Şok iddia!

Şener, Trabzonspor Kulübü'nün ekonomik yapısının iyiye gittiğini anlatarak, ''Şampiyonlar Ligi girdilerimiz 30 milyon dolar bugün itibarıyla. Turu geçersek ilave gelecek. Stadı tekrar revize etmek için 6 milyon dolar civarında Başbakanlık'tan bir yardım aldık. TS Club gelirimiz yıllık 8-10 milyon doları geçiyor. Bunun dışında TT net, Trabzoncell gibi sayıları fazla olduğu için aklımda kalmayan gelirler var. Maaşlarımızı ayın 1'in de değil 29'unda öderiz. Eğer turu geçersek başka noktalara gideceğimiz de kesin'' ifadelerini kullandı.

Kendisinin inşaat yüksek mühendisi olduğunu vurgulayan Şener, ''Futbol oynamadım. Bilime çok inandığım için bir hocaya bağlı kalmam, birkaç hocaya sorarak transferde karar veriyoruz. Ben para görüşmesi yapıyorum. Onun için ben çıkıyorum fotoğrafta, imza da hoca da çıkabilir. Teminat mektupları isteniyor, ödemeleri planlıyoruz. 1 yıl boyunca oyuncu izletiriz, bazılarını alırız bazılarını alamayız. Gücümüz yetmiyor veya kulübü vermiyor. Üçüncü bir madde var, Trabzon'a oyuncu gelmek istemiyor.''

"SELÇUK İMZALAYAMAZDI"

Şener, Selçuk ve Egemen ile sözleşmelerinin uzatılamaması konusundaki eleştirilerle ilgili olarak ise, ''Selçuk, 10 milyon avro versek imzalayamazdı. Çünkü bildiğim kadarıyla çocuk nişanlanmış, hanımefendi buraya gelmek istemiyormuş. Ben onu çözemem. Ona gücüm yetmez. Egemen ile ilgili en samimi yöneticimiz Recep Bey'dir. Bütün yıl boyunca uğraştı, olmadı. Yapacak bir şey yok. Trabzonspor, büyük kulüptür. Yabancı sayısının fazla olması mecburiyettendi. Trabzon'a gelecek yerli oyuncu istediğimiz gibi olmadığı için yabancılar fazla oldu'' diye konuştu.

Şu anda takımda 6-7 milli oyuncu bulunduğunu söyleyen Şener, ''7. ve 8. maçta çok şahane olmayan sonuç aldık ama tahmin ediyorum, kişisel eleştirim çok fazla rahat olduklarından ve de zannediyorum karşı tarafı ciddiye almamaktan kaynaklanıyordur. Çarşamba günü CSKA Moskova maçında farklı bir Trabzonspor olacaktır. Eylül ayı itibarıyla futbolculara maaş, transfer alacağı, İnter, Lille maçı primi hepsi ödenmiştir. Halbuki ben o primleri UEFA'dan Aralık'ta alacağım. Bazen fazla rahat imkanlar sağlıyoruz diye de düşünüyorum. Şenol Hoca da bizim için bir şanstır. İnşallah uzun yıllar hizmet eder. Transferleri benim yaptığım yönündeki sözlere katılmıyorum. Ben yapamam zaten. Fakat bina yıkılır mı, Van depreminde insanlar niye ölmüş onun cevabını veririm. Depremden değil, binalardan dolayı öldü derim'' diye konuştu.

Toplantıda Avni Ocak'ın kendisine yönelik sözleri üzerine, ''Ben kendimden büyüklerime hiçbir zaman saygısızlık etmem, eğer ailemi tanıyorsanız. Tanımıyorsan anlatayım istersen. Ama gönderdiği o koliyi bilemiyorum. Araştıracağım, bana gelmiş bir koli yok. Burada kulübe, İstanbul'da soracağım. İnşallah buldum mu size malumat veririm'' dedi.

''TÜRKİYE FUTBOL KİRLİLİĞİNE DÜŞTÜ''

Şener, şike soruşturması sürecine ilişkin olarak ise, ''Türkiye, futbol kirliliği içine düştü bu yıl. Savcılık tarafından yasaklama olayı var. Bazı detayları bilmeme rağmen söyleme imkanım yok. Ben ve 6 arkadaşım 30 saate yakın nezarette kaldık. Herhalde Trabzon tarihinde ilk nezarette kalan başkanım. Sonra da serbest kaldım. Sonra bir iddianame açıklanacak. Hukukçu değilim, bildiğim kadarıyla anlatıyorum. Bizim avukatlara göre bu iddianame de hazırlanmak, bitmek üzere, milli takım maçlarından sonra açıklarlar belki. Onu bilemiyorum. Bu olaylar Fenerbahçe ve Trabzonspor arasında geçiyor. Üçüncü kulüple 21 puan fark var. Onlarla ilgili bir konu değil.''

6222 sayılı kanunda istenen değişikliğe ilişkin hazırlanan çalışmaya kendileri ve Galatasaray'ın itiraz ettiği birkaç maddenin bulunduğunu vurgulayan Şener, şunları kaydetti:

''Biz dedik ki maddelerden vazgeçtik, bu yasayı UEFA standartlarına uydurun. Siz burada ne çıkartırsanız çıkarın UEFA'nın dediği olur. Federasyon ne değiştirirse değiştirin UEFA'nın dediğini ertesi gün yapmak mecburiyetindesin. Orada vardır imzam ama UEFA şartlarına uysun diye vardır. Seyirciyle ilgili iki yönetici seyirciden sorumlu olacak diyor kanun. Benim kulübümde yöneticilerin hiçbiri olmak istemiyor. Ondan sonra diyor ki başkan sorumlu. Sen sahaya atladın ben seni nasıl zaptedeyim, niye ceza alayım. Bunun değişmesi lazım o kanunda. Esas sportif yönü önemli. Federasyonun 56 veya 58. madde, biz Galatarasaray, Orduspor, bildiğim kadarıyla Ankaragücü imza atmadık, küme düşme işine. Sonradan da Beşiktaş yanılmıyorsam eklendi. Sonra o ortadan kalktı. İddianameden sonra Federasyon (yıl sonunda karar vereceğim) diyor. Ama benim kişisel görüşüm UEFA onu ertesi gün kararı vermek durumunda bırakır. Ondan sonra ne olur ? karman çorman bir lig olacağı kesin. Çeşitli varsayımlar ileriye sürülebilir.''

Kendilerinin yasayı hazırlayan avukat Levent Bıçakçı ofisiyle anlaşmalarının olduğunun doğru olduğunu anlatan Şener, ''Bu kanun Fenerbahçe'yi kurtarmak için hazırlanan bir kanun değil. Zaten hazırladığı o maddelerin olabilirliği yok. Bizim Trabzonspor Kulübü'nün 38 adet davası var. Bu davalar tek bir mahkemede değil. Yargıtay'da, Danıştay'da, ceza, ticaret mahkemelerinde, UÇK'de, FIFA'da var. Ciddi şekilde bu davalarla uğraşılmamış zamanında. Bunlar için farklı farklı avukatlarla anlaşmanız gerekiyor. Amacımız yeni gelecek olanlara en az sayıda dava bırakmaktır'' diye konuştu.

İLK SÖZÜ ÖZBAK ALDI

Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda ilk olarak divan başkanlığına Osman Çavuşoğlu getirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından ilk olarak Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak söz aldı.

Konuşmasında Hakkari'deki terör saldırısı ve Van'da meydana gelen depreme değinen Özbak, ''Geçtiğimiz günlerde vatanımızı ve bizleri korumakla görevli Mehmetçiklerimiz bir terör saldırısına uğradılar ve şehit oldular. Onlara yüce Allah'tan rahmet diliyorum, camiamız adına minnet ve şükran duygularımı ifade ediyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Onu takiben Van'da ülkemiz büyük bir deprem acısı yaşadı. Oldukça insan kaybına uğradık, çok üzüntülüyüz'' dedi.

Özbak, son dönemlerdeki en büyük olayın ülke futbolunun şike skandalı ile çalkalanması olduğunu ifade ederek, ''O süreç üzerinde durmak istemiyorum. Zira süreci hep birlikte yaşadık. Süreç, futbol ailesini çok yordu, yormaya devam ediyor. Dolayısıyla kulübümüzü de yordu ama süreçte kulübümüzün lekesiz olarak bugünlere kavuşmuş olması sanıyorum ki hepimizi memnun ve mutlu etmiştir. Dileğimiz odur ki bu sürecin sonunda ülke futbolu temiz bir konuma taşınmış olur'' diye konuştu.

Trabzonspor'da 12 yabancı oyuncu olmasının içine sinmediğini söyleyen Özbak, ''Şartlar gereği bu oyuncular alındı. Başkan diyor ki 'ucuz oyuncu ile zirveye oynanmaz'. Ama zirveye oynayan oyuncu da illa pahalı olmalı değil. Hepimiz Burak Yılmaz'ın nasıl alındığını biliyoruz. Geçmişte Tomas Jun'u 9 milyon dolara, Lange'yi 14 milyon marka aldık, bilmem 1 gol attılar mı gidene kadar'' ifadelerini kullandı.

YENER'İN AÇIKLAMASI

Daha sonra söz alan kulüp genel sekreteri Hasan Yener de terör saldırısında şehit olanların ve depremde kaybedilen vatandaşların ailelerine başsağlığı dileyerek, ''Trabzonspor Kulübü olarak depremde hayatını kaybedenler için 24-30 Ekim tarihleri arasında kulübün TS Club mağazalarından internet üzerinden satışların tüm gelirleri depremzedelere verilecek. Kulübümüz, deprem bölgesinde 10 prefabrik ev inşaa etmekte. Kulübümüzün TS Club tırı tamamen yardım malzemesiyle dolu olarak Van'a ulaşmış durumda. Oradaki vatandaşların acılarını hafifletmek, yardım etmek için'' dedi.

Trabzonspor gibi büyük bir camianın elbette zaman zaman eleştirilere maruz kalacağını ifade eden Yener, ''Ama şunu söyleyeyim, biz büyük bir camiayız, eleştiri olacaktır ama karalama ve birbirimizi yok etme kimsenin tasvip etmediği konudur'' diye konuştu.

"BANA GÖRE ŞAMPİYON TAMAMLADIK"

Kulüplerin başarısının sportif, ekonomik ve idari başarı olarak değerlendirildiğini söyleyen Yener, şöyle devam etti:

''Sportif başarıda 2008 yılında göreve geldiğimizde takım 22 puanla 13. sıradaydı. Tabi ki bu camiada kimsenin tasvip etmediği durumdu. Daha sonra yıl sonunda yaptığımız transferlerle oluşturduğumuz güçlü kadrolarla ilk yıl ligi 3. bitirdik, Avrupa kupalarına katıldık. İkinci yıl Ziraat Türkiye Kupası kazandık, Avrupa kupalarına gittik. Üçüncü yıl Süper Kupa'yı kazandık. Bana ve tüm camiamıza göre şampiyon olarak ligi tamamladık ve bugün Şampiyonlar Liginde mücadele ediyoruz.''

"ŞAMPİYONLAR LİGİ MÜZİĞİNİ DUYUNCA ÇOK DUYGULANDIK"

İlk Şampiyonlar Ligi grup maçını İnter ile oynadıklarını dile getiren Yener, ''İnter logosunun yanında Trabzonspor logosunu görünce ve Şampiyonlar Ligi müziğini duyunca çok duygulandık. Elbette başarıları daha yükseğe taşıyabilirdik. Önümüzdeki günler bu birlikteliğimiz sürdüğü sürece bu başarıları daha yukarılara taşıyacağız'' dedi.

Kulüpler için ikinci büyük başarının ekonomik başarı olduğunu anlatan Yener, şunları söyledi:

''Sadri Şener'in göreve geldiği günden bu yana kulübe harcadığı mesaiyi biz biliyoruz, sizin de bildiğinize inanıyorum. Günün büyük kısmını kulübün daha iyi olması, kaynaklar bulma adına koşturduğunu biliyoruz. Trabzonspor Kulübü bütçesini, Sadri Şener'in göreve geldiği günden bu yana arttırdı. Bütçe 60 milyon avroları buldu. Futbolculara gıptayla bakılmaktadır, teknik heyet başarılı işler yapmaktadır.''

Yener, Trabzonsporcell, TT net ve TS Club satışları gibi bazı satışlarla kulübün yaratılan kaynaklardan büyük gelirler elde ettiğini kaydederek, ''Zaman zaman hepimizin şikayetçi olduğu borsa konusu var. Gerçekten Trabzonspor Kulübü'nün tarihinde bir yönetim kurulunun yapacağı en büyük başarıdır. 25 yılda 300 milyon dolar temettüyü borcu bu kulübümüz bundan sonra ödemeyecektir. Bunda Şener'in büyük katkısı olmuştur. Bir Trabzonsporlu olarak kendisine bütün yaşantım boyunca bu konuda minnettar olacağım. Kulüp idari yönden başarılı yönetilmiştir. Ulusal basın tarafından çok sıklıkla eleştirilere, haksızlıklara, yanlış değerlendirmelere maruz kalmamıza rağmen takımımız Şampiyonlar Liginde mücadele ediyor. Bazı şeyler de daha net olarak ortaya çıkacağı için şimdi bu konularda konuşmuyorum. Birlikte yapacağımız iyi işler için şimdiden teşekkür ediyorum'' ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

BORÇ 94 MİLYON 286 BİN LİRA

Yener'in konuşmasının ardından denetleme kurulu raporu okundu. 30 Eylül 2011 tarihi itibariyle dernek ve bağlı şirketlerin 94 milyon 286 bin 781 lira borcu açıklandı.

ÜYELERDE SÖZ ALDI

Denetleme raporunun okunmasından sonra söz alan üye Avni Ocak, kulüp başkanı Sadri Şener'e büyük eleştiriler getirdi. Ocak, ''Başkan kulüpler tarafından yapılan kanun değişikliği çalışmasına imza attı mı? Borçlu başkan istemiyoruz. Başkan ya Trabzon'dan bu işi yapacak ya da bırakacak'' ifadelerini kullanınca tepki aldı.

Kulüp divan başkanı Osman Çavuşoğlu da eleştirilerin bireyselleşmemesi için Ocak'ı uyardı. Ocak da sinirlenerek konuşmasını yarıda kesti.

Ocak'ın ardından bazı konularda eleştiri getiren Ali Sürmen ile kulüp asbaşkanı Nevzat Şakar arasında da küçük bir tartışma yaşandı.