Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        1

        Diyetisyen Fatma Baysal, suyun insan vücudu için önemini anlattı. Hücrelerin yaşamsal faaliyetlerinin, vücut fonksiyonlarını yerine getirmesinin vücudun su dengesinin korunmasına bağlı olduğunu belirten Baysal "İnsan besin almadan haftalarca yaşayabilir. Su almadan ise birkaç gün. Böbreklerin görevini yerine getirebilmesi ve dolayısıyla vücuttaki yağ akımının dengeli olabilmesi için bol su tüketilmelidir. Çünkü karaciğerin görevini yapabilmesi, böbreklerin yeterli çalışmasına bağlıdır. Karaciğerin başlıca görevlerinden biri, vücutta depolanmış yağları bedenin kullanabileceği enerjiye çevirmektir.

        2

        Yeterince su içilmediği takdirde böbrekler yeterince çalışamaz ve süzme işlemini gereği gibi gerçekleştiremez. Karaciğer de böbreklerin görevini üstlenmeye başlar, kendi görevi ikinci plana düşer ve daha az yağ yakmaya başlar. Yakılmayan yağlar vücutta birikmeye başlar. Kilo kaybı yerine kilo alımı söz konusu olur. Ayrıca midede yarattığı hacimden dolayı besin alımında azalma sağlar. Su içiminin kilo kaybına net olmasa da dolaylı olarak bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

        3

        SUSUZLUK OLURSA ÖDEM OLUŞUR

        Günlük su tüketimine dikkati çeken Diyetiysen Fatma Baysal "Vücudumuz yeterince su alamazsa bunu bir tehlike gibi algılayıp suyu saklamaya başlar. Bu da vücutta su toplanmasına özellikle el ve ayaklarda ödem oluşumuna neden olur. Bu nedenle günlük su tüketimimiz çok önemlidir. Bazen günlük kilo değişimleri görülebilir yeteri kadar su içilmediğinde bu kilo artışı ödem ve yağlanmaya işaret eder" diye konuştu.

        4

        Ayrıca suyun midede yarattığı hacimden dolayı besin alımında azalma sağladığını belirten Fatma Baysal faydalarını şöyle sıraladı:

        5

        "Metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan kalorinin artmasını sağlar, sindirimi kolaylaştırarak yemek sonrası şikayetleri azaltır ve besinlerden maksimum yararlanmamızı sağlar. Ve su, vücut ısı dengesinin sağlanması, cildin nemlenmesi ve sağlıklı bir görünüme sahip olmasında da büyük öneme sahiptir.

        6

        Kaybedilen suyun her gün yerine konması yaşam için çok büyük önem taşımaktadır. İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir. Günde 2-2.5 litre su tüketmeliyiz. Ana öğünlerdem yarım saat önce ve sonra 2’şer bardak olacak şekilde tüketebiliriz. Günlük su hakkımızın hepsini bir anda tüketmeye çalışmak mide bulantısına neden olabilir. Suyun içine çubuk tarçın, elma kabuğu, karanfil veya nane, limon gibi aromatik ilaveler yaparsanız içimi daha keyifli olacaktır. İçtiğimiz çay, kahve, kola içeçekler suyun yerini tutamaz."

        7

        Damla TÜFEKCİ / dtufekci@haberturk.com

        Fazla su içmenin zararı var mı, iyi su nasıl olmalı? Uzm. Dr. Mari BENLİ'den öğrendik...

        Hidrojen ve oksijenden oluşan bir sıvı olan su havadan sonra hayat için en gerekli maddedir. Canlıların vücudunun yaklaşık % 55 - 70’i sudan oluşur. Yemek yemeden haftalarca yaşamak mümkün olduğu halde su içmeden ancak birkaç gün yaşanabilir. İnsan vücudu sağlıklı kalmak ve yeterli kan hacmini sağlamak için suya ihtiyaç duyar. Bu özelliklerinden dolayı su “gizli besin” olarak adlandırılır.

        8

        Günlük su ihtiyacı

        Vücut susuz kaldığını susama hissi ile belli eder. Fakat susama hissedildiğinde zaten vücut susuz kalmıştır, dolayısıyla susamayı beklemeden su içmek sağlıklı yaşam için zorunludur.
        Erişkin, sağlıklı bir insanın günde iki litre (yaklaşık 8 bardak) su içmesi gerekir. İçme suyu vücut için en faydalı sıvı olduğu halde şeker ilave edilmemiş meyve suları, süt, çorba ve bitkisel çaylar da günlük sıvı ihtiyacını karşılayabilir.

        9

        Meyve, sebze ve diğer gıda maddeleri ile de vücudumuza önemli miktarda su girer. Şekerli içecekler su emilimini azalttıkları için suyun yerini tam olarak tutamazlar. Kahve, çay ve alkollü maddeler ise vücuttan su atılımını artırdıkları için susuzluğa sebep olurlar. Çay ve kahvenin bir bardağı ancak yarım bardak suya eşdeğerdir.

        10

        Lifli ve posalı yiyecekler, tuzlu gıdalar, et ve diğer proteinli besinlerin tüketimi artığında içilen su miktarının da artırılması gerekir, çünkü bu maddeler suyu bağlarlar.
        Vücut ısısının yükselmesi veya vücuttan su kaybının arttığı durumlarda da günlük su alımının artırılmasını gerektirir. Dolayısı ile ateşli hastalıklarda, ishal ve kusma ile seyreden hastalıklarda, vücuttan su atılımını artıran ilaçlar kullanıldığında kaybedilen sıvı ile orantılı olarak fazla su içilmesi gerekir. Ateş yükselmesinde vücut ısısının her bir derece artışı için günde 50 - 75 ml daha su içmek gerekir.

        11

        Ağızdan alınan suyun yararları

        Su yemeklerin sindirim ve emilimi, kasların kasılabilmesi, vücut hücrelerine oksijen ve besin maddeleri taşınması, vücudun atık maddelerden arındırılması ve vücut ısı dengesinin sağlanması için gereklidir. Ayrıca kabızlığın önlenmesi, derinin nemliliğinin korunması, vücutta biriken fazla yağların atılması, vücutta su birikiminin önlenmesi için de her gün yeterli su içmek gerekir.
        Zayıflama diyeti uygulayanların bolca su içmesi hem yağların ve diğer metabolizma atıklarının vücuttan uzaklaşmasını sağlar, hem de tokluk hissi yaratır. Bazen susuzluk hissini açlık hissiyle karıştırabiliriz ve aslında su içerek bastırılabilecek bir hisle gereksiz yere yemek yeriz. Gün boyu sık sık su yudumlamak bu gibi algılama yanılgılarını önler.

        12

        Fazla su içmenin zararları:

        Normal şartlarda sağlıklı bir insanın içtiği makul ölçülerdeki fazla suyun bir zararı olmaz. İhtiyaçtan fazla su içilse bile vücuttaki hayati maddelerinin dışarı atılması söz konusu değildir. Fakat uzun süre aşırı su içildiğinde vücudun su/tuz dengesi bozulur ve ciddi sorunlar meydana gelir. Aşırı su içenlerde vücuttan idrarla atılan su miktarını ayarlayan vazopresin adı verilen hormon da baskılanabildiği için bir hastalık tablosu meydana gelir. Aşırı su alımı ile hücrelerin içinde bulunan tuz dışarı çıkar. Bu durumdan en çok beyin hücreleri etkilenir ve beyinde hasar gelişir.

        13

        Yaz aylarında su kaybı

        Normal bir günde vücudumuz her gün iki litreye yakın su kaybeder. Solunumla buhar şeklinde 240 ml, normal terleme ile 120 ml, dışkılama ile 120 ml kadar su kaybedilir. Kalan miktar ise idrarla kaybedilir. Eğer su alımı yetersiz ise kişi seyrek, az miktarda ve koyu renkli idrar çıkarır. Çıkarılan idrarın açık renkli olması vücudun ihtiyacı olduğu kadar suyu alabildiğinin bir göstergesidir.
        Sıcak günlerde veya yoğun bir egzersizden sonra terleme ile vücudun su kaybı artar. Kaybedilen su ile orantılı olarak günlük içilecek su miktarının üç hatta dört litreye çıkarılması gerekir. Ortama ve kişiye göre su ihtiyacı değişeceği için susama hissi ve çıkarılan idrarın rengine göre içilecek su miktarı ayarlanmalıdır.

        14

        Kuru ciltlerin nemlendirilmesi

        Cilt kuruluğunun birçok nedeni olmakla beraber hepsinin ortak noktası susuzluktur. Vücutta su eksikliği varsa, deri hücreleri de ihtiyaçları olan suyu alamazlar ve kuru cilt tablosu ortaya çıkar. Yeterli su içmek cilt hücrelerinin de sağlıklı olması için de gereklidir. Ayrıca haricen sürülen su bazlı kremler cildin yeterli neme kavuşmasını sağlar. Çok kuru ciltli kişilerin ise yağ oranı yüksek kremler kullanarak cildin nemini kaybetmesini önlemeleri gerekir. Yıkandıktan hemen sonra, cilt henüz nemli iken krem sürmek için en uygun zamandır. Kuru ve klimalı ortamlarda havadaki nem oranının düşmesi ciltte nem kaybına neden olur. Bulunulan ortamın nemlendirilmesi de cilt kuruluğunun önlenmesi için gereklidir.

        15

        İçme ve kullanma suyunun kalitesindeki bozulmalar çeşitli hastalıklara yol açabilmektedir. Bu yüzden içme suyunun belirli özelliklere sahip olması gerekiyor;

        - Hastalık yapıcı mikroorganizmalar içermemelidir.
        - Kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalıdır.
        - Sularda fenoller, yağlar gibi suya kötü koku ve tat veren maddeler bulunmamalıdır.
        - Yeterli derecede yumuşak olmalıdır.
        - Hidrojen sülfür, demir ve mangan gibi elementleri ihtiva etmemelidir.
        - Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalıdır. Bazı kimyasal maddeler zehirli etki yapabilir; arsenik, kadmiyum, krom, selenyum, kurşun, cıva gibi. Bunun yanında baryum, nitrat, florür, radyoaktif maddeler, amonyum, klorür gibi maddeler sınır değerlerinin üzerinde sağlığa olumsuz etkileri olan maddelerdir.

        16

        -Nitrit, amonyak bulunmamalıdır. Bunlar, suyun organik maddelerle kirlendiğini gösterir. Nitrat ise kirlenmenin aşırı düzeylere yükseldiğini gösterir. Bu maddelerin içme suyunda bulunmaları tehlikelidir. Hele çocuklar için daha tehlikelidir.
        - Suda 200 miligramdan fazla klorür bulunması kirlenme işareti sayılabilir.
        - Flour 1 litrede 1 miligramdan az, 2 miligramdan fazla olmamalıdır.
        - Demir 1 litrede 1-2 miligram bulunmalıdır.
        - Suya sertlik veren en önemli maddeler kalsiyum , magnezyum ve klorür bileşikleridir.
        Türkiye’de su sertlik birimi olarak Fransız Sertlik derecesi (FSD) kullanılır. Buna göre, 1 litre suda 10 miligram kalsiyum karbonatın oluşturduğu sertlik derecesi 1 olarak tanımlanır.

        17

        Sertlik derecelerine göre sular genellikle şöyle gruplandırılır

        1-14 FSD olan sular yumuşak sular,
        15-28 FSD olan sular orta derecede sert sular,
        29 + FSD olan sular sert sulardır.
        Genelde memba (kaynak) suları yumuşak sulardır (1-14 FSD) . Bunların tadı ve içimi iyidir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ