Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika 'Zoraki' siyasetten 'istikbalin başvekili'ne / Muharrem Sarıkaya yazı dizisi

        MUHARREM SARIKAYA YAZI DİZİSİ 2

        “SİYASETE atılmadım, siyasete sürüklendim. Aslında benim için siyaset heves ettiğim bir şey değildir.” Siyasete zoraki girdiğini bu sözlerle anlatan Demirel, siyasetle ilişkisini de şu cümleyle ifade eder: “Ben mühendisim, benim işim yapmaktır...” Kendisi için yaptığı tanım, aslında hayatının akışını da tayin eden süreci başlatır. 7 yıl nişanlı kaldığı kuzeninin kızı Nazmiye Şener ile evlenmeye karar verir, 4 gün süren kendi düğününe ancak üçüncü gün gidebilir. Düğünden sonra eşini İslamköy’de bırakıp İstanbul’a döner, Su ve Kanalizasyon İdaresi’nde işe başlar.

        TRAVIS’İN CETVELİ

        Ancak parasız yatılı okumasının kar- şılığını vermek için devlet memurluğu yapması gerekmektedir. Bu yüzden iş değiştirir, Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nde (EİEİ) işe girer. Hayalindeki ve kariyerindeki dönüm noktası da bu görevle önüne gelir. Proje ABD ortaklı- dır, Demirel İngilizce kursunun faydasını burada görür, ABD’li dostlar edinir. Hatta o kadar yakın arkadaşlıklar kurar ki proje heyetinin başkanı Charles F. Travis en iyi dostlarından biri olur. Irak’ta trafik kazasında vefat eden Travis, o dönemin hesap makinesi sayılan ‘T cetveli’ni Demirel’e ‘vasiyet’le hediye bırakır. ABD’de sulama, enerji ve ıslah çalışmaları yapan ‘Bureau of Reclamation’ adlı şirkette 9 ay çalışan Demirel, burada 3 ay da gözlemde bulunur.

        BARAJLAR DAİRE REİSLİĞİ

        Döndüğünde karşısında yeni bir Türkiye vardır; çok partili hayata geçilmiştir. Memuriyet kapsamında eşiyle gittiği Adana’daki görevinin ardından Ankara’ya çağrılır, Güniz Sokak’ın biraz ilerisinde, Kavaklıdere’de ev tutar. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) ilk genel müdürü Hikmet Turat bu sırada Demirel’i EİEİ’den talep eder ve ‘Barajlar Daire Reisliği’ bünyesine atar. Demirel, bu yeni görevden kısa süre sonra, 1954’te ABD’ye ikinci gezi olanağını yakalar. ABD Başkanı Eisenhower adına kurulan ‘Exchenge Fellowships’ bursunu kazanmıştır. Bu kez yanında Nazmiye Demirel de vardır; 10 ay ABD’de kalırlar.

        MENDERES’İN TEŞVİKİ

        ABD dönüşü Ulaştırma Bakanı’nın girişimiyle 1955’te DSİ Genel Müdürlüğü görevine getirildiğinde henüz 31 yaşındadır. Köylerin içme suyuna dönük çalışmalar başlatır. “Çamurla karışık sarı renkli ve kurtlu su yerine, berrak ve temiz su” sloganıyla işe koyulur. Başbakan Adnan Menderes’in dikkatini çeker. Bakanlar Kurulu’na verdiği bir brifing sonrası Menderes, Demirel için şöyle der: “Bu çocuğa dikkat edin, istikbalin başvekilidir.” Menderes, teşvik de eder o istikbal vaat eden ‘çocuğu’, Nisan 1956’da Seyhan Barajı’nın açılış konuşmasını Demirel’e bırakır. Demirel o günü daha sonra şöyle anlatır: “Konuştuğum kürsünün arkasında Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes, önümde dağ taş insan... Karşıdan da güneş gözüme doğru yürü- yordu. Önce titrediğimi, sallandığımı hissettim. Ama çabuk geçti. Sanki o heyecanı hiç yaşamamıştım. Tek ben konuştum o gün. Alan birden boşaldı. Bir kayanın üzerine oturdum, uzun uzun barajı ve Seyhan’ı izledim.”

        ÇAĞLAYANGİL’E RET

        O kadar etkin bir genel müdürlük yapar ki valiler bile kendisine ulaşmakta zorlanır. İhsan Çağlayangil, Bursa Valiliği sırasında, Demirel ile yaşadığı bir anısını şöyle aktarır: “Bursa Valisi olarak, bir sulama sorunuyla ilgili Demirel’den randevuyu, ancak Başbakan Adnan Menderes aracılığıyla alabildim. Sorunu ve talebi anlattım, Demirel dinledi, ayrıntılarıyla bilmekteydi. ‘Ben Bursa’nın değil, Türkiye’nin Su İşleri Müdürü’yüm. Türkiye’nin su ıslahatının ancak yüzde 12’si yapılmıştır. Bursa’nın ise yüzde 90 civarında tamam. Türkiye’nin seviyesi yüzde 90’a gelmedikçe, mevcut tahsilatın Bursa’ya sarfı zordur’ dedi.” DSİ Genel Müdürlüğü döneminde kurumda sinema ve tiyatro gösterileri, şiir geceleri düzenleyen Demirel, Ankara’nın ünlü Karpiç Restoran’ına da sıklıkla uğrar.

        TÜRKEŞ KURTARIR

        27 Mayıs 1960 askeri darbesi olduğunda İspanya’da iş gezisindedir, ertesi gün gelir ve istifasını sunar. Demokrat Parti (DP) iktidarının bürokratı olarak soruşturmalara uğrar. Sorunu askerliktir; çünkü DSİ Genel Müdürü olduğu için Bayındırlık Bakanı’nın teklifiyle Milli Savunma Müsteşarı Orgeneral Fahri Özdilek tarafından askerliği ertelenmiştir. 27 Mayıs döneminin Baş- bakanlık Müsteşarı Alparslan Türkeş, Demirel’e nasıl yardımcı olduğunu anı- larında özetle şöyle anlatır: “DSİ’de çalışan sevdiğim Teğmen Talat (Alpan), Merkez Komutanlığı tarafından gözaltına alınan Demirel için yardım talep etti. Merkez Komutanlığı’na emir verip serbest kalmasını sağladım. Verdiği sözü yerine getirdi, serbest bırakıldıktan sonra askerlik görevini yapmak için başvurdu. Talat Bey’in (Alpan) talebi ile Demirel’in ordu donanım sınıfına ayrılmasını ve yedek subay çıkınca da Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) askerliğini yapmasını ayarladım.”

        ‘MORRISON SÜLEYMAN’

        Asteğmen olarak DPT’de görev yaparken bir yandan Adalet Partisi’nin (AP) kuruluşuyla da ilgilenir. Yıllar sonra, “Velhasıl ben asker olmasam, o kuruluşun başında olurdum” sözleriyle de AP Genel Başkanlığı’nı daha o günlerden aklına koyduğunu açıklar. 1962’de terhis olunca kardeşleri ve kayınpederi Mesut Şener ile birlikte Ankara’da müteahhitlik yapmaya başlar. Siyasal hayatındaki yeni unvanına da ODTÜ’nün kampus inşaatını yürüten Morrison firmasının temsilciliğini almasıyla kavuşur. Aynı zamanda ODTÜ’de de ders vermeye başladığı bu dönemde adı “Morrison Süleyman”a çıkar.

        AP’NİN KURULUŞU

        27 Mayıs darbesiyle emekli edilen Orgeneral Ragıp Gümüşpala’nın liderliğinde kurulan AP ile yakından ilgilenmeyi sürdürür. Isparta’dan AP delegesi seçilir. 30 Kasım 1962’de toplanan AP Birinci Büyük Kongresi’nde bin 255 oyla Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi olur, Teşkilattan Sorumlu Genel Baş- kan Yardımcılığı’na getirilir. “Koca Reis” lakabıyla bilinen ve daha sonra Demirel’in siyasi rakibi olacak Sadettin Bilgiç de AP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olur.

        TEPKİ İSTİFASI

        Demirel’in, bir süre sonra liderli- ğini üstleneceği AP’den tek istifası da bu dönemde gelir. Yassıada hükümlülerinden, ‘sağlığı iyi olmayanların’ affedildiği günlerdir. Celal Bayar da Kayseri’den tahliye edilir, 23 Mart 1963’te Ankara’ya gelir. Sadettin Bilgiç’in aktardığına göre AP GİK aynı gün karar alır ve Demirel’in de aralarında olduğu partililer 24 Mart 1963’te Bayar’a evinde “Geçmiş olsun” ziyaretinde bulunur. Bu girişim, binlerce kişinin AP Genel Merkezi ve Bayar’ın evini taşlamasına yol açar. Demirel, “Politika mı, mücadele mi yapacağız?” deyip partiden istifa eder.

        İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÖNERİSİ

        Yakın çevresi ise o istifayı, “Askerin, kendisini de siyasi yasaklı hale getirmesinden çekindi” şeklinde değerlendirir. Bu davranışı peşini bırakmaz, ancak parti de kendisinden vazgeçmez. Zeki Rıza Sporel’in evinde, Kasım 1963’teki mahalli seçimler için Demirel’e İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı teklif edilir. Demirel işlerini gerekçe gösterip reddeder, kısa süre sonra da AP Genel Başkanı Gümüşpala vefat eder.

        ‘TÜRKİYE İDEALİNİN ADAMIYIM’

        Gümüşpala’nın ölümü, partide liderlik mücadelesini de başlatır. Demirel, 7 Kasım 1964’te toplanan Ankara Kongresi’nde, “Ben Türkiye idealinin adamıyım” diyerek AP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklar.

        SEÇİLMİŞ İLK GENEL BAŞKAN

        Ancak aday olmasına sıcak bakmayanlar vardır. Türkeş, AP içindeki milliyetçi kanada Bilgiç’i desteklemelerini önerir. Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay da Cumhurbaşkanı Gürsel’e, “Bilgiç’in seçilmesini istediklerini” bildirir. Demirel, kongrede rakiplerini överek konuşmaya başlar, sonra kendi icraatını anlatır. Bu davranışı olumlu hava yaratır; 29 Kasım 1964 Pazar günü bin 697 delegenin bin 72’sinin oyunu alarak genel başkan seçilir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa delegelerin oyuyla genel başkan seçilen kişi unvanını da elde eder. Ancak milletvekili değildir, buna rağmen 8 Aralık 1964’te Cemal Gürsel, Demirel’in de olduğu liderleri Çankaya Köşkü’nde “huzur” toplantısına davet eder. Demirel, sorunun çözüleceği yerin Çankaya değil, Meclis olduğunu söyler. Hedefi, seçime gitmek için CHP’nin bütçesini reddettirmektir. Başarır, İsmet İnönü hükümetini düşürür.

        MECLİS’E İLK ADIM

        Seçim hükümeti kurulur, Demirel henüz milletvekili seçilmeden Başbakan Yardımcısı olur. 1965’teki seçim kampanyasını, DP’nin 1954 ve 1957’de yaptığı gibi Erzurum’dan başlatır. Miting meydanlarındaki şu sözü hafızalara kazınır: “AP’ye kim vermeyecek iktidarı; ordu... Kim verdirmeyecek; CHP... Peki, ordu CHP’nin muhafız alayı mı? Ordu milletin malı değil mi?” 10 Ekim 1965 günü sandıktan AP 240, CHP 134, MHP 31, YTP 19, TİP 15, CKMP 11 milletvekili çıkarır. Demirel, Başbakanlık görevini 24 Ekim 1965’te Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’den aldığında, “Kendisine ihtilal yapılmış kitleyi iktidara getirdim” der. Ancak 3 gün sonra, “24 Ekim günü beni coşkuyla alkışlayan arkadaşlarımdan, 27 Ekim’de kabineyi ilan ettiğimizde TBMM’de bir tek alkış çıkmadı” diye de hayıflanır. Bu, zor günlerin başladığının da habercisidir.

        YARIN: DARBELERİN 6 KEZ YIKTIĞINI, 7 KEZ KURDU

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ