Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Çin koronavirüsü nasıl durdurdu? Çin Büyekelçisi Müsteşarı Weihua Habertürk'te anlattı

        Çin'in Ankara Büyükelçisi Müsteşarı Cheng Weihua Habertürk'ten Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını yanıtladı. Weihua, 'Koronavirüs Çin'den çıktı. Çin yavaş davrandı' eleştirilerine cevap verdi. Çin'de koronavirüsle mücadelede son noktayı anlatan Cheng Weihua ilaç ve aşıdaki gelişmeleri anlattı.

        İşte Didem Arslan Yılmaz'ın soruları ve Çin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Cheng Weihua'nın yanıtları:

        DİDEM ARSLAN YILMAZ: ABD'de Çin'e karşı 20 trilyon dolarlık bir tazminat davası hazırlığı var. Oysa salgında siz de 3 bin 305 kişiyi kaybettiniz. Çin sizce neden suçlamaların hedefinde?

        REKLAM

        CHENG WEIHUA: Öncelikle dün sizin programınızı izledim. Sizin objektif duruşunuzu ve profesyonelliğinizi tebrik ediyorum. Kamuya konuşmalar yaparken adil, ciddi, objektif olmalı ve gerçeğe dayalı olmalıyız. Bu herkesin uyması gereken bir prensiptir. Şu anda birlik ve beraberlik zamanıdır. Bu virüs insanoğlunun düşmanıdır. Hep birlikte dayanışma içerisinde bunu yenmemiz gerekiyor.

        "ÇİN KISA BİR ZAMAN İÇİNDE TÜRKİYE'YE TEST KİTİ BAĞIŞLAYACAK"

        İnsanlara moral vermek için biraz bilgiler paylaşmak istiyorum. Çin tarafı, Türkiye'nin bu salgınla mücadelesine kararlılıkla destek vermektedir. Tıpkı daha önce Türkiye'nin Çin'e verdiği destek gibi. Çin tarafı kısa zaman içeresinde Türkiye'ye bir parti test kiti bağışlayacak. Geçen hafta Çin uzmanları buradaki uzmanlarla video konferansı yaptı. Çin'deki deneyimleri ve tecrübeleri Türk uzmanlarıyla paylaştı. Çok faydalı olduğunu öğrendik. Çin'de geliştirdiğimiz tedavi yönteminin en son versiyonunu buradaki uzmanlarla paylaştık. Bazı faydalı bilgileri paylaştık.

        "ÇİN GENELİNDE TABURCU EDİLENLERİN SAYISI YÜZDE 95.8 OLDU"

        Buradaki Çin şirketlerinin derneği ve bazı derneklerimizle Türkiye'ye destekte bulundu. Şirketin yaptığı bağışta çok güzel bir Türkçe cümleyi yazdı: Aynı dili konuşmasak da aynı duyguyu paylaşıyoruz... İşbirliği içerisindeyiz. Şu anda Çin'deki rakamları sizinle paylaşmak istiyorum. Çin'de mevcut vaka sayısı 3 bin 48. Bugüne kadar topam vaka sayısı ise 82 bin 599. Taburcu edilen sayısı 76 bin 237. Ölüm sayısı ise 3 bin 334. Hesaplandığı zaman görüyorsunuz ki, Çin'in genelinde taburcu olanların oranı yüzde 95.8. Huwai'nin dışında geri kalan bölgelerimizdeki insanların iyileşme orantısı ise yüzde 99.

        "KORONAVİRÜSÜNÜN TEDAVİ EDİLEBİLİR ORANI ÇOK YÜKSEK"

        REKLAM

        Bence bu iyi bir rakam. Çok iyi bir oran. Dolayısıyla yeni tip koranavirüsün tedavi edilebilir ve orantısı hayli yüksek. O yüzden bence biz uzmanlarımıza güven duymalıyız, tavsiyelere uymalıyız, devletin aldığı tedbirlere uymalıyız. Hep birlikte tedbirleri alalım. Fazla paniğe gerek yok.

        YILMAZ: Dünkü konuğum Prof. Mehmet Çilingiroğlu'nun özellikle Çin'le yaptığı eleştiriler üzerine siz de cevap hakkını kullanmak istediniz. Dün sayın Çilingiroğlu, 'Çin'in sorumluluğu var hem ekonomik hem de insanlık için. İlk vaka çıktığında, Aralık ayında çıkmıştı. Dünyaya bildirmesi geç oldu. Uçuşları engellemiş olsaydı, dünyadaki vaka sayısı bu kadar olmazdı' demişti. Neden bu suçlamaların hedefinde Çin? Amerika neden Çin'e karşı bir tazminat hazırlığında?

        WEIHUA: Çok teşekkür ederim. Dünkü programınızı izledim. Sayın Çilingiroğlu'nun konuşmasını da dikkatle dinledim. Herkesin bildiği gibi bu koronavirüs yeni bir virüstür. Bu virüsü tanımak, bilmek için gerek hastalığının kontrol etme kuruluşları, gerek uzmanları için bir zaman gerekiyor. Bugüne kadar 3 ay geçti. Bütün dünya bir ilaç geliştiremedi, bir aşı geliştiremedik. Virüsü doğru bir şekilde tanımak zaman alacaktır. Ama Çin bunu kesinlikle saklamadı. Bütün bilgileri en erken dünya ile paylaştı. Bu vakalar önce Çin'de ortaya çıktı. Ama bu virüsün Çin'de çıktığı ile aynı anlama gelmez. Geçen sene 27 Aralık tarihinde Hubei şehrindeki doktor kendisine gelen 3 vakayı bildirdi. Uzmanlar araştırma başlattı. 31 Aralık tarihinde Çin'in Ulusal Sağlık Komisyonu uzmanları yerinde incelemelere başladı. Aynı gün 31 Aralık tarihinde Çin bu bilgileri, vakaları Dünya Sağlık Örgütü'ne rapor etti. 3 Aralık tarihinden itibaren Çin düzenli olarak Dünya Sağlık Örgütü ve bazı ülkelerle koronavirüs ilgili vakalarının bilgilerini paylaşmayı başladı.

        "ÇİN 31 ARALIK'TA DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ'NE BİLGİ VERDİ"

        REKLAM

        12 Ocak tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Çin'den koronavirüs genetik düzlemini bilgisini aldı. Yani Çin, Dünya Sağlık Örgütü'ne ilk olarak 31 Aralık ayında bilgi verdi. 3 Ocak tarihinden itibaren Dünya Sağlık Örgütü ve dünyanın birçok ülkeleriyle bilgi paylaşmaya başladık. 23 Ocak tarihinde Hubei ve Huwan şehrini tümüyle karantina altına aldık. Ertesi gün bütün Çinliler'in yurtdışına seyahat etmesini yasakladık. O tarihten itibaren Çinlilerin yurtdışına çıkmasını engelledik. Aynı zamanda o tarihlerde Hobei ve Huwan'dan yurtdışına gitmiş olan insanları, değişik ülkelerdeki Çin Büyükelçiliği olarak bu vatandaşlarımızı charter uçakları ile Çin'e götürdük.

        "ÇİN YAVAŞ DAVRANDI SUÇLAMASINI KABUL ETMİYORUZ"

        Wuhan şehrinin tümüyle karantina altına alınması şu ana kadar kaç ay geçti? 2,5 ay geçti. Wuhan şehri tümüyle karantina altına alınması bu virüsün ne kadar ciddi bir virüs olduğunu herhalde Çin'in aldığı tedbirlerden bütün dünya anlayabilir değil mi? Dünyaya böyle bir mesaj verdik. Ama dünyanın diğer ülkeleri buna göre nasıl hareket eder, nasıl politikalar oluşturur, o her ülkenin kendi iç işleridir, karışma hakkımız yok. Ama 'Çin yavaş davrandı, bunu engellemek için geç kaldı' suçlamasını kabul etmiyoruz. Çünkü, 23 Ocak'ta Wuhan karantina alındığı zaman, Çin'in dışında bütün dünyada 10 veya 11 vaka vardı. Yani o sıralarda dünya hiç bu kadar ciddi duruma gelmemişti.

        YILMAZ: Koronavirüs bütün dünyaya nasıl yayıldı? Burada nerede hata yapıldı sizce?

        "ERKEN DAVRANDIK VE BU VİRÜSÜ ÇOK CİDDİYE ALDIK"

        REKLAM

        WEIHUA:Burada bir yorum yapmak istemiyoruz ama mesela ben şöyle bir örnek vermek istiyorum. Ülkelerimiz arasında kültür farkı var. Şu anda siz de dikkat ederseniz bu virüs ilk olarak Çin'de ortaya çıktı. Çin tamamen kontrol altına alınmış diyemiyoruz ama büyük ölçüde kontrol altına alındı. Aynı zamanda şu anda Çin ile Japonya, Güney Kore, Singapur bu ülkeleri ile bağlantımız, orada yaşayan Çinli vatandaşlar, o ülkelerin Çin'de yaşayan vatandaşlarımızın sayısı Avrupa'dan veya Amerika'dan daha fazladır değil mi? Şu anda Güney Kore ve Japonya nispeten daha konsolide durumda. Şahsi olarak doğu kültürü insanlarını biraz daha disiplinli kılar. Erken zamanda bu virüsün ne kadar ciddi virüs olduğunu anladık ve ciddiye aldık.

        YILMAZ: ABD bu virüse benim hiç katılmadığım bir tanımlama kullandı. 'Çin virüsü' tanımlaması kullandı. Bence yanlış bir kullanımdı. Siz ne düşünüyorsunuz? ABD ne yapmayı düşünüyor. ABD'nin 20 trilyon dolarlık tazminat davası sözkonusu. Sizin de karşı dava hazırlığınız var mı? Bu süreç nasıl ilerleyecek.

        "EBOLA, HIV, H1N1 VİRÜSLERİ ÇİN'DEN Mİ ÇIKTI?"

        Biraz önce söylediğim gibi bu konuya yaklaşırken objektif, adil, haklı olmamız gerekiyor. Şunu paylaşmak istiyorum. Herkes bu bilgileri internetten bulabilir. 18 Mart tarihinde Dünya Sağlık Örgütü'nün Sağlık Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan, kendisi İrlandalı, basın toplantısında aynen şunu söyledi; Virüs ülkü sınırı tanımıyor. Onun bulaşacağı insanlarda ırk, renk, servet farketmez. Dolayısıyla virüsün insanlarla özdeşleşmesi yanlıştır. 2009'daki H1N1 virüsü Kuzey Amerika'da başladı ama biz ona Kuzey Anmerika virüsü demedik. Dünya Sağlık Örgütü hiçbir virüsü hiçbir ülkeyle belli bir bağlantı kurulmaması çağrısında bulundu. Sayın Çilingiroğlu birkaç tane virüs saydı, bunların belli ülkelerden çıktığını söyledi, doğudan geldiğini söyledi. Ebola, HIV, H1N1 domuz gribi dedi. Kendisi saydığı virüsün 20. yüzyıldan itibaren en büyük virüsler, mesela Mers var, veba var. Amerika ve Afrika doğu değil ki...

        "İNSANLIK TARİHİ VİRÜSLE MÜCADELE TARİHİDİR"

        REKLAM

        Aynı zamanda H1N1 domuz gribinin Çin'den çıktığını söylüyor. O grup 2009 yılında önce Kuzey Amerika'da çıktığını Dünya Sağlık Örgütü'nde bilgileri bulabilirsiniz. Ben burada virüsün kaynağının nereden çıktığı bence hiç önemli değil. Hiç kimseyi suçlamak istemiyoruz. Ama gerçeği söylememiz gerekiyor. Bir de deli dana hastalığı var değil mi? Bu tür salgın Allah korusun dünyanın her yerinde her zaman çıkma olasılığı vardır. İnsanlığın tarihi doğadan çıkan virüsle mücadele tarihidir. Şu anda birlik, beraberlik zamanıdır. Bu virüs insanoğlunun ortak düşmanıdır, bunu yenmemiz gerekiyor.

        "TÜRKİYE'YE HIZLI TEST KİTİ GÖNDERMEK İÇİN GÖRÜŞÜYORUZ"

        YILMAZ: Türkiye'de ne kadarlık test kiti bağışta bulunacaksınız? Bunlar hızlı testler mi?

        WEIHUA:İlk parti olacak. Türkiye'deki ilgili bakanlıkla konuşuyoruz. Şimdi detayını veremiyorum. Lütfen anlayış gösterin.

        YILMAZ: En son tedavi yöntemleriyle ilgili bazı bilgilerden bahsettiniz. Tedavi yöntemleri noktasında yüzde 99'luk başarıdan bahsettiniz. Hangi tedavi ve ilaçları kullanıyorsunuz?

        "ÇOK FAYDALI OLDUĞUNU GÖRDÜK YÖNTEMLERİ PAYLAŞTIK!

        WEIHUA:Geçen bir video konferansı yaptık. İki ülkenin uzmanları arasında. Türk tarafının talebi üzerine devamını da yapabiliriz. Bize sorular soruldu cevapları verdik. Çok faydalı olduğunu öğrendik, tedavi yöntemlerini paylaştık, hangi ilaçlar kullandık? Biraz önce söylediğim gibi bu virüs yeni bir virüs, tamamen etkili bir ilaç henüz geliştirilmiş değil. 70-80 bin ilacın arasından seçim yaparak birkaç ilacın etkin olduğunun farkına vardık. Bilgiler uzmanlar arasında paylaşıldı. Teknik bir şey olduğu için konuşabileceğim bir yeterliliğim yok.

        REKLAM

        YILMAZ: Aşı ile ilgili çalışmalar hangi aşamada? Ne zaman en iyi ihtimalle insanlar kullanabilecekler?

        WEIHUA:Bu konuyu takip ediyoruz. Hemen hemen 1 hafta veya 10 gün önce Çin'deki aşının ilk klinik deneyi yapıldı. Şu anda onun sonucunu bekliyoruz. Aşı çok önemli. Şu anda dünyanın bu aşıyı geliştirmek için çaba gösteriyor. Şu anda ilk denemeyi yapıyoruz ve sonuca bakacağız.

        "DÜNYADA TAMAMEN BİTERSE ÇİN'DE BİTTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ"

        YILMAZ: Yüzde 99'luk iyileşme oranıyla karşı karşıyayız dediniz. Sizin koronavirüsle mücadelede artık tamamen durdurduğunuzu söyleyebilir miyiz; yani zaferinizi ilan ettiniz mi?

        WEIHUA:Hayır! Bir tarafta Çin'in koronavirüsü tamamen yendiğimizi söyleyemiyoruz. Çünkü vakalar var 3 binden fazla, yeni vakalar da var. Yurtdışından da gelen vakalar var. Şu anda büyük ölçüde kontrol altına aldık. Yavaş yavaş insanlar normal hayatına dönmeye başladı. Bu bütün dünya için iyi haber. Çok dikkatli davranıyoruz. İkinci bir salgının gelmemesi için insanlar maske takmaya devam ediyor, gittikleri yerlerde sosyal mesafeyi korumaya devam ediyorlar. Şu anda bu virüsün karşısında bütün dünya, bütün insanoğlu kader birliği içerisindedir. Dünyada bütün ülkeler bu virüsü yendiği zaman ancak bu virüsü yendik diyebiliriz. Bütün dünya bir köy haline geldi, aynı kaderi paylaşıyoruz. Dünyada biterse ancak Çin'de bittiğini söyleyebiliriz.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ