Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklanan aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 76 sanığın yargılandığı davanın bugün görülen duruşması başladı.
Huduti ve Angun ile dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, 2'nci Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı Zeki Karataş, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili, meslekten ihraç edilen 2. Ordu'da görevli Ersin Yıldırım ile subay, astsubayların da bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanık için duruşmanın yapıldığı Yakınca Spor Salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
Jandarmanın öncü araçları eşliğinde cezaevi araçlarıyla spor salonuna kelepçeli getirilen Adem Huduti ve Avni Angun ile 10 tutuklu sanık, jandarma eşliğinde salona alındı. Diğer tutuklular ise SEGBİS üzerinden duruşmaya bağlandı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 165 sayfalık iddianamede dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, bir numaralı şüpheli olarak yer alıyor.
İddianamede, şüphelilerin, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan da 15'er yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
DURUŞMADA TELEFON GÖRÜŞMESİ TARTIŞMASI
Malatya'da 76 sanıklı FETÖ/PDY davasının 6'ıncı duruşmasında savunma yapan tutuksuz sanıklardan bir erin o gece Yüzbaşı Kemal Keskin'in telefonla konuştuğunu iddia etmesi üzerine söz alan Kemal Keskin, Ordu Komutanı Adem Huduti ile görüştüğünü ileri sürdü. Bunun üzerine söz verilen Huduti ise Kemal Keskin ile hiçbir görüşme yapmadığını iddia etti.
FETÖ/PDY davasının bugünkü duruşmasında ilk olarak savunma yapan tutuksuz sanıklardan 2.Ordu Karargahında görevli er Emirhan Yılmaz darbe girişimi gecesi nöbetinden sonra koğuşa gittiğini ve bu sırada bir erin gelerek "Yüzbaşı Kemal Keskin'in kesin emri var, içeri bombalı araçla saldırısı olacakmış. Vatanı için herkes silahlanıp nizamiyeye gelsin' dedi. Bende kamuflajı giydim silahımı aldıktan sonra AMM bölgesine gittim" diye konuştu.
Nizamiye bölgesinde Yüzbaşı Kemal Keskin ile karşılaştığını ve emir vererek herkesin silahının kurma kolunu çekerek hazır olmasını istediğini ileri süren Yılmaz. "Sabah karşı jandarmanın zırhlı aracının lastiklerine Kemal Keskin'in ateş ettiğini gördüm. Yüzbaşı Kemal Keskin'in dışarı bağırarak 'Roket atarları hazırlayın, sizden korkmuyoruz. Buraya giremeyeceksiniz' dediğini ileri süren Yılmaz, sabahın ilerleyen saatlerinde ise havada uçan drone Yüzbaşı Kemal Keskin'in ateş emri verdiğini iddia etti.
Kemal Keskin'in, nizamiye dışında bir keskin nişancının olduğunu da belirterek "Bana nişancı bir asker lazım' dediğini ancak oradaki askerlerden ses çıkmadığını ifade eden Yılmaz daha sonra ordu komutanlığı katına çıktıklarını ileri sürdü. Burada ismini bilmediği rütbeli bir komutanın Kemal Keskin'e askerleri A Kapısına götürülüp mevzi almalarını ve içeriye kimseyi almamalarını emrettiğini ileri süren Yılmaz, bu süre zarfında dışarıdan silah seslerinin geldiğini söyledi.
İlerleyen saatlerde polisle telefonla irtibata geçerek komutanlarının zorla ateş açtırdığını ve teslim olmak istediklerini bildirdiğini ifade eden Yılmaz, karargahta oda da beklerken yanlarına Binbaşı İbrahim Dede'nin geldiğini ve 'Çocuklar ne yapıyorsunuz burada. Hadi mevzi alın" dediğini ileri sürdü. Bunun üzerine bazı arkadaşlarının 'Komutanım psikolojimi bozuldu, elimizi yüzümüzü yıkayıp geleceğiz" dediğini belirten Yılmaz sonrasında kapıyı kilitledikten sonra camdan dışarı çıktıklarını ve silahları bırakarak güvenlik bir şekilde polise teslim olduklarını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık Yılmaz, ayrıca Yüzbaşı Kemal Keskin'in telefonla biriyle konuştuğunu ve 'Komutanım ordu komutanımız Adem Huduti bize destek çıkıyorsa Watsapptan resmini çekip atsın, vaktimiz yok' dediğini duyduğunu da ileri sürdü.
KESKİN: ORDU KOMUTANI İLE GÖRÜŞTÜM
Daha sonra soru-cevap kısmına geçildi. Bu sırada söz alan tutuklu sanıklardan Kemal Keskin, er Emirhan Yılmaz'ın savunmasında dediği telefonla konuşma olayını doğruladı. Keskin, bu görüşmeyi 2.Ordu Komutanı Adem Huduti ile yaptığını öne sürerek "Telefonla Ordu Komutanımızla görüştüm. 1. ve 3.Ordu komutanları gibi hükümetin yanında olduğunuzu açıklayın. Komutanım bunun bir darbe girişimi olduğu açık gözüküyor, diğer ordu komutanları gibi bunun bir darbe girişimi olduğunu ve devletin yanında olduğunuzu söyleyin' dedim. Bu görüşmeyi de Bahadır Albayın telefonu üzerinden yaptım" ifadelerini kullandı.
Keskin, ayrıca 'Savunmam adaletin tecelli etmesine büyük katkı sağlayacaktır" iddiasında da bulundu.
HUDUTİ GÖRÜŞMEYİ YALANLADI
Bu iddia üzerine Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un söz verdiği Adem Huduti ise "Ben Kemal Keskin ile telefon görüşmesi asla yapmadım. Telefonum tamamen emir subayımdaydı" iddiasında bulundu.
"HAŞHAŞİLERDEN ORDU KOMUTANINI KORUMAM LAZIM"
15 Temmuz'da 2. Ordu Karargah Destek Grup Komutanlığı Askeri Gazino Müdürü ve vekaleten de Karargah Grup Komutanı olarak görev yapan tutuksuz sanık Yarbay Suat Özocak, tutuklu Albay Bahadır Erdemli'nin ‘Komutanımızı Ankara'ya götürmemiz lazım, uçak bulmamız lazım, emniyetini almamız lazım' dediğini ileri sürdü.
Özocak, 21.22'de servisin kışlaya alınmaması üzerine, 22.11'de kışlaya gittiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Servis şoförü beni arayarak, normalde kışlaya girmesi gereken servisin kışlaya alınmadığını, bomba ihbarı yapıldığı ve lojmana geri geldiğini söyledi ve üsteğmene silah çekildiğini belirtti. Kışlaya gidip ne olduğunu sordum, ‘Komutanım giriş çıkış yasak almıyoruz' dendi. İkazım üzerine kapı açıldı. Niye açılmadığını sordum, Kemal Yüzbaşı, ‘Malatya'da 80 kiloluk patlayıcı bulunmuş, emir verildi, içeri kimseyi almıyoruz. Tatbikat yaptırıyoruz, bombalı araç var, tedbirleri attırdık. Beklemenize gerek yok, tatbikat yapılıyor, bunu da kimseye söylemiyoruz' dedi."
Özocak, komuta katında yaşananları şöyle anlattı: "Kurmay başkanı beni çağırarak, ‘durumu sordu' ardından emir komutayı devir al' dedi. Ben de, ‘Nizamiye bir yüzbaşı koymuşlar, ordu komutanın emriyle oraya görevlendirilmiş. Kim emri verdiyse geri çeksin' dedim. Ardından Kurmay Başkanı, Albay Bahadır Erdem'e ‘Oradan adamını çek' dedi. Bahadır Erdemli, tabancasını Kurmay Başkanı'na çekti. Merdivenden inerken Bahadır Albay, ‘Tutuklayın bunları' şeklinde emir verdi. Bahadır Erdemli'nin bu emri üzerine kurma sesi duydum. İncelediğimde, ‘tutuklayın bunları' sesi ile kurma sesinin arasında 2 veya 3 saniye fark var. Sırtım dönük olduğu için nişan alıp almadıklarını bilmiyorum. Kamera kayıtlarında ordu koruma astsubayı Fatih Gürcan, kurma kolunu çekiyor. Kurmay başkanına silah çekilirken, ordu komutanın korumalarında ses yok ama bizim için tutuklayın dendiğinde bize doğru silah doğrultuluyor. Binbaşı Fatih Kılıç, elinde siyah bir poşet ile kelepçe getirdi. Bahadır Erdemli, ‘Demek ki kimseye güvenmiyorsunuz, ben de kimseye güvenmiyorum, etrafta haşhaşilerden ordu komutanını korumam lazım' dedi. Demek ki bir bildikleri var. Kurmay Başkanına silah çekiliyor, ben ve Binbaşı Bülent Kuzucu kelepçeleniyoruz ama diğer tarafta hayat normal devam ediyor. Bir süre sonra elimizdeki kelepçeleri çıkardılar ve başımızda nöbete devam ettiler. Bahadır Albay, ‘Komutanımızı Ankara'ya götürmemiz lazım, uçak bulmamız lazım, emniyetini almamız lazım' şeklinde sözler kullandı. Sedat Binbaşı yanımızdan geçerken, ‘Komutanımızı güvenli bir yere götürmemiz lazım' dedi.
Vali bey ordu komutanıyla görüşmek için kaç kez telefonları aradı. Koruma astsubayları ve emir subayı gelen telefonlara sürekli 'Komutanımız toplantıda, toplantısı bitsin bağlayacağız' cevapları veriliyordu."
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, soru cevap kısmında 'Kemal Keskin'i karargah katında gördün mü?'' sorusu üzerine Özocak, ''Bir kez gördüm. Teslim olma sıralarında. Bir ara sesini duydum, 'Hani Allah bize yardım edecekti' diye. Bunun dışında karargah katında görmedim'' dedi.
OTURUM SONA ERDİ
16 Temmuz'da Altay Kışlası'ndan ZPT ile çıkıp, 2. Ordu Karargahına giden dönemin 2'nci Ordu İstihkam Alayı Tabur Komutanı Yarbay tutuklu sanık Ahmet Üçbudak, savunmasını yapmak için ek süre talep etti, mahkeme başkanı ek süre verdiklerini söyledi.
Rize L Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Üçbudak, "Avukatımla fazla görüşme imkanım olmadı, sağlık koşullarımdan dolayı savunmamı hazırlayamadım, savunma için ek süre istiyorum" dedi.
Tutuklu sanık Yüzbaşı Kemal Keskin'e de savunma yapması için ek süre verildi. Duruşma yarın devam edecek.
Ferdi DURDU/MALATYA
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.