Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ben Ruhi Bey Nasılım kimin şiiri? Tiyatroya da uyarlanan Ben Ruhi Bey Nasılım hangi İkinci Yeni şairinin şiiri

        Kenan İmirzalıoğlu'nun sunduğu Kim Milyoner Olmak İster programının dün gece yayınlanan son bölümündeki bir soru herkesi meraklandırdı. ATV ekranlarında yayınlanan yarışmada "Tiyatroya da uyarlanan Ben Ruhi Bey Nasılım hangi İkinci Yeni şairinin şiiri?" sorusunu herkes araştırmaya başladı. Ben Ruhi Bey Nasılım kimin şiiri?

        BEN RUHİ BEY NASILIM KİMİN ŞİİRİ?

        Tiyatroya da uyarlanan Ben Ruhi Bey Nasılım adlı şiir hangi İkinci Yeni şairine aittir?

        A- Cemal Süreya

        B- Turgut Uyar

        C- Edip Cansever (CEVAP C)

        D-Sezai Karakoç

        EDİP CANSEVER KİMDİR?

        Edip Cansever 8 Ağustos 1928'de İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Kapalıçarşı’da turistik eşya ve halı ticareti yapmaya başladı. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçirdi, tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986'da yaşamını yitirdi.

        REKLAM

        İlk şiiri 1944'te İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini "İkindi Üstü" kitabında topladı. Bu şiirlerde varlıklı, her şeye yaşama sevinciyle bakan bir gencin avarelikleri, duyguları ön plandaydı. 1951'de "Nokta" dergisini çıkardı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı "Dirlik Düzenlik" bu dönemin ürünüdür. Bu kitaptaki şiirlerde düşünceyi dil içinde eritmeye yönelen, özlü bir söyleyiş ve çarpıcı biçim arayan, toplumsal eleştiri için mizah aracını kullanan bir tutum görüldü. 1957'de yayınlanan "Yerçekimli Karanfil" ile kendisine özgü bir şiir evreni kurdu. İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi.

        Yenilik, Pazar Postası, Yeni Dergi gibi dönemin sanat yayınlarında şiirsel canlılığı besleyen şairlerden biri oldu. Şiirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bıraktı. "Dize işlevini yitirdi" gerekçesiyle yeni arayışlara yöneldi. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı. "Nerde Antigone", "Tragedyalar", "Çağrılmayan Yakup" bu dönemin ürünleri. Yine de İkinci Yeni içindeki bazı şairler gibi anlamsızlığı savunmadı. Kapalı, anlaşılması güç, yine de anlamdan ayrılmayan bir şiire yöneldi. Çok farklı imgeler kullanırken bile düşünce öğesini göz ardı etmedi. Yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. Yalnız şiirleriyle değil tepkileri ve yaşama biçimiyle de kendisinden söz ettirdi. Sürekli yazan, yayınlayan bir şair olarak ilgileri hep üstünde tuttu.

        Haberi Hazırlayan: Elif Avcı
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ