Kadir Kaymakçı: Aradan 6 yıl geçmiş...

"SÜRPRİZ BİR EVLİLİK MÜMKÜN"

Altı yıl sonra yeniden barışan eski eşler Haluk Bilginer ve Aşkın Nur Yengi, kızları Nazlı’yla birlikte Miami’ye tatile giderken havaalanında görüntülendi. Sizce bu barışma kalıcı olur ve çift yeniden nikâh masasına oturur mu?

İ.D.: Denenmişin denemesi olur mu siz söyleyin?

İPEK DURKAL: Ben Tarkan’ı her zaman dinledikçe daha çok sevenlerdenim ama taze taze iki favori şarkımın adını vereyim: ‘Beni Çok Sev’ ve ‘Her Şey Fani’...

OBEN BUDAK: Ben yeniliklerle dolu bir Tarkan albümü bekliyordum ama bildiğimiz Tarkan sound’u daha da güçlendirilmiş bir şekilde karşımıza geldi. Yine de o kadar iyi şarkı söylüyor ki kimsenin ağzını açıp bir şey söylemeye cesareti olmuyor. ‘Canı böyle istemiş demek ki’ diyorsunuz sadece. Benim favorim “Çok Ağladım”.

O.B.: Nikâh masasına oturmadan önce konuşacak, yaşayacak şeyleri olmalı. Önemli olan aradaki anlaşmazlığın giderilmesi bence, nikâh önemli değil. Kalpleri ayrılmamış görüldüğü kadarıyla, bu nokta önemli.

E.Ö.: Bu tatilde yeniden değerlendirip evlenme kararı bile alabilirler. Ya da “Bizden bir şey olmaz. Sadece çocuğumuz için görüşmeye devam edelim” de diyebilirler. Ama Miami gibi uzak bir yere tatile gidiliyorsa belli ki temeller yeniden atılmış.

R.B.: Bunun bir barışma değil, çocukları için dostluk buluşması olduğunu düşünüyorum. Sonuçta yaşanmış, bitmiş bir evlilik. Görünen o ki çocukları için bir araya gelerek tatil programı yapmışlar. Bu iki medeni insana yakışan bir harekettir. Evliliğe gelince bir daha nikâh masasına oturup evleneceklerini hiç sanmıyorum.

K.K.: Bilginer ile Yengi’nin 6 yıl aradan sonra yeniden bir araya gelmeleri doğrusu beni şaşırttı. Aradan 6 yıl geçmiş. Şimdi 6 yıl önceki beni düşünüyorum da bugünkü benle arasında dağlar kadar fark var. Yeniden nikâh masasına otururlarsa da iki farklı insan olarak otururlar herhalde. Aynı kalmış olamazlar...

B.İ.: Bu beraberlik, boşandıktan sonra yalnız kalmış iki eski karı kocanın yalnızlıklarını paylaşması gibi geliyor bana. Kızlarına ve ikisine de iyi gelecektir. Taraflardan biri yeni aşka yelken açıncaya kadar sürer.

"TARKAN HER HALUKARDA HEPİMİZE İYİ GELİYOR"

Tarkan’ın merakla beklenen yeni albümü ‘10’ nihayet dinleyiciyle buluştu. Albümü nasıl buldunuz? Favori şarkınız hangisi?

ESİN ÖVET: Şu anda net bir şarkı veremem. Beş-altı şarkıyı tuttum bile. Albümü çok beğendim.

REŞAT BALCIOĞLU: Tarkan, büyük bir beklenti içerisinde bu albümü piyasaya sürdü. Yaklaşık 10 yıldır pop albümü yapmıyordu. Bu albüm büyük beklentiyle çıktı. Nedense medyamız Tarkan’a gösterdiği ilgiyi diğer sanatçılara göstermiyor. Tarkan’ın biraz da medyanın pohpohlamasıyla bu kadar yükseğe çıktığını düşünüyorum.

KADİR KAYMAKÇI: Albümü henüz can kulağıyla dinleyemedim. Dinlediğim bir iki şarkıda da ekstra bir şey duyamadım. Ama albümdeki 70’li yıllar erotik Yeşilçam filmi adlarına benzer ‘Ben Senin...’, ‘Bal Küpü’, ‘O Sevişmeler’ gibi şarkı isimleri dikkatimi çekti doğrusu...

BÜLENT İPEK: Albüm de şarkılar da Tarkan çizgisinde, her biri dinledikçe daha da güzelleşecek şarkılar. Tarkan’ın her albümünde öyle olur zaten. Ayrıca bence Tarkan’a teşekkür etmeliyiz. Müzik dünyası özellikle teşekkür etmeli. Müziği, baştan sona bir albümü dinlemeyi, gidip bir albümü satın almayı yeniden gündeme taşıdığı için. Şöhretini toplumsal konularda kullanmaktan çekinmediği için. İyi ki Tarkan var. Tarkan her halükârda hepimize iyi geliyor.

"ALGI EKE İNŞALLAH PİŞMAN OLMAZ"

Eski sevgililerinin kendilerine şiddet uyguladığı iddiasıyla gündem olan oyuncu İnan Ulaş Torun ve sevgilisi Algı Eke’nin 1 Haziran’da gizlice evlendikleri ortaya çıktı. Esin Övet’e konuşan Eke, “Her şeyden haberim vardı. Hayatımı birleştirdiğim insanla oturup konuştuk” dedi. Şimdi herkesin sorduğu soru şu: Algı Eke yanlış mı yaptı?

İ.D.: Geçen hafta bu konuyu konuşurken yakında evlenirler demiştim, dediğim oldu. Kadın bir kez sevmeye görsün, her şeye tıkar kulağını. Algı da öyle yaptı. O halde bir haber daha vereyim: Çift, eylül ayında düğün yapıp tüm dostlarını davet edecek. Şimdi de Kayseri’de film setindeler.

O.B.: Onu zamanla göreceğiz. Sosyopat eğilimleri varsa zamanla karşı koyamayacaktır. Ya da ‘Evlendik artık, ne yapayım başa gelen çekilir’ tribine de girebilir tabii. Türkiye’deki kadınların çoğu bu yüzden kocaları altında eziliyor, umarım öyle olmaz.

E.Ö.: Bir kez şiddet uygulayan kişi yeniden uygular, bir kez hırsızlık yapan kişi yeniden yapar gibi sözler vardır ki ben çok inanırım. Hayatımda da çok gözlemlemişimdir. İnşallah Algı Hanım bunu yaşamaz. Allah korusun gerçekten kötü bir durum. Verdiği takdir edilecek, zor bir karar. İnşallah pişman olmaz.

R.B.: Huylu huyundan vazgeçmez derler. Bu evliliğin uzun süreceğini sanmıyorum. Biz ne aşklar gördük Kerem ile Aslı gibi el ele, göz göze, diz dize... Ama ne ayrılıklar da gördük ihanetler, hakaretler, kavgalar, birbirlerine karşı akıl almaz suçlamalar, rezaletler...

K.K.: Algı Eke, “Her şeyden haberim vardı” derken İnan Ulaş Torun’un eski sevgililerini dövdüğünü bildiğini kastediyorsa ve buna rağmen evlilik kararı aldıysa gerçekten inanılmaz! Oturup ne konuştular acaba? Torun hakkında ‘dayak’ iddiasında bulunan kadın sayısı bir değil iki değil. Adamın bir sorunu olduğu ortada. Algı Eke bu kararından pişman olmaz umarım...

B.İ.: Bizim Neziha Kartal’ın dayak iddiasında bulunan iki eski sevgiliyle konuşmaları 1 Haziran günü yayınlandı. Meğer o gün evlenmişler. O sabah Algı Eke’yle çok kısa konuştum. Sesi donuk, endişeli geliyordu. İddialara inanmıyordu ve verdiği evlilik sözünün arkasında durdu. Mutluluklar dileriz. Bu arada Türkiye, bu haberlerin hepsini tam bir ekip çalışması örneği gösteren HT Magazin’den takip etti. Dayak iddialarını, gizli evliliği ve Algı Eke’nin duygularını.

"TOPAL'A YAKIŞMADI"

FENERBEHÇELİ futbolcu Mehmet Topal, mevzuata göre 14 yaşından küçüklerin binmesinin yasak olduğu jet-ski’ye 7 yaşındaki oğlu Mehmethan’la birlikte bindi. Bodrum’da ailesiyle birlikte tatil yapan milli futbolcunun bu davranışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İ.D.: Anne babası düşünsün diyeceğim ama anne babalar düşünmüyor, bize kalıyor. Evlatlarını nasıl bu kadar rahat tehlikeye atabiliyorlar işte onu benim aklım hiç almıyor!

O.B.: Jet-ski sakin kullanıldığında tehlikesi olmayan bir alet, bu yüzden çocuğuyla binmesini çok yadırgamadım. 7 yaşında bir çocuk artık yüzmeyi biliyordur herhalde. Dümdüz denizde jet-ski’ye binmenin bir tehlikesi olmaz, en fazla denize düşersin.

E.Ö.: Arabada da çocuklarını öne oturtuyorlar. Çocuklar hiç düşünmediklerini düşünüyorum. “Ben yaşayamadım çocuğum yaşasın” kafası.

R.B.: Kurallar, yasalar herkes için geçerlidir. Toplumun önünde yaşıyan, sevilen bir futbolcu olan Mehmet Topal’a yakıştıramadım. Bazen şöhret, para, güç gösterisi yanlış hareketlere neden olabiliyor. Aynı hareketi geçtiğimiz yıllarda Messi yapmıştı. Avrupa basını bu olayda kıyameti koparmıştı. Ama bizim basınımız sadece magazin haberi olarak görüyor. İlla aklımızı başımıza almamız için Allah korusun kötü bir şey mi olması gerekiyor?

K.K.: Nasıl değerlendireyim, oğlunun sağlığını, güvenliğini düşünmeyen biri için ne söyleyeyim. Mehmet Topal, çıkan haberlerden sonra gereken mesajı almıştır umarım.

B.İ.: Yanlış bir davranış ve eleştirilmesi gerekir. Haberi verirken de öyle yaptık. Mehmet Topal ve ailesini, yaşantısını, yardım faaliyetlerini her zaman takdir ediyor, futbol dünyasına örnek gösteriyorduk. 7 yaşındaki çocuğunu jet-ski’ye bindirmesini de uyararak yayınladık.

‘Doğru adamı bulunca ilk hedef nikâh masası’

Meryem Uzerli, “Aşk defterini kapattınız mı?” sorusuna “Daha 80 yaşında değilim ölene kadar aşk defteri kapanmaz. Doğru insanı bulursam tabii ki evleneceğim” yanıtını verdi. İlişkilerinde bir türlü yüzü gülmeyen Uzerli, hedefi evlilik olarak koyarak hata mı ediyor?

İ.D.: Yo niye hata etsin? Doğru insanı bulursa niye evlenmesin? Geçenlerde 72 yaşında bir tanıdığım çocukluk aşkıyla evlendi. Aşkın yaşı olmaz ki... Burada ‘Hepimiz Meryem Uzerli’yiz’ sloganı atabiliyor muyum?

O.B.: Soru çok saçma değil mi, aşk defterini niye kapasın ki? Aşkta yenilgi yaşayan tek kişi değil Meryem. İnsanoğlu deneye yanıla buluyor doğruyu. Evde beklese bu sefer de Meryem evde kaldı haberleri çıkacak!

R.B.: Meryem Uzerli başarılı, güzel ve bekâr bir oyuncu. Deneme, yanılma yöntemiyle aşkı bulmaya çalışıyorsa bu gidişle 80 yaşına kadar bulamayacak. Bence aşk konusunda yeteneksiz bir kadın.

K.K.: Ben öğrenciyken öğretmenler sene başında ders notları için 5 ortalı, 6 ortalı harita-metot defterleri aldırırlardı. “Ölene kadar aşk defteri kapanmaz” diyen Meryem Uzerli’nin ‘aşk defteri’ böyle giderse oldukça çok ortalı alacak gibi duruyor:) Şaka bir yana Meryem Hanım, Bart Simpson’ın her bölüm başında tahtaya yazdığı gibi önce aşk defterine 500 kez “Doğru adamı bulamıyorum” yazsın sonra yeni bir aşk baksın.

B.İ.: Gazeteciler ‘Aşk defterini kapattınız mı’ diye soruyor Meryem cevabını evlilik isteğiyle veriyor. Babasız çocuk büyütme kararını kolay verse de bunun zorluğunu çocuk büyüdükçe daha çok hissettiğinden eminim. Meryem’in, kendi deyimiyle ‘doğru adamı’ı bulursa ilk hedefinin nikâh masası olacağını düşünüyorum.