Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Müzik Selcan Asyalı: Kendimi ifade edebileceğim şarkılar söylüyorum

        Selcan Asyalı, yeni şarkısı 'Ödüm Kopuyor'u dinleyicilerine sundu. Asyalı'nın Selami Şahin'den aldığı şarkı, dinleyicilerin beğenisini kazandı. Selcan Asyalı, Habertürk'e verdiği röportajda Selami Şahin'den şarkıyı alma hikâyesinden tarıma yönelmesine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

        Son zamanlarda neler yaptın?

        Çok şey yaptım. Burada anlatmayayım çok uzun sürer ama iyi şeyler yaptım. Çok çok da çalıştım.

        Pandemi döneminde de mi?

        Pandemiden beri çalışıyorum. Biliyorsun organik tarımla ilgilendiğim için pandemi döneminde daha çok o alana yönlendim. Cevizlerimi büyütüyorum. Yirmi küsur dönüm cevizliğim var.

        Tarım nereden aklına geldi?

        Bu aslında akla gelen bir şey değil benim yapımda var. Toprakla uğraşmayı seviyorum. Geleceğin gerçekten tarımda olduğuna inananlardanım. Benim babam emekli öğretmen. Onun da daha öncesinde bir ideali vardı. Bir toprak alalım, bir arazi alalım ve meyve olur sebze olur, başka türlü şeyler olur, tarım yapalım istiyordu. Babamla beraber kafa kafaya verdik, planımızı yaptık ve 2005 yılında İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde 25 dönümlük bir yer aldık. Yaşlı şeftaliler vardı onları temizledik. Ceviz üretmeye başladık. ‘Chandler’ cinsi ceviz üretiyoruz.

        REKLAM

        O nedir? İyi bir tür mü?

        Bodur ceviz diyeyim. Daha kısa, toplaması daha kolay ve daha erken ürün veren.

        Cevizleri ne yapıyorsunuz?

        Cevizleri genelde satıyoruz. Eşe, dosta, akrabaya, tanıdıklara gönderiyorum.

        Kârlı bir iş mi? Para kazanabiliyor musunuz?

        Gübresi, budaması, kendi gideri, getirisiyle götürüsü kafa kafaya diyebilirim. Şu an kar etmiyorum ama zaten arazinin tamamı dolu değil. Şu anda 3’te 1’i dolu diğer 3’te 2’sini de tamamlayıp hali hazırda meyve almaya geçersem kara geçeceğim inşallah. Onun da bir 5 yılı var. Ama zaten bu para kazanmak için yaptığım bir şey değil.

        Para kazanırsan daha da keyifli olur.

        Tabii ki daha iyi olur. En azından devamını getirebilirim.

        Yeni şarkına geçelim, ‘Ödüm Kopuyor’. Kim kimin ödünü koparmış?

        Ödümüzü birçok şey koparıyor. Mesela, pahalılık ödümüzü koparıyor. Hoşlandığımız kişiye çirkin görünmek ya da onun tarafından beğenilmemek ödümüzü koparıyor. Ayakkabımızın topuğunun kırılabilecek olması ödümüzü koparıyor. Her şeyden ödümüz kopabilir yani. Zor soru soracaksın diye ödüm kopuyor.

        REKLAM

        Selami Şahin bestesi. Şarkıyı alma hikâyen nasıl gelişti?

        Şarkı, benim uzun yıllardır sahnede de söylediğim bir şarkıydı. Çünkü şarkının hikâyesini çok yakinen bilen gözümün önünde yaşanmış hikayeler olduğunu bilen biriyim. Bu şarkıyı almak için çok uğraştım. Üstü kapalı bir şekilde söyleyeyim.

        Selami Bey ‘Ödüm Kopuyor’ şarkısına kendi albümünde yer verdi?

        Bilmiyorum.

        Selami Bey ile tanışıklığınız var mıydı?

        Sevgili Selami Şahin, 2016’da ilk albümü yapmak için stüdyoya girdiğimde, beste alamaya ve araştırmaya gittiğim ilk isimlerden biriydi. O dönemde daha yeni bir şarkı arayışındaydım. ‘Cover’ yapma planım yoktu. O dönemde bana uygun bir şarkı bulamamıştık. O dönemlerden bu dönemlere bir Selami Şahin şarkısı nasip oldu. Her şarkıcının kariyerinin bir yerinde kesinlikle Selami Şahin şarkısı okuması gerektiğine inanıyorum.

        REKLAM

        Sen ‘cover’ yapmak istemiyordun da Selami Şahin’den yeni bir beste istemek için mi gitmiştin?

        O 2016’daydı. Ben bu şarkıyı özellikle almak istedim. Dediğim gibi bu şarkının birebir hikâyesini yaşayan insanlar gördüm.

        Nasıl bir hikâye?

        Sen biliyorsun. Ben sana daha önce anlatmıştım ama dinleyicilerimiz, seyircilerimiz bilmeyebilirler. Ben 10 yılı aşkın bir zaman gazinolarda, pavyonlarda solist olarak çalıştım. Konsomatris hanımları görerek onlarla arkadaşlık ederek akşam yemeklerinde veya kahvaltılarda bir araya gelerek ya da kuliste sohbet ederek onların dertlerinin ve onların yaşamlarının içerisinden geliyorum. Orada onları yaşayarak onları görerek onlardan biri gibi oldum. Bu şarkının hikâyesi de bir zamanlar pavyonda çalışıp sonra orada tanıştığı biriyle bir evlilik veya bir birliktelik kurup oradan ayrılmış, ardından da bir şekilde tekrar geri dönmüş, pavyonda çalışmaya başlamış bir kadının hikâyesini anlatıyor. Adamın, tekrar gelip onu orada görmekten ödü kopuyor. Böyle naif bir sevgi böyle naif bir korkuyu anlatan bir şarkı. Ben bunu birebir görüp yaşadığım için bu şarkıyı çok uzun zamandır söylemek istiyordum. Bu döneme nasip oldu. Çok da iyi olduğunu düşünüyorum. İçime çok sinen bir proje oldu.

        REKLAM

        Hikâye gerçek mi?

        Şarkının hikâyesi gerçek. Sevgili, rahmetli Behlül Pektaş sözleri yazıyor, Selami Şahin de nasıl bir ruhsa o sözleri bu şekilde bir besteyle karşımıza çıkarıyor. Çok acayip bir şarkı. Çok da büyük bir şarkı. Yalnız 28 yıl önce yayınlanmış bir şarkı. Ondan sonra ilk kez ben seslendiriyorum.

        28 yıl sonra ilk defa sen mi seslendiriyorsun?

        Aynen öyle. Bunu bir bayrak yarışı olarak görüyorum. O dönemden yeni sezona yeni döneme yeni dinleyiciye yeni kitleye ulaştırmak için kendimi görevli gibi hissediyorum.

        Şarkı seçerken özellikle nelere dikkat ediyorsun?

        Şarkıyı ilk duyduğumda önce benim hissetmem lazım. Şarkının ticari manada çok tutacak olması ya da sözleri çok dikkat çeker, buradan yürürüz gibi bir yerde değilim kesinlikle. Ben şarkıyı okuduğumda bir şeyler hissetmeliyim ki karşı taraf da beni anlayabilsin. Bir sinerji oluşsun. Çünkü ben bir müzisyenin bu şekilde var olabileceğini düşünüyorum. Gelip geçici değil, bu şekilde klasikleşip bu şekilde var olabileceğini düşünüyorum. Bu yolda ilerliyorum.

        Her zaman vardır ama ben son zamanlarda çok dikkat etmeye başladım. Görsellik şarkıların önüne geçmeye başladı. Bu sana neler hissettiriyor?

        Bu konuyla ilgili söylenecek çok şey var. Şahsım adına şarkı tanıtımı yapan bir sanatçının dozunda bir giyimde lansman yapmasını tercih ederim. Ama onların tercihleridir, saygı duymak zorundayız. Çünkü herkesin hayatı kendine doğrudur. Ama ben öyle bir şeyi hoş karşılamıyorum. Şarkı söylüyorsanız şarkının ön planda olacağı bir görsellik olmalı. Dansçıysan belki tamam, fiziğin veya koreografin ön planda olabilir. Oryantalsen yine öyle ama sen şarkıcıysan bence yaptığın iş ön planda olmalı. Senin dediğin o ‘nude’ görünüm o çıplaklık olduğu zaman yaptığın sanatın da önüne geçiyor.

        REKLAM

        Görselin ön plana çıkmasıyla birlikte şarkılar arkaya atılıyor gibi...

        Kalite düşüyor. Aslında şarkı değişmiyor, şarkı yine aynı şarkı ama bir şeyi nasıl sunduğunuz çok önemli. En basitinden bir kahve yapıyorsun onun bir sunum şekli var. Kahveyi de çay gibi sunamazsın. Böyle bir örnek vermek istiyorum. Neyi sunuyorsan ana dalın o olmalı. Tamam, belki süsleyebilirsin ama o kahvedir, çay değildir.

        Bu durumda haksızlığa uğradığını düşünmüyor musun?

        Ben o yönden haksızlığa uğradığımı düşünmüyorum ama şöyle bir sıkıntım var. Genel bir kanı var. Güzel bir kadın alımlı bir kadın aynı zamanda çok iyi bir sese de sahip olabilir. Çok da iyi şarkı söyleyebilir. Ama bana dışarıdan görüldüğü zaman gelen ilk tepkiler “Bu kadın çok havalı. Bu kadının aurası çok yüksek, çok güzel” oluyor. Şarkı söylediğin zaman sana daha çok bakıyorlar. Bu benim elimde olan bir şey değil. Elimden gelse maskeyle ya da ne bileyim yüzümü kapatarak şarkı söylemek isterdim. Senin dediğinin aksine ben bunun sıkıntısını yaşıyorum. Güzelliğim sesimin önüne geçebiliyor bazen. Onu böyle bir kefeye koyuyor insanlar bazen ve ben onda sıkıntılıyım. Keşke daha çirkin olsaydım, o zaman yorumum çok daha ön plana çıkardı diye düşünüyorum.

        REKLAM

        Sesinin göz ardı edildiğini ve yeterince değerlendirilmediğini mi düşünüyorsun?

        Evet, öyle düşünüyorum.

        Böyle olmaması için bir girişimin var mı?

        Böyle olamaması için 2016’dan beri kendimi ifade edebilmek için çok kaliteli ve çok güzel şarkılar yapıyorum. Çok önemli isimler, çok önemli prodüktörler ve aranjörlerle çalışıp kendimi ifade edebileceğim şarkılar söylüyorum ama dengeler çok farklı.

        Dengelerden söz edelim…

        Anlamak istemeyen anlamıyor. Sen sözü söylüyorsun ama anlamak istemeyen anlamıyor öyle söyleyeyim.

        Haksızlığa uğradığını mı söylemek istiyorsun?

        Hayır, ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum çünkü benim işim şarkı söylemek ve ben şarkı söylüyorum. Şu an senin yanında bulunduğum üzere gerekli platformlarda da yer alıyorum. Ama insanlar görmek istediğini görüyor. İstemiyorlar. Yani bilmiyorum, iyi bir şey görmek mi istemiyorlar ya da güçlü bir ses mi duymak istemiyorlar. Az önce konuştuğumuz gibi bir lansamanda bir sanatçının görselliği mi ön planda olmalı? Acaba o mu eksik? Acaba soyunmuyor muyum? Ama soyunmayacağım.

        REKLAM

        Günün sonunda kimin kazanacağına ve kimin kaybedeceğine bakmak lazım. Az önce konuştuğumuz gibi bir şarkıcının her zaman görselliği ön plana çıkartılır, ses arkada kalırsa günün sonunda kimin kazanacağı kimin kaybedeceği bellidir.

        Kesinlikle katılıyorum. Zaman içerisinde herkes, her şey, her isim ve her yapılan iş yerini bulacaktır. Ama bazen geç kalınabiliyor işte. Dikkat çekici işler yapılmadığı zaman, o dikkat çekici dediğimiz işler neler? Şarkıyı geri planda bırakıp kendi yüzünü veya kendi fiziğini ön plana çıkarmak. Ben tam tersine şarkılarımı ön plana çıkarmakla uğraşıyorum.

        Senin işin şarkı söylemek ve işinin doğasına göre çalışmazsan bir süre sonra zaten meslek seni dışarı iter. “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim" diye güzel bir söz vardır.

        Kesinlikle sana katılıyorum. Bazı şeylerin zamanı olduğuna inanıyorum.

        Herkesin ve her şeyin bir zamanı vardır.

        Öyle düşünüyorum. Evrende belli bir düzen ve akış içerisinde yaşıyoruz. Ben kadere inanıyorum, elhamdülillah. Bunun ne zaman, nerede, nasıl olabileceğini bir tek hak biliyor. “Rabbim ne eylerse güzel eyler.” diyoruz. Ben asla şikâetçi değilim. Tabii ki kariyer olarak şu anda hak ettiğimden çok daha mütevazı bir yerde olduğumu düşünüyorum ama zaman içerisinde Türk halkının gerçekten kaliteli müziği ve iyi sesi ayırt edebildiğini biliyorum. Burada bana düşen biraz daha fazla sizlere, daha fazla ekrana yönelmek olacaktır.

        REKLAM

        Bundan sonraki çalışmaların belli mi? Neler yapacaksın?

        Devam ediyoruz. Yine yüksek bir ihtimalle arabesk ‘cover’ gelebilir. Bir de ben aslına uygun arabesk işler yapıyorum. Hip-Hop tarzına, türkü tarzına veya pop tarzına evrimleştirip değil olduğu gibi, az önce bayrak yarışı demiştim ya eskiden gelenin biraz daha modernize edilmiş ve aslına uygun halinde yapıyorum. Benim yorumum da müziklerim de bu şekilde. Böyle devam edeceğim. Bir iki proje daha düşünüyorum. Ondan sonra bakacağız.

        Pavyonda şarkı söyleme hikâyen nedir?

        Ben albüm yapmaya karar verdiğim zaman bu işlerin çok paraya dayandığını fark ettim. Her akşam sahneye çıkmam lazım diye bir hesap yaptım. “10-15 sene şu parayı almam için benim her gün çalışmam lazım, her gün şarkı söylemem lazım.” dedim. Yeri geldi bir gecede 4 yerde sahneye çıktım. Gece 1’de başlayıp sabah 7’ye kadar 4 yerde sahneye çıktım. 10 yıl boyunca pavyonda çalıştım.

        4 yer de farklı pavyonlar mıydı?

        Tabii. Farklı yerler. Bir yere gidiyorsun yarım saat, bir saat sahne alıyorsun. Oradan çıkıyorsun bir saat orada sahne alıyorsun. Sonra oraya gidiyorsun sahne alıyorsun çünkü o zaman ufak paralar dönüyordu. Sonra o camiada biraz daha tanınınca artık tek bir yerde çıkmaya başladım. Sadece bir gecede tek bir yerde sahneye çıkıyordum ama yine aynı parayı kazanıyordum. Albüm parasını biriktirmek 10 yılımı falan aldı.

        REKLAM

        Albüm parası biriktikten sonra ne yaptın?

        2016’da albümü yaptım. ‘Helal Et’ Sözleri Şebnem Sungur’a bestesi Ayla Çelik’e ait. ‘Helal Et’ isimli şarkıyla çıkış yaptım. ‘Seni Severdim’ o albümün ilk klip çalışmasıydı. Sözü bestesi Ersay Üner’e ait. Şarkıları sahnede şarkılarını söylediğim bestecilerden aldım. Bu benimki peri masalı gibi. Kendimi pavyonlarda yetiştirip hep hayalini kurduğum şeyleri yaşamak için kendimi İstanbul’a attım. Çok büyük bir şans ki Erhan Bayrak ile tanıştım. Erhan Bayrak da aranjör olarak bizim tarzımızdaki şarkıların en büyük isimlerinden biridir.

        Albümden önce neredeydin? Bursa’da mıydın?

        Bursa’daydım. Bursa’dan önce İzmir’deydim. Ondan önce de Adana’daydım. 3 büyük şehirde gazinolarda çalıştım.

        ‘Aile Arasında’ diye bir film vardı ya o aklıma geldi. Pavyonda şarkı söylemek tabii ki kötü bir şey değil, kimse de yargılayamaz ama karşına çıkıyor mu? ‘Aile Arasında’ olan o sahneyi hatırladın mı?

        Evet, aynen öyle. Benim şöyle bir anım oldu. Ailemden veya çevremden bu konuyla ilgili herhangi bir tepki görmedim. Babaannem, “Hımm, pavyonda mı çalışıyorsun? Tamam kızım çalış ama soyadını değiştir. Ne olur ne olmaz. Eş dost yanlış anlar.” dedi. Rahmetlinin ruhu şad olsun. Aslında benim gerçek soyadım Asyalı değil. Oradan kaldı. Adımı Rahmetli patronum koymuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ