Ekolojik gül yağı Almanya ve Fransa'ya gönderiliyor

BAŞKOOP Gül Yağı Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dalgalı yaptığı açıklamada, kooperatifin 1972 yılında üyeler ve üreticilerin katkılarıyla kurulduğunu söyledi.

Ekolojik ve konvansiyonel olmak üzere iki farklı alanda üretim yaptıklarını anlatan Dalgalı, ekolojik gül yağının sadece ilaç sanayisinde, normal gül yağının ise kozmetik alanında kullanıldığını aktardı.

Kooperatifin 800 aktif üyesinin bulunduğunu belirten Dalgalı, Başmakçı, Dazkırı ve Dinar ilçelerinin yanı sıra Burdur’un bazı köylerinden gül alımı yaptıklarını ifade etti. Anadolu'da önemli bir geçmişi olan rosa damascena cinsi gül üretimi gerçekleştirdiklerini dile getiren Dalgalı, şöyle devam etti:

"Tesisimizde geçen yıl 150 ton civarında gül çiçeği işlemiştik. Yağışlardan dolayı bu yıl bölgedeki rekolte yüksek olduğu için yaklaşık 200 ton gül çiçeği işledik. Gülü damıtarak ekolojik ve konvansiyonel gül yağı elde ettik. Yaklaşık 3.5 ton gül çiçeğinden 1 litre gül yağı elde ediyoruz. Geçen yıl 60 litre üretimimiz vardı. Bu yıl 70 litre gül yağı üretimi gerçekleştirdik. Gül yağının fiyatı geçen yıl 12 bin euroydu. Bu yıl henüz piyasa tam belli değil. Sezon bitiminde maliyetimizi çıkarıp, buna göre satış yapacağız. Geçtiğimiz yıl 700 bin avroluk satış yaptık. 2017 yılında Almanya ve Fransa'ya gül yağı ihracatında 1 milyon euroya ulaşmayı hedefliyoruz"

Üretilen gül yağının büyük bir bölümünü Almanya ve Fransa’ya ihraç ettiklerine dikkati çeken Dalgalı, kalan kısmının da İstanbul'a gönderildiğini anlattı. Dalgalı, talep üzerine gül suyu ve gül kurusu üretimi de yaptıklarını, geçen yıl Isparta'daki birçok işletmeye 40 tonun üzerinde gül suyu gönderdiklerini kaydetti.

"EKOLOJİK GÜL YAĞINA TALEP ÇOK FAZLA"

Ziraat mühendisi Nihat Harmankaya da kooperatifin esas amacının yöre halkına yağ gülü yetiştiriciliği yaptırmak ve hasat edilen gül çiçeğini işleyerek ihraç etmek olduğunu vurguladı. Ekolojik gül yağı üretimine 1992 yılında hazırlanan proje kapsamında başladıkları bilgisini veren Harmankaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1992 yılında Türkiye’de ilk defa ekolojik gül yağı üretimi projesini başlattık. Bu kapsamda yöredeki 16 köyde 60 üreticiyle projemiz devam ediyor. Dünyadan ve ülkemizden ekolojik gül yağına talep çok fazla. Hastalık ve zararlılarla mücadeleden dolayı Isparta’da bu konuda istenen seviyede çalışma yapılamıyor. Bizim en büyük avantajımız ekolojik tarımdır. Hedeflerimiz doğrultusunda yöremizdeki ekolojik tarım arazilerini rantabl şekilde artırmayı planlıyoruz"

"KİLOSU YAKLAŞIK 50 BİN TL"

Dünya gül çiçeği üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta'da kozmetik sektörünün en önemli ham maddelerinden gül yağı büyük emeklerle elde ediliyor. Kilosu yaklaşık 50 bin TL olan fiyatıyla servet niteliği taşıyan gül yağından bir kilo elde etmek için 1 milyon 400 bin adet gül tomurcuğunun işlenmesi gerekiyor.

Sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde toplanan güller, çuvallara konularak alım merkezlerine götürülüyor. Tartımdan geçtikten sonra 400 kilogram gül çiçeği 1.5 ton su dolu kazana dökülerek kazanın kapağı kapatılıyor ve buhar verilerek kaynatılmaya başlanıyor.

Kaynama sırasında gül çiçeğinde bulunan yağ kesecikleri patlıyor. Buharlaşarak suyla birlikte tüp içinden geçerek soğuk ortamda karşılaşıyor. Yoğunlaşma sonucu gül yağı ayrışmış bir şekilde cam fanusta toplanıyor.

Ardından musluklardan şişelere alınarak yağ odasına götürülüyor. Burada filtreleme işleminden geçirilerek gül yağı elde ediliyor.

GÜL YAĞI KOZMETİK SEKTÖRÜNÜN EN PAHALI HAMMADDELERİNDEN

Gül yağı fabrikasına gelen güllerin girişte tartımdan geçtikten sonra araçlardan indirilerek gül çiçeklerinin kazanlara taşındığını belirten Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, gül yağı üretimi ile ilgili bilgiler verdi. Çelik, şu açıklamalarda bulundu:

Yapılan tartımlardan sonra her bir kazanını kapasitesine göre ortalama 1.5 ton su ve 400 kilogram gül çiçeği kazanlara katılarak distilasyon yöntemiyle gül yağı elde edilmektedir.

Gül yağı parfüm ve kozmetik sanayinin en pahalı ve en önemli ham maddelerinden biridir. Bu fabrikada 11 adet kazan bulunmaktadır. 2 adet de ikinci distilasyon için kullandığımız kazanlar faaliyet gösteriyor.

Günde 80 tonun üzerinde gül işleme kapasitesine sahibiz. Sezon içinde değişik fabrikalarda üretimi yapılan gül yağları merkezimizde bir araya getirilerek tek tipte ve kalitede gül yağı elde ediliyor.

Bu gül yağı bizim ticari olarak piyasaya sunduğumuz Gülbirlik kalitesindeki gül yağı. Gül yağı yanında gül konkret de üretiyoruz. Gül konkretinin diğer ismi katı gül yağı.

Sıcak haldeyken akışkan olan konkret, soğutulduktan sonra krem kıvamında donar, güzel kokusuyla parfüm ve kozmetik sektöründe kullanılmaktadır.

TAMAMI İHRAÇ EDİLİYOR

Gül yağının kilogram fiyatı 12 bin euro iken, gül konkretinin kilo fiyatının bin 350 euro olduğunu aktaran Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilo gül yağı elde edilirken, 350 kilogram gül çiçeğinden 1 kilo gül konkreti elde ediliyor. Yaklaşık 1 milyon 400 bin gül tomurcuğunun işlenmesinden bir kilo gül yağı elde ediliyor.

Gerçekten çok zahmetli, alın teri, emek isteyen bir iş. İğneyle kuyu kazmak gibi. Bu sene 8 bin ton rekolte bekliyoruz. Bu gülün işlenmesiyle bin 500-bin 750 kilo gül yağı elde edileceği beklentisindeyiz.

Konkret olarak da yaklaşık 20 ton civarında üretim bekliyoruz. Bunların tamamı ihracata gidiyor. Üretimin tamamı ihracata gidiyor.

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD, Kanada, Japonya, Hindistan, Körfez ülkeleri gibi dünyanın dört bir yanına ihraç söz konusu.

Bu yönüyle de bölge ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor. Hasat döneminin hava koşullarının iyi gitmesinden dolayı Temmuz ayına sarkacağını düşünüyoruz.

Bu da hem üretici hem bizler için rahat bir sezonun geçmesi, kalitenin ve verimin mükemmel olması anlamına geliyor.