Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İnsanlık tarihinde görülmüş, gelmiş geçmiş en tehlikeli 12 virüs!
        1

        İnsanlık, geçmişten günümüze kadar devam eden ve bulaştığı topluma ölüm getiren virüsler ile mücadele etmeye devam ediyor. Bunların başında ise 12 virüs geliyor. İşte detaylar!

        2

        1.EBOLA VİRÜSÜ

        İnsanlarda bilinen ilk Ebola salgını, 1976’da Sudan Cumhuriyeti’nde ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde aynı anda görüldü. Ebola, kan ve diğer vücut sıvılarından ya da enfekte olan insan veya hayvanlarla yakın temas yoluyla bulaşıyor. Boston Üniversitesinde mikrobiyoloji doçenti ve aynı zamanda Ebola virüsü uzmanı olan Elke Muhlberger bilinen Ebola salgınlarının ölümcüllüğünün büyük ölçüde değişkenlik gösterdiğini söylüyor.

        3

        TÜRLER ARASINDAKİ FARKLILIKLAR

        WHO’ya göre, Ebola Reston adı verilen tür insanlarda hastalığa neden olmadı. Ancak Bundibugyo türünün neden olduğu salgında ölüm oranı %50 iken, Sudan türünün neden olduğu salgında bu oran %71’di. WHO, 2014’ün ilk aylarında başlayan ve Batı Afrika’ya doğru yayılan bu salgını, o güne kadar görülen en büyük ve karmaşık salgın olarak tanımladı.

        4

        2.MARBURG VİRÜSÜ

        1967 yılında Uganda’dan Almanya’ya gelen enfekte maymunlar üzerinde çalışırken virüse maruz kalan laboratuvar çalışanlarında, küçük boyutta bir salgın oldu. Bilim insanları salgına neden olan bu virüsü Marburg virüsü olarak tanımladılar.

        5

        BELİRTİLERİ VE SONUÇLARI

        Ebola virüsüne benzeyen Marburg virüsü de kanamalı ateşe neden oluyor; virüsün enfekte ettiği kişilerde şoka, organ yetmezliğine ve ölüme yol açan yüksek ateş ve kanamalar görülüyor. Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre, Marburg virüsünün sebep olduğu ilk salgında ölüm oranı %25’ti, 1998-2000 yıllarında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ve 2005’te Angola’da gerçekleşen salgınlarda ise ölüm oranı %80’in üzerindeydi.

        6

        3.HIV

        HIV belki de modern dünyanın en ölümcül virüsü. Enfeksiyon hastalıkları doktoru ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Enfeksiyon Hastalıkları Konseyi sözcüsü olan Dr. Amesh Adalja, HIV’in hâlâ en yüksek öldürücülüğe sahip virüs olduğunu belirtiyor.

        7

        ORTAYA ÇIKIŞI VE SONUÇLARI

        Bu virüs ve hastalık 1980’lerin başında ortaya çıktı ve o günden bugüne 32 milyon kişinin ölümüne neden oldu. Güçlü antiviral ilaçlar, HIV’li insanların yıllarca yaşamalarını mümkün kılsa da bu hastalık %95’lik ölüm oranıyla yeni HIV enfeksiyonlarının görüldüğü birçok düşük ve orta gelirli ülkeyi sarsmaya devam ediyor. Afrika’da her 25 yetişkinden yaklaşık 1’inde HIV görülüyor ki Afrika’daki HIV’li bireyler dünya genelindeki HIV’li insanların üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor.

        8

        4.KUDUZ VİRÜSÜ

        1920’lerde hayvanlar için de kuduz aşısının bulunması, dünyanın gelişmiş bölgelerinde hastalığın son derece az görülmesini sağlasa da kuduz vakaları Hindistan ve Afrika’nın bazı kesimlerinde ciddi bir problemdi. Beyni yıkıma uğratan kuduz virüsü için neyse ki aşı var, herhangi bir kişiyi kuduz bir hayvan ısırdığında tedavisi mümkün ama tedavi edilmezse de ölüm kaçınılmaz!

        9

        5.HANTAVİRÜS

        Hantavirüs akciğer sendromu ilk kez 1993 yılında ABD’de sağlıklı bir genç ile nişanlısının günler içinde gelişen solunum yetmezliği sonucu ölmesiyle dikkat çekti. Birkaç ay sonra, sağlık yetkilileri hantavirüsü, enfekte olmuş birinin evinde yaşayan fareden izole ettiler. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezine göre, bugün itibariyle ABD’de 600’den fazla kişi hantavirüse maruz kaldı ve bunların %36’sı hayatını kaybetti. İnsandan insana bulaşmayan hantavirüs, genellikle enfekte olmuş bir farenin dışkısına maruz kalmaları durumunda insanlara bulaşıyor.

        10

        Clinical Microbiology Reviews dergisinde 2010’da yayınlanan bir makaleye göre, 1950’lerde Kore Savaşı sırasında farklı bir tip hantavirüs salgına neden olmuştu. Bu hastalığa 3 binden fazla asker yakalanmış ve bunların yaklaşık %12’si hayatını kaybetmişti.

        11

        6.ÇİÇEK VİRÜSÜ

        Binlerce yıl çiçek hastalığı ile savaşan dünya 1980 yılında bu hastalıktan kurtuldu. Öncesinde çiçek virüsüyle enfekte olan kişilerin üçte biri hayatını kaybetti. Çiçek hastalığı, sadece 20. yüzyılda bile 300 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Hastalığı yenenlerde ise derin ve kalıcı izler bıraktı. Hatta bazılarında körlüğe yol açtı.

        12

        7.GRİP VİRÜSÜ

        ispanyol gribi olarak bilinen en ölümcül grip pandemisi 1918 yılında başlayarak dünya nüfusunun %40’ını hasta etti ve tahminen 50 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Elke Muhlberger’e göre, 1918’deki grip salgınının bir benzerinin tekrar yaşanması muhtemel. Bu gerçekleşirse, işte o zaman, çok büyük bir problemle karşı karşıya kalırız. Bununla birlikte, WHO tipik bir grip sezonu sürecinde bu hastalıktan dünya üzerinde 500 bin kadar kişinin hayatını kaybedebileceğinden söz ediyor.

        13

        8.DANG VİRÜSÜ

        Dang virüsü ilk kez 1950’li yıllarda Filipinler’de ve Tayland’da ortaya çıktı ve dünyanın tropikal ve subtropikal bölgelerine yayıldı. Dang virüsüyle enfekte olmuş sivrisinekler virüsü insanlara bulaştırıyor. Dünya nüfusunun %40 kadarı artık dang hummasının endemik olduğu bölgelerde yaşıyor ve hastalık dünya ısındıkça daha da yayılıyor. WHO yılda 50 ila 100 milyon kişinin dang virüsü nedeniyle hastalandığını belirtiyor. %2,5’lik ölüm oranı ile diğer bazı virüslere göre daha az ölümcül olmasına rağmen, dang virüsü, Ebola’nın da neden olduğu hastalığa benzeyen dang hemorajik ateşine neden olur ve tedavi edilmediği takdirde ölüm oranı %20’lere yükselebilir. ABD Hastalık Önleme ve Korunma Merkezine göre, ABD Gıda ve İlaç İdaresi bu virüsün sık görüldüğü yerlerde yaşayan ve geçmişinde enfeksiyon öyküsü bulunan 9-16 yaş arası çocuklarda kullanılmak üzere dang virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşıya 2019’da onay verdi.

        14

        9.ROTAVİRÜS

        Küçük çocuklarda ve bebeklerde ishale neden olan rotavirüse karşı günümüzde 2 tip aşı bulunuyor. Bu virüs dışkı-ağız yoluyla hızla yayılabiliyor.

        15

        GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE DAHA TEHLİKELİ

        Gelişmiş ülkelerdeki çocuklarda nadiren ölüme neden olsa da sıvı kaybı tedavilerinin mümkün olmadığı gelişmekte olan ülkeler için önemli bir tehlike oluşturuyor. Aşıyı uygulayan ülkelerde rotavirüs nedeniyle hastaneye yatışların ve ölümlerin sayısında çok önemli düşüşler olduğu biliniyor.

        16

        10.SARS-COV

        Ağır Akut Solunum Sendromuna (SARS) neden olan SARS-CoV ilk defa 2002 yılında Güney Çin’in Guangdong eyaletinde görüldü. Bu virüs muhtemelen önce yarasalarda ortaya çıktı, daha sonra insana misk kedisinden bulaştı. Salgın iki yıl içinde 26 ülkeye yayıldı, 8 bin kişi enfekte oldu ve 770’ten fazla kişi hayatını kaybetti. SARS ateş, titreme ve vücutta ağrılara neden oluyor; sıklıkla zatürre ile birlikte seyrediyor.

        17

        RESMİ OLARAK BİR TEDAVİSİ VE AŞISI YOK

        SARS’ın tahmini ölüm oranı %9,6 ve henüz onaylanmış bir tedavisi ya da aşısı bulunmuyor.

        18

        11.MERS-COV

        Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) olarak adlandırılan hastalığa sebep olan bu virüs, 2012 yılında Suudi Arabistan’daki ve 2015 yılında da Güney Kore’deki salgınlara neden oldu. MERS-CoV, SARS-CoV ve SARS-CoV-2 gibi aynı virüs ailesinden ve ortaya çıkış noktaları aynı: Yarasa!

        19

        İNSANLARA NASIL BULAŞTI?

        MERS insanlara develer aracılığıyla bulaştı ve enfekte ettiği kişilerde ateş, öksürük ve nefes darlığına sebep oldu. MERS, çoğunlukla şiddetli zatürre olarak seyrediyor ve hayvanlardan insanlara geçen koronavirüsler içinde tahminen %30 ve %40 oranıyla en ölümcül hastalık. SARS-CoV ve SARSCoV-2’de olduğu gibi, MERS’in de henüz onaylanmış bir tedavisi ve aşısı bulunmuyor.

        20

        12.SARS-COV-2

        Kısa süre önce yaşadığımız pandeminin de başrol oyuncusu SARS-CoV-2 de en ölümcül virüs listesinde. İlk defa Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktı. Bu virüsün de SARS-CoV gibi muhtemelen yarasalardan kaynaklı olduğu ve insanlara iletilmesinde tanımlanmamış başka bir hayvanın da bir tür ara taşıyıcı olduğu düşünülüyor. Ortaya çıktığı tarihten bu yana milyonlarca kişiye bulaştı ve yaklaşık dünya genelinde 7 milyona yakın can kaybına neden oldu.

        KAYNAK: TÜBİTAK

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ