Fenerbahçe - Galatasaray maç özeti! FB GS derbisi nefes kesti!

Dev derbi öncesinde Fenerbahçe taraftarları görsel bir şova imza attı. Kadıköy'de tribünler ellerindeki sarı-lacivertli kartonları kaldırdı. Daha sonra Spor Toto Tribünü'nde Galatasaray'ın Kadıköy'de son galibiyetinin 1999 yılında olduğu belirtilerek, açılan dev pankartta "Gelenekte 19. yıl" yazıldı. Bu pankartın altında ise "Yönetmen Fenerbahçe." yazısı yer aldı. Bu pankartın ardından aynı tribünde 3 boyutlu bir görsel sergilendi. Görselde, bir Fenerbahçeli taraftarın tek eliyle ağlayan aslanın boğazını sıkması dikkati çekti. Maraton tribününün tamamında ise kartonlarla "Kaderinden kaçamazsın." yazısı oluşturuldu.

SÜPER LİG HEYECANI HTSPOR ARENA'DA... FENERBAHÇE-GALATASARAY MAÇININ DAKİKA DAKİKA ÖZETİ İÇİN TIKLAYINIZ

İLK TEHLİKELİ ATAK GALATASARAY'DAN

Maçın ilk tehlikeli atağı Galatasaray'dan geldi! 15. dakikada Linnes'in pasında Fenerbahçe ceza alanı içinde topla buluşan Bafetimbi Gomis'in yerden sertvuruşunda, top sağ direğin az farkla yanından dışarı çıktı.

34'te Galatasaray, hızlı gelişen atakta yine Gomis'le gole çok yaklaştı... Fransız santrforun vuruşunda top yine sağ taraftan auta çıktı.

Fenerbahçe, 41. dakikada gole yaklaşan taraf oldu. Maicon'un hatası sonrasında topla buluşan Soldado, pasını Mehmet Ekici'ye çıkardı. Mehmet'in yerden sert vuruşunda Muslera gole izin vermedi.

Mücadelenin ilk 45 dakikası golsüz sona erdi.

Öte yandan ilk yarının ortalarında ceza alanında Fenerbahçe cephesi penaltı bekledi. Ceza alanında Martin Skrtel ile Serdar Aziz arasında yaşanan pozisyonda sarı-lacivertliler penaltı itirazlarında bulundu.

Maçın ilk sarı kartı, 46. dakikada Fernando'ya çıktı. Brezilyalı futbolcu bu sarı kartla birlikte Trabzonspor maçında cezalı duruma düştü.

48. dakikada Galatasaray, rakip kalede üst üste pozisyonlar buldu. Garry Rodrigues'in vuruşunda Volkan Demirel gole izin vermedi. Kaleciden dönen topu takip eden Gomis'in vuruşunda ise savunma araya girerek topu uzaklaştırdı.

56. dakikada Fenerbahçeli oyuncular bir kez daha penaltı bekledi. Sol kanattan gelişen atakta ceza alanında Soldado ile Serdar Aziz'in mücadelesinde İspanyol golcü yerde kaldı. Bülent Yıldırım'a penaltı itirazları yapılırken Aykut Kocaman saha kenarında yoğun tepkiler verdi.

59. dakikada Galatasaray'da sakatlanan Fernando'nun yerine Ryan Donk oyuna girdi.

Galatasaray 60. dakikada bir pozisyon daha kaçırdı. Yuto Nagatomo'nun ceza alanı dışı sol tarafından yaptığı sert ve etkili vuruşta Volkan gole izin vermedi. Dönen topu takip eden Feghouli'nin şutunda ise top yan ağlarda kaldı.

65. dakikada Dirar'ın sağ kanattan gönderdiği ortaya iyi yükselen Alper Potuk'un kafa vuruşunda top kaleci Muslera'da kaldı.

Fenerbahçe'de Mehmet Ekici, Dirar ve Soldado'nun yerine Alper, Fernandao ve Valbuena oyuna dahil oldu.

Galatasaray'da ise Fatih Terim, 74. dakikada Selçuk İnan'ı oyundan alırken yerine Tolga Ciğerci'yi dahil etti.

79. dakikada Fernandao topu ağlara gönderdi ancak gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Bu pozisyondan bir dakika sonra bu kez Giuliano, çok net yakaladığı pozisyonda kaleci Muslera'yı geçemedi.

82. dakikada Fatih Terim de derbideki son değişikliğini yaptı. Feghouli'nin yerine Sinan Gümüş oyuna girdi.

84'te Belhanda'nın yerden yaptığı vuruşta Volkan Demirel topa uzanarak sahip oldu.

89. dakikada Maicon'un kullandığı frikikte top direğe çarparak dışarı çıktı...

90+4'te Tolga Ciğerci'nin yüzde yüzlük gol pozisyonunda bir kez daha kaleci Volkan Demirel gole izin vermedi.

Kalan dakikalarda başkapozisyon olmadı ve mücadele 0-0 sona erdi.

FENERBAHÇE: 0 - GALATASARAY: 0

STAT:Ülker

HAKEMLER:Bülent Yıldırım, Ekrem Kan, Kemal Yılmaz

FENERBAHÇE:Volkan Demirel, Şener Özbayraklı, Neustaedter, Skrtel, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, De Souza, Dirar (Dk. 72 Fernandao), Mehmet Ekici (Dk. 60 Alper Potuk), Giuliano, Soldado (Dk. 77 Valbuena)

GALATASARAY:Muslera, Linnes, Maicon, Serdar Aziz, Nagatomo, Fernando (Dk. 58 Donk), Selçuk İnan (Dk. 74 Tolga Ciğerci), Feghouli (Dk. 83 Sinan Gümüş), Belhanda, Rodrigues, Gomis

SARI KARTLAR:Dk. 46 Fernando, Dk. 90+4 Maicon ve Serdar Aziz (Galatasaray), Dk. 68 Dirar, Dk. 88 Skrtel (Fenerbahçe)

SÜPER LİG FİKSTÜRÜ SÜPER LİG PUAN DURUMU

İLK YARIDAN POZİSYONLAR

15. dakikadaderbinin ilk tehlikeli atağını Galatasaray geliştirdi. Linnes'in pasıyla ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Gomis'in şutunda, top uzak direğin yanından auta gitti.

20. dakikadasol kanatta topla buluştuktan sonra Neustaedter'den sıyrılan Rodrigues, çaprazdan ceza sahasına girer girmez şutunu çekti. Meşin yuvarlak kaleci Volkan Demirel'de kaldı.

23. dakikadaDirar'ın pasında ceza sahası sağ çaprazında uygun durumda topla buluşan Soldado bekletmeden şutunu attı. Altıpas çizgisi üzerinde Serdar Aziz'in müdahale ettiği meşin yuvarlak kornere gitti. Serdar, bu müdahalesiyle mutlak bir golü önledi.

34. dakikadaMehmet Ekici'den kaptığı topla hızla atağa çıkan Feghouli, pasını ceza sahası sağ çaprazında bulunan Gomis'e aktardı. Bu futbolcunun vuruşunda, meşin yuvarlak uzak direğin yanından auta çıktı.

40. dakikadahızlı gelişen Fenerbahçe atağında, sağ kanatta topla buluşan Giuliano, kaleci Muslera'nın önde olduğu pozisyonda orta açmak yerine meşin yuvarlağı kaleye göndermek istedi. Top üstten auta gitti.

41. dakikadasavunmada Maicon'un hatasında topu kapan Soldado, ceza sahasına girdi. Uygun şut açısı bulamayan İspanyol futbolcu, sol çaprazdan bindiren Mehmet Ekici'yi gördü. Bu oyuncunun şutunda kaleci Muslera yakın direk dibinde yatarak meşin yuvarlağın ağlara gitmesine engel oldu. Pozisyonun devamında Galatasaray savunması tehlikeyi uzaklaştırdı.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR

48. dakikadaFeghouli'nin uzun pasında savunma arkasına sarkarak ceza sahasına giren Rodrigues'in sol çaprazdan şutunda, meşin yuvarlak kaleci Volkan Demirel'den döndü. Pozisyonun devamında Gomis'in bekletmeden şutunda ise son anda yatarak topa müdahale eden Neustaedter, gole izin vermedi.

60. dakikadaDonk'un pasıyla ceza sahası dışı sol çaprazında topla buluşan Nagatomo'nun vuruşunda, kaleci Volkan Demirel soluna gelen meşin yuvarlağı güçlükle çeldi. Pozisyonu takip ederek topun sahibi olan Feghouli'nin dar açıdan vuruşunda ise meşin yuvarlak yan ağlarda kaldı.

65. dakikadaDirar'ın sağdan ortasında altıpas çizgisi üzerinde uygun durumda bulunan Alper Potuk'un kafayla vurduğu topu kaleci Muslera kontrol etti.

78. dakikadaAlper Potuk'un sağdan ortasında arka direğe hareketlenen Valbuena'nın vuruşunda, kaleci Muslera meşin yuvarlağa iki hamlede sahip oldu.

84. dakikadahızlı gelişen Galatasaray atağında, Linnes'in sağdan ortasında savunmadan seken top ceza yayı içindeki Belhanda'nın önünde kaldı. Bu oyuncunun vuruşunda, kaleci Volkan Demirel sağına gelen topu yatarak tuttu.

86. dakikadaceza sahası içinde sırtı kaleye dönük şekilde topla buluşan Giuliano, sağından bindiren Fernandao'yu gördü. Brezilyalı oyuncunun sol çaprazdan vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci Muslera'da kaldı.

89. dakikadaGalatasaray, direğe takıldı. Ceza yayının sağından kazanılan serbest vuruşta topun başına Maicon geçti. Brezilyalı oyuncunun şutunda barajı geçen meşin yuvarlak yan direğe çarparak auta çıktı.

90+4. dakikadaSinan Gümüş'ün pasıyla ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Gomis, uygun şut açısı bulamayınca meşin yuvarlağı daha uygun durumdaki Tolga Ciğerci'ye verdi. Tolga'nın penaltı noktası civarından uygun durumda sol ayağıyla vuruşunda, kaleci Volkan Demirel soluna gelen meşin yuvarlağın sahibi oldu.

MAÇTAN NOTLAR

FENERBAHÇE

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında Galatasaray derbisinde takımını, ligde bundan önceki maça göre 2 değişiklik yaparak sahaya sürdü. Ülker Stadı'nda oynanan kritik maçta Kocaman, geçen hafta Evkur Yeni Malatyaspor karşılaşmasının ilk 11'ine göre 2 değişikliğe gitti. Geçen hafta ilk 11'de oynanan Aatıf Chahechouhe ve Jose Fernandao'yu yedek bıraktı. Kocaman, bu isimlerin yerine Mehmet Ekici ve Roberto Soldado'ya şans verdi.

MEHMET EKİCİ 6 AY SONRA 11'DE

Fenerbahçeli futbolcu Mehmet Ekici, yaklaşık 6 ay sonra bir lig maçında ilk 11'de sahaya çıktı. Mehmet, son olarak Süper Lig'in 7. haftasında 29 Eylül 2017'de oynanan Teleset Mobilya Akhisarspor maçında ilk 11'de oynamıştı. Tecrübeli futbolcu, daha sonra yaşadığı sakatlık nedeniyle ligde sadece 23 dakika forma şansı bulabilmişti. Sarı-lacivertli futbolcu ligde bu sezon 3. kez bir maça ilk 11'de başladı. Mehmet Ekici, Ziraat Türkiye Kupası'nda Beşiktaş'la 1 Mart'ta oynanan derbide de ilk 11'de forma giymişti.

FERNANDAO 5 MAÇ SONRA YEDEK

Teknik direktör Aykut Kocaman, santrfor bölgesinde 5 hafta sonra değişikliğe gitti. Süper Lig'de son 5 maça ileri uçta Fernandao'yla başlayan Kocaman, Brezilyalı futbolcuyu derbide yedek oturttu. Fernandao'nun yerine Fenerbahçe'nin en önemli gol beklediği isim Soldado oldu.

VOLKAN DEMİREL LİGDE İLK KEZ

Fenerbahçe'nin tecrübeli kalecisi Volkan Demirel, bu sezon Süper Lig'de ilk derbi sınavını verdi. Kocaman bu sezon ligdeki iki Beşiktaş ve sezonun ilk yarısındaki Galatasaray derbilerinde kaleyi Carlos Kameni'ye emanet etmişti. Volkan bu sezon sadece Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Beşiktaş derbisinde forma giymiş ve kırmızı kart görmüştü. Sarı-lacivertli takımın kaptanı bu sezon ligde ise ilk kez bir derbi maçta görev aldı.

HOCALAR 5 YIL SONRA KARŞI KARŞIYA

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın teknik direktörleri Aykut Kocaman ile Fatih Terim, yaklaşık 5 yıl sonra birbirlerine rakip oldu. İki teknik adamın yönettiği takımlar arasındaki son maç 12 Mayıs 2013'te yapıldı. Kadıköy'deki maçta Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe, o sezon şampiyonluğa ulaşan Terim yönetimindeki Galatasaray'ı 2-1 yenmişti. Tecrübeli teknik adamların rekabeti, yaklaşık 5 yıl sonra yine Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle devam etti.

KADIKÖY'DE ORTAK TEZAHÜRAT

Kadıköy'de Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarı ortak tezahürat yaptı. Fenerbahçeli taraftarların başlattığı "Vatan sana canım feda." tezahüratına sarı-kırmızılı taraftarlar da katılınca ortaya güzel görüntüler çıktı. Daha sonra Galatasaraylı taraftarların "Şehitler ölmez vatan bölünmez." tezahüratına Fenerbahçeli taraftarlar alkışla karşılık verdi.

GALATASARAY

Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında Fenerbahçe'ye konuk olan Galatasaray'ın kadrosunda 2 değişiklik oldu. Sarı-kırmızılı ekibin geride kalan hafta Atiker Konyaspor'u 2-1 yendiği maçın başlangıç 11'inde 2 değişikliğe gidildi.

Teknik direktör Fatih Terim, Atiker Konyaspor müsabakasında gördüğü sarı kart nedeniyle cezalı duruma düşen Mariano Filho'nun yerine Martin Linnes'e görev verirken, orta sahada ise Ryan Donk'u yedek soyundurup, Fernando Reges'i sahaya sürdü. Galatasaray, müsabakaya Muslera, Linnes, Maicon, Serdar Aziz, Nagatomo, Fernando, Selçuk, Feghouli, Belhanda, Rodrigues ve Gomis 11'iyle başladı.

FERNANDO 13 MAÇ SONRA

Sarı-kırmızılı takımın Brezilyalı oyuncusu Fernando Reges, Fenerbahçe maçına ilk 11'de başlayarak 13 karşılaşma aradan sonra başlangıç kadrosunda yer aldı.

Süper Lig'in 17. haftasındaki Göztepe maçına ilk 11'de başlayan ve sakatlık yaşayan Fernando, sonrasında yapılan 8 lig ve 5 Türkiye Kupası maçının başlangıç kadrosunda yer alamadı. Fernando, söz konusu dönemde sadece 24. haftadaki Kardemir Karabükspor karşılaşmasının ikinci yarısında 45 dakika oynadı.

Öte yandan, ligin 23. haftasındaki Bursaspor maçında sakatlık yaşayan Eren Derdiyok ise tedavisinin tamamlanmasının ardından derbinin yedekleri arasında yer aldı.

TARAFTAR YALNIZ BIRAKMADI

Galatasaray taraftarı, Kadıköy deplasmanında takımlarını yalnız bırakmadı. Derbi maçta sarı-kırmızılı taraftarlar için ayrılan 2 bin 100 biletin tamamı satılırken, sarı-kırmızılı futbolseverler kendilerine ayrılan tribünü doldurdu.

Türk Telekom Stadı'ndan otobüslerle Kadıköy'e gelen taraftarlar, tezahüratlar yaparak takımlarına destek verdi. Öte yandan Galatasaray taraftarlarının, bulundukları tribüne, üzerinde "Çanakkale ruhu Afrin'de" yazılı pankart asması dikkati çekti.

YİNE Mİ DİREK YİNE Mİ AYNI KADER!

Gazete Habertürk'te yer alan habere göre, sarı-Kırmızılı taraftarlar, bu kaçan fırsatlar karşısında geçmişe kısa bir yolculuk yaparak, kaderlerine isyan etti. 2011-12 sezonunun ikinci yarısında skor 2-2 devam ederken Galatasaray galibiyete çok yaklaşmış, son saniyelerde Milan Baros’un dokunuşunda top üst direkten geri gelmişti. Taraftarlar sosyal medyada Çek yıldızın ve dün akşam kaçan pozisyonların fotoğraflarını paylaşıp “Yine aynı son” diyerek üzüntü yaşadı.

ACI ACI GÜLÜMSEDİ

Maicon'un frikiğinde meşin yuvarlak yan direkten auta giderken, kameralar Fatih Terim’e döndü. Terim’in acı acı gülümsemesi dikkat çekti. Yardımcı antrenör Hasan Şaş’ın ise Tolga’nın kaçırdığı gol sonrası kendisini yerlere atması dikkati çekti.

BÜYÜ MÜ VAR!

Galatasaray'ın Kadıköy’de bir türlü şeytanın bacağını kıramaması üzerine “Büyü mü var?” söylentileri bile çıkmıştı. 2014-15 sezonunda 8 Mart 2015 tarihinde oynanan maçı Fenerbahçe 1-0 kazanırken, Burak Yılmaz’ın aşırtmasının gol olmaması bu dedikoduları körüklemişti. Burak’ın vuruşunda kaleye doğru süzülen top bir anda yükselerek dışarı gitmiş, o dönem bu görüntü çok tartışılmıştı.

.png

PENALTI VEKIRMIZI KART TARTIŞMALARI

Derbide Bülent Yıldırım'ın verdiği kararlar da tartışmalara konu oldu. Maçın henüz başında üst üste iki faul yapan Mehmet Ekici'nin sarı kart görmemesi tepki çekerken Fenerbahçe cephesi, üç pozisyonda penaltı bekledi.

Öte yandan ilk yarının ortalarında ceza alanında Fenerbahçe cephesi penaltı bekledi. Ceza alanında Martin Skrtel ile Serdar Aziz arasında yaşanan pozisyonda sarı-lacivertliler penaltı itirazlarında bulundu.

56. dakikada Fenerbahçeli oyuncular bir kez daha penaltı bekledi. Sol kanattan gelişen atakta ceza alanında Soldado ile Serdar Aziz'in mücadelesinde İspanyol golcü yerde kaldı. Bülent Yıldırım'a penaltı itirazları yapılırken Aykut Kocaman saha kenarında yoğun tepkiler verdi.

BÜLENT YAVUZ SON NOKTAYI KOYDU!

Bülent Yıldırım, cesur olsa Soldado’nun ve Skrtel’in yerde kaldığı pozisyonlarda penaltı çalabilirdi. Çok sert oynayan Ekici, henüz 12. dakikada kırmızı kart görebilirdi. Serdar Aziz-Soldado arasındaki itişmeyi ise görmediği için devam ettirdi

F.BAHÇE-G.SARAY derbisinde görev yapan hakem Bülent Yıldırım, her iki takıma da yaranamadı. Böyle bir maçta kaybeden veya istediğini alamayan, her zaman kabahatin büyük bir bölümünü hakeme bağlar. Şimdi verdiği kararlara bakalım:

DAKİKA 9:Ceza alanı içerisindeki hava topu mücadelesinde Feghouli’nin, iki eli de Soldado’nun omuzlarında. Topla oynama niyeti olmayan Cezayirli’nin bu hareketine hakem ‘devam’ dedi. Aslında bu tür hareketler ceza alanları içerisinde hakemler tarafından oldukça hoş karşılanıyor. Ancak bu pozisyon biraz fazla gibiydi. Soldado’nun top yokken çekilmesine düdük çalıp penaltı vermek için biraz cesur olmak gerekir.

DAKİKA 12:Mehmet Ekici, Feghouli’ye öyle bir müdahalede bulundu ki; hakem kırmızı çıkarsa daha oyunun başında F.Bahçe 10 kişi kalırdı. Ekici o dakikaya kadar da çok sert müdahalelerde bulunmuştu. Hakem oyunun başı olduğu için görmezlikten geldi. Hadi kırmızı göstermedi diyelim. Sarı gösterse, maçın iplerini eline geçiririr, ‘Sıkıysa oyunu bozun da göreyim’ mesajını verebilirdi. Yapamadı.

Serdar’ın çekmesi var

DAKİKA 24:Serdar Aziz’in, ceza alanında Skrtel’e kural dışı itme, çekme, yani sportmenlik dışı müdahaleleri vardı. Dedim ya... Türkiye’de ve Avrupa’da bu tür pozisyonlar hakemler tarafından kabul görüyor. Yıldırım oyunun başındaki yorumunu burada da ‘devam’dan yana kullandı.

Fernando’ya çok yakındı

DAKİKA 46:Fernando’nun Giuliano’nun ayak bileğine topun üzerinden yaptığı müdahale şiddet ve acımasızlık içeriyordu. Hakem yakındı. Günahı vebali boynuna... Demek ki çok şiddetli görmedi. Kırmızı göstermedi. Bu, hakemin yorumuyla alakalıydı.

DAKİKA 54:Rodrigues’in ceza alanı içerisine gönderdiği top Mehmet Topal’ın eliyle buluştu. Burada hakemin ‘devam’ kararı doğruydu. Zira Topal’ın kolu doğal konumdaydı.

Soldado’ya kart çıkmalıydı

DAKİKA 55:Hakem, topu ve topun oynandığı yeri takip ederken, Serdar Aziz-Soldado mücadelesi yaşandı. Soldado pozisyon almak için uğraşırken, Serdar elleriyle çekme gayreti içerisindeydi. Sinirlenen İspanyol oyuncu da karşılık verdi. Yüzde 100 inanıyorum ki; hakem bu pozisyonu görmedi. Burada yardımcı ya da 4. hakemlerden biri bu pozisyona katkı verebilirlerdi. Hakemin görmediği bir pozisyon için fal açması doğru olmazdı. Ancak penaltı verilmediği gerekçesiyle hakeme kabaca müdahalede bulunan Soldado’ya kesin sarı kart gösterilmeliydi.

Valbuena ucuz kurtuldu

Fenerbahçe’nin attığı ve iptal edilen gol tartışmasız ofsayttı. Müsabaka bitti bitiyor derken, Valbuena’nın Maicon’a müdahalesi en az Fernando’nun Giuliano’ya müdahalesi kadar sertti. Hakem bunu da gözünden kaçırdı, Valbuena ucuz kurtuldu.

HOCALARIN AÇIKLAMALARI

AYKUT KOCAMAN: UTANIYORUM

"3 NET PENALTI VAR"

Galatasaray ile sahasında 0-0 berabere kalan Fenerbahçe'de Teknik Direktör Aykut Kocaman, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Maçın her iki takım adına da gidip geldiğini söyleyen Aykut Kocaman, "İki taraf da galibiyete yakındı. Ancak iki taraf da değerlendiremedi. Maçın son 15 dakikalık bölümünde karşılaşma bizim adımıza kontrol edilemez bir hal aldı. Öne geçmek için fırsatlar yakaladık ancak biz de Galatasaray gibi golü bulamadık. Bugün bir tekrar daha yaşadık. Net bir şekilde maçın skoru bizim işimize gelmiyor. Bizim dışımızdaki 3 takımın işine geliyor. İçeride Beşiktaş'la oynayacakları için Galatasaray, buradaki beraberliğin iyi olduğunu düşünüyordu. Maça gelen hakem de aynı şeyi düşünüyordu galiba. Beraberliğin bozulmaması için elinden geleni yaptı. Çok net şekilde görünüyor bu. 3 tane net penaltı var. Feghouli'nin Neustadter'e yaptığı harekete görmeme ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Dirar'a sarı kart gösterdi. Gri bir pozisyon. Ama aynı sarı kartı diğer tarafa göstermiyor. Geçen senelerdeki gibi aynı şeyler devam ediyor. Ben bunları dillendiriyorum. Dillendirdikçe de kötü adam oluyorum. İkinci yarıda son derece net bir şekilde Serdar, Soldado'ya künde atıyor. 4 hakem var sahada. 4 hakemin de görmeme ihtimali, bu kadar tecrübeli hakemin bunları atlamış olmasını anlamıyorum. Bu arada mutlaka Galatasaray'la ilgili de atladığı kararlar vardı. 0-0'lık bir Galatasaray maçı vardı ve Sabri, Dia'nın üzerine çıkmıştı ama bu hakem yine görmemişti. Bugün taraftar son derece istekliydi. Onlar da durumun biraz farkındalar. Hem bizimle ilgili hem de hakemlerle ilgili durumun farkındalar. Puan anlamında kalan 8 maçı kazanmaktan başka hiçbir çaremiz yok. Bunun da yeterli olduğunu söylemek güç. Rakiplerimizin de puan kaybını beklemek zorundayız" açıklamasını yaptı.

"KALAN 8 MAÇI KAZANMALIYIZ ANCAK BU DA YETMEYEBİLİR"

Kalan maçlarda şampiyonluk için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Kocaman, "Kayseri'ye kazanmak için gideceğiz. Önce kendi maçınızı kazanıp ardından rakiplerin maçlarına bakmanız gerekiyor. Bugün gayret açısından oyunculara bir şey söyleyemem. Karşımızdaki takım da ligin lideri olan Galatasaray. Kuvvetli oyuncuları var. Böyle bir takım karşısında maçı kendi tarafımıza çevirebilmek için son derece gayretli oynadık ve bundan sonra da aynı gayretle devam edeceğiz. Herkesin kendine ait oyun yorumu var. Bizim 5, 6'ya yakın gol pozisyonumuz vardı. Verilmeyen 3 tane penaltı var. Fenerbahçe'nin sürekli aynı yerlerde dolandırılmasından insan sıkılıyor. Bu oyun öyle bir oyun değil. Sadece merkezdeki 2 oyuncuyla bu oyunu tarif etmek garip kalıyor" dedi.

Hakemlerin artık yönettiği maçlarda yaptıklarının hatanın ötesinde olduğunu söyleyen Kocaman, "Hakemlerin yaptığının yıllardır hata olduğunu söylemek iyimserlik ve saflıktır. Artık ben hata olduğunu düşünmüyorum. Benim tespitim, geçen yıllarda da bunların olduğu şeklinde. Özellikle benim dönemlerimde daha da yoğunlaşıyor bu durum" diye konuştu.

"4 GOL ATTIĞIMIZ 2 MAÇTA SADECE 1 PUAN ALDIK"

Takımın gol yollarında problem yaşamadığının altını çizen Kocaman, "Galatasaray'ın ligi bırakmış Karabük karşısında attığı 7 golü düştüğümüz zaman, bu takım Galatasaray'la birlikte en fazla gol atmış olan takım. Kendi sahamızda puan kaybettiğimiz Gençlerbirliği ve Akhisar maçlarında 4 gol attık ancak bu 2 maçta 1 gol yedik. Bizim attığımızdan çok anlamsız yediğimiz goller bizi geride bıraktı. Bunların ardından kaygılı vuruşlar daha çok artıyor. Kayıpların ortaya çıkaracağı hasarlar daha da artıyor. Bizim kaçırdığımız gollerden ziyade, hatalarımızdan kaynaklı yediğimiz goller daha öne çıktı. Esas itibariyle oyunu tarif etmek gerekirse, kendi doğrularımın temelini atıp, oyuncu kalitesiyle ilgili problem varsa bunları telafi etmek. Şapkadan tavşan çıkaran oyuncuların yaptıkları daha çok öne çıkar. Bu doğaldır çünkü taraftarların da isteği bu yöndedir. Ancak antrenörlerin de durumu kontrol etmek ve oyunu daha doğru oynayan oyuncularda ısrar etmesi kadar doğal bir durum yoktur" ifadelerini kullandı.

"SEÇİM HEM KULÜBÜ HEM TAKIMI ETKİLİYOR"

Fenerbahçe'de yaklaşan seçimin hem kulüp hem de takım üzerinde etkisinin olup olmadığıyla ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Aykut Kocaman, "Seçimin kulübün ve takımın üzerinde etkisinin olmadığını söylemek iyimserlik olur. Defterin ortasından konuşmak gerekirse, puan durumuna bakıldığında bizim çok formda olduğumuz söylenemez. Bu, farkında olmadığımız bir durum değil. Takım nasıl bütüncül olmalıysa, kulübün de taraftar konusunda bütüncül olması gerekiyor. Taraftar birbirine paralel gidiyor" dedi.

"BÜLENT YILDIRIM'IN BU MAÇA ATANACAĞINI DUYDUĞUM AN..."

Bülent Yıldırım'ın bu maça atanacağını duyduğu anda karşılaşmayı idare etmeye geleceği izlenimine kapıldığını söyleyen Aykut Kocaman, "Ben hakemlerle ilgili bireysel olarak yorum yapmıyorum. Ben hakemleri, bu davranış biçimine yönelten durumdan bahsediyorum. Her meslek grubunun içinde, antrenörler ve futbolcular da dahil olmak üzere, meslek ahlakından uzak insanlar vardır. Bu hakemler, antrenörler ve futbolcular içinde vardır. Ben bunu söylemek istemiştim zamanında. Hakemlerin hepsinin kötü olduğunu söylemek yanlış. Ben onları hatalı karar vermeye iten güçten bahsediyorum. Hepsi zor iş yapıyor. Bu Bülent Yıldırım için de geçerli. Bülent Yıldırım'ın bu maçı idare etmeye geldiğini anladım. Bu sonuç Fenerbahçe dışında herkese yarıyordu. 3 tane net penaltı vardı maçta. Daha önce Alper'i oyundan attı ve ben o maçta faulü Alper'in lehine verdiğini sandım. Bugün de Giuliano'nun Fernando'ya girişi yüzde 100 kırmızı karttı" ifadelerini kullandı.

"FENERBAHÇE'DE ESKİ BÜTÜNLÜK HALİ YOK"

Karşılaşmanın sonuna eklenen sürenin yanlış olduğunu söyleyen Aykut Kocaman, "Son resmi maçta 7 dakika uzatma oldu, kupa maçında 10 dakika uzatma oldu, bugün bizim hesapladığımız 12-13 dakikaydı. Sadece 6 oyuncu değişikliği oldu. Bu bizim gözlemimizdi" dedi.

Taraftarlar içinde bölünme olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Kocaman, "Fenerbahçe'nin bütünlükte olduğunu söylemek zor. Bu maçta nispeten gerçek Fenerbahçe gücünün yüzde 60'ını gördük. Burada daha evvel de teknik direktörlük yaptım ve yıllarca futbol oynadım, bu taraftarın gücünü biliyorum. Bu bütünlüklü hal olmadığı zaman maçları yönetenler, atamalar yapanlar da bundan etkileniyor" dedi.

Hakemlerin futbol dünyasının en eğitimli insanları olduğunu da sözlerine ekleyen Kocaman, "Futbol dünyasının en donanımlı meslek grubu hakemlerdir. Eğitimle, yönetebilme sanatlarıyla öne çıkıyorlar. Futbolcular ve antrenörlere göre daha eğitimli durumdalar. Ancak bazı maçlardaki yönetimlerine göre ya daha çok maç alıyorlar ya hiç maç alamıyorlar" diyerek sözlerini tamamladı.

FATİH TERİM: BENİM ŞİKAYET ETTİĞİMİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fatih Terim, Fenerbahçe ile deplasmanda oynamanın zorluğuna değinerek, "Deplasmanda Fenerbahçe ile oynamak hiç kolay değil. Düşüncelerimizin büyük bölümünü sahaya yansıttık. Top çizgiyi geçmeyince yapacak bir şey yok. Bugün öyle bir gündü. Elimizden gelen her şeyi yaptık." dedi.

Fenerbahçe deplasmanında kazanamama serisinin 22 maça çıktığının hatırlatılması üzerine Terim, "Ben böyle bir istatistiğe takılmıyorum. Bizim burada çok güzel unutulmazlarımız var. Bir maçı kazanmışsınız veya kaybetmişsiniz ne olur? Biz 50 sene burada Fenerbahçe'yi yenemeyelim ama şampiyon olalım. Bizim burada önemli unutulmazlarımız var ve o daha önemli bizim için. Biz ona takılmıyoruz. Bizim için bu istatistik önemli değil." ifadelerini kullandı.

Derbideki sonucu 1 puan kazanılmış olarak mı yoksa 2 puan kaybedilmiş olarak mı gördüğü şeklindeki soruya sarı-kırmızılı teknik adam, "Galatasaray felsefe olarak nerede kazanamadıysa, puan kaybetmiştir. Üç puan alınamayan her yerde puan kaybı vardır. Sonuçta lideriz ve 2 puan bırakıyoruz. Bunun tesellisi var çünkü Fenerbahçe rakiplerimizden biri. Onun dışında 3 puan haricindeki her sonuç bizim için kayıptır." yanıtını verdi.

Terim, Fernando Reges'in sakatlığının oyun içinde kendilerine olan etkisiyle ilgili olarak, "Fernando bizim için çok önemli bir oyuncu. Ndiaye'yi kaybettik, bari onu kaybetmeyelim diye uğraşıyoruz. İnşallah önemli bir şeyi yoktur. Muhakkak ki pas istasyonu olarak, oyun zekası olarak, pası organize eden bir oyuncu olarak bizim için çok önemli bir noktada oynuyor. Aklımızda olmayan bir değişiklikti. Belki olmasa, Yasin veya Eren'i de sokabilirdik hücum anlamında. Puan kayıplarını telafi edebilirsiniz ama oyuncuların sağlığı çok daha önemli." diye konuştu.

Fatih Terim, takım olarak sınırlı bir kadroyla mücadele verdikleri şeklindeki bir yorum üzerine, "Allah razı olsun. Biri de bunu söyledi." derken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim hiç şikayet ettiğimi gördünüz mü? Derin bir kadromuzun olduğu söyleniyor, ona da eyvallah. Saygıyla yaklaşıyorum. Her oyuncum benim için önemli ve kıymetli. Devre arası da söylemiştim. Mevcut takım içinde bazı oyuncuların seviyesini yukarı çıkarabilirsek, yeni transfer gibi olabileceğini çünkü öbürünü yapma ihtimalimizin olmadığını söylemiştim. Sinan Gümüş ve Ryan Donk gibi aldık, onları yukarı çıkardık. Yasin Öztekin'i de hazırlayacağız. Ben genel olarak dışarı şikayet eden biri değilim. Bize böyle öğretilmiştir Galatasaray'da. 'Kol kırılır, yen içinde kalır.' denir. Şimdi tam olarak öyle olmuyor ama biz böyle gördük."

Şampiyonluk yarışında üst sırada olan takımı yenebilmenin her zaman önemli olduğuna dikkati çeken sarı-kırmızılı çalıştırıcı, "Bu tip maçlarda alınan galibiyet, puan farkını azaltmak demektir. Önümüzde 8 maç var. Önemli olan ligi birinci bitirmek. Önde olmak belki psikolojik avantaj ama sezon sonu nerede olduğunuz önemli. Rakiplerimizden biri olan Fenerbahçe ile aramızdaki puan farkını koruduğumuz için, kaybedilen 2 puanı görmeyebiliriz. Yine de daha önce söylediğim gibi, kazanılmayan her maçta puan kaybedilmiştir." şeklinde konuştu.

Maçın genelinde hem gol atabilecekleri hem de gol yiyebilecekleri pozisyonlar olduğunu aktaran Terim, "Ancak son 5 dakikada, direkten dönen topla beraber en az 3-4 net gol pozisyonumuz vardı. Beraberlik düşüncem hiç olmadı ancak hep söylediğim gibi, kazanamıyorsanız kaybetmeyin." değerlendirmesinde bulundu.

Derbi öncesi Türk Telekom Stadı'nda taraftara açık yaptıkları idmana 28 bin kişinin gelmiş olması nedeniyle teşekkürlerini dile getiren, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde benzer organizasyonlar yapacaklarını vurgulayan Terim, yönetilen bir soru üzerine de Nagatomo ile ilgili olarak, "Bizim, 'İyi ki aldık.' diyebileceğimiz bir futbolcumuz. Sadece futboluyla değil, karakteriyle de bize uyum sağlayan biri. Takımımızda gelecek sezon da devam etmesini isterim." şeklinde görüş belirtti.

YAZAR YORUMLARI

FATİH ALTAYLI: VOLKAN EMEKLİ OLUNCA KAZANACAĞIZ İNŞALLAH

Öncelikle bir tebrik.

İki takımın futbolcularına da...

Futbolun hem sert hem de efendice oynanabileceğini gösterdikleri için, maçı çirkinleştirmedikleri, futbola gölge düşürmedikleri için.

Sonrasına gelirsek.

Yemin ederim bu Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ya bir yatır var ya da çayıra adını veren papazlardan kalma bir papaz büyüsü!..

Nedir bu ya!

Kaç sene oldu?

Biz ne zaman kazanacağız orada?

BELKİ DE STATTA ANTRENMAN YAPMAK İYİ FİKİR DEĞİLDİ

Hâlbuki dün çok da yaklaştık kazanmaya.

Rodrigues vurdu, olmadı.

Ayağına geleni içeri yollama ustası Gomis, neredeyse boş kaleye vurdu, olmadı.

Belhanda vurdu, olmadı.

Feghouli vurdu, olmadı.

Nagatomo vurdu, olmadı.

Maicon vurdu, olmadı.

Olmuyor niyeyse.

Sıradan maçlarda atan Galatasaray; rakip Fenerbahçe, stat Saracoğlu oldu mu, atamıyor bir türlü.

Dün de kazanamadıysak, ne zaman kazanacağız?

Kim bilir belki de bir gün önce statta antrenman yapmak iyi bir fikir değildi, bilemem.

İşin büyü, totem kısmını geçersek, gerçekten de Galatasaray dün galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Beklendiği üzere Fenerbahçe iyi başladı.

Rüzgârı kısa sürdü. Galatasaray yavaş yavaş ağırlığını koydu. Fenerbahçe de iyi bildiği savunmaya geçip, kontratak futboluna yöneldi.

Ancak Fenerbahçe’nin iyi bir taktiği vardı.

Top Galatasaray’ın oyun kuran ayaklarına geldiği anda bastı, kaçırdığı anda faulle durdurdu.

İlk yarım saat dolduğunda Fenerbahçe’nin 9, Galatasaray’ın 4 faulü vardı sayabildiğim kadarıyla.

Aykut Kocaman özellikle Feghouli’den çekinmiş olmalı ki, ona özel önlem almıştı.

Ama buna rağmen Galatasaray baskıdan top çıkarmayı başardı ve birkaç pozisyon buldu ilk yarıda.

KIRILMA ANI FERNANDO’NUN SAKATLANMASI

İlk yarının en ilginç tarafı ise hakemin hiç sarı kart göstermeden devreyi tamamlaması oldu.

Gerçi Mehmet Ekici’nin iki sert faulü dışında sarı kartlık bir durum da pek olmadı.

İkinci yarı Galatasaray sürpriz bir baskı ile başladı.

Peş peşe iki pozisyon geldi. İkisi de olmadı.

Galatasaray için maçın kırılma anı Fernando’nun sakatlanması oldu.

Orkestra bir anda şefsiz kaldı sahada.

KALİTE DÜŞÜK HEYECAN YÜKSEK

İkinci yarıda iki teknik direktör de hatalarla maçı rakiplerine ikram ettiler.

Galatasaray’da Selçuk’un çıkıp yerine Tolga’nın girmesi Galatasaray’ın orta alan hâkimiyetini bozdu.

Fenerbahçe’de ise Aykut Kocaman’ın ısrarla Valbuena’yı oyuna almaması, Fenerbahçe’nin bu hatadan yararlanmasını engelledi.Oysa Kocaman, Soldado’nun yerine Fernandao’yu ve Dirar’ın yerine Valbuena’yı 10 dakika daha erken alsa işler bambaşka olabilirdi Fenerbahçe için.

Tabii Galatasaray’da da Sinan Gümüş’ün oyuna geç sokulması aynı derecede yanlış bir hareketti.

Çünkü 60. dakikadan sonra Feghouli’nin verimliliği kalmamıştı.

Kalitesi yüksek olmayan ama heyecanlı bir maç oldu diyebiliriz. İki teknik direktörün de hatalar yaptığı bir maç oldu da demek de mümkün.

Ama Galatasaray çok açık bir biçimde beraberlik için sahadaydı ve kazanması gereken takım Fenerbahçe idi.

Bu yüzden de Terim istediğini almaya yaklaştıkça kastı oyunu.

Kocaman ise “Ulan bir de Galatasaray mağlubiyeti görmeyelim” diye aynı şeyi yaptı.

F.BAHÇE’NİN İŞİ ZOR, G.SARAY’IN DA KOLAY DEĞİL

Her iki kaleci de iyi kurtarışlar yaptılar. Hele hele Fernandao karşısında Muslera’nın, Nagatamo’nun vuruşunda ise Demirel’in kurtarışları çok iyiydi.

Galiba Galatasaray, Fenerbahçe’yi Saracoğlu’nda yenmek için Volkan’ın emekli olmasını bekleyecek.

Çünkü bu kaleci Galatasaray maçlarında inanılmaz bir oyun çıkarıyor.

Sürekli Galatasaray karşısında oynasa, yemin ederim Manchester City ya da Real Madrid’e transfer olur.

Bu maçın en önemli sonucu Fenerbahçe’yi şampiyonluk yarışının dışında bırakmış gibi görünmesi.

Şampiyonlukta 6 puan önünde olan takımı evinde ağırlayıp, ligin son virajına hala 6 puan farkla giriyorsan işin zor demektir.

Galatasaray’ın işi de kolay değil.

Hala önünde şampiyonluk yolunda rakip olduğu iki takımla yapacağı maçlar var.

Ama bu iki maçı da evinde oynayacak olması, deplasman fobisi olan bu takım için büyük avantaj.

Şimdi şampiyonluk yolunda kalan tek engel, peş peşe oynayacağı “Korku tüneli” maçları...

Yine de ibre ‘Avrupa Fatihi’nden yana artık.

İki lakırdı da hakem için etmek gerekirse.

Maçı kötü yönetti diyemem.

Ama iyi yönetti demek de mümkün değil.

Sanki iki takım da kazanmasın ister gibiydi.

Size bir şey daha söyleyeyim.

Tribünlerdeki Fenerbahçeliler de hakem gibi düşünüyordu sanki.

Yani “Galatasaray’a yenilmeyelim ama yenmeyelim de” der gibi bir halleri vardı ve alışıldık Fenerbahçe tribünü gibi değillerdi.Galibiyetin Aziz Yıldırım’a yaramasını istemiyorlarmış gibi bir havadaydılar...

Yine hakemlere dönersek, yan hakemler kusursuz bir maç çıkardılar.

TERİM, BAŞKAN ADAYI MI?

En büyük şaşkınlığı ise maç sonrası yaşadım.

Terim’in röportaj sırasında kullandığı terminoloji sanki “Başkan da ben olmalıyım” gibi geldi bana.

Bugüne kadar futboldan kazandıklarını futbola harcaması eğlenceli olabilir.

HALİL ÖZER: YILDIZLAR VE HAYALETLER

Belki sonuç golsüz berabere. Ama 90 dakikada çok hikâye var.

Örneğin kaleciler...

Bir yanda Muslera, bir yanda Volkan.

İkisi maçın net olarak yıldızı.

Büyük takım kalecisi nasıl olur çok iyi gösterdiler. Ve savunmalar...Skrtel ile Neustadter ve Serdar ile Maicon.

İnanılmaz konsantreydiler.

Tekmeye kafa koydular, topların önüne ölümüne yattılar. Dördü de stoperlik dersi verdi.

Ve tabii kayıplar...

Örneğin Giuliano.

Dakika 81...Arkadaş sen Brezilya Milli Takım oyuncususun.

O yakaladığın pozisyonu atacaksın. Oradan sadece aşırtmayla gol atacağını hissedeceksin, bileceksin.

Ve tabii Mehmet Ekici, Souza, Topal ve Dirar ile Belhanda, Feghouli ve Selçuk.

Değil psikolojik, fizik ve kimya olarak da bu maça kesinlikle hazır değillerdi.Ruh gibi oynadılar, hayalet gibi gezindiler. Kısacası birkaç kişinin üstüne binen bir maç oldu. Tabii bir de heyecan ile adrenalin... En üst düzeydeydi.

FENERBAHÇE'NİN KADIKÖY'DE BİLEĞİ BÜKÜLMÜYOR Fenerbahçe,Galatasaray'a karşı iç sahada 1999 yılından bu yana kaybetmiyor.Sahasında son derbi yenilgisini 17 Nisan 2005'te Beşiktaş'a karşı alanFenerbahçe,Galatasaray'la Kadıköy'de oynadığı son 22 maçta 15 galibiyet, 7 beraberlik elde etti.Fenerbahçe, Beşiktaş'a karşı da Ülker Stadı'nda oynadığı son 13 yıldaki 15 maçta yenilgi yüzü görmedi.

Fenerbahçe takımı bütün sezon boyunca bulabileceği en yüksek sayıdaki seyirciyi sadece bu maçta buldu. Bir daha da bulamaz.

Ve bir an gözlerime inanamadım. Aykut Hoca çift forvet yapıp oyuna Valbuena’yı aldı.Tam “Hocanın gözü döndü” ya da “Cesaret hapı içti” derken çok fazla değil, birkaç dakika sonra Soldado’yu oyundan aldı ve aslına döndü!Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu verirse -ki bence artık çok zor- bundan sadece Aykut Hoca’nın futbol çekingenliği ile korkaklığı sorumlu olacaktır.

Bir de şu gerçek var... Galatasaray’ın bu tip üst düzey maçları kazanması çok zor.Çünkü özellikle yabancı oyuncular kendi sahaları hariç oyuna yeterli ağırlıklarını koyamıyorlar.Dün oyunun 65 ile 80 dakikası arasında Galatasaray sanki 10 kişi oynadı. Fenerbahçe bu bölümde oyunu alıp götürebilirdi.Halbuki Galatasaray’ın belki de son 19 yılda yenebileceği en dişine göre rakip vardı karşısında.Ama başaramadılar. Artık uzun süre de zor gözüküyor. Çünkü ben önümüzdeki yıllarda, bir daha bu kadar kalitesiz bir Fenerbahçe Futbol Takımı’nın olacağını düşünmüyorum.

Sonuç olarak; Galatasaray rakibi ile arasındaki farkı korudu. Ama artık lig iki takım arasında olmuyor. Arkadan bela gibi takımlar geliyor. O yüzden bu iki puan kaybı sadece Fenerbahçe’ye değil, Galatasaray’ın hanesine de yazar.

FAİR-PLAY

Maç içinde çok sert bir mücadele vardı.Ama iki takım asla ve asla futbol dışı davranmadı. Bu özlediğimiz bir futbol gösterisiydi.

SERDAR ALİ ÇELİKLER: DOĞRUSU DA YANLIŞI DA OLMADI

İlk 40 dakika adeta dağ fare doğurdu. Doğru dürüst atak yoktu. Kör dövüşü şeklinde geçti, Bülent Yıldırım da sarı kart vermeme adına kendini sıkınca faullü kötü bir oyun sergilendi.

Aykut Kocaman hep söylediği “Doğru oyun” mantalitesi ile sahadaydı. Ekici sağ önde Aatif’ın yerine; Soldado da Fernandao’nun yerindeydi.Neden Soldado tercihi yapılmıştı, pek anlayamadım.Ama klasik olarak ceza alanında çoğalamayan bir F.Bahçe vardı.

G.Saray ise istediği tempoyu ayarlamıştı.Beraberlik onları bozmazdı ve bunun bilinciyle oynadı.İlk devrede Gomis’in 2 sağ çapraz şutu dışında üretim sağlanamadı. F.Bahçe’nin ise Soldado’nun bloklanan şutu ile Ekici’nin Muslera tarafından çelinen topu vardı.

2. yarı ise G.Saray daha cesaretliydi.G.Saray sinmeyip cesurca çıkışlar yapınca F.Bahçe’nin kompakt yapısını bozdu.Nagatomo’nun şutu, Garry ve Gomis ortaklığında bloklanan şutlar derken ev sahibi yenilme korkusuna girdi.Aykut Kocaman bu dakikalarda kendi adına ‘yanlış oyun’a döndü. 4-2-4’ye döndü.Öndeki dörtlü Fernandao-Soldado-Giu ve Alper idi. Kocaman’a göre ‘yanlış oyun’ takıma biraz daha fazla atak şansı tanıdı ama G.Saray adına da kontra imkanları verdi.

KADIKÖY'DE HİÇ KAYBETMEDİ Fenerbahçe, teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde Kadıköy'de oynadığı 10 derbiyi de kaybetmedi. Sarı-lacivertliler, Kocaman döneminde Ülker Stadı'nda çıktığı 10 derbide 5 galibiyet, 5 beraberlik elde etti. Kocaman'ın Fenerbahçe'si Galatasaray karşısında iç sahada bir galibiyet alırken, 4 derbide beraberlikle sonuçlandı. Fenerbahçe, Aykut Kocaman'ın teknik direktörlüğünde Beşiktaş'a karşı ise Kadıköy'de 4 galibiyet alırken, bir maç da berabere bitti.

Alper, Fernandao ve sonra Giu’nun pozisyonlarında Muslera skoru tuttu. Valbuena’nın da oyuna dahili ile Kocaman, “Ya herru ya merru”ya döndü. Bu andan itibaren G.Saray momentumu aldı. Son 10 dakikada Belhanda ve Tolga ile çok net pozisyonlarda golleri atamadılar.

Maicon’un direkten dönen topu da şanssızlıktı.Aslında maç biraz daha G.Saray’a yakındı.

Lider, 6 puan farkla geldiği bu zor deplasmanından istediğini aldı. F.Bahçe açısından ise tek teselli 19 yıl sonra yine yenilmemek olabilir.

Ama şunu unutmamak lazım. Bu statta 4. beraberlik de yine Aykut Kocaman’ın yönettiği takımdan geldi.

G.Saray muhtemelen şampiyonluğun en önemli adayı haline geldi.Bence Beşiktaş ile G.Saray yarışı seyredeceğiz. F.Bahçe ise ümitsiz bir durumu sonuna kadar zorlamaya çalışacaktır ama bu dakikadan itibaren oyuncuların da en az bir kısmı işin bittiğini düşünecektir.

Ali Yıldırım-Aykut Kocaman ikilisinden oluşan futbol projesi bir kez daha başarısızlıkla sonuçlanacak gibi gözüküyor.Aslında başarısız olan da çöken de tükenen de Aziz Yıldırım zihniyeti. Haziran başında o zihniyet değişmeden futbol şubesinin değişmesi de çok bir şey fark ettirmeyecektir.

Bülent Yıldırım klasik ve beklendiği ve dahi istendiği gibi maçı yönetmedi ama mükemmel idare-i maslahat yaptı.

VOLKAN VE MUSLERA

Her iki kaleci de gayet iyi oynadı. Volkan biraz kötü olsa G.Saray kazanırdı. Muslera ise Alper’in kafa vuruşu ve Fernandao’nun çapraz vuruşunda çok başarılıydı.

MEHMET EKİCİ

Kötü bir performans sergiledi.

FAİK ÇETİNER: YENMEDEN GALİP YENİLMEDEN MAĞLUP

Aykut Kocaman’ın Fernandao ve Aatif’ı yanına oturtup Soldado ve Mehmet Ekici ile maça başlaması şu demektir:“Biz kazanmak zorundayız.”Gerçekten de yıllardır Kadıköy’de ezeli rakibine yenilmeyen Fenerbahçe, tüm hesaplarını galibiyet üzerine yapmıştı.Bırakın yenilgiyi, beraberlik bile zirve yarışına ‘veda’ demekti.

Fatih Terim de yıllar sonra takımının alacağı bir galibiyetle hem tarihe geçmek hem de şampiyonluk yolunda ezeli rakibini saf dışı bırakmak istiyordu.Bunu istiyor olsa da takımının sahadaki görüntüsü öncelikle kaybetmemekti.

F.Bahçe önde baskı yapıyor, G.Saray ise rakibe geniş alanlar bırakmayıp oyunu kilitlemeye çalışıyordu. İlk yarı boyunca iki tarafın da üçer şutu vardı.İsabetsiz şutlar, cılız pozisyonlar sonunda da ilk yarı golsüz kapandı.

Maçın ikinci bölümünde de atak oynayan, pozisyon bulan taraf F.Bahçe’ydi. G.Saray ise ani ataklarla golü düşündü.Skoru değiştirecek fırsatlar yakaladı ama Volkan’ı geçemedi.

Bu yarıda Aykut Kocaman’ın hamleleri vardır. Mehmet Ekici, Dirar, Soldado dışarı alınıp; Alper, Fernandao ve son olarak da Valbuena sahaya sürüldü.Bilhassa Valbuena’nın girişinden sonra F.Bahçe’nin rakip kale önünde daha etkili olduğunu gördük.Muslera kalesinde devleşirken, Nagatomo kusursuz oynadı.

Aykut Kocaman’a sormak gerek...Bu Valbuena 15 dakikalık oyuncu mu? İlk maçta rakip 10 kişi kalmışken onu oyundan çıkarıyorsun, bu maçta da en etkili silahını bitime doğru sahaya sürüyorsun.

İnanılır gibi değil. Sonuç olarak; G.Saray her ne kadar kazanmak istiyorsa da beraberliğe takla attı. F.Bahçe kazanmak istiyordu. Maçı kaybetmedi ama kahroldu. İşin özeti... G.Saray, yenmeden galip. F.Bahçe yenilmeden mağlup.