Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Olayı MGK'ya götüreceğim"

        Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisine yönelik suikast planı iddialarıyla ilgili Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar'a konuştu. Arınç, olayı MGK'ya taşıyacağını söyleyerek, "Kamera görüntülerini izledim, diğer bilgi ve belgeleri gördüm, meseleyi öğrendim. Gerçekten olayın boyutu çok ciddi" şeklinde konuştu.

        İşte Şamil Tayyar'ın o yazısı:

        Suikast planı MGK’ya havale

        Son dönemin en flaş gelişmesi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast planının ortaya çıkarılmasıdır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik şu ana kadar 15 suikast planının bertaraf edildiği dikkate alınırsa, sanırım bu son hadise, hiç kimse için sürpriz değildir.

        Ülkeyi yönetenlere ilişkin suikast planlarının bu kadar sıradanlaşması ise vahametin diğer yüzüdür.

        Kabul etmek gerekir, Ergenekon sürecinin en önemli başarısı ise demokratik rejimi kafeslemeye çalışan karanlık odakların hesaplarının bozulmasıdır. Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras’la sohbet ederken söylediği şu söz sürecin kısa özetidir : “Hiç olmazsa faili meçhul cinayetler durdu.”

        Arınç’a yönelik suikast teşebbüsüyle ilgili iddialar, bazı çevrelerin hala boş durmadığını gösteriyor. Onun için, rehavete kapılmadan her türlü karanlık oluşumun sıkı takibe alınması ve mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.

        Daha üzüntü verici olan tarafı, yıllardır Türk halkının gönlünde taht kurmuş Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çete oluşumları, darbe teşebbüsleri ve karanlık planlardan kendini tümüyle soyutlayamamasıdır.

        Tüm anketlerde yüzde 80’in üzerinde halkın güvenine mazhar olan TSK’nin güven sıralamasında sürekli irtifa kaybetmesi, tesadüfi değildir.

        Medyaya “asimetrik psikolojik savaş tarafı” olarak bakan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da artık tezlerini daha sağlıklı bir zemine oturtmalıdır.

        Albay Dursun Çiçek’le birlikte Genelkurmay karargahını darbe tartışmalarına sürükleyen gelişmeleri iyi okuyamayan İlker Paşa, Arınç’a yönelik suikast teşebbüsü iddialarında yine karargaha bağlı Özel Kuvvetler Seferberlik Tetkik Kurulu subaylarının gündeme gelmesi karşısında şapkasını bir kez daha çıkartıp düşünmelidir.

        İki birim de Genelkurmay karargahının göbeğindedir. Karargahta neler olduğu sorusuna en iyi cevabı verecek olacak genelkurmay başkanının kendisidir.

        Hesaplaşma MGK’da

        Dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la sohbet ettim. Açıkça sordum: “Suikast planında ismi geçen subaylar özel kuvvetlere mensup. Genelkurmay Başkanı ile görüştünüz mü?”

        Bülent Bey, “Hayır görüşmedim” deyip ekledi: “Ama bunun Milli Güvenlik Kurulu toplantısı var.”

        Bakan beyin 28 Aralık’ta yapılacak MGK toplantısına gönderme yapması dikkatimi çekti: “Yani MGK toplantısında suikast planıyla ilgili iddiaları gündeme getirmeyi düşünüyor musunuz?”

        Arınç: “Belki, muhtemelen konuşabiliriz. Neden olmasın?”

        Biliyorsunuz, MGK’da hükümet üyeleriyle birlikte Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanları yer alıyor. Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu’nda sözkonusu suikast planı tartışıldı, değerlendirildi.

        Buna rağmen MGK toplantısında konuşma ihtiyacı duyuluyorsa, asker üyelerle değerlendirme zorunluluğundandır.

        En başta Genelkurmay Başkanı... Bir okuldaki türbanlı şarkı yarışmasını “muhtıra” gerekçesi yapanlar, askerlerin karıştığı suikast planlarıyla ilgili sivil otoriteye hesap vermelidir.

        Eğer son dakika sürprizi yaşanmazsa, 28 Aralık’ta toplanacak MGK’da bu hesaplaşma yaşanacaktır.

        Kameradan izledim

        Buraya kadar tamam...

        Peki, Star’ın ilk kez ayrıntılı olarak kamuoyuna duyurduğu Arınç’a yönelik suikast planı ne kadar doğru?

        Gelişmeden Manisa’da bulunduğu sırada haberdar olduğunu, yetkililerle Ankara’ya dönünce görüşmek istediğini ve programını bozmadığını anlatan Arınç, şöyle devam etti: “Ankara’ya dönünce sayın başbakanla, içişleri bakanıyla, Ankara emniyet müdürü ve terörden sorumlu yardımcısıyla görüştüm, kamera görüntülerini izledim, diğer bilgi ve belgeleri gördüm, meseleyi öğrendim. Star Gazetesi’nin tüm yazdıkları doğrudur.”

        Mesela neler?

        Arınç anlattı: “Terörle Mücadele Şubesi, bir ihbar üzerine harekete geçmiş. İki şüpheli araç var. Biri Genelkurmay’a ait, diğeri kiralanmış. Gözaltına alınan iki kişi de muvazzaf subay. Gazetenizde yazdığınız gibi birinin kısaltma adı E.Y.B, diğeri İ.G’dir. Operasyon geceyarısı (cumartesi) düzenleniyor.”

        Dinlenmiş mi?

        Kiralamayla ilgili inceleme sürerken ilginç bulgulara rastlandığına işaret eden Arınç, şunları söyledi: “Çok enteresan, (bumerang) rent a car’dan bu şekilde çok sayıda araç kiralanmış, bunlar daha çok istihbarat amaçlı operasyonlarda kullanılıyormuş. Evin (ofisin) önüne bırakılıp (ortam) dinlemesi yapılıyormuş. Bu konuda şüpheler var, bakıyorlar.”

        Haberimizin teyit edilmesinin yanı sıra, dün Ergenekon’un tetikçiliğini yapan bazı internet sitelerinde gözaltına alınanların muvazzaf subay olmadığı yönündeki haberler de böylece yalanlanmış oldu.

        Son durum nedir?

        Bülent Bey: “Soruşturma sürüyor. Sözkonusu şahısların lojmanlarında aramalar yapılmış, bilgisayarlarına el konmuş, kamera kayıtları var, detaylı bir inceleme yapılıyor. Bilgisayar kayıtları ve diğer delillerle ilgili incelemeler tamamlandıktan sonra gerek görülürse soruşturmayı yürüten savcı konuyu mahkemeye intikal ettirecektir.”

        Niye Arınç?

        Başbakan Yardımcısı, kendisine yönelik suikast planı hazırlanması konusunda kişisel yorumlarının olduğunu, ancak şu aşamada bunları kamuoyuyla paylaşmayı doğru olmadığını söyledi : “Şu kadarını söyleyeyim, zaten hep tehdit altındayız.”

        ‘Tüm bağlantılar çözülecek’

        Son sorum Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeye dair. Dedim ki: “Başbakan meseleye nasıl yaklaşıyor, bu tür karanlık planları nasıl değerlendiriyor?”

        Arınç: “Sayın başbakanın bu konudaki hassasiyetini biliyorsunuz zaten. O da yakından takip ediyor. Hadisedeki tüm karanlık noktaların aydınlatılmasını, bağlantıların çözülmesini ve sonuç alınmasını istiyor.”

        Telefonu, Cemil Çiçek’in “Olay çok ciddi” lafını hatırlatarak kapatmak istedim, “Gerçekten olayın boyutu çok mu ciddi?”

        Bülent Bey, çok açık konuştu: “Çok ciddi...”

        Bizce de öyle. Umarım, bu hadiseden her kurum ve şahıs üzerine düşen payı alır, Türkiye’nin demokratik rejimi üzerinde oynanan oyunları bertaraf etme konusunda kaçak güreşmekten bir an önce vazgeçer.

        Şamil TAYYAR / STAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ