Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Medya Televizyonda böyle dekolte olur mu?

        Zeynep YILDIRIM / AHT

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, katıldığı bir televizyon programında, kimsenin kılık kıyafetine karışmadıklarını söylerken, bir yarışma programını sunan oyuncu Gözde Kansu’nun kıyafetini eleştirdi. Çelik, Kansu’nun ismini vermemişti ancak o gece yayınlanan programlar arasında yarışma programı sunan tek kadın Gözde Kansu’ydu. Bir gün sonrada Kansu’nun performansının beğenilmemesi nedeniyle işine son verildiği öne sürüldü. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı da 2009’daki Superbowl finalindeki Janet Jackson’ın kazayla göğsünün açılmasını örnek verdi ve ABD’de kıyametin koptuğunu hatırlattı. Altaylı, Janet Jackson kazasında ABD’nin RTÜK’ü olan kurumun söz konusu televizyona ağır ceza verdiğini de kaydetti. Toplumun çeşitli kesimlerine televizyonda bir yarışma programında böyle dekolte olup olamayacağını sorduk.

        'Bunu söylemek ifade özgürlüğüm'

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK:

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Beyaz TV’de katıldığı programda isim vermeden yaptığı açıklamaların ardından sunucu Gözde Kansu’nun işten çıkarılmasını HABERTÜRK’e değerlendirdi. Çelik, "Bir televizyonprogramında, kamudaki kıyafet serbestliğinin aşırılıklara kaçabileceğinin hatırlatılması üzerine, böylebir endişeye gerek olmadığını, toplumun her zaman aşırılıkları törpüleyip makul olanı bulabileceğini söyledim" dedi. Kapalılığın yüzü peçelilik ya da çarşaflı olmak anlamına gelmediğini, açık olmanın da toplumun yadırgayacağı ölçüde dekolte giyinmek anlamına gelmediğini belirten Çelik şöyle devam etti: "Adı geçen programda hiçbir televizyon, program veya şahıs adı vermeden birkaç gün önce bir yarışma programında sunucunun kıyafetini aşırı bulduğumu ve yadırgadığımı belirttim. Mesele bundan ibarettir. Kimseyi işinden etmek veya birini basın yoluyla itham ve ilzam etmek gibi bir durum asla söz konusu değildir." Çelik dün ayrıca Twitter’dan "Bir TV izleyicisi veya bir politikacı olarak bir konuda görüşümü dile getirmek de benim en tabii hakkım ve ifade özgürlüğümdür" diye yazdı.

        ‘O elbise, programa değil düğün davetine uygun’

        Habertürk moda yazarı Esra ÇORUH:

        Hüseyin Çelik’e bu konuda katılıyorum. Ekrana çıkan spiker ve sunucuların kendilerini ön plana çıkarmak yerine yaptıkları işi öne çıkarmaları gerektiğine inanıyorum. Bu tür derin göğüs dekolteli gece elbisesi bir yarışma programına değil düğün davetine uygun. Maalesef Türkiye’de sadelikten çok uzak, abartı ve gösterişi seviyoruz. Dekolte söz konusu olduğunda tek bir dekolte yerine; hem bacak hem de göğüs açmak hoşumuza gidiyor. Halbuki yaptığımız işe saygı duyulması için abartısız ve elegan şıklığı öne çıkarmalıyız. Ortama, yaşa ve fiziğe uygun giyinme kurallarını hiçbir zaman unutmamalıyız.

        'Dini reflekslerle söylenmiş bir söz değil'

        Yazar Esra ELÖNÜ:

        Hüseyin Çelik’in dekolte ile ilgili sözlerine kafası uçmuş bir sinek gibi konarak tepki koyan sosyal medya salyacıları gülünç. Bütün feministlerin alkışlaması gereken bir tepkiydi bu. Kadını naklen et yayını olarak gören zihniyete bir tepkiydi bu. Dini reflekslerle söylenmiş bir söz kesinlikle değil. Bir kadının fikri, göğsünden küçükse kendisi hakkında cümle kurduracak mahremini ortaya çıkarır. Bu evrensel bir görüştür.

        'Çocukların da o saatte TV izlediği unutulmasın'

        Oyuncu-sunucu Vatan ŞAŞMAZ:

        Kıyafeti görmedim ancak ben genel anlamda ekranda olan meslektaşlarımın kıyafet seçerken dozunda olması taraftarıyım. Sonuçta akşam saat 9’a kadar çocuklar da televizyon izliyor. Çocukların da TV izlediği ortamda ona göre bir kıyafet giyilmeli. Ama ekranlarda "Çocukların uyku saati geldi" ibaresi yayınlanana kadar çocukların TV izlediğini unutmadan, meslektaşlarımın biraz daha dikkatli olmalarını tercih ederim.

        'Özgürlük anlayışlarını ortaya koymaktadır'

        CHP İstanbul Milletvekili Sezgin TANRIKULU:

        O yıllarca kamusal alandaki başörtüsü yasağı yüzünden yaşanan mağduriyetin toplumda kabul edilemez hale gelip kaldırılmaya başlandığı gün yaşanan bu hadise, AKP'nin özgürlüklere hangi çerçevede baktığını özetlemiştir. Kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalar, hükümetin sadece kadın politikasını değil özgürlük anlayışını da ortaya koymaktadır. Sayın Çelik, Gözde Kansu’nun giydiği kıyafetin 'dünyanın hiçbir yerinde' kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Oysa 'dünyanın hiçbir yerinde' olmayan, hükümetlerin, özel TV sunucularının kıyafetlerine ve işlerine müdahalesidir.

        'Özgürlükleri kutlarken kıyafete karışılmaz'

        Tarihçi-oyuncu Pelin BATU:

        Herkesin herkese karıştığı bir ülkede yaşamaktan gerçekten çok rahatsız oluyorum. Bir insanın kıyafetini sevmeyebilirsiniz, dekolte bulursunuz bulmazsınız ama tam da türbanın kamulaştığı ve yasanın devreye girdiği günlerde bu durum oldukça garip. Çünkü bizler türban yasallaştı diye özgürlükleri kutlamalıyız derken bir yandan birilerine karışılması akıl almaz geliyor. Özgürlük tek taraflı değildir, özellikle kadın kıyafeti üzerinden erkek poltikacıların siyaset yapmasını hiç doğru bulmuyorum.

        'Neden erkeklerbelirliyor'

        Cüneyt Özdemir@cuneytozdemir

        Neden kadınların başının açılıp kapanacağını, göğüslerinin ne kadar örtülü olup olmayacağını hep erkekler belirliyor? Ayıp olmuyor mu artık? Dekolte nedir? Eğer bir elbisenin biraz açık olmasıysa ozaman bikini nedir?

        'Dekoltenin sınırları siyaset tarafından belirlenemez'

        Deniz Ülke Arıboğan@DenizUlke:

        Gözde Kansu’nun kıyafeti nedeniyle işinden olması nedemek? Dekoltenin sınırları siyaset tarafından belirlenemez. Kadınları rahat bırakın! Behey erkek milleti, kadınların örtüsüne, dekoltesine, doğum şekline, eğitimine, işine karışmayı kesin. Kendinize bakın, işe yarayın!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ