Deprem sonrası hayalet sarsıntılar: Psikolojimizi nasıl onarabiliriz?
Depremden sonra yaşanan sarsıntı hissi, beynin tehlike algısındaki hassasiyetle ilgilidir. Uzmanlara göre bu durum normal olsa da doğru baş etme yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. İşte detaylar...
ABONE OLDepremler yalnızca binaları değil, zihinlerimizi de sarsıyor. Kaygı, korku, yas ve suçluluk duyguları deprem sonrası en sık görülen psikolojik tepkiler arasında yer alıyor.
Depremden sonra birçok kişi, sürekli olarak deprem oluyormuş gibi hissetmekten şikâyet eder. Bu his uzun bir süre devam edebilir ve hem psikolojik hem de fizyolojik nedenlere bağlıdır.
Vücudumuzdaki denge sistemi; kulaklar, gözler, bacaklar ve ayaklardan gelen sinyalleri beyne ileterek bizi dengede tutar. Beyin, bu bilgileri hafızasında saklar ve gelecekteki hareketleri tahmin etmek için kullanır. Böylece yönümüzü, yüksekliği ve çevremizdeki hareketleri doğru algılarız.
Bu mekanizmayı daha iyi anlamak için günlük hayattan bir örnek verelim: Karanlıkta bir merdiven basamağını yanlış tahmin ettiğinizde ani bir “çekilme” hissi yaşarsınız. Beyniniz bu beklenmedik duruma hızla uyum sağlamaya çalışır. Bu sistem, hayatımız boyunca bizi koruyan en önemli mekanizmalardan biridir.
Deprem gibi sarsıcı olaylar sonrasında bu hassas denge ve gerçeklik algısı geçici olarak bozulur. Örneğin, bir aracın yarattığı titreşim ya da ani bir ses, zihninizde küçük bir deprem anısını tetikleyebilir. Bu durum beynin tehlike sinyallerini abartılı şekilde yorumlamasına ve kaygının artmasına yol açabilir.