Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fatih Altaylı: "Fatih Terim istediği savaşçı kadroya kavuştu diyebiliriz" - Futbol Haberleri

        Fatih Altaylı, Habertürk TV'de Emin Çağlar'ın moderatörlüğünde yayınlanan Spor Saati'nde spor gündemini değerlendirdi.

        Altaylı, Fatih Terim'in hastalığı bulunan babası Talat Terim ve annesini sobadan sızan gazla kaybeden, babası ise hastanede olan Ampute Milli Futbol Takımı kaptanı Osman Çakmak'a başsağlığı ve geçmiş olsun dileğinde bulundu.

        "Galatasaray başkanı olsa Fatih Terim'le çalışır mı?" şeklinde soruyu yanıtlayan Altaylı, "Özellikle eski başkanlara bakıldığında çok şerefli bir görev olduğunu görüyoruz ancak ne böyle bir arzum, niyetim var. Ben Galatasaray'da sadece çok ihtiyaç olduğu söylendiğinde görev almış birisiyim. Galatasaray'da her yönetim, Fatih Terim'le çalışmak ister, bu yönde bir soru işaretim yok. Sadece Fatih Terim'le çalışacak yönetimlerin, Terim'in ağırlığını taşıyabilecek yönetim olması gerekir. Terim, Galatasaray'da neyin ne olması gerektiğini, Galatasaray adabını, örfünü çok iyi bilen birisidir. Basın toplantısında da çok makul açıklamalar silsilesi yaptı. Ben başkan ya da yönetim kurulunda olsam elbette Fatih Terim'le çalışırım. Ancak Terim'le çalışacak yönetimin, Galatasaray'ı Fatih Terim kadar biliyor olması lazım ki orada bir denge sağlanabilsin. Yönetim zaafiyeti varsa Fatih Terim, o zaafiyeti doldurma gayretine girer, bu da kulüpte dengesizliğe yol açar. Buradaki mesele, Fatih Terim'in kişiliğine değil, yönetimin kişiliğine. Yönetim zayıf olduğunda Fatih Terim fazla şeyi kapsamaya başlıyor ve bunun da Galatasaray anlayışı olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        Geçen seçimde başkan adayı olan Ozan Korkut'un açıklamalarını da değerlendiren Altaylı, "Keşke Ozan Korkut değil de onun arkasında gölge başkanlığa soyunan Adnan Öztürk, başkanlığa soyunsaydı. Oradaki durum Galatasaray açısından görmek istediğimiz bir durum değildi. 'Ben başkan olayım ama perde arkasında yöneteyim' diyen Öztürk'ün başkan adayı olmasını tercih ederdim ama Ozan çok beyefendi, düzgün, iyi bir genç kardeşimiz" dedi.

        GALATASARAY'IN MBAYE DIAGNE TRANSFERİ

        "GALATASARAY AKILLI BİR İŞ YAPTI"

        Galatasaray'ın Kasımpaşa'dan aldığı Mbaye Diagne transferi üzerine konuşan Altaylı, "Yönetimin aklında Diagne yoktu. Galatasaray'ın sezon başında Kasımpaşa'dan almak istediği oyuncu sezon başında Trezeguet'di. Şartlarda anlaşılamadı. Kimseyi hiçbir yerde bulamayınca 'Diagne iyi bari' diyerek ona döndüler. Ki Diagne'nin performansı ortada, geçen yıl 12 gol attı, bu sezon da 20 golde. Diagne'den uzak durulma sebebi de satış fiyatının yüksek olma ihtimalinden korkuyorlardı. Ben Kasımpaşa'nın daha önce gelen tekliflerden ötürü Galatasaray'dan nasıl bir fiyat talep edeceğini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyordum. Ben de Galatasaray'ın da bu yüksek bonservis bedeliyle Diagne'yi alma ihtimalini çok mantıklı bulmadım. Çünkü Kasımpaşa tok satıcı noktasında bir yaklaşımdaydı ancak ciddi bir, yüzde 30'a yakın bir indirim yaptı Kasımpaşa. O yüzden olmaz diye düşünüyordum ve attığım tweet'i sildim. Ciddi bir para verildi. Akıllı bir iş mi? Akıllı iş. Türkiye'ye uyum sorunu olmayan, Türkiye'yi bilen, saha içerisinde ahlaklı bir duruşu olan, gol atabilen bir isim aldılar. Diagne'yi tanıyorum, sahaya çıktığında oyuna çok konsantre bir isim. Juventus geçmişi olduğu bir Avrupa terbiyesi, disiplinine de sahip. Tipik bir Afrikalı gibi değil. Kasımpaşa'da sergilediği performans, takım, hoca ve arkadaşlarıyla olan ilişkisini bildiğim için Diagne'nin çok iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum" yorumunda bulundu.

        Diagne transferiyle ilgili konuşmayı sürdüren Altaylı şunları söyledi:

        "Verdikleri para çok mu? Ben almazdım. Ben Galatasaray'da görevli, yönetici olsam 'Bu satın almaya itiraz ediyorum' derdim. Diagne, Galatasaray'da beklenen, Kasımpaşa'daki performansın benzerini, özellikle Avrupa'da benzer bir performans gösterirse Galatasaray, Diagne'yi 30 milyon Euro'ya da satabilir. Satamaya dabilir. Ben memur kafalı, tedbirli biriyim, bugünkü mali koşullarda böyle bir risk... O denli medya, taraftar ve gördüğüm kadarıyla başkanı eşi de sıkıştırıyormuş, aldılar..."

        GALATASARAY FORVETLERİNE KAVUŞTU

        Kostas Mitroglou transferini de yorumlayan Altaylı, "Diagne 26 yaşında, boğa gibi, Türkiye'de kendini de kanıtladı. Her ikisi de Galatasaray'ın derdine derman olacak futbolcu ama baktığında Mitroglou'da 'soru işaretleri' var. Fransa'da futbol işiyle uğraşan tanıdıklarımdan mesajlar geldi, 'Marsilya'daki Mitroglou'nu seyrettiniz de mi aldınız?' dediler ancak bunlar hep söylenir. Gomis geldiğinde de yaş eleştirileri vardı ve şahane işler yaptı. Mitroglou da yapabilir ancak Diagne daha hazır mal. Birisi konserve diğeri tenceredeki yemek..." değerlendirmesinde bulundu.

        DIAGNE, GOMIS'IN REKORUNU KIRABİLİR Mİ?

        20 golü bulunan Diagne'nin 29 gollü Bafetimbi Gomis'in gol rekorunu kırıp kıramayacağı üzerine konuşan Altaylı, "Dokuz gol atması lazım, geçen sene Kasımpaşa'da yarım devrede 12 gol atmış. Sakatlık, sıkıntı olmazsa kuvvetle muhtemel atacaktır. Terim'in yerinde olsam Diagne'yi Mustafa Denizli'ye sorarım. Hatta antrenör ve sağlık sorumlularının Kasımpaşa'lı çalışanlarla görüşmesi bile faydalı olur" dedi.

        YENİ TRANSFERLER, OYUN TARZINI DEĞİŞTİRİR Mİ?

        "FATİH TERİM, İSTEDİĞİ SAVAŞÇI KADROYA KAVUŞTU"

        Yeni transferlerin Galatasaray'ın oyun tarzını değiştirip değiştiremeyeceğini de yorumlayan Altaylı "Her mevkide Galatasaray'ın artık iki tane iyi adamı var. Marcao, bizim Ozan'dan üç yaş büyük, futbol olarak da Ozan'dan daha iyi futbolcu. Luyindama da iyi bir savunmacı. Bu maçta çok fazla farkına varamadık ama oyun kurma kapasitesine sahip, topla çıkan, hızlı biçimde ters kademe yapabilen iki oyuncu. Bunlar kıymetli değerler ancak şunları da söylemek lazım: Herkes 'Galatasaray bu kadroyla Avrupa Ligi'ni kazanabilir' dedi, evet kazanabilir ancak Süper Lig'i bile kazanamayabilir. Çünkü kaybedilen 2 hafta kıymetliydi. Galatasaray'ın deplasmandaki sıkıntısı hücumda top tutabilme sıkıntısıydı. Bu oyuncularla Galatasaray deplasmanda daha rahat oynama kapasitesine sahip olabilir. Galatasaray mali koşullarına son derece uygun bir kadro oluşturdu, Fatih Terim istediği savaşçı kadroya kavuştu diyebiliriz" değerlendirmesini yaptı.

        YİNE DEPLASMAN YİNE PUAN KAYBI

        "GALATASARAY, SERGEN YALÇIN'IN TAKIMIYLA ÇOK ŞANSSIZ DÖNEMDE OYNADI"

        Galatasaray'ın Alanyaspor maçındaki puan kaybını yorumlayan Altaylı, "Sergen'de futbolculuğundan beri bir lagarlık vardır. Bunu kendi de kabul eder. Bir işi çok uzun süre aynı konsantrasyonla sürdürebilen bir futbol adamı değil. Geldi, kendini kanıtlaması lazım o yüzden full konsantre. Full konsantre olduğu zaman Real Madrid'i de çalıştırabilir. Özel hayatı ve diğer zevkleri dışında bir süre sonra konsantrasyonunu kaybediyor. Galatasaray'ın şanssızlığı da bu dönemde karşılaşmasıydı. Alanyaspor'u tanıyamadım. Hele bir ilk yarı vardı ki... Benfica bu kadar kötü duruma düşürmezdi herhalde Galatasaray'ı. Fakat Galatasaray hiç oynamıyordu, özellikle Belhanda ve Feghouli ilk yarıda sahada hiç yoktu, ikinci yarıda kıpırdadılar. Herhalde soyunma odasında Fatih Terim'den dayak yediler. Ama Feghouli zamansız çıktı bence" ifadelerini kullandı.

        SERDAR AZİZ VE EREN DERDİYOK'UN KADRO DIŞI KALMASI

        "TERİM, SAHAYA ÇIK DEDİĞİNDE ÇIKILMASINI BEKLİYOR"

        Serdar Aziz ve Eren Derdiyok'la ilgili de konuşan Altaylı, "Fatih Terim, Serdar Aziz'in adının yanına soru işareti yazdığının üzerinden hemen hemen iki ay geçti. Fatih Terim bunu boşuna koymaz. Terim, sahaya çık dediğinde futbolcudan çıkmasını istiyor. Sahaya çıkmadan evvel kendisini satacak adam istemiyor, Terim 'Bu beni sattı' diyor. Konuya bakışı bu. Serdar Aziz, bu tarzda bir adam değil. Eren Derdiyok'daki mesele de üç aşağı beş yukarı bu" dedi.

        SERDAR AZİZ'İN FENERBAHÇE'YE TRANSFERİ

        "BUNLAR FUTBOLA RENK KATAN ŞEYLER"

        Serdar Aziz'in Fenerbahçe'ye transferini değerlendiren Altaylı, "Hayırlı uğurlu olsun. Biz Fenerbahçe'ye yıllar evvel kaptanımızı, Büyük Mehmet'i vermiştik. Engin Verel gitti. Biz Fenerbahçe'den aslan gibi bir Galatasaraylı aldık: Raşit Çetiner. Bunların olması güzel bir şey. Büyük takımlar arasında futbolcu gidip gelmesi futbola renk katan bir şey. Keşke hiçbir kulüp kompleks yapmasa.Bu konuda Galatasaray biraz daha rahat, diğer kulüpler biraz daha rahatsız" yorumunda bulundu.

        TOLGAY ARSLAN'IN ARMA ÖPMESİ VE AÇIKLAMALARI

        "BUNLAR APTALCA ŞEYLER AMA BÜYÜK KUSUR DEMEMEK LAZIM. BU BAKIŞ YANLIŞ"

        Tolgay Arslan'ın açıklamalarına ilişkin de konuşan Altaylı şunları söyledi:

        "Kaç yaşında Tolgay? 28. Çocuklar bunlar daha. Altyapıda sadece futbol öğretilmez, sinema, tiyatro, kültür, üslup, adap, öğretilir, kitap öğretilir. Bu çocuklar nerede yetişti? Bu çocuklar bunları bilmiyorlar, görmemişler. Onu da öpeyim, bunu öpeyim... Bunlar aptalca şeyler, enayilik ama büyük kusur dememek lazım. Çocuk bunlar, karşında devlet adamı, doktor, profesör değil ki. Hangi takımda oynuyorsa o armayı öper çünkü ona hizmet ediyor. Bunlar olur, bir şey yok burada. Din mi değiştirdi, kutsal kitabı mı değiştirdi? Bu bakış yanlış. Ne yazık ki taraftarlar bu duygusallığa sahipler. Rıdvan'ı Sarıyer'den alıyoruz, her şey tamam, bitti işler. Formaları da giydirdik. Fenerbahçe'ye gitti iki gün sonra. Herkes köpürdü... Bugünün parasıyla 1 milyon lira farka gitti, herkes kıyameti kopardı. Bu çocuğun hayatı, geçimi bu. Çocuğuna bu parayla bakacak. 10 küsür sene boyunca şahane bir Rıdvan izledik, Türk futbolunun gelmiş geçmiş göze en hoş gelen futbolcular arasında ilk 10'a girdi, fena mı oldu?"

        TARAFTAR KULÜP İLİŞKİSİ

        "YÖNETİMLER NE YAZIK Kİ GERÇEK TARAFTARLAR YERİNE MAFYALAŞMIŞ TARAFTAR GRUPLARINA ÖNEM VERİYOR"

        Fenerbahçe taraftar gruplarından GFB'nin antrenman ziyareti ve Ali Koç'un "Biz hesap verecek durumda değiliz" açıklamasını değerlendiren Altaylı, "Ali Koç öyle diyorsa öyledir. Fenerbahçe Başkanının taraftarla ilişkisini hep eleştirdim, çok sağlıklı ilişki değil. Taraftarlar ziyaret edebilir ama geliş yöntemleri, hangi tonda kimle ne derece muhatap oldukları önemli. Bir kulübü taraftarsız düşünemezsin sadece taraftar taraftarlığını, yönetim yönetimliğini bilecek. Orada gidip hesap sorma pozuna girenler bilet alıp maça giden taraftarlar değil, mesele burada. Oraya gidenler kulüp üzerinden nemalanan gruplar. Bu Galatasaray için de Fenerbahçe için de Beşiktaş için de. Böyle olmayan gruplar da var ancak sessiz sedasız yapıyorlar. Şu anda Galatasaray'da kendini mafya işbirlikçisi haline getirmiş gruplar var, tribünde efendice maç izleyen diğer gruplara saldırıyorlar. Aynı şey Fenerbahçe için de geçerli. Korunması gereken esas taraftarlarken, yönetimler ne yazık ki mafyalaşmış taraftar gruplarına daha fazla önem veriyorlar. Korkuyorlar herhalde aklıma başka bir şey gelmiyor. Aleyhine bağrılır diye korkuyor, yönetimi desteklemez diye korkuyor, takımı demotive eder diye korkuyorlar. Net korkuyorlar. Galatasaray yönetiminin korktuğunu biliyorum. Fenerbahçe yönetimi de taraftar desteğiyle geldiği için borçlu hissediyor herhalde" yorumunu yaptı.

        ALİ KOÇ'UN DİVAN KURULUNDA HAKEMLERLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI

        "ALİ KOÇ FANATİK DERECEDE TARAFTARDIR. ELEŞTİRİ ANLAMINDA SÖYLEMİYORUM"

        Ali Koç'un divan kurulunda yaptığı açıklamalar ve hakemlerle ilgili olarak Galatasaray'a yönelik sözleri üzerine konuşan Altaylı, "Kötü anlamda söylemiyorum ama Ali Koç fanatik derecede taraftardır. İşler kötü gittiğinde fanatizmin boyutunun artabileceğini biliyoruz. Defalarca kez 'İşler kötü giderse Ali Koç'un centilmenlik kaplamasının sıyrılabilir' dedim. Bunu eleştiri maksatlı söylemiyorum, ben de Galatasaray başkanı olsam sapıtabilirim. Ama bu kadar hızlı biçimde değişikliğin anlamı yok. Kimse ayrıcalık istemiyor, herkes hakkaniyet istiyor. En bas bas bağıran başkan da ayrıcalık istemiyordur. 22 maçtır bir takımın maçına atanmayan hakem var mesela. Arda'yla Mossoro'yu ihraç eden hakem. O günden bugüne Başakşehir maçına atanmadı. Başakşehir de ayrıcalık istemiyor. Herkes hakkını istiyor" dedi.

        FIRAT AYDINUS VE HALİL UMUT MELER'İN DURUMU

        "KİMSE AYRICALIK İSTEMİYOR AMA SADECE GALATASARAY KONUŞUNCA PROBLEM OLUYOR"

        Trabzonspor-Başakşehir maçı hakemi Fırat Aydınus'un o mücadeleden bu yana maç yönetememesi ve Halil Umut Meler'in de aynı durumda olmasını da değerlendiren Altaylı, "Kimse ayrıcalık istemiyor ama... Galatasaray açıklama yaptı, hakemler talimatnameye göre hareket edilmediği için atanmadı, Galatasaray nedeniyle değil. Ben o tarafta değilim. Galatasaray bir açıklama yaptı ve Galatasaray'ın olmadığı toplantıda Galatasaray'a yönelik karar alındı. Bir tek Galatasaray'ın hakemlerle sorunlarını dile getirmesinde mi sorun var? Diğer başkanlar da açıklama yapıyor. Hakemler aleyhine geçen sene Fikret Orman kaç demeç verdi? 10-20-30. Herkes söylüyor. Bir tek Galatasaray söyleyince Kulüpler Birliği karar alıyor. En çok puanı gasp edilen kulüp de Kasımpaşa'dır bu arada"ifadelerini kullandı.

        CANAN KARATAY'DAN ERSUN YANAL'A ÖNERİ

        "BİRKAÇ YÜZ MİLYON DOLARLIK KULÜBÜN BESLENMESİ, BESLENME UZMANI OLMAYAN BİRİNE BIRAKILMAZ"

        Prof. Dr. Canan Karatay'ın Habertürk TV'de Ersun Yanal'a tavsiyesini yorumlayan Altaylı "Bunlar ciddi işler. Canan Karatay bir beslenme uzmanı, spor hekimi değil, bir kardiyolog. Beslenme konusunda söylediklerinin tıpta ne kadar kabul edilebilir olduğu konusunda ciddi şüphelerim var. Bunlar cacık işler değil. Birkaç yüz milyon dolarlık bir kulübün beslenme konusu, beslenme uzmanı olmayan, spor beslenmesi uzmanı olmayan, Canan Karatay gibi 'Tereyağını avuçla yiyin, zeytinyağını kafanıza dikin' diyen birine bırakılmaz. Bunun bilimsel tarafları var, günlük kalori hesapları var. Dünyanın medeni bir ülkesinde böyle bir şey denebilir mi? Kırkpınar'da güreşçi mi güreştireceğiz? Bunun hesabı, kitabı var. Dünyanın her yerinde sporcuya karbonhidrat yedirilir çünkü enerjiye ihtiyacı var. 'Karbonhidrat yedirilmez' diyor, böyle bir şey olabilir mi? Fenerbahçe'yi yönetenlerin bunu ciddiye alacağını sanmıyorum, alırsa da yazıklar olsun" değerlendirmesinde bulundu.

        JUAN MATA VE MESUT ÖZİL HABERLERİ...

        "BU TRANSFERLER OLUR AMA AVRUPA'YA GİDEMEZ"

        Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Juan Mata ve Mesut Özil'i istediği haberler üzerine konuşan Altaylı, "Mesut Özil, Arsenal'den 10 haftada 3,5 milyon pound alıyor. Türkiye Ligi kaç hafta? 34 haftada yaklaşık 15 milyon Euro eder. Bu transferler olur, neden olmasın, TÜPRAŞ'ı sponsor eder olmayacak hiçbir şey yok ama alıp ne yapacak? Alırsa UEFA'ya gidemez. Akhisarspor'u yenmek için 15 milyon Euro'luk adama mı ihtiyacı var? Bild'de çıkan manşet: 'Türkiye'nin en eski kulübünde birindeki sert düşüş' Böyle haber olmak iyi bir şey mi? Geçen Fenerbahçe'de de vardı böyle bir haber. Mesele böyle haber olmamak. Ali Koç, bir kulüpte kültür yaratmaya en müsait başkan adayıydı. Ali Koç hakkında olumsuz konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum. Yaptıklarına bakarsak 'Acaba mı?' demeye başladım. O kültürü getirememe ihtimalinin büyüdüğünü görüyorum. Bu Arap şeyhi, Rus oligark üslubuyla takım kurmak Türkiye'de kimsenin altından kalkabileceği bir iş değil. Hele hele Türkiye'deki gelirlerle. Almanya'da, İspanya'da, İngiltere'de statlar dolu, hepsi bizim 15-20 katı fiyatlarla. Bu ekonomiyle Mesut Özil, Juan Mata'ları getirmeye kalkrasan çok kötü patlarsın. Çünkü bu gelirlerle Avrupa'da her sene yarı final, final oynaman gerekir kapatman için. Mata'yı gözü karartıp getirirsin sonra kulüp Avrupa'ya 20 sene gidemez, burada kum havuzunda Mata'larla oynarsın. Ayrıca Juan Mata, Avrupa vitrininde olmayan bir kulübe gelmek ister mi? Mesut Türkiye'de bırakmak isteyebilir ama o bugün müdür bilemem. Keşke alsalar. Biz seyretmeyi severiz" dedi.

        "FENERBAHÇE GENÇLER DİYORDU, NEREDE O GENÇLER?"

        Ali Koç'un divan kurulunda yaptığı "Yaz transfer döneminde istediğimiz isimlerden, istediğimizi alamadık, başarısızdık" ifadelerini değerlendiren Altaylı, "O günkü açıklamalara istediğini alamamış noktasında değildi. Tasarruf, 800 milyon dolar, genç oyuncuları alıp parlatma noktasındaydı. Nerede o gençler? Kupadan zaten eleniyorsun bir tanesini oynat bari. Galatasaray ya da Beşiktaş'ta daha çok görüyorsun. Ama küme düşme hattına gelmişken 'Gençlerle oynayacağım' demek de yürekten öte bir şey ister" yorumunu yaptı.

        TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜĞÜ KİM TARTIŞMALARI

        Türkiye'nin en büyük camiasının kim ve bunun değerlendirmesinin nasıl yapıldığı sorusu üzerine konuşan Altaylı, "Üçü birbirinden çok farklı camialar, sayısal büyüklüğe de bakmıyor. Biri diğerinden daha büyük değil. 35 milyon taraftar lafları falan yalan. Bu camialar içerisinde 1980'lerde yaptığımız araştırmada Galatasaray'ın biraz daha üst eğitimli, Fenerbahçe'nin burjuva, Beşiktaş'ın da proleterya takımı olduğu gibi bir şey çıkmıştı 35 sene önce. Ben hala aynı olduğu kanaatinde değilim. Değişiklik Galatasaray'da. Kötüye kaydı. Fenerbahçe'deki taraftar algısı, taraftarın camiayla bütünleşmesi, katkısı, davranış modellerine baktığınızda Galatasaray'dan iyi durumda. Bizim şahane bir nüvemiz var ama o nüvenin etrafında aşırı başarılı dönemlerden gelen, Avrupa şampiyonluklarıyla gelen bir başka taraftar kitlesi var. O taraftar kitlesi, benim Galatasaray'ı tutmama sebep olan değerle aynı değil ne yazık ki. Bugün takımını seçecek yaşta bir çocuk olsam ogünkü aşkla bağlanır mıydım bilmiyorum. Yine Galatasaray'ı mı seçerdim, çok emin olamıyorum. 9-10 yaşında idealist bir çocuk olarak benim inandığım, yaşam alanımın inandığı değerleri Galatasaray ne kadar simgeliyor soru noktası olurdu. Kendine Galatasaray tribün lideri payesi veren kişinin bir cemaat önderi ve ne iş yaptığı belli olmayan karanlık bir takım adamlarla fotoğraf veriyor olması Galatasaraylı olmam önünde engel teşkil edebilirdi."ifadelerini kullandı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ