Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Düğün Dernek: Güç çoktan uyandı!

        Ece ULUSUM/GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Saat 11.00... Bir AVM’deki sinemaya gittim, ilk seans saatlerinde sıra bekleyeceğimi hiç düşünmezdim. Filme girmeden önce bir poğaça alayım dedim. Kasadaki abla tutturdu “Doymazsın bir börek al” diye. Filme yetişeceğimi söyledim, başladı gülmeye! “Düğün Dernek’e çocuklarla 2 kere gittik. Gül, gül öldük. Hele o halay sahnesi yok mu! (Gülüyor...) Sivaslıyız, o sokaklarda ömrümüz geçti, çok hoşuma gidiyor görmek. Vallahi param olsa yine giderim” dedi. Haydaaa... Zaten Düğün Dernek 2’ye gitme nedenim de sinemadan çıkan insanların yorumlarıydı. Bizim HTDokun’da izledim... “Harikaydı, gülmekten kırıldık”, “Üçüncüsünü hasretle bekliyoruz”, “Tek kelimeyle muhteşem”, “Bu filmi yapan herkesten Allah razı olsun. Fragmanı bile yetiyor gardaş”... Piyasaya sürülen herhangi bir ürün için böyle müşteri memnuniyetine şahit olmadım yahu! The New Yorker eleştirmenleri övse bu kadar merak etmezdim: Nasıl bu kadar seviliyor, neden bu kadar çok gülünüyor bu filme? 2 haftada 3 milyon 842 bin gişeyi nasıl yaptı? İnceledik... Filmi izlememiş olanlar var ama bazı yerlere değinerek anlatacağım, üzgünüm!

        YERLİ HANGOVER’LAR

        “Düğün Dernek 2: Sünnet”in konusu şöyle: İlk filmde oğluna Letonya’dan gelin alan İsmail bu sefer yeni bir düğünün peşinde; torunu Matias’ın sünnet düğünü... Film, Tüpçü Fikret’in Sivas halayı ile başlıyor. Filmde en çok gülünen sahnelerden biri ama bunu daha önce izlemiştik. O halayı, isimsiz bir internet fenomeni patlatmıştı. Söz ettiğim videoyu da yine HTDokun’da izleyebilirsiniz. Düğün Dernek’te, internette fenomen olan komik yurdum insanlarını bazı sahnelerde görüyoruz. Aslında gündelik hayatta metrobüste, ATM sırasında ya da herhangi bir yerdeki “biz”e absürtlük ekleyin, alın size Düğün Dernek. Çok açık ki filmi yazan ve yöneten Selçuk Aydemir sırtını Anadolu insanına dayamış. Sivas’ın Esenyurt Köyü’nden bir ailenin hikâyesi olduğu için de “Memleketlim” diyerek filme sahip çıkan bir kitle var. Aynı ekip bu yöntemi Çalgı Çengi’de kullanmıştı; olay Ankara’da geçiyordu ve tipik “Ankaralı hangover”ı gibiydi. Önümüzdeki yıl Hollywood klişelerinin kaymağını yiyen filmin ikincisi geliyor, Ankaralılar yaşadı...

        ‘KOMİK VE DİNDAR’

        Durum böyle olunca, her zamanki gibi ilk hafta filmin hitap ettiği kitlenin eğitim seviyesi çok konuşuldu, eleştirildi. Sinema dünyasında sözü geçen eleştirmenler, “Seyirciyi tavlamak için çıta düşük tutulmuş” diyerek bizi şaşırtmadılar. Halt ettiler! Bütün rekorları altüst edebilecek bir başlangıç yapmış film. Görülmemiş müşteri memnuniyeti serinin 3’üncüsüne bile gişeyi garanti etmiş. Herhalde daha derinlikli bir analizi hak ediyor değil mi?

        Ben bunları düşünürken, sinemada arkamda oturan arkadaş grubu gülmekten resmen iki büklüm! Dayanamadım, arada sordum nelere en çok güldüklerini. Tiplerin ne yapacağını tahmin edememeleri başta geliyormuş. Mesela biri sinirlendiği kişiyi anında tüple dövebiliyor ya da hoşlandığı kıza asma kilit hediye edebiliyor... Konuştuğum gruptaki sarışın kız, “Bizden biri” klişesine boyut katıyor: “Çetin (Murat Cemcir) aynı benim dayım ya! O da çok komik ve dindardır.”

        Bir de benzetmelerini çok beğenmişler. Gerçekten de durum tespitleri insanı güldürüyor. Yaşadığı hissi seyirciye doğru sözlerle anında geçiriyor film. Yine bir spoiler olacak ama benim en çok güldüğüm Tüpçü Fikret’in âşık olduğu kızı anlatırkenki şu sözü: “Bu kızın yanındayken zaman memurun bayram tatili gibi hemen geçiyor.” Küfür yerine küfürden daha etkili ve komik deyim ve atasözleri kullanılıyor: “Fikret’in öküzü bakar iki gözü!” Onu bulamadıkları noktada da yeni kelimeler türetiliyor: “Malzaimer”, mallık ya da aptallık başlangıcı olarak kullanılıyor...

        SIRRI ÇÖZMÜŞ OLABİLİRİM

        Neyse; sayılar ortada, gişe yıkılıyor... Su götürmez bir şekilde insanlar gülüyor, dahası bir daha izlemek istiyor. Aslında Osmanlı’dan beri mizah anlayışımız sanki pek değişmiyor. Filmde olay örgüsünden çok, tiplemelere ve onların verdiği tepkilere gülüyoruz. Orta oyununun en önemli özelliği olan kelime oyunları da cabası. Dahası tiplere uygun abartılı şive, kılık kıyafet ve ikili diyaloglar var. Hikâye de tam toplumun göbeğinden çıkıyor; torununu sünnet ettirmek isteyen dedenin maceraları. Uzun metraj orta oyunu değil de ne bu? Diyorum ve artırıyorum...

        Türkiye’nin güldükleri ve araştırmalar, bize şunu da söylüyor: Geçen yıl 38 binden fazla kişinin katıldığı “Türkiye en çok kime gülüyor?” araştırmasında birinci İnek Şaban (Kemal Sunal), ikinci Arif Işık (Cem Yılmaz) çıkmıştı. Listenin altıncı sırasında da Ahmet Kural yani Tüpçü Fikret vardı. Hepsinin ortak noktası da şu: Netameli konulara girmeden, kalp kırmadan, politikaya bulaşmadan, usulca yapmak istediğimiz şey, sanki, kendimizle barışmak. Kendi hallerimizle, çatışma içinde olduğumuz kökenlerimiz, yurttaşlarımız veya önceki kuşaklarımızla tatlı tatlı dalga geçelim, aslında sorunlu durumları da tespit edelim ve gülüp geçelim, tatlıya bağlayıverelim istiyoruz. Çok hızlı değişen bir ülkenin kaza bela çıkmadan, barışçı yollarla değişimi meşrulaştırma, devam ettirme çabası gibi geliyor bunlar bana. Bence sırrı bu. Bu frekansı yakalayanı tutana aşk olsun gardaş!

        'HALK FİLMİ YAPIYORUZ'

        Salonlardan aynı filmin sesleri yükseliyor. Düğün Dernek 2’nin gösterimde olduğu sinema salonu sayısı 1400 ama hafta sonu İstanbul’daki kimi sinema salonlarında “Hiçbir seansta boş koltuk kalmadı” yazılı tabelalar gördük. Diğerleri sıkışıp kalmış birkaç salona hatta bazı sinemalarda bir salonda sabah, öğlen ve akşam farklı film vererek ortayı bulmaya çalışmış. Ahmet Kural bile bu duruma şaşmış, “Biz ilk haftalar 2 milyonu bulur diyorduk, çok şaşırdık. Belki filmi tekrar izleyenlerin sayısı 1 milyondur” diyor. Gişede tekrar izleyenlerin sayısı epey fazla. Düğün Dernek oyuncuları HT Magazin’e verdikleri röportajlarda izleyicinin neden çok ilgi gösterdiğini anlattı.

        ■ Ahmet Kural: “Ayrım yapmadan insanlar bize gülsün. Tek derdimiz bu... Hâlâ halktanız, kendimizi bozmadık.”

        ■ Murat Cemcir: “Halk filmi yapıyoruz... Biz de zaman zaman neyi becerdiğimizi bulmaya çalışıyoruz.”

        ■ Rasim Öztekin: “Kimse soru işareti istemiyor. Tam tersi soru işaretlerinin ortadan kalkmasını talep edip sadece gülmek istiyor. Filmde bu var.”

        'SEYİRCİYE FARKLI BİR KOMEDİ VAAT EDİYOR'

        Habertürk Gazetesi sinema yazarı Mehmet Açar ise filmin başarısının altında ilk olarak tanıtım olduğunu söylüyor. “Düğün Dernek’e yoğun ilginin tanıtım başarısı dışında dört nedeni var. Öncelikle filmin iki yıldızı seyirciye farklı bir komedi vaat ediyor; seyirci de onları seviyor. İkinci neden, son yıllardaki siyasi kutuplaşmanın ve gerginliğin seyircileri apolitik, kaba ve rahatlatıcı bir mizaha yönlendirmesi. Üçüncü neden, yöresel komedilerin şehirlerde yaşayan insanlara bir tür terapi gibi gelmesi. Dördüncü neden, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sinema seyircisinin çoğunlukla 12-30 yaş grubundaki insanlardan oluşması.”

        AYNI EKİP İKİ KATI GİŞE

        Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Selçuk Aydemir’in bir arada oldukça iyi işler çıkaracağını düşünenler çoğunlukta. Düğün Dernek’teki her karakter çok sevilince ikincide de kadroyu bozmamışlar. Bu şimdilerde bir yöntem; kazanan kadro yöntemi. Böyle olunca ilkinde çok gülenlerin ikinciye geleceği belliydi. Ahmet Kural ve Murat Cemcir’in televizyon dizisi İşler Güçlerde cayır cayır reyting toplamıştı. Televizyonun da bu gişede parmağı var...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ