'Magazin Pazarı'nda bu hafta

Bu haftanın en çok konuşulan ismi Gülşen idi. Konserinde yakın dostu Tolga Sezgin’in kucağına oturması ve yeni şarkısı ‘Lolipop’un klibindeki iddialı sahneleri de magazin gündemini meşgul etti.

ESİN ÖVET: Farkında mısınız, her konuşmamızda, her yazımızda, her mevzumuzda Gülşen var. Sahnesi, kıyafetleri, klibi, yaptığı dansları konuşuyoruz. Ki yaptığı işin mevzu da bu değil mi zaten. Yaptığı iş bunu gerektiriyor. O ev kadını değil ki. Ya da bir bankada çalışmıyor. Görsele hitap ediyor. Ki Gülşen’in yaptığı işte kendinden konuşturuyorsan başarılı demektir. Gülşen sektöre ilk girdiği günden bu yana kendinden konuşturmayı başarıyor. Tamam işte işin sırrı da burada. Yeni Gülşen her nesli, her dönemi, her yeniliği takip ediyor. Diğer mevzu kucak dansına gelecek olursak. Bu Bergen’in eşi için “Ahlaksız kadını öldürmüş” diye nara atanlar Gülşen’in kocasına seslenip “Sen nasıl kocasın” diyor. Öyle ne dediğini bilmeyen, düşünemeyen bir kesim var ki, Allah onlardan korusun bizi. Gülşen’in başına bir şey gelse göbek atacaklar. Reziller.

KADİR KAYMAKÇI: Gülşen’in yeni şarkısı benim tarzım değil! Dinler miyim dinlemem... Doğrusu Gülşen’den daha sağlam bir şarkı beklerdim. Klibi ise cesur bir meydan okuma... Keşke bu meydan okumaya yakışır nitelikte bir klip olsaymış. Biraz her şeyi dolduralım gibi olmuş geldi bana. Ama yine de bu şarkı ve klip ileride yazılacak bir Türk Pop Müzik Tarihi kitabında önemli bir başlık olacaktır.


MEHMET ÇALIŞKAN: Gülşen, programı sırasında Tolga Sezgin’in kucağa oturma hareketine eşi Ozan Çolakoğlu’nun bir tepki gösterip göstermediği sorusuna “Ne tepkisi? Ben konser veriyorum” dedi. Benim bildiğim ve bu yaşıma kadar gördüğüm şuydu; şarkıcılar konserlerde şarkı söyler, arada şakalar, bazı zamanlarda da gündemdeki konulara yorum yapar. Meğerse bu zamana kadar konser formatını yanlış biliyormuşum. Meğerse bu zamana kadar gördüklerim konser değil, tanımlanamayan bir sahne faaliyetiymiş. Gerek Gülşen’in programlarından gerekse yeni şarkısından - klibinden anladığım şu; müzik ne Gülşen’in ne de kendisini ‘dinleyenler’in umurunda. Müzik bahane, Gülşen şahane…

AYTEKİN TEKER: Tarkan'ın 'Geççek'inden sonra bu da olmadı. Gülşen'in şarkısı ve klibi bana Kerimcan Durmaz'ın 'Peşimde'yi hatırlattı. Rengarenk bir klip ve kötü şarkı. Yeni nesile hitap edebilir belki ama Gülşen'in eski şarkılarının yanına tabii ki yaklaşamaz. Sanırım pek çok eski şarkıyı aramaya devam edeceğiz.

Haftanın polemiği ise Mahsun Kırmızıgül ile Özcan Deniz arasında yaşandı. Kırmızıgül, başrolünü Farah Zeynep Abdullah'ın oynadığı ve 'Bergen' filminde, ünlü oyuncunun Bergen'in şarkılarını seslendirmesini eleştirdi. "Biyografi filminde oyuncu kendi sesi ile şarkı söylediği anda sinemadan çıkıyorum" diyen Kırmızıgül'e ilk cevap Özcan Deniz'den geldi. Deniz, meslektaşına "İzlediğimiz bir hikaye, konser değil. Yeşilçam dönemi kapandı. Artık oyuncuyu başkasının seslendirmesi bile ayıp" sözleriyle karşılık verdi.

ESİN ÖVET: Özcan Deniz haklı. Yeşilçam dönemi kapandı. 'Bergen' filminde haftalardır süren stüdyo çalışması yapılmış. Ve Farah Zeynep Abdullah defalarca çalışmış. Ki zaten kimsenin Bergen gibi okumak gibi bir iddiası olmadı. Ki Farah’ın “Bergen’den daha iyi okudum” gibi bir durumu yok. Müslüm Gülses filminde de Timuçin Esen harika seslendirmişti şarkıları. Bergen’de de Müslüm filminde aldığım hissi aldım. Eğer diğeri olsaydı sevimsiz olurdu. Beklentilerin bir tık üzerine çıkması yetiyor daha gerçek oluyor ki, Farah beklentinin çok çok üstünde bir performans sergilemiş. Mahsun gereksiz bir açıklama yapmış.

KADİR KAYMAKÇI: Bu tartışma birkaç yıl önce Queen grubunun solisti Freddie Mercury’nin hayatını anlatan ‘Bohemian Rhapsody’ filmi vizyona girdiğinde de yapılmıştı. Filmde Mercury’i canlandıran Rami Malek, şarkıları seslendirmemesine rağmen o rolüyle Oscar aldı. Yani bir şarkıcıyı canlandıran oyuncu illa da şarkıları kendisi seslendirecek diye bir şey yok. Elton John’un hayatını anlatan Rocketman’da ise Taron Egarton şarkıları kendisi seslendirmişti. Bu yönetmen ve oyuncunun ortak kararıdır bence. Eğer oyuncu şarkıları seslendirebileceğine inanıyorsa seslendirir yoksa seslendirmez başka bir çözüm bulunur. Sonuç iyi olursa oyuncu alkışlanır olmazsa eleştirilir. Kimse Rami Malek’i Queen şarkılarını seslendirmedi diye ayıplamadı, hatta adam Oscar aldı! Ya da Tarin Egarton’a “olmamış ya” demedi kimse hatta Elton John adamla düet yaptı! Neyi tartışıyoruz anlamadım ;)


MEHMET ÇALIŞKAN: Şarkıcıların biyografik filmlerinde şarkıları kimin seslendirdiği zaten biliniyor. Mahsun Kırmızıgül’ün “Oyuncu kendi sesiyle şarkı söylediği anda sinemadan çıkıyorum" ifadesini anlayamadım. Özcan Deniz’in görüşüne katılıyorum ama Mahsun Kırmızıgül’e inat olsun diye paylaşımda bulunduğunu düşünüyorum. Konunun özüne gelince; oyuncular, aynı zamanda ses eğitimi de alıyorlar. “Oyuncular şarkı söylemesin” demek ayrımcılık olur. Yetenek varsa ve yeterince çalışırlarsa filmlerde şarkı söylüyorlar, müzikallerde rol alıyorlar. Benim için 'Bergen’in en etkileyici yanı Farah Zeynep Abdullah’ın şarkıları yeterince iyi seslendirmesiydi. Ayrıca Abdullah için ne ölçüde kullanıldığını bilmiyorum ama ses teknolojisi son derece ileri seviyede. Ayrıca filmde şarkıları Bergen’in sesinden dinlemek biraz belgesele dönüşür ki o ayrı bir yapım türü.

AYTEKİN TEKER: Mahsun Kırmızıgül’ün “Oyuncu kendi sesiyle şarkı söylediği anda sinemadan çıkıyorum" ifadesine ben de anlam veremedim. Zaten ortaya konulan şey şarkıdan ziyade hikaye ve oyunculuk. Ki ben Farah'ın performansını kötü de bulmadım. Bu konuda Özcan Deniz'e ben de katılıyorum.

Şeyma Subaşı sevgilisinden yine ayrıldı. Subaşı, geçtiğimiz yıl haziran ayında evlilik teklifine 'Evet!' yanıtını verdiği Mısırlı iş insanı sevgilisi Mohammed Alsaloussi ile ayrıldı. Subaşı, konuyla ilgili, "Her ilişkide olabileceği gibi biz de yaşadığımız anlaşmazlıklar sonucu ilişkimizi sürdüremeyeceğimize karar verip, saygı çerçevesinde yollarımızı ayırdık" dedi.

ESİN ÖVET: “Son kararı mı?” Acaba? Maşallah birkaç kere ayrıldılar. Oysa ki, şöyle bir açıklamasını hatırlıyorum Şeyma’nın “Öyle bir düğün yapacak ki, Meedo, bütün dünya bu düğünü konuşacak!” Ne diyelim hayırlısı olsun da, zaten kış gününde İstanbul’a gelmesi hayra alamet değildi. Ama üşüyecek biraz ona üzülüyorum. Malum memleket soğuk bu ara. Ne diyelim hayırlısı olsun.

KADİR KAYMAKÇI: Şimdi ben bu satırları yazdığım sırada Şeyma sevgilisiyle yeniden barışmış olabilir mi olabilir! Ne bileyim dev bir tektaşla Instagram’a story koymuş olabilir mi olabilir! Şeyma’nın ayrılığıyla ilgili yorum yapmak için biraz beklemek en iyisi... Yazdığımızın mürekkebi kurumadan ilişki durumuna güncelleme geliyor çünkü.

MEHMET ÇALIŞKAN: Şeyma Subaşı'na sormak istiyorum, “kendinizi sürekli bu şekilde göstermeye çabalamaktan bıkmadınız mı?” Başka sorum yok…

AYTEKİN TEKER: Şeyma'nın ayrılıp-barışmaları artık haber değerini kaybetti. Yakın zamanda 'Meedo' bir özel bir uçakla İstanbul'a gelip Şeyma'yı yeniden Ibiza'ya götürüp barışırsa kim şaşırır, kimse!

'8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Bursa'da sahne alan Tuğba Özay, Şebnem Ferah'ın 'Sil Baştan' adlı şarkısını seslendirdi. Özay'ın performansını sosyal medyada alay konusu oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları, "Abla lütfen sil baştan başlama." diye yorumlarda bulundu.

ESİN ÖVET: Tuğba Özay’ın yorumuna yorumsuz olabilir miyim? Tüm o dinlediğim anı silmek ve en başa dönmek istiyorum izninizle.

KADİR KAYMAKÇI: Sevgili Tuğba Özay, ‘sil baştan başlamak gerek bazen’ sen de ‘Sil Baştan’ı bir daha söylemeyerek müzik kariyerine sil baştan başlayabilirsin. Herkes her şarkıyı söyleyecek diye bir şey yok. Bir yerlerde senin de söyleyebileceğin şarkılar vardır mutlaka. Kimlerin şarkıcı olduğunu düşünürsek, kesin bir şarkı bulacaksındır...

MEHMET ÇALIŞKAN: Tuğba Özay’ın bir şarkıcı kıvamında şarkı söylemesini, hele hele ‘Sil Baştan’ı Şebnem Ferah gibi seslendirmesini beklemek, Kaf Dağı’nda Anka kuşu aramaya benzer. Olmayacak olanı olacakmış gibi düşünüp Tuğba Özay ile alay edilmesine bir anlam veremedim. Alay edenlere sormak istiyorum, “ne bekliyordunuz ki?” Tuğba Özay’a da şunu sormak istiyorum, “özgüvenle haddini bilme arasındaki o çok ince çizgiyi görmedin mi?”

AYTEKİN TEKER: Öncelikle Tuğba Özay'a teşekkür etmek istiyorum; Kendine has performansıyla Şebnem Ferah'ın ve böyle güzel bir şarkının değerini hatırlattı! 'Tuğba Özay şarkı söylemesin' demiyorum ama repertuarını düzenlerken özenli davranmalı, en azından kendisi için!