Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Genç kız 25 yıl boyunca hapsedildi: Bulunduğunda bir iskelete dönmüştü ve pislik içinde yaşıyordu
        1

        Monnier ailesi, Fransa'da yaşayan ve çevreleri tarafından oldukça sevilen, saygın ve sosyetik bir aileydi.

        Anne Louise -Leonide Demarconennay, sıklıkla hayır işliyor ve kokteyllere katılıyordu. Baba Charles-Émile ise Poitiers Üniversitesi'nde Sanat Dekanı ve retorik profesörüydü. Çiftin iki çocuğu vardı; Blanche ve Marcel. Marcel, kız kardeşinden bir yaş büyüktü.

        2

        Her şey, evin genç kızı Blanche'in, fakir ve iflas eden bir avukata aşık olmasıyla başladı. Aile, kızlarının üst tabakadan bir adamla evlenmesini istiyordu ancak Blanche, kararında direniyordu.

        3

        Anne, ilişkiye şiddetle karşı çıktı ve kızından bu ilişkiyi bitirmesini istedi. Defalarca yaşanan tartışmalar sonuçsuz kalınca anne, kendince başka bir çözüm buldu.

        Anne, Blanche'i avukat sevgilisinden vazgeçene kadar evin tavan arasına kapattı. Oldukça silik bir karaktere sahip olan baba ise bu karara itiraz edemedi.

        4

        Anne, Blanche'in zamanla pes edeceğini düşündü. Ancak genç kadın pes etmedi; yemek yemeyi bıraktı, konuşmayı kesti. Zaman içerisinde anne, giderek daha sert kararlar aldı.

        Blanche, 25 yıl boyunca o tavan arasında yaşadı. Aile, onu bir daha dışarı çıkarmadı. Evdeki herkes kızın durumundan haberdardı. Kızı hapis tutan anne dışında baba, evin oğlu ve hizmetçiler, herkes Blanche'in hapsediliğini biliyordu!

        5

        Aile, bir anda ortadan kaybolan kızları için sürekli yalan söylüyordu. Önce yatılı bir okulda okuduğunu söylediler, daha sonra ise İskoçya'ya taşındığını. Hatta anne, ara sıra insanların içinde kızını ne kadar özlediğine dair gözyaşı döküyordu.

        Fotoğrafta, Blanche'in hapsedildiği tavan arası görülüyor.

        6

        Tam 25 yıl sonra bir gün isimsiz bir mektup, Fransa Polis Departmanı'na gönderildi. Mektupta, tavan arasında rezalet koşullar arasında yaşayan bir kadın olduğu yazıyordu.

        Bu iddia polisleri şaşırttı çünkü Monnier ailesi saygın bir aile olarak biliniyordu. Ancak, polis yine de şüphelendi ve Monnier ailesinin evine polis gönderildi.

        7

        23 Mayıs 1901... Perşembe sabahı polisler kontrol için geldiğinde aileyi evde bulamadı. İçeriye zorla girdiler ve burunlarına gelen kötü kokuyu takip ederek tavan arasına ulaştılar. Kapının üzerinde bir asma kilit vardı. Kilidi kırıp içeri giren polisler hayatının şokunu yaşadı.

        8

        Kirli bir yatağın ortasında, çıplak bir kadın yatıyordu. Kadın yaşıyordu ama iskelete dönmüştü. Yattığı yerin etrafında dışkılar, yemek artıkları, fareler, böcekler, solucanlar vardı. Yaşamakla ölmek arasında kalan bu zavallı kadın, kendi pisliği içinde yaşıyordu.

        9

        Polisler, odayı daha fazla incelemek istediler ama koku o kadar mide bulandırıcıydı ki daha fazla dayanamadılar.

        Aynı polis memurları basına şunları söyledi: “Kadın aşırı yetersiz beslenmeden muzdarip görünüyordu. Çürümüş bir yatağın üzerinde tamamen çıplak bir şekilde yatıyordu. Dışkı kabuğu, et parçaları, sebzeler, balık ve çürük ekmekle çevriliydi. Ayrıca Bayan Monnier'in yatağının üzerinden geçen fareler ve böcekler gördük. Odadaki hava o kadar solunmazdı ki araştırmaya devam etmemiz imkânsızdı.”

        10

        Bu olay, Fransa'nın gündemine bomba gibi düştü. Gazeteler boy boy Blanche'i yazdı. Anne ve kardeş tutuklandı. Baba, olay gün yüzüne çıkmadan seneler evvel hayatını kaybetmişti. Baba, Blanche'in sırrını mezara kadar götürmüştü.

        11

        Anne ve kardeş yaptıklarını itiraf ettiler. İkisi de Blanche'in akıl sağlığının yerinde olmadığını ve istese dışarı çıkabileceğini söylediler. Anne, tutuklandıktan iki hafta sonra kalp krizi geçirerek hapishanede öldü.

        Kardeş Marcel ise 15 ay hapis cezasına çaptırıldı.

        12

        Blanche ise odadan kurtarıldığında 52 yaşındaydı ve sadece 25 kiloydu. Kendi başına hareket etme yeteneğini tamamen kaybetmişti.

        Blanche 11 Haziran 1902'de Blois'deki Psikiyatri Hastanesine nakledildi. Temizdi ve karnı toktu ama artık eskisi gibi değildi. Kadın, akıl sağlığını tamamen yitirmişti.

        Blanche, aynı hastanede 13 Ekim 1913 yılında 64 yaşındayken vefat etti. Böylece, Blanche'in kan donduran hikâyesi de tarihe karışmış oldu.

        Haberin detayları Infobae'den alınmıştır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ