Fenerbahçe kongre üyesi 3 yıllık ceza senin eserin

FENERBAHÇE 3 yıl ceza alıp Avrupa’dan men edildiyse; tarihine hiç yakışmayan kara bir lekeyle sıvandıysa; bu acılar, sıkıntılar, umutsuzluklar, karanlıklar bir türlü bitmiyorsa, Başarı-vizyonmali disiplingeleceğe yönelik proje kelimeleri yerine fezleke-iddianame-tahkim-CAS-Metris kelimelerini duyuyorsan; Mesut Özil – Toure – Kaka – Klopp - Robben – Fred gibi isimler yerine Martens – Infantino – Platini – Palacios gibi isimler ezberliyorsan

Hiç kusura bakma Ey Fenerbahçe kongre üyesi, bu senin eserin.

* Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütünü sen değil, sessiz çoğunluk taraftar oluştururken sen Faruk Ilgaz’daki bedava havuz hakkına tav olduğun için “Yıldırım” dedin.

* Koskoca kulübün saldırılar altındayken sıradan taraftarın hukuk doktorası yapar; bulabildiği her fırsatta her mecrada aslanlar gibi çarpışırken, senin “Kızın düğününü tesislerde yapsak başkan da gelir mi?”den başka derdin olmadı.

* Futbolcuların bir çoğu deplasmanlarda küfür yerken; “şikeciler” diye yaftalanırken, sen oğlanın sünnetini yaptığın Gölbaşı tesislerinde kendi oyuncularına “Oynamıyorlar” diye küfrettin.

* Fenerbahçe’n günden güne erirken; kahvede, Todori’de “Ya bu Aziz Başkan da artık gitmeli” diye ahkam kestin; oy vakti gelince hesap sormak şöyle dursun; itiraz edeni yuhaladın.

* Hasbelkader tanıdığın birkaç yöneticiden bizzat “Yahu bizim başkan da şike yapmadıysa da bu adamlarla ne işi var. Orada yanlış yaptı”yı dinledin. “Bu sefer hesap soracağım” diye gittiğin kongrede, “Üyelerimize Topuk Yaylası tesislerinde indirimli tatil imkanı” lafını duyunca hemen hafta sonu kaçamağını planladın.

* “Cemaat F.Bahçe’yi ele geçiriyor” safsatasına inanmayı kendini rahatlatmak için tercih ettin de Nihat Özdemir’i – Cihan Kamer’i tanımaya dahi çalışmadın. Kaptanının Rabia işaretini bile sorgulamadın ki Aziz Yıldırım’ın İhsan Kalkavan ile neden ‘Ölümüne kanka’ olduğunu sorgulayasın.

* ‘UEFA çatırdayacak’ lafını alkışlamaktan da kendi çatırdamanın kulakları sağır eden sesini gram duymadın.

Ey Fenerbahçe kongre üyesi;

Bu cezalar, bu acılar, bu karanlıklar, bu lekeler var ya bu umutsuzluklar; bu çıkmaz sokaklar bu kayboluşlar… Bunların hepsi senin eserin. Tesislerdeki çay fiyatının artması ya da CEO’nun maaşını sorguladın da 3 ayda 90 milyon doların nereye harcandığı umurunda bile olmadı. Tek bir özeleştiri yapmadın. Hapisten çıktıktan sonra 180 derece dönen başkanına “Hadi kardeşim. Bizim için Fenerbahçe gelir. Yol alma vaktidir” demedin. “Kulüp darağacındayken son sözü “Kendimi kurtarmam lazım” olan adama hep inandın. Dış mihrakların saldırılarına haa-höö-heey dedin de “Yahu arkadaşlar biraz da kendi özeleştirimizi yapalım mı” diyene “Hain” dedin. Kafayı kuma gömünce acımayacak sandın. Eserinle övün Fenerbahçe kongre üyesi. Bu acılar var ya bu yalnızlıklar, bu atılmalar, kovulmalar, bu yalanlar, bu saldırılar var ya hakaretler, bu itibarsızlaştırmalar, bu bataklar, bu sırlar, bu pazarlıklar var ya bu hileler, bu desiseler.. Hepsi senin eserin. Sahi sor bir kendine; ucuz çay parasına, bedava havuza, uygun düğün salonu kirasına, 2 günlük makul ücretli tatile değdi mi? Üzgünüm en az 2 yıl bedava uçakla yurtdışına gidemeyeceksin. Belki şimdi aklın başına gelir... Layık olduğun gibi yönetildin. Sen buna layıksın da. F.Bahçe sana layık mı, elbet gün gelir bunu da soran olur.

Yıldırım başkanlık ile Yargıtay takası peşinde

Yazıyı yazdığım saatlerde basın toplantısı yapılmamıştı. O yüzden Aziz Yıldırım’ın kararını bilmiyorum. Ama bildiklerim var; anlatayım: Aziz Yıldırım şimdi muhtemelen kongre kararı alır ama kendisiyle ilgili renk vermez. “Adayım ya de değilim demez.” Yargıtay kararının karşısına yeniden seçilmiş bir başkan olarak çıkmak istiyor. Bu arada da pazarlık yolu arıyor. “Başkanlığa aday olmayayım ama Yargıtay kararı bozsun” diyor. Kolay değil. 4 yıl daha hapis cezası alma ihtimali ile yurtdışında yaşamak zorunda kalmak arasında üçüncü bir yol arıyor. O yüzden son ana kadar aday olup olmayacağını açıklamayacaktır. Ama Yıldırım; “Erken Yargılama” isteğiyle elindeki bir kozu kaybetti. Çünkü ‘acil’ yerine ‘adil’ yargılama istese CAS kararı en erken Ekim-Kasım’ı bulurdu. Bu sürede CAS’a ilişkin umut dağıtırdı. Yine Yargıtay öncesi kongre kararı alıp isteğini gerçekleştirebilirdi. Temmuz - Ağustos’u mutlu geçirmek için kozlarından birini kaybetti. Şimdi Yargıtay aklanması - Başkanlığı bırakma takası onun için daha zor. Ha bu arada F.Bahçe batmış, bitmiş umurunda mı dünya?

Şimdi olacaklardan Obama sorumlu

* Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi

* 16. Ağır Ceza Hakimleri

* M. Ali Aydınlar

* Lütfü Arıboğan

* Komple Galatasaray Kulübü

* Komple Galatasaraylılar

* Trabzon şehri

* Trabzonsporlular

* Sadri Şener – Nevzat Şakar – Hasan Yener- Hacıosmanoğlu

* Bir kısım bakanlar

* Yıldırım Demirören-Ufuk Özerten

* Eski yöneticiler-GFB

* Platini –Infantino – Şenes Erzik

* Müfettiş Cornu-Müfettiş Palacios

* Ercan Saatçi

* “Yahu biraz özeleştiri. Bizimkiler de bir halt yemiş” diyen Fenerbahçeliler

* Melih Gökçek

* Alex de Souza ve Samet

* CAS Hakimleri

* Ali Şen

* Vee nihayet Recep Tayyip Erdoğan’a da salladılar. “F.Bahçe’yi savunmayan Erdoğan istifa etmelidir” dediler. Bunu da dediler.

Şimdiden söylüyorum bundan sonra F.Bahçe’nin başına geleceklerin sorumlusu Barack Obama’dır.