Alkol terapisi nedir? Alkol terapisi nasıl yapılır, yararları nelerdir?
Sosyal bir içici olarak başlayan masum kadehlerin zamanla bir ihtiyaç haline gelmesi, kişinin kontrolü yitirip alkolün esiri olması, sadece bireyi değil, tüm çevresini etkileyen yıkıcı bir süreçtir. Alkol bağımlılığı, irade zayıflığı veya bir ahlak sorunu değil, beynin ödül merkezini ve karar verme mekanizmalarını bozan kronik, ilerleyici ve nüksedebilen bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık, kişinin işini, ailesini, sağlığını ve onurunu yavaş yavaş elinden alırken, birey genellikle inkar mekanizmasına sığınarak sorunu görmezden gelmeye çalışır. Ancak dibe vuruş yaşanmadan da bu gidişata dur demek mümkündür. Peki, bu zorlu ama umut dolu iyileşme yolculuğu tam olarak nedir ve bağımlılık zincirleri nasıl kırılır? İşte detaylar...
Alkolizm tedavisinde en büyük engel, genellikle kişinin sorunu kabul etmemesi veya "istediğim zaman bırakırım" yanılgısına düşmesidir. Oysa alkol, vücutta fiziksel bağımlılık yarattığı için, bırakma süreci profesyonel destek olmadan hem çok zor hem de tıbbi açıdan riskli (delirium tremens gibi yoksunluk krizleri nedeniyle) olabilir. Alkol terapisi, sadece alkolü vücuttan atmakla sınırlı değildir; asıl mücadele, zihindeki alkol arzusunu yönetmek, tetikleyicilerle baş etmek ve alkolsüz bir yaşamı yeniden inşa etmek üzerine kuruludur. Bu süreç, tıbbi detoksifikasyonla başlayıp, uzun soluklu psikoterapi ve rehabilitasyonla devam eden, multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir.
ALKOL TERAPİSİ NEDİR
Kapsamlı bir tanım yapmak gerekirse alkol terapisi nedir sorusuna verilecek cevap; alkol kullanım bozukluğu olan bireylerin alkolü bırakmalarını sağlamak, yoksunluk belirtilerini yönetmek, tekrar başlamayı (relaps) önlemek ve kişinin fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığını geri kazanmasına yardımcı olmak için uygulanan tıbbi ve psikososyal müdahalelerin bütünüdür şeklindedir. Alkol, beyindeki dopamin gibi haz verici kimyasalların salınımını yapay olarak artırır. Zamanla beyin bu yüksek seviyelere alışır ve normal hissetmek için alkole ihtiyaç duyar hale gelir. Terapi, bozulan bu nörokimyasal dengeyi ve buna bağlı gelişen davranışsal bozuklukları onarmayı hedefler.
Alkol terapisi tek tip bir tedavi değildir; kişinin bağımlılık şiddetine, süresine ve eşlik eden diğer psikolojik sorunlara (depresyon, anksiyete vb.) göre şekillenen kişiye özel bir plandır. Tedavi süreci genellikle "yatarak tedavi" (klinik/hastane) ve "ayaktan tedavi" olmak üzere iki ana ortamda yürütülür. Şiddetli bağımlılık durumlarında, kişinin dış dünyadan izole edilerek 7/24 tıbbi gözetim altında tutulduğu yatarak tedavi hayati önem taşır. Daha hafif durumlarda veya iyileşmenin idame aşamasında ise kişi günlük hayatına devam ederken terapi seanslarına katıldığı ayaktan tedavi yöntemleri uygulanır. Her iki durumda da amaç, alkolün kişi üzerindeki hakimiyetine son vermektir.
ALKOL TERAPİSİ NASIL YAPILIR?
Zorlu ve aşamalı bir süreci kapsayan alkol terapisi nasıl yapılır sorusunun cevabı, genellikle detoksifikasyon (arındırma) aşamasıyla başlar. Bu ilk adımda, alkol alımı tamamen kesilir ve vücudun alkolden temizlenmesi sağlanır. Ancak yıllarca alkole alışmış bir vücut, ani kesilmeye şiddetli tepkiler (titreme, terleme, halüsinasyon, nöbet geçirme) verebilir. Bu nedenle detoks süreci mutlaka doktor kontrolünde, gerekirse yatıştırıcı ilaçlar ve vitamin takviyeleriyle yönetilir. Bu aşama genellikle 1 hafta ile 10 gün arasında sürer ve fiziksel bağımlılığın kırılmasını sağlar. Ancak asıl tedavi, detokstan sonra başlayan ve zihinsel bağımlılığı hedefleyen rehabilitasyon sürecidir.
Rehabilitasyon aşamasında, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Motivasyonel Görüşme ve Grup Terapileri gibi yöntemler devreye girer. Terapist, kişiyle birebir çalışarak alkol kullanımını tetikleyen duygusal durumları (stres, öfke, yalnızlık), çevresel faktörleri ve düşünce kalıplarını analiz eder. Kişiye, alkol alma isteği (aşerme) geldiğinde bununla nasıl baş edeceği, "hayır" deme becerileri ve stresle alkolsüz başa çıkma yöntemleri öğretilir. Ayrıca grup terapileri ve Adsız Alkolikler (AA) gibi kendine yardım grupları, kişinin yalnız olmadığını hissetmesi ve benzer süreçlerden geçen diğer insanlarla deneyim paylaşması açısından tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bazı durumlarda, alkol isteğini azaltan veya alkol alındığında kişiyi rahatsız eden (disülfiram gibi) ilaç tedavileri de psikoterapiye eklenerek "matriks tedavi" modeli uygulanabilir. Aile terapisi de sürecin önemli bir ayağıdır; çünkü bağımlılık bir aile hastalığıdır ve ailenin doğru yaklaşımı iyileşmeyi hızlandırır.
ALKOL TERAPİSİNİN FAYDALARI
Başarıyla tamamlanan ve sürdürülen bir sürecin ardından alkol terapisi faydaları, kişinin adeta yeniden doğmasını sağlar. En belirgin ve acil fayda, fiziksel sağlığın düzelmesidir. Karaciğer fonksiyonları toparlanır, uyku düzeni normale döner, cilt canlanır, hafıza ve konsantrasyon becerileri iyileşir. Alkolün vücutta yarattığı toksik etkinin kalkmasıyla birlikte, kişi kendini daha enerjik ve dinç hissetmeye başlar. Bağışıklık sistemi güçlenir ve alkole bağlı gelişebilecek kanser, kalp hastalığı veya siroz gibi ölümcül hastalık riskleri azalır.
Fiziksel iyileşmenin ötesinde, psikolojik ve sosyal faydalar hayatın kalitesini artırır. Kişi, alkolün uyuşturduğu duygularıyla yüzleşmeyi ve onları yönetmeyi öğrendiği için duygusal istikrara kavuşur. Özgüven ve özsaygı yeniden kazanılır; kişi artık bir maddeye bağımlı aciz biri değil, hayatının kontrolünü elinde tutan güçlü bir bireydir. Bozulan aile ilişkileri onarılır, kişi eşine, çocuklarına veya ebeveynlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmeye başlar. İş hayatındaki verimlilik artar ve ekonomik kayıplar son bulur.