Tarihle doğanın el ele verdiği rotalar: Turist kalabalığından uzak, gerçek İstanbul'u keşfetmenin 7 yolu!
İstanbul'un kalabalık caddeleri, alışıldık rotaları ve bilindik duraklarının ötesine geçmeye ne dersiniz? Bu yazıda, şehrin gözlerden uzak ama tarihi ve doğal zenginlikleriyle dolup taşan az bilinen rotalarını keşfe çıkıyoruz. Her biri, kendine has atmosferiyle bambaşka bir İstanbul vadediyor. Hazırsanız, rotanızı gizli İstanbul'a çevirmenin tam zamanı!
ABONE OLTarihi, doğayı ve lezzeti bir araya getiren bir İstanbul yolculuğuna çıkmak isteyenler için sıradışı bir rehber hazırladık. Şehrin kalabalık turistik bölgeleri dışında kalan, hem fotoğraf hem de hikaye dolu duraklarıyla dolu bu rotalar, İstanbul’un bilinmeyen yüzünü gözler önüne seriyor. İstanbul’u yeniden keşfetmek isteyenlere özel bu yazı, seyahatinize ilham olacak!
Fener, Balat ve Ayvansaray üçlüsü, zamanın dokusunu koruyan sokaklarıyla ziyaretçilerini adeta geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor. Bu bölge, son yıllarda yapılan restorasyonlarla birlikte sadece mimari değil, kültürel miras açısından da yeniden hayat buldu. Dar sokaklardan geçerken Rum, Ermeni, Yahudi ve Müslüman miraslarının bir arada var olduğu evler, kiliseler, sinagoglar ve camiler arasından yürümek; tarihle sessiz bir sohbet niteliğinde.
Tarihi Kariye Müzesi’nde başlayan yürüyüş, Bizans’ın görsel sanatına dair eşsiz örneklerle başlıyor. Ardından Theodosius Surları boyunca ilerlenerek Tekfur Sarayı, Kasturya Sinagogu ve Kazasker İvaz Efendi Camii dışarıdan gözlemleniyor. Balat’ın çarşısı, renkli evleri ve lezzet duraklarıyla bu rota, hem görsel hem duyusal bir deneyim sunuyor.