Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bu yıl 17'ncisi düzenlenen dijital çağın zirvesi Digital Age Tech Summit, "Yarının Zekâsı" temasıyla düzenlendi. teknoloji dünyasının önde gelen düşünürlerini, iş profesyonellerini ve medya mensuplarını bir araya getiren organizasyonda konuşma yapan Prof. Dr. Hüseyin Şeker ile konuşmasının ardından özel bir yuvarlak masa toplantısında bir araya geldik.

Yapay zeka, veri depolama ve kişisel verilerin güvenliği konularında önemli açıklamalarda bulunan, veri bilimi, yapay zekâ, makine öğrenimi ve gelişmekte olan yeni teknolojiler ve sistemler alanlarında hem akademik alanda hem de endüstriyel uygulamalarda deneyime sahip araştırma odaklı bir akademisyen Profesör Hüseyin Şeker, veri paylaşımının özellikle kişisel veriler açısından minimuma indirilmesi gerektiğini vurguladı.

DİJİTAL SINIRLAR VE DEVLETİN ROLÜ

Son dönemde TikTok’un yükselişi ve birçok ülkenin bu uygulamayı ‘ulusal bir tehdit’ olarak damgalayarak yasaklama yoluna gitmesi konusuna değinen Profesör Şeker, “Eskiden fiziksel sınırlar vardı, artık dijital sınırlar var ve devletlerin bunları koruması gerekiyor” diyerek, verilerin ulusal sınırlar içinde kalmasının önemini vurguladı. Cloud teknolojisi üzerinden başka ülkelerde saklanan verilerin, aslında o ülkenin yasalarına tabi olduğunu ve bu nedenle kişisel veri güvenliğinin ulusal sınırlar içinde sağlanması gerektiğini de ifade etti.

“YALNIZCA BİR ADET UYGULAMA KULLANIYORUM”

Bu gibi özel bilgileri, kişisel verileri ve izinleri isteyen uygulamaları kesinlikle kullanmayı tercih etmediğini vurgulayan Profesör Hüseyin Şeker, “Kişisel verilerimizi korumak ciddi önem taşıyor. Ben uygulamaların istediği izinlere ve beni takip etmesine güvenmiyorum. Bu sebeple kişisel verilerimi isteyen uygulamaları kullanmıyorum. Bunun yanı sıra internette sitelere girdiğimizde karşımıza çıkan ‘Çerezlere izin ver’ butonuna basarken de çok dikkatli olmalı” dedi.

Şeker, “Kişisel verilerimizi yalnızca izinlerle değil kimi zaman sosyal medyada yaptığımız paylaşımlarla da veriyoruz. En basiti gittiğimiz bir tatilin fotoğrafını ve konumunu paylaşmak, evimizin boş olduğunu hırsızlara en kısa yoldan haber vermek olabilir” ifadelerini kullandı.

Evlerimizdeki akıllı sistemlerin ve hatta robot süpürgelerin bile veri topladığını vurgulayan Profesör Şeker, “Evdeki robot süpürgeler veya akıllı ev sistemlerinin kullanıcıların hayatını kolaylaştırdığı kadar, kişisel verilerin toplanmasına da yol açıyor. Evlerde, en azından yatak odasında o tarz akıllı ürünlerin kullanılmasından kaçınmalı” dedi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ