Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Mansur Yavaş'ın bilinmeyen yönleri, Mansur Yavaş HT Pazar'a konuştu

        KÜBRA PAR / HT PAZAR

        CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ı daha iyi tanıyabilmek için bir sabah Ankara’daki evine misafir oldum; eşi, kızı ve kayınvalidesiyle sohbet edip hayatlarını konuştum...

        30 Mart’taki yerel seçimlerde Ankara için Melih Gökçek ve Mansur Yavaş’ın isimleri öne çıkıyor. Eski bir MHP’li olarak CHP’ye geçince yaşanan tartışmalar, Yavaş’ın Ülkücü geçmişi ve solun önemli figürleri hakkında yıllar önce söyledikleri etrafında gelişti. Oysa Yavaş, siyasi tartışmalara hiç girmeden icraatlarıyla gündeme gelmek, kamu görevlisi gibi tarafsız bir belediye başkanı olmak istediğini söylüyor. Mansur Yavaş’ı daha iyi tanıyabilmek için bir sabah evine misafir oldum; eşi, kızı ve kayınvalidesiyle sohbet edip hayatlarını konuştum...

        Nasıl bir ailede doğdunuz?

        Beypazarı’nda büyüdüm. Babam gazete bayisiydi. Ben doğmadan önce marangozluk da yapmış. Onun yanında çalışırdım. Herkes oyun oynarken ben haftanın yedi günü gazete dağıtırdım, biraz zoruma giderdi. Gizlice futbol oynardım. Ahşap bir evde otururduk. Üst kattaki komşularla evleri bölen merdiven kapağı hep açıktı. Herkes birbirinin evinde birbirinin çocuğunu doyururdu. Sıcak ilişkiler içinde büyüdüm.

        Babanız sert bir adam mıydı?

        Hem esprili hem sertti. Yeni ayakkabılarla top oynayınca çok kızardı.

        ‘TEKSAS TOMMİKS OKURDUM’

        Haşarı bir çocuk muydunuz?

        Hayır, bütün günüm küçük bir büfede geçerdi. Canım sıkıldıkça tekrar tekrar dergileri okurdum. Teksas Tommiks türü çizgi romanlar çok modaydı.

        Anneniz çalışır mıydı?

        Babam sağken yardım ederdi, ölünce büfeye tamamen o bakmaya başladı.

        Muhafazakâr bir aile miydi?

        Evet, muhafazakâr sayılır. Annem babam namazını kılardı ama katı tutucu değillerdi.

        İnançlı biri misiniz?

        Evimde namaz kılınır. Cumalara ve bazen sabah namazlarına giderim. Orucumu aksatmam. Diğer inançlara da saygılıyımdır.

        ‘BABAMIN SİYASİ TARTIŞMAYA GİRDİĞİNİ HİÇ GÖRMEDİM’

        Politikayla nasıl tanıştınız?

        Ailem politik görüşlerini belli etmezdi. Babam Adalet Partiliydi ama siyasi tartışmaya girdiğini görmedim hiç. 1974’te ilk kez Necati Gültekin Paşa’nın bir mitingine katılmış ve çok etkilenmiştim. 80 öncesinde gerginlik çok fazlaydı. Taraf olmayanlara duyarsız insan gözüyle bakılırdı. O yıllarda siyasete atıldım ve her kademede görev aldım.

        Ailenin tepkisi nasıl olmuştu?

        Babam pek razı olmamıştı ama onu dinlemedim.

        Neden hukuk okumak istediniz?

        80 öncesi politik davaları takip ederdim. Onları gördükçe hukuk okumaya karar verdim.

        Öğrenci olaylarına karıştınız mı?

        Hayır. Üniversiteye Şubat 1981’de başladım. 12 Eylül olmuştu ve olaylar yatışmıştı.

        Hiç gözaltına alındınız mı?

        Hayır.

        Hâkim ya da savcı olmayı düşünmüş müydünüz?

        Hâkimlik sınavını kazandım ama avukat olmak istedim. Beypazarı’nda 12 yıl avukatlık yaptım.

        Başarılı bir avukat mıydınız?

        Kendimce iyiydim... Bir firmanın davası dolayısıyla tüm Türkiye’yi dolaştım.

        Gençlik döneminizde kırılma sayılabilecek önemli bir şey oldu mu?

        1985’te Kayseri’de askeri savcılık yaparken insanlığın önemli olduğunu, politik görüşleri ikinci plana atmak gerektiğini anladım. Kendi siyasi görüşümden olmayan insanlarla da arkadaş olabileceğimi fark ettim.

        ‘ÇOCUKLARIMLA ZAMAN GEÇİREMEDİĞİM İÇİN PİŞMANIM’

        Eşinizle nasıl tanıştınız?

        Bir akrabamız tanıştırdı. Sürekli çalışmaktan evlilik aklıma gelmiyordu.

        Çapkın bir genç miydiniz? Çok kız arkadaşınız var mıydı?

        Fazla yoktu ama lisede falan olmuştu tabii. Eşimle tanışınca birkaç ay sonra sözlenip askerlik sırasında evlendik.

        Ev işleriyle aranız nasıl?

        Maalesef hiç iyi değilim.

        Yemek yapar mısınız?

        Hayır, sadece yemesini severim!

        Nasıl bir babasınız?

        Çocuklarıma düşkünüm. 2 kızım var. 10 yıl belediye başkanlığı yaptığım dönemde onlarla yeterince zaman geçiremediğim için pişmanım. Avukatken her yaz Antalya tarafına birlikte tatile çıkardık. Başkanlık dönemimde 7 yıl hiç tatil yapamadık. Sonra bir baktım, evlenecek yaşa gelmişler, ıskaladığım için pişmanım.

        Hangi takımlısınız?

        Beşiktaşlıyım. Ankara’da Ankaragücü’nü destekliyorum. Gençlerbirliği’ne de sempatim var.

        Hakkınızda pek bilinmeyen ne var?

        Trecking ve spor seviyorum. Düzenli yürüyüş yapıyorum. Arkadaş canlısıyımdır. Yalan söyleyemem.

        Melih Gökçek’in sevdiğiniz bir yanı var mı?

        Bulamıyorum! (Gülüyor...)

        Sevmediğiniz huylarınız...

        Duygusalım, alınganım, çabuk sinirleniyorum ama belediye başkanlığı sabrı öğretti.

        Seçilemezseniz 31 Mart’ta ne yapacaksınız?

        Dünyanın sonu değil. “Allah’tan hayırlısı böyleymiş” der, avukatlığa geri dönerim.

        Seçilirseniz bu evden taşınacak mısınız?

        Çayyolu’nda yeni bir ev aldık, tamamlanınca oraya geçeceğiz.

        ‘GENÇKEN DAHA KESKİNDİM’

        MHP ile yollarınız nasıl kesişti?

        Gençlik yıllarımda politikalarından etkilendim. O zamanlar sağ ve sol vardı. Herkes çok keskindi, karşıdakini dinlemezdi. O ortam içinde kendimi MHP’ye yakın hissettim.

        Keskin bir partici miydiniz?

        O zamanlar herkes keskindi, kimse birbirini dinlemezdi. Bunu 2009 seçimlerinde daha iyi anladım. İnsanlar “Yaptıklarınızı görüyoruz ve belediyeciliğinizi seviyoruz ama o partiye nasıl oy verelim” diyordu. Sonuçta oy verdiler. Türkiye’de hâlâ insanların ne söylendiğine değil kimin söylediğine bakılıyor. Bunu aşmamız lazım.

        Gençken daha sağdaydınız, şimdi merkeze mi yaklaştınız?

        Gençken daha keskindim, artık karşıt fikirdeki insanlarla konuşarak anlaşabileceğimizi biliyorum. 2009 seçimleri bana çok şey öğretti. Aşırı solda duran insanların bile “Size oy vereceğim” demesi beni etkiledi. Her çeşit insandan oy aldığımı görünce değer yargılarım değişti, herkese karşı sorumlu hissetmeye başladım. Hiç kimseyi kırmamaya çalıştım. 1999’dan sonra kongre ve seçim mitingi dışında siyasi tek bir demecim yoktur. Kamu görevlisi gibi tarafsız bir belediye başkanı oldum. Bu seçimde de kazanırsam rozetimi çıkarıp herkesin belediye başkanı olacağım. Zaten belediye başkanlarının siyasete fazla bulaşıp herkesi karşısına almasını doğru bulmuyorum.

        Türkiye’de adaya değil partiye oy verme alışkanlığı yaygın. Bu sözleriniz toplumda ne kadar karşılık bulacak?

        Geçen seçimde rakipleri karalamadan, yönetimin yaptığı yanlışları sıralayarak çözüm yollarını gösterdim. Sevilmemin sebebi kirli siyasete alet olmadan uzlaşmacı tutum almam... Oysa Melih Bey AK Parti’ye oy istiyor, kendisine değil. Ben işin siyasi boyutuna girmemeye çalışacağım.

        "SADECE İKİ DÖNEM İÇİN ADAYIM"

        Beypazarı’nda sevilen bir belediye başkanı mıydınız?

        Evet, aldığım oy oranlarından bellidir zaten. İkinci kez seçildiğim gün bir daha aday olmayacağımı duyurdum, o yüzden çok rahat ettim

        Ankara Belediye Başkanı seçilirseniz iki dönem kuralını yine uygulayacak mısınız?

        Evet, sadece iki dönem...

        İktidarla belediye aynı partiden değilse işler pek yürümez denir. Bunu nasıl aşacaksınız?

        İktidarla kavga eden bir belediye başkanı değilim. Bundan sonra da kavga etmemiz için bir sebep yok. Seçilirsem hep birlikte çalışacağız.

        İktidar bir sonraki seçimin hesabını yapmaz mı?

        Neden işbirliği yapsın? Burası başkent. Hizmete engel olunursa bedelini hep beraber öderiz. Altı buçuk yıl muhalefet partisinden belediye başkanı olarak çalıştım, iktidarla iyi ilişkiler kurdum, hep destek aldım. Bundan sonra da sorun olacağını düşünmüyorum.

        "DENİZ BAYKAL DA ADAYLIK TEKLİF ETMİŞTİ"

        MHP ile yollarınız neden ayrıldı?

        Nedenini herkes biliyor. Artık bu konulara girmek istemiyorum.

        Daha önce MHP’yi CHP’ye yakın olmakla suçlamıştınız, nedeni neydi?

        O demeç incelenirse “MHP MHP gibi CHP CHP gibi olsun” dedim. Özel bir mektuptu. Kamuoyuna sızdırıldı ve böyle bir anlam yüklendi.

        Siz nasıl bir MHP hayal ediyordunuz?

        Artık bu konulara girmek istemiyorum. CHP’nin adayıyım ve tüm enerjimi Ankara için harcamak istiyorum.

        AK Parti’nin ilçe adaylığı teklifini ciddi ciddi düşündünüz mü?

        Hayır.

        CHP’nin teklifini kabul ettiğiniz günün gecesi başınızı yastığa koyunca ne hissettiniz?

        Yıllardır birlikte olduğum arkadaşlarıma danışmıştım. Onlar desteklediği için huzursuzluk hissetmedim.

        Ailenin tepkisi ne oldu?

        Her şeyi birlikte yaşadık. Yanımda olacaklarını söylediler.

        MHP’li siyasetçilerden ters tepki veren oldu mu?

        Sitemler oldu ama bir süre sonra geçer.

        Peki ya CHP içindeki tartışmalar?

        Adaylığım oybirliğiyle geçti. Parti içinde elbette farklı görüşler olabilir. Hepsine saygı duymak lazım. CHP’de biat kültürü yok.

        Muharrem İnce’nin tepkisine kırıldınız mı?

        Hayır, yakında görüşeceğiz.

        Kendinizi ne kadar CHP’li hissediyorsunuz? İlkelerine ne kadar sahip çıkıyorsunuz?

        Ben neysem oyum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak ilkelerine ters düşecek hiçbir hareketim olmaz. Şimdiye kadar yaptıklarım ortada. Giydiğim takım elbise, tuttuğum takım kimseyi ilgilendirmez. Bir kamu görevlisi gibi sadece Ankara’ya odaklanacağım ve herkesin belediye başkanı olacağım.

        Uzun vadede belediye başkanlığını bırakıp milletvekili adayı olmayı düşünmez misiniz?

        Daha önce AK Parti ve CHP’den teklif geldi ama kabul etmedim. Belediye başkanlığını tercih ediyorum. İnsanların hayatını direkt etkileyecek hizmetler yapmak istiyorum.

        CHP’ye yönelik eleştirileriniz var mı?

        Yok. Nasıl AK Parti içinde farklı görüşlerden insanlar varsa CHP’de de var. Bu partilerin zenginliğidir. Türkiye artık Soğuk Savaş ortamından çıktı. Parti içindeki farklı fikirlerle ilgilenmiyorum, benim önceliğim belediyecilik.

        MHP’den geldiğiniz için size karşı çıkan CHP seçmenini nasıl ikna edeceksiniz?

        İnsan yönümle ve icraatlarla öne çıktığım için insanlar mutlu oluyorlar. Mitinglerde bu sıcaklığı alıyorum.

        Peki, Deniz Baykal çizgisindeki CHP’ye katılır mıydınız?

        Deniz Bey de beni severdi. 2004’te belediye başkanlığı adaylığı teklif etmişti.

        "EN YAKIN ARKADAŞIM ALEVİ"

        Kürt seçmen oy verir mi size?

        Kürtlerle bir problemimiz yok. Ailemizde Kürtlerle evlilik var.

        Ama eski bir MHP’liye neden oy versinler?

        Ben belediye başkanıyım, bu konudaki görüşlerimin kimseyi ilgilendirdiğini düşünmüyorum.

        Ya Aleviler?

        “Sağdan, hele de Maraş, Sivas benzeri olaylarda baş aktör olmuş bir partinin içinden gelen birine şahsi olarak oy vermem” diyenler var... En samimi arkadaşım Alevi’dir. Hiçbir zaman aramızda sorun olmadı, kardeş gibiyiz. Aleviler insan odaklıdır. Beypazarı’nda da beni desteklerlerdi. Beni severler, hiçbir sorun olmayacak.

        Deniz Gezmiş, Yılmaz Güney ve Eşber Yağmurdereli için söyledikleriniz çok tartışıldı. Bugün olsa yeniden söyler misiniz aynı şeyleri?

        İlkokulda söylediklerimi de soracak mısınız? Bu konulara artık girmek istemiyorum. Üzerinden 20 yıl geçti.

        NURSEN YAVAŞ (EŞİ): İkizler burcu olduğundan zor bir adamdır!

        ■■ Kendini eşine feda eden kadınlardan mısınız?

        Hiç çalışmadım, evle ilgilendim. Evlendikten sonra okursun demişti kandırdı beni! (Gülüyor...) Açık Öğretim’e kayıt yaptırdım ama hırslı biri olmadığım için zor geldi ders çalışmak.

        ■■ Nasıl bir eştir Mansur Bey?

        İkizler Burcu olduğundan zor bir adamdır! (Gülüyor...) Zor beğenir, gelen hediyeleri mutlaka gidip değiştirir. Ama 10 yıllık belediye başkanlığı döneminde çok yumuşadı ve rahatladı. Eskisi gibi çabuk sinirlenmiyor artık.

        ■■ Ketum bir adam mıdır?

        Bazen çok rahattır, bazen hiçbir şey anlatmaz...

        ■■ “Seçilirse sürekli kapılarımız aşınacak, insanlarla uğraşacağız” diye endişeleniyor musunuz?

        Hayır korkum yok. Ona güvenim sonsuz. Aile için kolay değil.

        ■■ “Bırak artık bu işleri yuvana dön” dediğiniz oluyor mu?

        Hayır, hiçbir zaman söylemedim. Zaten eşlerin desteği olmasa bu kadar rahat çalışılmaz. Eşimin güzel işler yapması beni de mutlu ediyor.

        ■■ En sevdiği yemek ne?

        Höşmerimi çok sever!

        KIZI ARMAĞAN: Baskıcı değil ama istemediğini açıkça söyler

        ■■ Babanız gibi avukatlığı seçmişsiniz...

        Evet, Bilkent Üniversitesi Hukuk mezunuyum. Bu sene staj yapıyorum.

        ■■ Babanızın avukat olmasının etkisi oldu mu?

        Ortaokulda bir miting sırasında babamın insanlara güven veren konuşmasını dinleyince hukuk okumaya karar verdim.

        ■■ Baskıcı ve huysuz mu yoksa demokrat bir baba mıdır?

        Hepsinden biraz var! Dilinden anlıyorsanız huysuz değildir. (Gülüyor...) Baskıcı değildir ama istemediği şeyleri açıkça söyler. Bir huzursuzluğumuz yok.

        MANSUR YAVAŞ’IN ANKARALILARA VAAT ETTİĞİ 10 ŞEY

        1 -“Ben yaptım oldu” diyen yönetim anlayışı değişecek. İnsanlara saygılı bir yönetim anlayışı gelecek. (Ankara’da yapılan kapıları eleştiriyor.)

        2 -Toplu taşımı özendireceğiz. Açılacak metroları tek biletle otobüs ringleriyle entegre edeceğiz. Yeni raylı sistem projelerimiz de hazır.

        3 -Su ve ulaşım ucuzlayacak. ASKİ asfalt yapmayıp sadece su işine bakacak. Borulardaki kaçaklar onarılacak.

        4 -Dar gelirli vatandaşların faturalarını ucuzlatacağız ve ulaşım kartları vereceğiz. Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek.

        5 -Akıllı Ankara projesi ile teknolojiyi hayatın her alanına sokacağız. Bir evde yangın çıkarsa itfaiyeye giden uyarıyı ambulans da görecek.

        6 -Ankara 24 saat yaşayan bir kültür başkenti olacak. Hacettepe-Bilkent- ODTÜ’den geçen bir raylı sistem yapacağız.

        7 -Organize sanayii destekleyeceğiz.

        8 -Kablosuz internet park ve bahçelerde ücretsiz olacak.

        9 -Gençlik Parkı ve 19 Mayıs Stadı, Kurtuluş Parkı ve Atatürk Orman Çiftliği ile bütünleşecek.

        10 -Ulus Tarihi Kent Projesi ile Kızılay’a açık hava AVM’si olacak gibi yeniden canlılık kazandıracağız.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ