Gerçeklik terapisi nedir? Gerçeklik terapisi nasıl yapılır, yararları nelerdir?
İnsan zihni, yaşadığı mutsuzlukların kaynağını ararken genellikle geçmişe, travmalara veya dış etkenlere odaklanma eğilimindedir. "Beni o üzdü", "Şartlar elvermedi" veya "Çocukluğumda yaşadıklarım yüzünden böyleyim" gibi cümleler, aslında kontrolü dış dünyaya bırakan birer savunma mekanizmasıdır. Ancak William Glasser tarafından geliştirilen Gerçeklik Terapisi, bu bakış açısını tamamen tersine çevirerek bireyi direksiyona geçirir. Geçmişin değiştirilemeyeceğini, ancak şimdiki zamanın ve geleceğin yapılan seçimlerle inşa edilebileceğini savunan bu yaklaşım, kişiyi "kurban" rolünden çıkarıp "sorumlu birey" konumuna taşır. Peki, insanın içsel motivasyonuna ve temel ihtiyaçlarına odaklanan bu güçlü terapi yöntemi tam olarak nedir ve kişinin hayatını nasıl dönüştürür? İşte tüm detaylar...
ABONE OLGeleneksel psikoterapi yöntemlerinin birçoğu, sorunun kökenini bulmak için çocukluğa inmeyi veya bilinçaltı süreçleri analiz etmeyi tercih ederken, Gerçeklik Terapisi tamamen "şimdi ve burada" ilkesine bağlı kalır. Glasser'in "Seçim Teorisi" üzerine inşa ettiği bu modele göre, insanlar dış dünyadan gelen uyarıcılara tepki veren pasif varlıklar değildir; aksine, genetik olarak kodlanmış temel ihtiyaçlarını (hayatta kalma, sevgi/ait olma, güç, özgürlük ve eğlence) karşılamak için sürekli seçim yapan aktif varlıklardır. Dolayısıyla yaşanan psikolojik sıkıntıların çoğu, aslında bu ihtiyaçları karşılamak için yaptığımız başarısız veya etkisiz seçimlerin bir sonucudur. Terapi süreci, bireyin bu seçimlerinin farkına varmasını ve ihtiyaçlarını daha sağlıklı yollarla karşılamasını sağlamayı hedefler.
En yalın ve kapsamlı haliyle gerçeklik terapisi nedir sorusuna verilecek cevap; bireylerin yaşamlarındaki mutsuzlukların ve davranışsal sorunların, temel psikolojik ihtiyaçlarını karşılayamamalarından veya tatmin edici ilişkiler kuramamalarından kaynaklandığını savunan, çözüm odaklı bir psikoterapi yaklaşımıdır şeklindedir. Bu terapiye göre ruhsal hastalık kavramı (beyin hasarı gibi organik nedenler hariç) reddedilir; bunun yerine kişinin mutsuzluğuyla başa çıkmak için seçtiği "depresyonda olmak" veya "kaygılı olmak" gibi davranışlar üzerinde durulur. Terapinin merkezinde, bireyin hayatının kontrolünü eline alması ve dış dünyayı suçlamaktan vazgeçip kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenmesi yatar.