Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam "Ferhan Şensoy'la evlenmeyi çok istedim, olmadı"

        "İki Tık Tık Bir Şık Şık" albümüyle yeniden karşımıza çıkan, Türkiye'ye kantoyu sevdiren isim Nurhan Damcıoğlu sanat yaşamanı ve dramatik hayatını Söz Sende'de Balçiçek Pamir'e anlattı.

        VİDEO İÇİN TIKLAYIN

        Kaç yaşından beri dans ediyorsunuz?

        8 yaşında başladım. Ondan sonra da çocuk tiyatrosuna başladım.

        "Sarıkız" dermiş babanız size..

        Evet. Babam sinema bilen bir insandı. Kendi sineması vardı. Konservatuarın biraz ilerisinde açık hava sineması vardı. 3-4 yaşında annemin kucağında gidermişim oraya. Biz öyle büyümüşüz.

        KARDEŞLERİYLE YILLAR SONRA TANIŞTI Anneniz de operada terziymiş.

        Anneme benziyormuşum, keklik gibi sekerdi o da. Ondan görmüştüm dans etmeyi.

        Normalde daha tutucu olduğunuz söylüyorsunuz...

        Sahne dışında ciddi bir kişiliğim var. Bazıları çekinir, "Selam verelim mi, vermeyelim mi?" diye. Ama ben heyecanladığım zaman öyle oluyorum. Sahneye çıktığım zaman başka biri oluyorum. Sokakta sahnedeki gibi dolaşsam "Deli" derler.

        Siz 9 kardeşşisiniz.

        Ağabeyimi kaybettik, 8 kişi kaldık. 6 erkek, 3 kız..

        2 ağabeyinizi Çocuk Esirgeme Kurumu'na vermişler. Nasıl oldu o?

        Çünkü çok çocuğuz. İkişer yaş arayla dünyaya gelmişiz. Annem 16 yaşında evlenmiş, babam hep şehirlerarası çalışırmış. Nasıl büyütsün? Annemin dayısı da milletvekiliydi. O demiş, öyle oldu. 2 erkek gitti. Sonra kaçıyorlar trenle..

        Necdet diye bir ağabeyinizle sonradan tanışmışsınız.

        Necdet benden küçük. Tanışmak şöyle, çocukluğumuz pek hatırlamıyoruz. Yokluk da var o devirde. Çok zor geçiniyoruz, çocuk yaşta gitmişiz, para kazanıyoruz. Onlar ne olacak kreşlerde? Yine Ahmet Muhip Dranas'ın bir tandığı, hiç çocuğu yok, zengin bir ailenin yanında büyüdü.

        Peki siz kaç sene sonra bir araya geldiniz?

        Tam bilmiyorum ama 15 sene sonra..Çok enteresandır, annemle babamın evinde de İlhan ve kızı yaşar Ankara'da.

        Hem dram var hem de sonradan tanışmış olduğunuz bir kardeş. Bu da çok güzel.

        Yani hayatımız bir dramdı. 8 yaşında Burhan sinemada gazoz satmıştır. Alnımızın teriyle hayatımızı kazandık. Ben mesela çocukken hiç bebekle oynamadım. Vaktim yoktu. Sabah kalkıyorum, tiyatroya provaya gidiyorum. Gece de çocuk korosu...Ne zaman oynayacağım ben? Öğlen okula giderdim. 100 para verirdi annem, o parayı harcamazdım. Okula yürüyerek giderdim. Çocuk tiyatrosunda oyuna koşardım.

        KANTOYLA TANIŞMASI TOTO KARACA SAYESİNDE

        O yıllarda hayaliniz neydi?

        Oyuncu olmaktı. Ablamında öyleydi ama aşık oldu 17 yaşında evlendi, 18'inde doğum yaptı. Çok güzel sesi vardı ama maalesef sanatı bıraktı. Burhan şarkı söylerdi. Ben çocuk tiyatrosunda 14 yaşında başroller oynamaya başladım. Herkese nasip olan şeyler değil.

        İstanbul'a gelişiniz kaç yaşında oldu?

        16 ya da 17 yaşında geldim. 2 sene sonra konuk oyuncu olarak özel tiyatrolarda oynadım. Ofluoğlu'yla, benim manevi babamdır. Beni ve erkek kardeşim Sinan'ı evine aldı. Ben orada komedi oyunlarını öğrendim. Sonra Toto Karaca'da oynadım.

        Zaten Toto Karaca'dan dinlemişsiniz ilk kantoyu.

        İlk onda dinledim. O söylerken ben oynuyordum.

        ZORLUKLARLA DOLU BİR HAYAT

        1. doğuş tiyatro, 2. doğuş kanto 3. doğuş da bu albüm diyorsunuz...

        Evet. Hamilelik dönemi çok uzun sürdü. 40 kilo verdim bu arada. Sabahlara kadar da ağlasınız hayata bağlılığınız sizi ayakta tutuyor. Siz her türlü felaketten korunduğunuza inanırsanız, yolunuza devam ediyorsunuz. Mani olmak isteyenler varsa da..

        Sizin hayatınız pek de kolay olmadı. Mesela ben hastalıkları, sakatlıkları biliyorum. 3 kez merdivenden düşmüşsünüz, 3 trafik kazası...

        En son köpek saldırısı var. Kalçamda büyük bir sorun var. Ben bunlara rağmen ayaktayım.

        Bir konserde çocuğunuzu düşürmüşsünüz...

        Evet, İsviçre'de...Şimdi 24 yaşında olabilirdi.

        İki evlilikte mutlu olmayan bir evlilik..

        Yok, ikincisi çok aşık olduğum insan, acıyla karışık. Çünkü aşklar acı taşır, acı olmadan ulaşamazsınız. İkinci evliliğimde "Beni seven insan olsun, ben de evimin kadını olayım" normal bir kadın olmak istedim. Çocuk doğurmak istedim olmadı, sahne hayatım izin vermedi. İkinci evliliğim de dokuz sene sürdü. Ama ondan sonra da evlenemiyorsunuz, yaşadıklarınızdan sonra.

        DAMCIOĞLU'NDAN İDEAL KADININ TARİFİ

        Diyorsunuz ki, "İdeal kadın, dır dır edeceksin, sürekli adamdan isteyeceksizn, ben bunları yapamadım" Bu nasıl ideal kadın?

        Kadın her şeyi istiyor.

        Adamlar bunu seviyor mu peki?

        Seviyor. Niye gündemde olan kadınlar yalnız yaşıyor da öbür kadınlar...Kolay şey istiyor erkek. ona muhtaç olduğunuzu belirteceksiniz. Bunu da ben bilemiyorum.

        Hayatınız boyunca çok paralar kazandırdınız, çok da yedirdiniz. Doğru mudur?

        Yedirmek demeyelim, harcamayı çok seviyorum.

        İki evlilik, söylemiyorsunuz ama, maddi anlamda sizden çok şey götürmüş.

        Olabilir.

        "Bu ülkeyi terk etmeyi düşünüyorum" dediğiniz bir dönem vardı.

        İki ay önce çok radikal bir karar verdim. İzmir'e taşınıyorumi dedim, Özkan Turgay'a da, biz 5 senedir çalışırız, "Allahaısmarladık" dedim, "Gidemiyorsun" dedi. "Ben şirketimi yeni kurdum, CD'yi bitiriyorum" Bir mucize, kısmet değilmiş.

        Ramazan'da hatırlarız biz sizi, ne fena değil mi?

        Bundan sonra her gün hatırlayacaklar bu CD ile. Çünkü ben neşe kaynağıyım, kimseyle yarış yapmadım.

        Peki ne oldu da bıçak gibi kesildi?

        İlk boşandım, sonra çok az ara verdim. Ondan sonra yurtdışına gitmeye başladım. Çünkü denetimden geçmiyordu. Türkiye'de gayrimüslim kadınlar sahneye çıkıyordu. 12 Eylül döneminde ben geri döndüm.

        FERHAN ŞENSOY'LA AŞK

        Televizyon yasağınız var mıydı?

        Vardı tabi. Almanya'da, Avusturya'da çalıştım. Bugünkü aklım olsa dönmezdim. Çünkü çok büyük paralar kazanıyordum. Gazinonun bitişiyle ben de bu işi bıraktım. Özel otellerde, davetlerde çıktım. Sonra bir kaza geçirdim. Sonra ayrıldım. Ayrılmayla ameliyat aynı zamanda oldu. Belki ben hiç yürüyemeyecektim. Allah beni gene seviyor. Yürüyümeyince, dans edemeyince hayatın anlamı yok benim için.

        Dans edememekten korktunuz mu?

        Korktum tabi. 6 kilo aldımi psikiyatristlere gittim. Her gün fizik tedaviye gittim. Ama çok şükür Allah beni kötürüm bırakmadı.

        Peki bu kazalar ağır kazalar mıydı? Nasıl oldu, siz mi kullanıyordunuz?

        İkisinde eşim kullanıyordu. Üç tane de mesela ben kullanırken, kırmızı ışıkta duruyorsunuz, gelip vuruyor karşı kaldırıma atıyor sizi. Bugün bile bir kadının araba kullanması o kadar zor ki.

        "Yıldızların Altında" döneminden bir röportajınızı hatırlıyorum "Ferhan Şensoy'la keşke evlenseydim" demiştiniz.

        O çok romantik bir aşktı. Yaşayamadık. Evlenebilirdik ama o Derya'yla evlendi, iki çocuğu oldu, Allah bağışlasın. Çok sevdiğim bir insan. Türkiye'de çok iyi işler yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ