Ahlak ne demektir?
Günlük hayatımızda defalarca duyduğumuz ahlak kavramı, kişilerin ve toplumların bugününü ve yarınlarını şekillendirmesi açısından çok önemli. Peki ahlak nedir? Ahlak ne demek? İşte anlamı ve felsefesiyle ahlak kavramı...
Ahlak ne demek, ahlakın tanımı ve anlamı nedir, ahlak nedir TDK, ahlaki davranış nasıl olmalı, doğru ahlak nedir, nasıl ahlaklı olunur? Gibi merak ettiğiniz soruların cevaplarına buradan ulaşabilirsiniz.
Ahlak:
Ahlak, doğru ya da yanlış davranış standartları açısından bir davranış sisteminden söz eder. Davranış açısından ahlaki standartlar, vicdanımıza atıfta bulunarak ahlaki sorumluluk ve ahlaki bir kimlik veya doğru ya da yanlış eylem yapmaktır. Yaygın olarak kullanılan eş anlamlılar etik, ilkeler, erdem ve iyiliği içerir. Ahlak, bugün yaşadığımız çok kültürlü dünyada karmaşık bir konu haline geldi. Ahlakın ne olduğunu, davranışımızı, vicdanımızı, toplumumuzu ve nihai kaderimizi nasıl etkilediğini görmekteyiz.
Ahlak Tanımı:
Ahlak, doğru ve iyi davranış standartlarına ya da aynı kategorilere giren fikirlerin sistemine uygun olmanın niteliğidir. Ahlaki açıdan sağlam bir kategoriye giren maddeler, iyilik, doğruluk ve erdem gibi niteliklerdir. Bir eylem tarzı içeren ahlaki bir kaliteden söz ederken, ahlakı düşünüyoruz. Ahlakı tanımlamak için kişi, izlediği hak ve yanlış ile ilgili kural veya alışkanlıkları kullanır.
Ahlak Nedir TDK:
Kişilerin huyları, herhangi bir toplum içinde herkesin uyması gereken davranışlar ve kurallardır. Ayrıca ak töre ve sağ töre de denir.
Ahlaki Davranış:
Ahlak veya ahlaki davranış, bir kültür veya dinin kurallarını izleyen bir dizi olumlu karakter özelliğidir. Yüksek standartlarda düzgün davranış sergileyen bir insan ahlaki olarak kabul edilebilir. Kaba, uygunsuz veya dürüst olmayan biri ahlaksız olarak kabul edilebilir. İnsanlar ahlaksız olanlara saygı duymazlar. İyi ve yüksek standartlara sahip olanlarla uğraşmayı tercih ederlerdi. Ahlaki kişi, kendisine saygı duyulduğunu bilerek kendini iyi hissediyor.
Ahlak, davranışlarımızı yönlendiren ilkeleri tanımlar. Bu ilkeler uygulanmadan toplumlar uzun süre yaşayamazlar. Günümüz dünyasında, ahlakın sıklıkla belirli bir dini bakış açısına ait olduğu düşünülmektedir, ancak tanım gereği, bunun böyle olmadığını görüyoruz. Herkes bir tür ahlaki öğretiye bağlı kalır.
Nasıl davranmamız gerektiği ve nasıl davranmamamız gerektiği gerçeği çeşitlidir ve gerçek ahlak, kişinin ahlak algısına göre değişir. Dürüst, saygın ve etik sonuçlar üretmek için kullanılan bir standartlar sistemi ahlaki olarak kabul edilir.
Ahlak anlayışımızı geliştirecek bir temel ile başlamalıyız, o halde ‘iyi’ ile neyin kastedildiğini tanımlamaya başlayalım. Sonuçta, bu ahlak anlayışının odak noktası gibi görünüyor; Bunun ne anlama geldiğini anlamak ise iyi olmaktan geçiyor.
Doğru Ahlak:
Vicdanımız, günlük kararlarımızı etkiler ve bu seçimler vicdanımız tarafından yönlendirilir. Yine, vicdanın nereden çıktığına kendimiz karar vermeliyiz. Pek çok insan vicdanın yüreklerimizle ilgili olduğu, doğru, yanlış ve adalet kavramlarının her birimizde “programlandığı” fikrine dayanır.
Ahlaki bir kişi, özellikle etik olan davranış konusunda, davranışları iyi veya erdemli olan kişidir. Aynı zamanda doğru ve etik olanı yapmaya çalıştığınız anlamına gelir.
Yanlışı ve doğruyu bildiğimizde, doğru olanı yapmak için potansiyel olarak motive olabiliriz. Ahlaki bilginin çoğu bizi doğru şeyi yapmaya motive etmek için yeterli görünüyor. Erdemli insanlar genellikle doğru olanı yapmak için motive olurlar, bu yüzden hepimiz erdemli olduğumuz sürece iyi, güzel ve doğru olan seçimleri yapmak için motive oluruz.
Ahlaklı Olmak:
Genellikle kendimizden daha rasyonel, bilgili ve etik olduğumuzu düşünmek için önyargılıyız. Kendimize, bu önyargıya sahip olduğumuzu ve inançlarımıza ve eylemlerimizin olası itirazlarını göz önünde bulundurabileceğimizi hatırlatmak zorundayız. Bu önyargıyı önlemeye yardımcı olmak için kendimizi iyi bir akıl yürütme ve etik konusunda eğitebiliriz ve bazen haklı olduklarından emin olmak için başkalarıyla inançlarımız ve eylemlerimiz hakkında konuşmak iyi bir fikir olabilir.
Bazen aykırı olarak kendimizi bir şeyin etik olmaktan daha önemli olduğuna ikna edebiliriz. Kendimizi yüksek öncelikli, belki de en yüksek öncelikli olarak etik olarak kabul etmeliyiz.
Sık sık etik olmaktan veya kendimizi iyileştirmekten vazgeçeriz çünkü bu “çok zor”. Geliştirilebileceğimiz ve ulaşabileceğimiz gerçekçi hedefler bularak kendimizi adım adım iyileştirmek için çalışmalıyız. Özlemlerimizi, ideallerimizi ve hayallerimizi sıklıkla unutuyoruz. Hayatımızda bir şey başarmak istiyorsak, gelecek için planlar yapmalı ve hayattan istediklerimizi nasıl elde edeceğimizi bulmalıyız. Sık sık ahlaki olmaktan vazgeçeriz, çünkü nasıl motive olunacağından emin değiliz.
Ahlaki motivasyonunuz yoksa farklı motivasyon tekniklerini deneyin. Diğer insanların hayatlarının önemini düşünün, kendinizi ahlakla güçlü bir ilgisi olan bir kişi olarak düşünün ve çeşitli ahlaki hedeflere ulaşırken kendinizi ödüllendirmeyi planlayın.
Eleştirileri ve itirazları sıklıkla reddeder ve onları rahatsız edici buluruz. Kendinizi, eleştirilerin ve itirazların genellikle kendi kusurlarımızı öğrenmenin ve kendimizi geliştirmenin bir parçası olduğunu hatırlatın. Eleştirilere veya itirazlara aldırırsanız, biraz zamanınızı sakinleştirmek ve daha sonra düşünmek için biraz beklemek isteyebilirsiniz.
