'Macera aramak yerine İngiliz markaları ucuza alın’

Menekşe ATASELİM - Gazete HABERTÜRK

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış kararı, gözünü bu pazara çeviren perakendecileri de yakından ilgilendiriyor. Perakendenin kalesi kabul edilen İngiltere, rekabet etmesi kolay olmayan, ancak uluslararası marka olmak için de mutlaka varlık gösterilmesi gereken bir pazar. Brexit’in ardından İngiltere’de perakendenin durumunu ülkede 250 mağazası olan Select’in sahibi Cafer Mahiroğlu ile konuştuk. İngiliz marka Select’i satın aldıktan sonra yeniden yapılandıran ve Türkiye’den yılda 100 milyon dolarlık ithalat yapan Mahiroğlu, Brexit’in tartışılmaya başlamasıyla perakendenin yavaşladığını söyledi. Pazarda son 4 ayda gözlenen ortalama ciro kaybının yüzde 20 olduğunu belirten Mahiroğlu, “Bundan

sonrası için belirsizlik hâkim. Sürecin nasıl ilerleyeceğini görmemiz lazım. Katılım yüzde 75’lerde çıkarsa referandumun tekrarından bile söz ediliyor” dedi. Sterlinin değer kaybetmesi ve enflasyon riskiyle tüketimin daralabileceğine de dikkat çeken Mahiroğlu, “Bu süreçte yeni mağaza yatırımlarımızı kiraların çok daha düşük olduğu taşra bölgelerinde yapacağız. Londra gibi büyük kentlere kıyasla bu kasabalarda 4’te 1 fiyata mağaza tutabiliriz. Tüketim de fazla değişkenlik göstermez çünkü ülkede gelir dağılımı uçurumu yok. Sonuçta İngiltere dev bir pazar, toparlanacaktır” diye konuştu.

İKİNCİ YATIRIMIN ELİ KULAĞINDA

Şartların yarattığı fırsatları da değerlendireceklerini belirten Mahiroğlu, talipleri arasına girdiği kayyuma devredilen BHS’in dışında da satın alma görüşmeleri yaptıklarını açıkladı. 150 mağazası bulunan bir kadın giyim markasını satın almak için yüzde 99 anlaşma sağladığını söyleyen Mahiroğlu, şöyle devam etti: “İngiliz tüketici tutucudur; eski markalarına sahip çıkar. Son dönemde bu eski ve kötü yönetilen markaların sayısı arttı. Çok iyi fiyatlara satışa çıktılar. Brexit bu satın almalar için daha iyi bir fırsat yaratıyor. Özellikle İngiltere piyasasında varlık göstermek isteyen Türkler için önemli bir adım olabilir. Kendi markanla bu dönemde İngiltere’ye gelip tutunmaya çalışmak macera olur. Fakat zor dönemde yönetebilecek finansal yeterliliğin varsa marka almanın tam sırası.”

En fazla mobilyacılar mağazacılığa yöneldi

Ağırlığı komşu ülkeler ve Ortadoğu’da olmak üzere yurtdışında 3 binden fazla mağazası olan Türk markaları, henüz Avrupa’nın batısındaki varlığını güçlendiremedi. Bu anlamda kilit pazar kabul edilen İngiltere, özellikle giyimde kısa vadeli genişleme hedefleri arasında kendine yer bulmaya başlamıştı. Brexit sonrası yaşanacak ‘bekle-gör’ döneminin ve muhtemel maliyet artışlarının Türk markalarını İngiltere’ye adım atmaktan bir süre daha uzak tutacağı öngörülüyor. Mevcut durumda da 2.2 milyar dolarlık giyim ihracatımız olan İngiltere’de mağazacılıkta gerideyiz. Ülkede en fazla mağazası olan Türk markaları mobilya sektöründe.

‘Kısa vadeli etki olumsuz olur’

Ülkede 5 Doğtaş, 1 Kelebek mağazası olan Doğanlar Holding’in Başkanı Davut Doğan, ”Bayimizle durumu değerlendireceğiz. 3 yılda 10 yeni mağaza hedefini şimdilik revize etmeyiz. Brexit’i halk istediğine göre işler düzelir ama kısa vadeli etki olumsuz olur” dedi.

‘Dengeyi bulmak zaman alacak’

Silk&Cashmere CEO’su Ayşen Zamanpur, gümrük vergisi, ithalat maliyeti, döviz kurunun yeni dengesi, harcama değişikliklerinin önemli faktörler olacağını belirtti. Zamanpur, bu unsurların dengeye oturmasının zaman alacağını kaydetti.

‘2017’de mağazamızı açarız’

2016’da İngiltere’ye giriş planları olduğunu söyleyen Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz da yeni pazar şartlarını değerlendireceklerini belirtti. Yılmaz, “Orta vadede planlarda büyük değişiklik yapmayız. 2017’de mağaza açabiliriz” dedi.

‘Pariteye bağlı indirim mümkün’

İngiltere’de 14 noktada ürünleri satılan Damat ve Tween’in patronu Süleyman Orakçıoğlu “Böyle durumlarda doğru ürünü satan fazla zarar görmüyor. Sterlinin değer kaybına göre, fiyatta yüzde 5 civarı indirimler de yapabiliriz” diye konuştu.