AK Parti grubu tarafından Meclis'e sunulan Taklit-Tağşiş Yasa Teklifi, piyasaya insan sağlığını etkileyecek ürün süren; üreten, ithal eden ve satışını yapanlara yönelik çok ciddi yaptırımlar, para cezaları, işletme faaliyetini durdurma ve hapis cezaları getiriyor. Teklif aynı zamanda, televizyon ve yayın kuruluşlarında; toplum sağlığı, insan sağlığı ve tüketilmesi gereken ürünlerle ilgili açıklama yapan doktor veya diğer uzmanlara, iddialarını ispatlayamamaları durumunda ciddi miktarda para cezaları gibi yaptırımlar da öngörüyor.
“GIDALAR ÜZERİNDE YAPILAN BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA ASLA GÜVENİLEMEZ”
Konuyla ilgili Habertürk’ün sorularını yanıtlayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta “Beslenme tavsiyelerinin, bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre değil insanların binlerce senedir hastalıklardan uzak sağlıklı yaşamalarını sağlayan ‘geleneksel beslenme modeline’ göre yapılması gerekir” ifadelerini kullandı. Gıdalar üzerinde yapılan bilimsel araştırmalara, ne kadar özgürce ve iyi niyetle yapılmış olursa olsun asla güvenilemeyeceğini ileri süren Küçükusta “Domates bir araştırmada sağlığın dostu çıkar, bir başkasında düşman ilan edilir” dedi.
“AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALARI HAYATIMIZDAN ÇIKARACAK TEK BİR ÜLKE BİLE YOKTUR!”
Günümüzde salgın gibi artan obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanserler gibi kronik hastalıkların altında yatan esas sebep olan “enflamasyon”un büyük ölçüde beslenme ile ilgili olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Küçükusta “Burada da en önemli faktör işlenmiş un, ilave şeker, mısır şurubu, trans yağlar ve binlerce katkı maddesi ihtiva eden hazır besinlerdir. Yapılması gereken de kısaca ‘aşırı işlenmiş gıdalar’ adıyla bilinen yiyecek ve içeceklerin hayatımızdan tamamen çıkarılmasıdır ama dünyada bunu yapabilecek tek bir ülke bile yoktur ve olamaz da!” şeklinde konuştu.
“GIDA KURULU KENDİ YOĞURDUNU ÇALAN EV KADINLARINDAN OLUŞMALIDIR”
Taklit-Tağşiş Yasa Teklifi kapsamında kurulacak Gıda Bilim Kurulu’na da değinen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta şu önerilerde bulundu: “Endüstriden ve bilimden bağımsız bir Gıda Kurulu sağlığımızın sigortası olacaktır. Bu kurul, bilim adamlarından değil, yoğurdunu kendi çalan, turşusunu kendi kuran, sirkesini kendi hazırlayan, yemeğini kendi yapan ev kadınlarından, annelerden oluşmalıdır. Kurula endüstriden tek bir temsilci bile kabul edilemez.”
Prof. Dr. Küçükusta “Endüstrinin, insanlara işlenmemiş gıdalarla ve geleneksel usullere göre, ataları gibi beslenmesini tavsiye edenlerden ciddi şekilde rahatsız olduğu bellidir” ifadelerini de kullandı.
“ASIL BU ŞEKİLDE BİLGİ KİRLİLİĞİ OLUŞUR”
Onkolog Doç Dr. Yavuz Dizdar, “İspatlamak diye bir şey söz konusu olamaz, bu bir cinayet davası değil ki. Dünya iki bin yıl boyunca düz zannedildi, yuvarlak olduğunun anlaşılması yüz yıl sürdü. Gerçekler zaman içinde değişmeye mahkumdur” dedi. Dizdar; yasa kapsamında Gıda Bilim Kurulu oluşturularak bilimsel ispat istenmesinin amaçlanmasını, “Doğrular değişebilir ama bir düşünceyi kısıtlamanın bilimle alakası yoktur” diye değerlendirdi. Doç. Dr. Dizdar, “Bu fikri anlamda, bilimsel anlamda çeşitlilik açısından bir kayıptır. İyi niyetli açıklamaları durdurmaya yönelik, düşünce hürriyetini engellemeye yönelik bir adımdır. Bu insanları çıkartmazsanız insanlar sosyal medya üzerinden aslı astarı olmayan bilgilere maruz kalır, asıl bu şekilde bilgi kirliliği oluşur. Böyle hiç olmazsa kimin ne dediği belli” ifadelerini kullandı.
“SEBEP ENDÜSTRİNİN ÇARKLARI”
Teklifi “Endüstrinin çarklarının rahat dönmesi için alınmış bir önlem” olarak değerlendiren Dizdar, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bir ürün piyasaya girip de kişilerin tüketimine sunulduğu zaman bunun artık ispatı söz konusu değildir. Onlar kuralları koyup düzen oluşturdukları için siz sadece itiraz ettiğinizle kalırsınız. Bir tahkim, bir boyunduruk altına almak istiyorlarsa istediklerini yapmakta serbestler. Bu aslında her türlü durum için bizim kendi resmi görüşümüz dışında bir görüş bildirilmesini kabul etmiyoruz demektir.”
“AKILLI BİR ADAM HER ŞEYİ İSPATLAR”
Fizyolog Doç. Dr. Oytun Erbaş ise uygulamada sorun çıkacağını belirterek “İddiayı kanıtlamak olayı çok büyük sıkıntı çıkarır. Bilim çok kaygan bir zemindir, çok yönlü ve yoruma açıktır” dedi ve “Akıllı bir adam her şeyi ispatlar. Aynı şeyin ak ve kara olduğunu da, her türlü keskin iddiayı da ortaya koyar ve ispatlarım” ifadelerini kullandı. Yasa teklifinin popülist bir yaklaşım olduğunu ileri süren Erbaş “Bir taraf reyting popülizmi yapıyor, karşı taraf da siyaset popülizmi yapıyor” şeklinde konuştu.
“İnsanların basından bir şeyler duymasının zararı olmaz” diyen Doç. Dr. Erbaş tavsiyelerini ise şöyle sıraladı: “Uzmanlar dengeli ve sağlıklı beslenme ile spor konusunda genel geçer tavsiyeler versinler. İddialı söylemlerden kaçınsınlar. Bu konular sadece sağlık programlarında konuşulsun, sabah kuşağı kadın programlarında olmasın.”
“ASIL SORUN GIDA TAKVİYELERİ VE AKTARLAR”
Erbaş, Türkiye’de en büyük sorunun gıda takviyeleri ve aktarlar olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Asıl sorun ve tehlike gıda takviyeleridir. Bunlara ruhsat veren de Tarım Bakanlığı’dır. Aktarlar ne olacak peki? Kış çayından bile böbrek yetmezliği olan var. Asıl bunlara baksınlar. Çeşitli baharatları alıp kaşık kaşık yiyorlar, otları kaynatıyorlar, çok tehlikeli bir sürü yan etkileri var. İçinde ne olduğunu bilmiyorsunuz millet onu içiyor, sonra karaciğer yetmezliği böbrek yetmezliği oluyor.”
Kurulması planlanan Gıda Bilim Kurulu için de “Böyle bir kuruma gerek yok. Her şeyden azar azar yemeye, spor yapmaya teşvik etsinler yeter” dedi ve “Bu ülkenin aklı başında bilim insanına, daha doğrusu bilim insanına ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.