Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Deniz Akbulut'un hayatı film oluyor - Magazin haberleri
        1

        AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com

        Deniz Akbulut, sadece güzelliği ve rol aldığı fimlerle değil, yaptığı sıra dışı açıklamaları ile verdiği iddialı pozlarla 1980'li yılların en çok konuşulan isimlerindendi.

        2

        Emekli oyuncu, Cüneyt Arkın, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses ve Selami Şahin ile pek çok filmde kamera karşısına geçti. Kariyerinin zirvesindeyken bir anda dünyası karardı.

        3

        Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, İngiltere'de Lady Diana ile aynı sınıfta eğitim gören ve beyazperdenin aranılan isimlerinden biriyken, ışıltılı hikâyesinin yürek burkan bir kahramanı oldu.

        4

        Şimdilerde mütevazı bir hayat süren Deniz Akbulut ile buluştuk. Bir dönemin ünlü ismiyle sanat yolculuğunu, yaşadığı zor günleri ve şimdiki hayatını konuştuk.

        5

        SAHNEYE İLK ADIM 13 YAŞINDA

        Varlıklı bir ailenin dört çocuğundan biri olarak İstanbul Kocamustafapaşa'da dünyaya geldiğini söyleyen Deniz Akbulut'un oyunculuk serüveni 13 yaşında Nejat Uygur Tiyatrosu’nda başlamış. Akbulut, "Annem müzisyenliğin yanı sıra Nejat Uygur Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyordu. Onun desteğiyle tiyatroya başladım. Hayalim iç mimar ya da moda tasarımı üzerine bir şeyler yapmaktı. İlk olarak 'Paşazade Sülüman' diye tarihsel bir komedide sahne aldım. 'Sahne tozunu yutan bir daha iflah olmaz' derler ya, aynısını yaşadım. Nejat Uygur'dan da daha iyi bir öğretmen olamazdı" dedi.

        6

        Deniz Akbulut, "Oyunculuğu sevince ilerletmek istedim. Annem de sinema aşığı olduğu için beni hep bu yolda destekledi. Annem, bir aile dostumuz aracılığıyla Yeşilçam'ın ünlü senaristi ve yönetmeni Safa Önal ile tanıştırdı. Safa Önal, benim için 'Geleceğin Türkan Şoray'ı demişti. Uzun kirpiklerim, iri gözlerim ve utangaç tavırlarım ona Türkan Şoray'ı anımsattı" ifadelerini kullandı.

        7

        Deniz Akbulut, tiyatroya başlamasından iki yıl sonra yani 15 yaşında sinemayla tanıştı. 1976 yılında 'Yirmi dört Saat' isimli filmle sinemaya adım attı. 'Baba Ocağı' ve 'Baba Kartal', 'Kanun Gücü' ve 'Kader Arkadaşı' gibi pek çok filmde Cüneyt Arkın'a eşlik etti. Arkın'ın kendisinde çok önemli bir yeri olduğunu ve oyunculuk anlamında ondan çok şey öğrendiğini söyleyen Akbulut, Safa Önal'ın ardı ardına beş filminde rol aldıktan sonra Madam Olga Bale ve Mankenlik Okulu'na başladığını belirtti.

        8

        LADY DIANA'NIN SINIF ARKADAŞI

        Akbulut sözlerini şöyle sürdürdü: Madam Olga Bale ve Mankenlik Okulu'nda, dans, diksiyon kareografi, oyunculukla ilgili bedeni kullanma teknikleri, giysi mankenliği ve adab-ı muaşeret gibi eğitimler aldım. Bir yandan da tiyatro ve sinema hayatım devam ediyordu. Olga hanım, eğitimimi sürdürmek gerektiğini söylerek beni Londra'daki bir 'Lady'lik okuluna gönderdi. Galler Prensesi Leydi Diana ile aynı sınıfta eğitim gördüm. Okul yaklaşık iki yıl sürdü. Ardından Türkiye'ye döndüm.

        9

        "SÖZ YÜZÜĞÜNÜ ATTIM AMBARGO YEDİM"

        Deniz Akbulut, Londra'ya gitmeden önce ise istemeden de olsa Safa Önal ile sözlenmiş. Akbulut o dönemleri şöyle anlattı: Londra'ya gitmeden önce son filmimin çekimleri bitmiş ve montajlanmasını bekliyorduk. O dönemlerde oyuncular ve sinemacılar Papirüs'te buluşur, sohbet ederlerdi. Bir gün hep birlikte otururken Cüneyt Arkın, "Seni evlendireceğiz" dedi. Yeni film projesi sandım ve "Kiminle?' dedim... Ama gerçekmiş. Soruma "Safa Önal ile" yanıtını verdi. Şaşırmıştım. Durumun absürtlüğünden gülümsüyordum. Cüneyt Bey de bunu "Evet" olarak yorumladı. Değil Safa Bey ile kimseyle evlenmeyi düşünmüyordum. "Hayır" diye haykırmak istiyordum ama yapamadım. Çünkü Cüneyt Bey'e çok saygı duyuyordum. Diğer tarafta da beni sinemaya adım attıran Safa Bey vardı. Evimize gittik. Annem ve babam, evlenmek istediğimi düşünerek beni destekledi. Babam bir süre düşündükten sonra, "Benim kızım akıllıdır. Seçimi bizim değil onun yapması daha doğrudur" dedi. Sevdiklerimi ve hayran olduğum kişileri mutsuz etmektense kendimi mutsuz etmemin daha akılcı olduğuna karar verdim ve sözlendik. Yüzüklerimizi de Cüneyt Arkın takmıştı. Birlikte Türkan Şoray'ın evinde yemeğe bile gittik ama bu işin aceleye geldiğini düşündüm ve sözü attım. Safa Bey çok bozuldu ve "Katiyetle yüzünü görmek istemiyorum. Benim piyasamda dolanma ve sakın bir daha da karşıma çıkma" dedi. Üzerimden çok büyük bir yük kalkmıştı ama sinemada ambargo başlamıştı. 16 yaşına kadar beş film çekmiştim. Londra'ya gidip kendimi unutturmamın çok iyi olacağını düşündüm.

        10

        Londra'dan döndükten sonra mankenliğe başladığını söyleyen oyuncu, "1980'lerden sonra pek çok şey değişmeye başlamıştı. Türkiye tekstilde atılımlar yapmaya başlamıştı. Bu da daha çok defile ve daha çok iş demekti. Paris'te ve Atina'da manken ve foto-model olarak Türkiye'yi temsil ettim. Sinemaya devam etmek istiyordum ama Safa Önal gibi bir duayenle çalışamayacaktım. Şarkılı - türkülü sinemanın başladığı dönemlerdi. Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Ümit Besen ve İbrahim Tatlıses'in yıldızının parladığı zamanlardı. Yani Yeşilçam Sokağı ile Unkapanı'nın kardeş olduğu zamanlardı. Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncaları Fatma Girik, Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit'ten sonra, Hülya Avşar, Oya Aydoğan, Serpil Çakmaklı, Banu Alkan, Ahu Tuğba ve ben Türk sinemasında onların yerini aldık" ifadelerini kullandı.

        11

        Özellikle İbrahim Tatlıses ile rol aldığı filmlerin kendisine yeniden şöhretin kapısını aralattığını vurgulayan 63 yaşındaki Akbulut, "İbrahim Tatlıses filmlerinde hikâyeye de önem veren bir insandı. Sadece bir 'türkücü filmi' olmasını istemezdi" diye konuştu.

        12

        "DÜĞÜNE İKİ GÜN KALA AYRILDIM"

        Safa Önal'dan ayrıldıktan sonra emekli oyuncu, 'Sinemacılar Kralı' Ali Kocabekir ile nişanlanmış ancak bu birlikteliği de olaylı bir şekilde son bulmuş: İlyas Salman ile 'Ya Ya Ya Şa Şa Şa' filmini çekmiştik. Filmin yemeğinde Ali Kocabekir ile tanıştık. Bana aşık oldu ve evlilik teklifinde bulundu. Ben de birçok sineması bulunan Ali Kocabekir’in bu teklifini kabul ettim. Bana uygulanan ambargonun da böylelikle son bulacağına inanmıştım. Olmadı maalesef… Düğüne iki gün kala ayrılmak istediğimi söyledim. O sırada hareket halindeki otomobilden beni atmaya kalktı, zor kurtuldum.

        13

        "ASIL PARAYI ŞARKICILIKTAN KAZANDIM"

        'Gazinocular Kralı' Fahrettin Aslan'ın teklifiyle müziğe başlayan Deniz Akbulut, sinemadan çok para kazanamadığını söylerken, "İzmir Gazinosu, Konak Gazinosu, Maksim Gazinosu, Ankara Başkent Gazinosu, Ankara Dedeman, Adana Dedeman gibi hep büyük gazinolarda sahne aldım. Sahnelerim kapalı gişe oluyordu. Şarkıcılıktan oyunculuğa göre daha iyi kazançlar elde ettim" dedi.

        14

        Deniz Akbulut, müzik dünyasının getirdiği şöhretin onu zaman zaman mafya ve gazino dünyasının arasındaki ilişkilerin arasına da sürüklediğini söyledi.

        15

        Deniz Akbulut'un gazinolarda sivrilmesi bazı meslektaşlarını kıskandırmış. Maksim'de Seda Sayan assolist iken alt kadrosunda ise Deniz Akbulut varmış. Deniz Akbulut, Seda Sayan'dan daha şık giyindiği için onu kıskandığını ve işten attırdığını iddia etti. Akbulut, "O assolistti ben ondan önce çıkıyordum sahneye. Daha iyiydim. Sonunda işten çıkarıldım" dedi.

        Deniz Akbulut geçmişe baktığında Seda Sayan'a kızmadığını aralarının iyi olduğunu hatta onun programına katıldığını da söyledi.

        16

        "İKİ KEZ DOĞDUM, 27 YAŞINDAYIM"

        Yaklaşık 50 filmde rol alan Deniz Akbulut, asıl dramı ise eşinden gördüğü şiddetle yaşadı. Alkol bağımlısı eşi Erdoğan Kendigelen tarafından şiddete uğrayan Akbulut, gözlerini kaybetti. Görme yetisini 36 yaşında kaybeden Deniz Akbulut, "Ayrılmak isteyince beni dövdü. Alkol alınca kişiliği değişiyordu. Bir gün beni yine dövdü ve bayıldım. Eşim yaşananlar sonrası hastaneye götürmüş. Hastanede 'Bu kadın ölmüş, morga kaldıracağız' demişler. Bunun üzerine eşim, 'Ölmedi, ölemez' diyerek beni ambulansla İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürmüş. Ambulansla giderken kalbim kan pompalamaya devam edip duruyormuş. Bir ay yoğun bakımda kalmışım. Bu süreç sonrasında doktorlar yakınlarıma yaşayacağımı fakat gözlerimin görmeyeceği haberini vermiş. Kalbim durunca beynime oksijen gitmemiş ve bu da sinirlerin zarar görmesine olmasına neden olmuş. Görme yetimi de sinirler sebebiyle yitirmişim" ifadelerini kullandı.

        17

        Deniz Akbulut, "Yaşadığım bu trajididen sonra ikinci kez dünyaya geldim. 27 yıl geçti üzerinden. O yüzden de kendimi 27 yaşında görüyorum" dedi. Akbulut, "Gözlerim için oyuncu dostlarım da çok uğraştı ama göz sinirlerim hasarlı. Çünkü sinir nakli yok. Tıpta bir çözümü yok maalesef" diye konuştu.

        Emekli oyuncu, hayatının en büyük pişmanlığı ile ilgili olarak ise Erdoğan Kendigelen ile evliliğini gösteriyor.

        18

        Deniz Akbulut gözlerini kendinden alan eski eşi yakın zamanda vefat etmiş. Akbulut, "Benden helallik aldıktan iki ay sonra gırtlak kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. İyi olan günlerimiz de oldu. Allah'a havale ettim" ifadelerini kullandı.

        19

        ÖNCE KİTAP, ŞİMDİ DE FİLM

        2018'de 'Film gibi' adıyla otobiyografi kitabı yayımlanan emekli oyuncunun hayatı film de olacak. Akbulut, "Otobiyografim senaryo haline geliyor, cast çalışmaları başladı" dedi.

        20

        Sosyal sorumuluk projelerinde yer aldığını ifade eden Deniz Akbulut, "Görme engelliler adına derneklerde çalışıyorum. Tüm engelliler adına faaliyetlerde bulunuyorum. Kimsesiz çocuklar yararına dair projelerde de yer alıyorum. İnsanlara faydalı olmak beni hayata bağlıyor" dedi.

        Şimdilerde köpeği 'Şans' ile İstanbul Avcılar'da mütevazı bir hayat süren Akbulut, 'Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?' sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

        Oturduğum ev benim, bir tane de babamdan kalan daire var. Onun kirası ve babamın emekli maaşı yetiyor. Çok şükür kimseye muhtaç değilim.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ