Üniversiteyi terk etti, dev bir oyuncak imparatorluğunun sahibi oldu
BBC'nin haftalık The Boss (Patron) yazı dizisi, dünyanın değişik noktalarından iş dünyasının önde gelen isimlerinin portrelerine yer veriyor. Bu hafta oyuncak imalat firması Zuru'nun kurucularından ve yöneticilerinden Nick Mowbray'le görüştük.
ABONE OLBBC'nin haftalık The Boss (Patron) yazı dizisi, dünyanın değişik noktalarından iş dünyasının önde gelen isimlerinin portrelerine yer veriyor. Bu hafta oyuncak imalat firması Zuru'nun kurucularından ve yöneticilerinden Nick Mowbray'le görüştük.
Çin'de bir oyuncak imalat firması kurmaya çalışan girişimci Nick Mowbray'in şansı, ABD'li perakende devi Walmart'ın kendilerine ilgi göstermesiyle döndü.
Walmart, Zuru'nun Hong Kong'daki teşhir salonunu ziyaret etmek istiyordu. Nick hemen bu teklifi kabul etti ve adresi en kısa sürede yollayacağını söyledi. Ancak henüz ortada bir teşhir salonu falan yoktu.
"Ertesi gün Hong Kong'a giden bir trene binmiş, bildiğim tüm kapıları çalıyordum," diyor 34 yaşındaki girişimci.
Bu anektod, Zuru'nun ilk zamanlarının ruhunu çok iyi yansıtıyor. Zira Yeni Zelandalı Nick Mowbray ve kardeşi Mat'in 2003'te kurduğu firmada işler o dönem hep "Kervan yolda düzülür" misali yapılıyordu.
Bugün kız kardeşleri Anna'yla birlikte, bu üç kardeş 5 bin kişinin çalıştığı ve yıllık satış rakamlarının 460 milyon dolara ulaşması beklenen küresel bir firmanın yöneticiliğini yapıyorlar. Firmanın başarısı sayesinde Mowbray ailesi, Yeni Zelanda'nın en zengin ailelerinden biri haline gelmiş durumda.
Her şey aslında kardeşlerin okul günlerinde başladı. Mat, kola kutusu ve plastik torbadan bir sıcak hava balonu oyuncağı yaptı ve kapı kapı dolaşarak bunu sattı. Yaşları ilerleyince bu işi daha ciddiyetle yapmaya karar veren kardeşler, ailelerinin Yeni Zelanda'nın kuzeyindeki kırsal bir adada bulunan çiftliklerinde küçük bir fabrika kurdular.
Nick, "Ödeme olarak inekleri sağmamız ve bazı bitkileri ilaçlamamız gerekiyordu" diyor.
O sıralar, Nick üniversitede hukuk okuyordu. Mat ise okulu terk etmiş, tüm zamanını oyuncak işine ayırmaya başlamıştı. Bir gün iki kardeş ani bir karar verdi. Neden şanslarını Çin'de denemiyorlardı?
Böylece Nick de 18 yaşındayken üniversiteyi terk etti ve kısa süre sonra 22 yaşındaki Mat'le birlikte kendilerini Hong Kong'a giden bir uçakta buldular. İnternet üzerinde bazı kişilerle temasa geçmişlerdi, ama bunun ötesinde kendilerini neyin beklediği hakkında çok bir fikirleri yoktu. Çince bilmiyorlardı, iş hayatından anlamıyorlardı.