Kimdir bu Domenec Torrent?

DOĞU KONFERANSINDA ZİRVE SONRASI HÜSRAN

New York City, Domenec Torrent yönetiminde Doğu Konferansı'nda play-off'una kaldı ancak ilk maçta Atlanta United'a yenilerek elendi. Devamındaki sezon ise 34 maçta 64 puanla Doğu Konferansı'nı zirvede tamamladılar.

BREZİLYA MACERASI

New York City'den sonra Brezilya'nın köklü kulüplerinden biri olan Flamengo'yla anlaşan Torrent burada da umduğunu bulamadı. Flamengo'da 26 maça çıkarken galibiyet oranı yüzde 26'da kaldı. 4-1'lik Sao Paulo ve 4-0'lık Atletico Mineiro mağlubiyetleri, İspanyol çalıştırıcının sonu oldu.

Torrent'ten sonra göreve gelen Rogerio Ceni, Flamengo'yu şampiyonluğa ulaştırdı. Torrent ise Brezilya futbolunda 3-4 ayda bir teknik direktör değişimi yaşanmasının doğal olduğunu ve işlerin böyle yürümeyeceğini dile getirdi.

Brezilya'da yayın yapan Globo'ya verdiği röportajda "Ben Avrupalıyım, Avrupa tarzına alışkınım. Brezilya çok karmaşık bir lig. Dünyadaki hiçbir teknik direktör üç ayda bir şeyler gösteremez. Buradaki problemler yalanlarla başladı. Flamengo'nun içinde insanlar dürüst davranmadı. 125 yıllık tarihi olan, dünyanın en coşkulu taraftarlarından birinin desteklediği kulüp sadece altı lig şampiyonluğu yaşamış. İşleyişte problem olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"KULÜP BAŞKANIYLA SADECE BEŞ DAKİKA GÖRÜŞEBİLDİM"

Flamengo'daki süresince kulüp başkanıyla sadece beş dakika konuşabildiğini dile getiren Torrent, "Kaybettiğimizde kulüp içinden birileri mutlu oluyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir ortamda çalışılmaz. Ben Flamengo'da görev yapmaktan mutluydum. Oyuncularla aramdaki bağ, sokakta insanların beni görünce verdikleri tepkiler özel hissettiriyordu" dedi.

"BASINLA PROBLEMELER YAŞADIM"

Brezilya'dayken ülke basınıyla pek görüşemediğini vurgulayan Torrent, "Arjantinli gazetecilerle görüşebiliyordum ama Brezilya ya da Avrupa'dakilerle konuşamıyordum. Flamengolu yetkililerle basınla toplantı yapmak istediğimde 'Şimdi zamanı değil' diyorlardı" ifadelerini kullandı. Brezilya'da insanlarla bir probleminin olmadığının altını da çizdi.

"NEW YORK'TA GEÇİRDİĞİ SÜRE BREZİLYA İÇİN YETERLİ DEĞİLDİ"

ESPN'de Kasım 2020'de kaleme alınan bir yazıda ise Torrent'in New York City'de geçirdiği sürenin Brezilya'daki baskıyla baş etmesi için yeterli olmadığına atıf yapıldı. 58 yaşında böyle bir kulübün başına ilk kez geçen bir teknik direktörün, Brezilya'daki futbolun 'çılgın' baskıları ve kısa vadeli zihniyetle mücadele edemeyeceği dile getirildi.

"PANDEMİ KOŞULLARI DA ETKİLİ OLDU"

Torrent'in kovulduğunda Flamengo'yu kötü bir durumda bırakmadığının altının çizildiği yazıda Jorge Jesus sonrası görev yapmanın zorluğuna vurgu yapıldı. Ayrıca pandemi koşullarında fikstürün sıkışması ve antrenman sürelerinin bile kısaldığı da belirtildi. Jorge Jesus'un 2019'da göreve gelmesinden sonra kamp yapmak için süresinin bulunduğu kaydedilirken Torrent'in diğer bir şanssızlığının stoper Pablo Mari'nin Arsenal'e transferinin olduğu da dile getirildi.

"BREZİLYA'DA BU ŞEKİLDE OYNANMAZ"

Mari'nin savunmanın önde kurulmasında defans hattının organize ettiği belirtilirken Brezilya'daki takımların genellikle önde değil, geride savunma yapmaya eğilimli olduğu kaydedildi.

OYUN ANLAYIŞI NE?

Torrent, 2007'de Guardiola'yla çalışmaya başlamadan önce bile onun ve Cruyff'un tarzını benimsediğini dile getiriyor. Pep Guardiola'yla oyun felsefelerinin yüzde 99 oranında aynı olduğunu The Athletic'e verdiği röportajda şöyle söylüyor:

"Tarzımız çok benzer. Her zaman topu geriden çıkarmak, topa maksimum iki kez dokunarak oynamak ve hızlı geçişlerle hücum etmek"

İKİ DOKUNUŞ VE BEŞ SANİYE KURALI

New York City'de farklı taktiksel dizilişlerle aynı sistemi oynadıklarını belirten Torrent "Geride 3'lü ya da 4'lü her zaman geniş alana yayıldık, en fazla iki ya da üç dokunuşla pas verdik ve hızlı hücum ettik. Benim futbol anlayışım bu ve bunu her takımla oynayabilirsiniz." diyor. Torrent ayrıca Manchester City'nin meşhur 'Beş saniye' kuralının da Pep'le birlikte yaratıcılarından biri olduğunu dile getiriyor.

Manchester City'deki ilk sezonlarında çok gol yemeleri üzerine çalışmalar yapan ikili çözümü de 'Beş saniye kuralı'nda buluyor. Manchester Cityli oyuncuların topu kaybetmeleri sonrasında topu kazanmaları için sadece beş saniyeleri bulunuyor. Topun olduğu bölgeye şiddetli bir baskı uygulayıp geri kazanmaya çalışıyorlar. Beş saniye içinde topu kapamamaları durumunda ise geri koşmak yerine faul yapıyorlar.