'Canım Kardeşim'in Kahraman'ı: Filmi izledikçe hala ağlıyorum!

Ertem Eğilmez, 'Tatlı Dillim'in çekimleri bitince Tarık Akan'ı yanına çağırır. Usta yönetmen, Akan'a "Bir film çekeceğim. Öyle bir film olacak ki birçok ödül kazanacak. Sen de başrolünde olacaksın. Bir daha da o tarzda film çekmeyeceğim. Sırf sana ödül alabileceğimi göstermek için o filmi çekeceğim." der.

Eğilmez, ardından da senaryosunu Sadık Şendil'in yazdığı ve Tarık Akan, Halit Akçatepe ile Kahraman Kıral'ın başrolünü paylaştığı 'Canım Kardeşim'in çekimlerine başlar. 1973 yapımı olan film, Ertem Eğilmez'in de dediği gibi Altın Koza Film Festivali'nde kendisine 'En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandırır.

'Canım Kardeşim' de Türk sinemasında 'dram' denilince akla gelen ilk filmlerinden olur. Filmde kan kanseri nedeniyle hayatını kaybeden bir çocuğu canlandıran ve seyircinin yüreğine dokunan bir oyunculuk sergileyen 9 yaşındaki Kahraman Kıral ise milyonları ağlatır.

Çocuk yaşlarda başladığı sinemayı, yine çocuk yaşlarda bırakan ve kısa süreli oyunculuk kariyerinde Yeşilçam'ın en önemli isimleriyle kamera karşısına geçen Kıral ile bir araya geldik. 58 yaşındaki Kıral, sinema serüvenini, set anılarını ve beyazperdeyi bıraktıktan sonraki hayatına dair pek çok şeyi anlattı.

GAZETE İLANI HAYATINI DEĞİŞTİRMİŞ

Kahraman Kıral, oyunculuk serüveninin 8 yaşındayken ailesinin gördüğü bir gazete ilanıyla başladığını açıkladı. Kıral, "1972 yılında Hürriyet Gazetesi'nde bir filmde oynaması için 'çocuk oyuncu aranıyor' ilanı vardı. Rol yapan bir yanım olduğu için ailem ile Beyoğlu'nda yapılan seçmelere katıldım. 30-40 çocuk arasında son ikiye kalmıştım. Sonra yıllar sonra öğrendim ki, finale kalan diğer çocuk ise Armağan Çağlayan'mış. Ardından Erkem Bora, Fatma Girik ve Murat Soydan'ın yer aldığı 'Evlat' filmiyle ilk kez kamera karşısına geçtim." dedi.

"YEŞİLÇAM'IN ŞANSLI ÇOCUKLARINDAN BİRİYİM"

Kahraman Kıral, Yeşilçam'ın en şanslı çocuklarından biri olduğunu dile getirdi: Benden başka çocuk oyuncular da vardı ama onlar sinema sektöründe olan yakınları sayesinde sinemaya başladı. Ben ise bir gazete ilanı sayesinde başladım. Tarık Akan, Fatma Girik, Filiz Akın, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, Kemal Sunal ve Kartal Tibet gibi gibi değerli isimler kamera karşısına geçtim. Ertem Eğilmez, Lütfi Akad, Osman Seden ve Melih Gülgen gibi yönetmenlerle çalışma fırsatı buldum.

"CANIM KARDEŞİM' BUGÜN ÇEKİLSE OSCAR'A ADAY OLUR"

Türk sinemasının efsane yapımlardan olan 'Canım Kardeşim' hakkında da konuşan Kahraman Kıral, "Ertem Eğilmez'in ilk kez dram filmi çekmişti. Filmin kadrosu zaten 'Şampiyonlar Ligi' gibiydi. Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kemal Sunal, Adile Naşit, Metin Akpınar... Tarık Akan jönlüğünün dışına çıkmış ve ilk salon olmayan filmiydi. O film bugün çekilse abartmıyorum Oscar'a aday olur." şeklinde konuştu.

"YENİDEN ÇEKİLMESİNİ İSTEMEM"

'Canım Kardeşim' ile ilgili düşüncelerini sürdüren Kıral, "Filmin yeniden çekilmesini istemem. 'Hababam Sınıfı'nı yeniden çektiler ama ne oldu? İnsanlar sahiplenmedi, benimsemedi. 'Hababam'ın öz ruhunu zedeledi. Değerini düşürdü." dedi.

Kıral, sözlerine şöyle devam etti: Bugün çekilen bu tarz başarılı filmler var ama daha suni geliyor. Belki o günün şartları ve bazı imkansızlıklar içinde çekildiği için çok daha değerli ve gerçekçi oldu 'Canım Kardeşim'. Her izlediğimde ağlıyorum. İnsanlar da öyle bir iz bırakmış ki hala beni bu halde tanıyan insanlar var... Filmdeki rolümle de Altın Koza Film Festivali'nde 'En İyi Çocuk Oyuncu Ödülü'nü kazanmıştım.

'Canım Kardeşim'deki set anılarından da bahseden Kıral, Ertem Eğilmez ile ilgili yaşadığı diyaloğu da dile getirdi: İzmir Kordon'da filmi çekiyoruz. 'Ağla' dediklerinde aslında hemen ağlardım ama o gün Ertem Ağabey 'ağla' dedi ama ağlayamıyorum. Bağıyor, çağırıyor... Tarık Ağabey de sette sigara içiyor. Ertem Ağabey döndü, 'Dumanı üfle şunun gözüne' dedi. Bir anda gözlerimden yaş geldi. Sahneyi çektik. Set bitti mi Ertem Ağabey direk kucağına alır severdi beni. Tarık ve Halit Ağabey de benimle oyun oynarlardı.

"TARIK AĞABEY'İN CENAZESİNE KATILAMADIM"

Tarık Akan'ın cenazesine katılamadığı için çok üzgün olduğunu belirten oyuncu, "Kızım İngiltere'de eğitim görüyordu. Onun yanına gitmiştim. Haberi Londra'da aldım. Sinemadan koptuktan sonra Tarık Ağabey ile pek görüşemedik. Vefatından bir sene önce telefonla görüştük. Yurt dışındaydı. 'Dönünce konuşalım' dedi ama fırsat olmadı. Halit Ağabey'de de aynı şeyi yaşadım. Kızları hala arkadaşım, görüşürüz. Hayatta olanlarla cenazelerde karşılaşıyoruz." şeklinde sözlerini sürdürdü.

"CANLI KUŞU YEDİM!"

Genellikle acıklı filmlerde rol alan Kahraman Kıral, "Öldüğüm bir sürü film var. 'Canım Kardeşim'de kansere yakalanan, 'Gelin'de kalbi delik bir çocuğu, 'Oğul' filminde de kuduza yakalanarak yaşamını yitiren bir çocuğu canlandırdım. Özellikle 9 yaşındayken Cüneyt Arkın ile başrol oynadığım 'Oğul' filmindeki kuşu yediğim sahneyi unutamam. Film Eskişehir'de çekiliyordu. Gerçekçi olması için bir kuşu yakalayıp, ayaklarını bağlamışlar ve ardından da yaralamışlardı. Sonra bana 'bu kuşu ye' dediler. Kuş bir yandan kanat çırpıyor, bir yandan da canlı kuşu yiyordum! O tat hala ağzımda benim! Bir insan başka bir insana bunu nasıl yaptırabilir? Hayvanseverim, evimde köpek var kedi var... Başka bir hilesi olmalıydı bu sahnenin." sözleriyle tepkisini dile getirdi.

OYUNCULUĞU BIRAKMA NEDENİ

Kahraman Kıral, oyunculuğu neden bıraktığına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: Orta okula başlamıştım. Ciddi bir eğitim sürecim başlamıştım artık. O dönemlerde 12-13 yaşlarında bir çocuğun üzerine film kurgulamak da zordu. Yaş olarak ara bir döneme girmiştim yani. Ayrıca Yeşilçam'da seks furyası başlayınca da sinema hayatım noktalandı.

Bir kız babası olan Kıral, "Kızımın oyuncu olmasını istemedim. Reklamcılık üzerine eğitim gördü. Biraz daha farklı bir tarafa gitti o. 29 yaşında. İki ayda önce de doğum yaptı, dede oldum." ifadelerini kullandı.

"Tekrar oyunculuğa dönmek istiyor musunuz?" sorusuna ise Kıral, "Zaman zaman telefonlar geliyor. Elle tutulur bir proje olursa olabilir. Oynamış olmak için bir film veya dizide rol almak istemem ama yarın bize ne gösterir bilemeyiz." yanıtını verdi.

MOBİLYA SEKTÖRÜNDE

Kahraman Kıral, şimdilerde ise ailesinin mobilya şirketinde çalışıyor. Kıral, "İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nü kazandım. Ama erkenden iş hayatına atılabilmek için okulu ikinci sınıfta bıraktım. Aile mesleğimiz mobilyacılık. 20 yılı aşkın senedir de amcamla beraber mobilya şirketinin yöneticiliği yapıyorum." dedi.

Kıral, emekli olduktan sonra ise LÖSEV'de (Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı) etkin bir şekilde görev almak istediğini belirtti: LÖSEV'in 20. yıl davetine çağrılmıştım. 'Canım Kardeşim' filmiyle örtüşen bir durumdu. Filmin sonunu baştan çekip 'Kahraman'ı kurtaracakları bir kampanya yürüttüler. Yepyeni yüzler tanıdım. Oradaki çocukların ağabeyleri oldum. Emekli olduktan sonra LÖSEV'de çok daha aktif bir rol almak istiyorum.