlere bakın. Suriye İslam İşbirliği Teşkilatı'nın üyesi mi? Suriye Arap Ligi'nin üyesi mi? Hayır. Bir ara bir iki ülke denedi sonra vazgeçtiler. Şu anda 1 milyonu öldüren kişiyle neyi oturup konuşacaksınız. Burada biz muhalefetin de garantörüyüz. Muhalefet Anayasa Komisyonu üzerinden rejimle müzakere ediyor. Diğer taraftan İdlib'de rejim onlara saldırıyor.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ABD BAŞTA OLMAK ÜZERE HERKESİ KULLANDI"
Terör örgütü Esad rejimi yanyana gelemez diyemem. Olabilir. İdlib'de, Afrin'de denediler olmadı. Terör örgütü rejime 'toprakların bir kısmını bana ver' diyor. Rejimin yerine ben olsam kabul etmem. Rejimde biliyor bunların ne yaptığını. Yer yer petrol alışverişi oluyor. Esasen bu YPG/PKK herkesi kullandı. Amerika'yı da kullandı. Gerçekten birçok şeyi aynı anda idare etme becerisi var bunlarda. Bir ilkeleri olmadığı için rahatlıkla yapıyorlar.
