QWERTY’nin gizli hikâyesi: Klavyeler neden alfabetik düzeni reddetti?
Bilgisayarda yazı yazarken ya da telefondan mesaj atarken kullandığımız klavyeler, aslında 150 yılı aşkın bir geçmişin izlerini taşıyor. Harflerin alfabetik sırada olmamasının ardında ise daktilo döneminden kalan şaşırtıcı bir teknoloji hikâyesi yatıyor. İşte detaylar...
ABONE OLQ, W, E, R, T, Y… Her gün parmaklarımızın üzerinde gezindiği bu harf dizilimi rastlantı değil. Klavyedeki harflerin alfabetik olmamasının nedeni, 19. yüzyılın mekanik sorunlarına karşı geliştirilen akıllıca bir çözümden kaynaklanıyor.
Bilgisayar başında çalışırken, telefondan mesaj yazarken ya da internette gezinirken sürekli kullandığımız klavye, aslında düşündüğümüzden çok daha derin bir geçmişe sahip. İlk bakışta rastgele dizilmiş gibi görünen harflerin ardında, teknoloji tarihini şekillendiren ilginç bir hikâye yatıyor. Peki neden harfler alfabetik sırayla dizilmedi? Cevap, bizi daktiloların hüküm sürdüğü bir döneme götürüyor.
yüzyılın sonlarına gelindiğinde daktilolar, yazı yazma sürecinde devrim yaratmıştı. Gazeteciler, yazarlar ve ofis çalışanları metinleri artık elle değil, bu mekanik makinelerle üretiyordu. Daktilolarda her tuş, ucunda harf bulunan metal bir çubuğa bağlıydı. Tuşa basıldığında bu çubuk hareket ediyor, mürekkep şeridine çarpıyor ve harfi kâğıda aktarıyordu.
Ancak bu sistemin önemli bir handikapı vardı: Hızlı yazmak ciddi bir soruna yol açıyordu. Art arda basılan tuşlar, birbirine yakın konumlandırılmış metal çubukların çarpışmasına ve sıkışmasına neden oluyordu. Bu da daktilonun kilitlenmesi, yazının yarım kalması ve kullanıcının ritminin bozulması anlamına geliyordu.