Floortime terapisi nedir? Floortime terapisi nasıl yapılır, yararları nelerdir?
Çocukların dünyasına girmek, onların gözünden bakmak ve oyunun iyileştirici gücünü kullanarak gelişimsel basamakları tırmanmalarına yardımcı olmak... Floortime terapisi, özellikle otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve gelişimsel gerilik yaşayan çocuklarla iletişim kurmanın en doğal ve en sıcak yollarından biridir. Bu yöntem, çocuğu bir masanın başına oturtup komutlar vererek öğretmek yerine, terapistin veya ebeveynin yere oturup çocuğun liderliğini takip ettiği, duygusal bağ kurmayı merkeze alan bir yaklaşımdır. Peki, çocuğun ilgi alanlarını birer fırsata dönüştüren bu özel terapi modeli tam olarak nedir ve çocuğun sosyal-duygusal gelişimine nasıl katkı sağlar? İşte tüm detaylar...
ABONE OLGeleneksel eğitim ve terapi modelleri genellikle çocuğun belirli becerileri kazanması için yapılandırılmış, öğretici odaklı bir yol izler. Ancak Floortime, bu hiyerarşiyi tersine çevirerek çocuğun gelişimsel seviyesine inmeyi ve onunla "yerde" buluşmayı hedefler. İsmini de tam olarak buradan, yani yerde çocukla oyun oynama eyleminden alır. Dr. Stanley Greenspan tarafından geliştirilen bu model, her çocuğun biricik olduğu gerçeğinden yola çıkar. Çocuğun sinir sisteminin dünyayı nasıl algıladığını anlamaya çalışır ve bu algı üzerinden bir iletişim köprüsü kurar. Amaç sadece konuşmayı veya motor becerileri geliştirmek değil, çocuğun düşünme, planlama ve ilişki kurma kapasitesini temelden inşa etmektir.
En kapsamlı tanımıyla floortime terapisi nedir sorusuna verilecek cevap; çocuğun gelişimsel seviyesine, bireysel farklılıklarına ve ilişki temelli etkileşime odaklanan, DIR (Developmental, Individual-differences, Relationship-based) modelinin uygulama ayağı olan bir terapi yöntemidir şeklindedir. Bu yaklaşım, çocuğu sadece bir tanı veya semptomlar bütünü olarak görmez. Aksine, onun duygusal dünyasına girerek, karşılıklı etkileşim yoluyla zihinsel ve duygusal kapasitesini genişletmeyi amaçlar. Terapinin merkezinde, çocuğun doğal ilgileri yer alır. Çocuk bir arabanın tekerleğini döndürmekten hoşlanıyorsa, terapist bu eylemi durdurmak yerine ona katılır ve bu basit eylemi, karşılıklı bir oyuna, bir iletişime dönüştürmeye çalışır.