Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Samandağ Belediye Başkanı: Mezhep ya da parti farkından dolayı yardım gelmedi diyemem

        Hatay’ın en çok yıkılan yerlerinden biri Samandağ ilçesi, deprem sürecinde bir de politik tartışmaların sarsıntısını yaşadı.

        Gerekçesi malum. Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı bir yer.

        "Aleviler yaşadığı için, belediyesi CHP’li olduğu için yardımlar geç gitti, yeterli yardım yapılmadı" diye çok spekülasyon yapıldı sosyal medyada. Bunun için geldim Samandağ'a.

        CHP’li Belediye Başkanı Refik Eryılmaz ile konteynerlerden kurulu belediye binasında görüştüğümüzde, bir aydır işe gelmeyen personeli yüzünden asabı bozuk şekilde biriyle konuşuyordu:

        “Nerede bu ekipler? Mazeretsiz işe gelmeyene maaş ödemeyeceğim kardeşim. Ayıptır. İsterlerse beni görevden alsınlar. Personel olmazsa nasıl burayı ayağa kaldıracağız ya?”

        REKLAM

        MEZHEP VE PARTİ FARKI NEDENİYLE AYRIMCILIK YAPILDI MI?

        Bir aydır hem politik tartışmaların hem de Samandağlı mağdurların hırpaladığı bir sinir sistemi, zihin ve yorgun bir yüzler işini yapmaya çalışıyordu.

        En çok merak edilen konuyu direk sordum:

        -Sayın Başkan, Samandağ’a mezhep ve parti farkı olduğundan dolayı yardımların gelmediğini söyleyenler çok oldu. Siz bunu doğruluyor musunuz? Cevabınızı olduğu gibi taşıyacağım köşeme.

        -Sorumluluk makamında oturan biri olarak böyle büyük bir iddiayı söylemem için elimde çok güçlü deliller olması gerekir. Ben böyle bir şey diyemem. Yardımlar 3 gün geç geldi, organizasyon bozuklukları oldu, yeterli arama kurtarma çalışmaları olmadı. Bunların olduğu bir yerde Samandağ’daki bir vatandaşın aklına böyle bir şey gelmiş olabilir. Doğaldır. Bu bilinç altı afette ortaya çıkmış olabilir. Ben bu gecikmeyi eleştirdim ama gerekçesinin mezhep ve parti farkı olduğunu hiçbir zaman söylemedim. Elimde kuvvetli bir delil olmadan da söylemem.

        REKLAM

        -Siz siyasi bir fay hattının olduğu yerin belediye başkanısınız. Bu fayı kırmak için uğraşanları aslında sizin sözleriniz engelleyebilir. Böyle bir ayrımcılığa uğramadığınızı açıkça söyleseydiniz belki de bu kadar spekülasyon olmazdı.

        -Bunu ima edecek bir tutumum, konuşmam olmadı. Ancak devletin de Samandağ’da böyle bir ihtimalin fay hattını çatlatacağını düşünerek belki daha fazla çaba göstermesi gerekirdi. Evet bu kadar büyük bir afette bir takım imkansızlıkları kabul ediyorum. Ancak en basit çadır meselesinde bize az çadır geldiğini görüyorum. Şu anda çadır kentlerde 700-800 çadır var mesela.

        ÇADIR YOK MU SAMANDAĞ’DA?

        Bu çadır meselesi kafama çok takıldı. Binlerce insanın evsiz kaldığı yerde nasıl 700 çadır olabilir diye merak ettim. Valilere, kaymakamlara, AFAD yetkililerine sordum. “Samandağ’da 11 Bin çadır dağıtıldı kesinlikle yanlış bilgi veriyor başkan” dediler.

        ‘İki rakam arasında bu kadar fark olamaz’ dedim, o zaman bana çadır kentetleri göstermelerini istedim. Samandağ Kültür Merkezi’nde kurulan çadır kente gittim. 130 civarında çadır vardı. AFAD buna benzer 9 noktada çadır kent kurmuştu. Buralarda toplamda 750 çadır olduğunu öğrendim.

        REKLAM

        İşte burada doğru bilginin nasıl yanlış hale gelebileceğini gördüm.

        Belediye Başkanının söylediği gibi çadır kentlerde 700-800 çadır vardı ama vatandaşlara dağıtılan 11 Bin çadırdan bahsetmiyordu Başkan.

        Yetkililer de çadır kentlerdeki sayıyı değil, dağıtılan rakamı söylüyordu.

        Meselenin psikolojik alt yapısını anlatabildim mi?

        BEBEKLİ ANNENİN ÇADIR TALEBİ NASIL HABER OLABİLİRDİ?

        Evet çadır sayısı az sayılmazdı fakat yeterli de değildi.

        Kültür Merkezi'nde kurulan çadırların bazılarında 10 kişi kalıyordu.

        Burada ilginç bir olay yaşadım.

        Gazeteci olduğumu anlayan genç hanım, çocuğu ile birlikte yanıma gelip “bana ve eşime çadır vermiyorlar. Defalarca söyledim ama kimse ilgilenmiyor” diye anlattı ağlayarak. Hemen sorumlu kişiye durumu anlattığımızda şu çıktı ortaya.

        Kültür merkezindeki çadırlar doluydu. Bu aileye 1 km ötedeki başka bir çadır kentte yer vermek istemişler ancak akrabaları burada diye ısrarla burayı istemiş ve kabul etmemiş.

        REKLAM

        Şimdi yanımdaki kamerayla bu anneyi çekseydim ve öylece yayınlasaydım, “Samandağ’da bebekli anneye çadır vermediler” diye ortalık ayağa kaldırabilirdim.

        İşte burada haberi yayınlayacak kişinin ahlakına kalıyor her şey.

        Elbette şundan yanayım:

        O anne ne istese devletinden onun hakkıdır. Onun gözyaşına on çadır bile feda edilir. Nazını, öfkesini sineye çekecek devlet görevlileri. Ve o talep yerine getirilecek. Netice buradan sorumlu Kaymakam çare bulacağına söz verdi o bebekli anneye.

        İşte burada dışarıdaki insanların, bazen fiziksel yetersizlikler yüzünden verilemeyen hizmeti mezhep ve siyasi partiye bağlayanların büyük vebali olduğu kanaatindeyim.

        Benim Kanaatim Kemal Kılıçdaoğlu Hatay'a geldiğinde bu tür haberlerden ve olaylardan çok etkilendi ve Ankarada'daki makul söylemini birden değiştirip, çok agresif moda geçti.

        TARIMLA UĞRAŞANLAR ÇADIR KENTE GELMEK İSTEMİYOR

        Buradaki en önemli sorun şu:

        Samandağ’daki insanların çoğu tarımla uğraşıyor. Hayvanının, bağ bahçesinin olması nedeniyle oradan ayrılmak istemiyor. Onlar çadırlarını az hasarlı evlerinin önüne, köylerine, tarlasına, bahçelerine kurmak istiyor.

        REKLAM

        Bunun için dağıtılan 11 Bin çadıra bu kez gıda, su, hijyen, giysi yardımlarının götürülmesi gerekiyor. Bunlar için mobil araçlar çıkartılıyor. Bazıları bu araçların geçiş güzergahında olmadığından yardımları gidiep alamıyor. Bazıları ara sokaklara girilmesini istiyor, bu da mümkün olmuyor.

        Tüm bunlardan kaynaklanan sorunlar Samandağlılardan daha çok, başka şehirlerde yaşayan Samandağlılar tarafından köpürtünce ortaya bir gerilim çıkıyor.

        Başkan Eryılmaz şu anda bir gıda sorununun yaşanmadığını ancak su sıkıntısının yaşandığı söyleyince bu kez su meselesine eğildim.

        SAMANDAĞ’A SU VERİLMİYOR MU?

        “Samandağ’da su yok” diye çok insan yazdı bana. Bunun gerçekliğini de araştırdım.

        Resmi yetkililer su şebekesinin büyük kısmının onarıldığını ve ilçenin çoğuna su verildiğini söyledi. Bunu Başkan Refik Eryılmaz’a söylediğimde ortaya çok ilginç bir durum çıktı.

        Samandağ’da evlerin hemen hepsinin üstünde su deposu yapılmış. Bunlar depremde yıkılınca ilçeye su verilse bile deposu yıkılan bu evlerde yine de su akmıyor.

        Peki ama neden her evde su deposu var?

        REKLAM

        Başkanın cevabı acı bir gerçeği oraya çıkardı.

        “Samandağ’da belki de 30 yıldır su sorunu yaşanır. Bizim Tekebaşı, Çöğürlü, Koyunoğlu gibi birçok mahallemizde su ve kanalizasyon şebekesi yoktur. Yıllardır bu böyle. İlçenin tamamında su şebekesi de hiçbir zaman randımanlı olmadı. Bu yüzden sular ara sıra aktığında depolara dolduruyoruz ki, sonra kullanabilelim. Şimdi depremle birlikte var olan altyapı da yıkıldı. Su sorunu daha da arttı. Su depolarını tamir ettirmek istiyoruz ama usta bulamıyoruz.

        -Peki neden su ve kanalizasyon şebekesi yapılmıyor?

        -Hatay Büyükşehir Belediye’sinin, Hatsu’nun bunu yapması gerekir. Ama yapmadılar bir türlü. Bizim belediyemizin de hem yetkisi hem de mali gücü yok.

        Şimdi “Samandağı’nda su yok” dendiğinde doğru bir bilgi oluyor ama gerekçesi ne kadar farklıymış değil mi? İnsanlar bunda hükümeti suçluyor fakat asıl sorunun 30 yıldır yapılmayan su ve kanalizasyon alt yapısı olmadığını bilmiyorlar. Hatta Başkanın dert yandığı Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hatsu’nun bu konudaki en önemli sorumlu olduğunu da kimse konuşmuyor.

        REKLAM

        Dışarıdaki Samandağ diasporası bu konuyu köpürttüğünde aslında Samandağ’a ve Hatay’a çok zarar verdiğinin farkında değil. Bu yanlış bilgilerin gerçeği anlaşılınca, büyük bir güven sorununa neden oluyorlar. Bu yüzden gerçeği dile getirseler bile kimse inanmıyor onlara.

        İNTERNETİN ÇEKMEMESİNİN ŞAŞIRTICI SEBEBİ

        Başkan Eryılmaz ile görüştüğümde odada yerel gazeteciler de vardı. İnternetin randımanlı olmadığını gördüm. Gazeteciler internet sorunun hala giderilmediğini söyledi. Ben de zaten GSM şirketlerine gıcık olduğumdan durumu hemen Ulaştırma Bakan yardımcısına ilettim.

        Bilin bakalım ne çıktı ortaya.

        Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan hemen beri aradı. “Eğer vaktiniz varsa hemen bir mobil baz istasyonu göndereyim oraya, siz de yanında bulunun. Sonra insanların nasıl şiddetle tepki verdiğini ve mobil aracı kurdurmadığını gördün” dedi.

        Şaşırdım.

        Yerel gazeteciler, evlere kurulan baz istasyonlarının kanser yaptığına inanan halkın buna tepki gösterdiğini ama depremden sonra mobil araçlara tepki olmadığını ısrarla söyledi.

        Fakat Başkan Eryılmaz insanların mobil veya sabit, baz istasyonları kurulmasına her zaman karşı çıktığını, depremden sonra da bazılarının mobil araçları kurdurmadığını söyledi.

        REKLAM

        “Samandağ da hala internet yok” haberi doğru ama bu durumda kim suçlu?

        Yerel gazetecilerimize baksaydık GSM şirketleri olacaktı.

        SAMANDAĞ’LA DAHA FAZLA İLETİŞİM GEREKLİ

        Samandağ'da çadır eksikliğini gördüm. Çadır kentlerde yoğunluk da çok fazla. Bu yüzden zaman zaman su , gıda vb. yardımların dağıtımında aksamalar oluyor. İlçedeki enkaz kaldırma çalışmalarında da yavaşlık var, tıpkı Antakya merkezdeki gibi.

        Belediye Başkanı Eryılmaz’ı konuşulabilir ve ortak bir anlaşma noktada buluşulabilir birisi olarak gördüm. Ancak kendisini diasporanın etkisinde kaldığını da fark ettim.

        Samandağ’a üç gün yardım gelmedi doğru ama Adıyaman’a da gitmedi. Samandağ’da çadır eksikliği var doğru ama Maraş’ta da var.

        Bunun mezhep ya da partiyle bir alakası yoktu aslında.

        Fakat Başkan bunu, öfkeli diasporaya ve acılı halka bu şekilde anlatamamış olabilir. Sebebi de yılların birikimi gerilmiş zihinsel bagaj. Bunu aşmanın en önemli yolu iletişim.

        REKLAM

        BAŞKAN’IN HAKLI OLDUĞU KONU

        Başkan Eryılmaz’ın haklı olduğu itirazları var. Bir belediye başkanı olarak Samandağ yeniden kurulacaksa, yeniden imar edilecekse bu projeler hazırlanırken kendisine de sorulmasını istiyor. Bu diyaloğun Samandağ’a faydası olur, dikkate almak gerek.

        Sosyal medyada bazı insanlar ideolojik nefret doldu. Bunları tanıdım, konuştum. Ne yaparsanız yapın “Samandağ’a yardım yapılmadı” demek için uğraşıyorlar.

        Fakat bunu genelleyerek, Samandağ’ın tümünü zan altında bırakmak da büyük haksızlık.

        Çadır sıkıntısı, konteyner sıkıntısı her yerde var. Ancak Samandağ’ı öncelemek bazen gerilimi düşüren bir çaba olabilir.

        İçişleri Bakanlığından bir yetkili, ısrarla bunu yaptıklarını söyledi:

        “Daha ilk gün oraya dışarıdan valiler, kaymakamlar, belediyeleri özellikle gönderdik. Çünkü oranın hassas olduğunu biliyoruz. Şu anda 1 vali, 2 kaymakam ek olarak var ilçede. Ama bu asılsız haberler, ideolojik bakış açıları bizi çok yoruyor."

        Yine de son söz şunu söyleyeyim:

        Tarihi derin bir fay hattının üzerinde oturuyor Samandağ. Bunu bilerek herkesin hassas davranması gerekir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ