Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Otomobil Jeep Rubicon Unlimited test - Otomobil Haberleri

        GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ

        Gençliğimin büyük bir bölümü 4 çeker diye tabir edilen arazi araçları üzerinde geçti. O zamanki hobilerimden dolayı, sürekli bu araçlardan kullanıyordum. Tabii İstanbul’un bunlara alışık olduğu yıllar değildi ve başta anam babam olmak üzere herkesin alay konusu oluyordum. Henüz evden alışveriş merkezine dev arazi araçlarıyla giden süslü hanımların dönemi değildi.

        O yıllarda neler geçmedi ki, elimizden. Cherooke Chief’ler, Blazer’lar, Range Rover’lar. Ama iki tanesi benim için unutulmazdır. Biri Land Rover’ın 90 diye bilinen kısa kasası, diğeri ise o zamanlar Vilis cip denilen şimdi herkesin Jeep olarak tanıdığı arazi canavarı. Bu ikisinin giremediği yer, çıkamadığı tepe, geçemediği su aşamadığı engel yoktu. Üstelik de tamirleri kolaydı. Tam Anadolu yollarına göre, şahane araçlardı. Ama bizim gibi delilerden başka yüzüne bakan olmazdı. Tabii bir de askeriyede vardı. Aradan yıllar geçti. 4 çekerler moda oldu. Devleri, ultra lüksleri, her nevisi çıktı ama bu ikisi kimliklerini korumayı başardılar. Geliştiler, az biraz modernleştiler fakat damarlarındaki asil kanı korudular.

        ÜZERİNE LÜKS BİR HAVA GELMİŞ

        Bugün sizlere anlatacağım otomobil arazi araçlarının tümüne adını veren “Jeep”in bence en sıkısı. Jeep Rubicon Unlimited. Gerçekten de adı gibi “Sınır tanımayan” bir arazi “Eşeği”. Jeep bu aracı 1941 yılından beri çeşitli isimler altında üretiyor. Önce Amerikan ordusu için, şimdi herkes için. Aynı Hummer gibi. Jeep son birkaç yıl içinde bu müthiş arazi aracını köklerine ve en beğenilen haline geri çevirdi. Şu andaki hali son dönemlerin en iyi hali. Çamurlukları taşınan ve kareleşen farlar yine ortaya geldi ve yuvarlak oldu. Hiç değişmeyen ızgarası eski halini iyice anımsatır şekle çevrildi. Bunun dışında hemen her şeyi aynı kaldı. Fakat 2011 yılında içinde de ciddi bir ‘modernleşme ve lüksleşme’ yaşamış. Basic diye tanımlanabilecek çizgiler, biraz değişmiş. Hafif bir lüks hava gelmiş. Göstergelere krom zerzeveler koyulmuş ve havalandırma deliklerine krom görünümlü kapak kenarları koyulmuş. Biraz daha günlük kullanıma, şehirli havaya uygun hale getirilmiş. İyi mi olmuş emin değilim. Daha şık olmuş ama eskiden kirlendi mi elinize hortumu alıp, içini dışını yıkardınız.

        Şimdi kıyabilir misiniz bilmiyorum. Koltuklar biraz büyümüş. Biraz daha rahat ve geniş olmuş. Koltuk döşemelerindeki kumaş kalitesi yukarı taşınmış. Direksiyon deri kaplanmış, ele daha iyi oturan, daha kalın ama daha küçük hale getirilmiş. Üzerine cruise kontrolun kumandaları yerleştirilmiş. Bayağı bayağı şıklaşmış içi. Sayfada gördüğünüz Jeep’in ön tamponu içindeki vinç dışında da önemli bir özelliğe sahip. Bu güçlendirilmiş arazi tamponu, arazide otomobilin burnunu bir ağaca veya direğe dayayarak dönme, manevra yapma imkânı sağlayacak kadar güçlendirilmiş özel bir tampon. Yukarıda gördüğünüz şnorkel ise hayli derin sularda geçme imkânı veriyor. Şunu söyleyeyim, bu şnorkel olmadan da 70 santimlik suya girdim ve hiç bir sorun yaşamadım. Herhalde bu şnorkelle deniz altından bile gitmek mümkün olacak gibi duruyor. Jeep Rubicon’un arazi performansı insanüstü. Başta da dediğim gibi keçi ile eşek arası bir şey.

        ŞEHİRİÇİNDE ÇOK ŞIK VE ÇOK HAVALI

        Her yere giriyor çıkıyor. Asla yolda kalmıyor. Üstelik de üzerinde tam off road lastikler olmadığı halde. Kaldığı zaman en yakın ağaca bağlayıp vinciyle çekmek de mümkün zaten. Şehir içinde de çok şık ve çok havalı. Her türlü lüks araca özellikle de iri kıyım arazi araçlarına aşırı tepkili eşim bile Rubicon’a bayılıyor. Bu gördüğünüz aracın üzeri isteseniz yarım, yani sürücü bölümünün üstü, isterseniz tam yani tamamen açılabiliyor. Ancak burada bir sorun var. Çıkarttığınız tavanı nereye koyacaksınız bilemem. Çünkü bayağı büyük ve havaleli bir parça kalıyor elinizde. Damı çıkarttığınız zaman çok kolay kapanabilen bir tente sistemi de aracın içinde standart olarak yer aldığı için hava koşullarından korkmanıza gerek yok. Kışın bile kullanılabilecek kadar iyi bir konum sağlıyor.

        YAKIT TÜKETİMİNDE BİRAZ CÖMERT

        Rubicon’un çok çeşitli motor seçenekleri olmasına karşın Türkiye’ye sadece 2.7 litre dizel motorla getiriliyor. Çünkü büyük motorlarda vergi nedeniyle fiyat çok artıyor. Ancak bu motor çok çok yeterli.

        Eskiden 170 beygir güç veren bu motor, 2011’de yapılan iyileştirme ile 200 beygire çıkmış. Yüksek torkuyla eskiden de iyiydi, şimdi daha iyi. Bir yenilik de şanzımanda. Yeni otomatik şanzıman aynı zamanda tiptronic olarak da kullanılabiliyor ve eskiden 4 ileriyken şimdi 5 ileri olmuş. Fakat tüketimde biraz cömert. Şehiriçinde yüz kilometrede 13 litreye kadar çıkıyor. Şehirlerarası yolda ise 11 litre civarında tüketiyor. Rubicon sürekli 4 çeker olarak çalışmıyor. İsterseniz 4 çekere alabiliyor isterseniz 4L seçeneği ile en zorlu koşullara bile adapte edebiliyorsunuz. Safkan bir arazi aracı sahibi olmak, biraz da cool görünmek için gerçekten ideal. Ve fiyatı kendisi kadar yetenekli olmayan ama daha fazla lüks veren arazi araçlarına göre çok da ucuz. 54 bin Euro civarı.

        ARTILARI

        Arazi performansı

        Cool duruşu

        Sağlamlığı

        Ölümsüz modeli

        EKSiLER

        Motor sesi

        Rüzgâr sesi

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ