Sercan Gülbahar: 'Yaver' gibi bir dost gerekiyor

'Yaver'i, "Eğlenceli, pozitif ve zeki bir adam" olarak tanımlayan ünlü oyuncu, mesleği hakkında da, "Dışarıdan çok kolay gibi görünüyor ama hiç kolay değil" ifadelerini kullanıyor.

"O BÖLÜMÜ KOŞARAK BIRAKTIM"

* 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' ile izleyiciyle buluştunuz. Sercan Gülbahar kimdir, oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben normalde 2008 yılında Uludağ Üniversitesi'nde Maliye Bölümü'ne girmiştim ama orada kayıt yaptırırken tiyatro topluluğunu gördüm ve direkt oraya ismimi yazdırdım. Okula başladıktan sonra maliye ile hiçbir alakam olmadı. Sadece ve sadece tiyatro yapıyordum... İkinci senede de artık sınavlara hazırlanmak istedim. Çünkü öncesinde ilkokul ve lisede tiyatroyla çok fazla uğraşıyordum. Aslında hep bir tiyatroya yönelimim vardı. Sonrasında da Haliç Üniversitesi'nin sınavlarına girdim. Yüzde yüz burslu kazanınca da Uludağ Üniversitesi'ndeki Maliye Bölümü'nü koşarak bıraktım.

"SETTE HERKES ARKADAŞ GİBİ"

* Projeden ilk teklif geldiğinde neler hissettiniz?

'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'den önce 'Hayaller ve Hayatlar' adlı dizide rol alıyordum. Onun yönetmeni de Altan Dönmez idi. Yönetmenimiz Altan Dönmezile orada tanışmıştık ve dizideyken aramız çok iyiydi. Sağ olsun, o beni istemiş. Bunun haberi gelince çok sevindim tabii ki... Yönetmenimiz Altan Dönmez ile çalışmak gerçekten çok zevkli ve harika bir ekip kurmuş durumda. Çalışan herkes birbirine inanılmaz saygılı. Sette hiçbir şekilde kimse kimseye karşı üstünlük kurmaya çalışmıyor, herkes arkadaş gibi.

* 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi', izleyiciden ve sosyal medya kullanıcılarından oldukça ilgi görüyor. Sizce bunun nedeni nedir?

Bence ekipte herkes çok samimi, herkes birbirini gerçekten çok seviyor ve güzel çalışıyoruz. Herkes işine çok önem veriyor. Bu da ister istemez ekrana yansıyor. Seyircilerimiz de sağ olsunlar, çok ilgi gösteriyorlar. Sete de ziyarete gelen çok seyircimiz var. O anlamda güzel gidiyor.

"ONUNLA ÇALIŞIYOR OLMAK BÜYÜK BİR ŞANS"

* Dizide canlandırdığınız, ‘Sadi Payaslı’nın (Ertan Saban) sağ kolu olan ‘Yaver’ rolüne çalışırken zorlandığınız anlar oldu mu yoksa karakteri hemen benimsediniz mi?

'Hayaller ve Hayatlar' hariç son zamanlarda gelen cast genelde Doğu'lu karakterler... Ben de aslında Diyarbakırlıyım. Çok uzak değil bana normalde ama ilk başta şive konusunda biraz tedirgindim. 'Olabilir mi, nasıl durur?' diye düşünüyordum ama sonra benim için gayet iyi ilerledi. Gayet rahat çalıştım. Aslında şive bildiğim bir şey ama birininin 'Yaver'i olmak, sürekli arkasını kollamak bildiğim bir şey değildi. Süreçte ortaya çıktı, Ertan (Saban) ağabey ile birlikte çalışıyor olmak çok büyük bir şans. Sahneleri çıkartırken de onunla birlikte çalıştık. O yüzden çok zorlandım diyemem...

* ‘Yaver’, sadakat ve bağlılığa çok önem veren, değer verdiği insan olan ‘Sadi Payaslı’yı dizide Ankara mafyasından korumaya çalışan bir karakter. Sizin de hiç kendi yaşantınızda birini korumayı görev edindiğiniz anlar oldu mu?

Hiç yaşamadım, ilki canlandırmak biraz farklı bir durum. Küçükken biraz kavgacı bir tiptim. Sonradan duruldum ama bu tarz bir durum olmadı, hayatımda kimsenin arkasını bu şekilde kollamadım.

"GERÇEK HAYATTA DA 'YAVER' İLE 'SADİ' GİBİYİZ"

* Ertan Saban ile kamera arkasında nasıl bir ilişkiniz var? "Sahnelere birlikte çalışıyoruz" demiştiniz...

Ağabey-kardeş ilişkimiz oluştu. Gerçek hayatta da 'Yaver' ile 'Sadi' gibiyiz. Çok güzel bir insan, Devrim (Özkan) da keza öyle... Onunla da çok iyi anlaşıyoruz. Ertan ağabey çok babacan bir adam. İlişkimiz şu an iyi gidiyor.

* 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi', Ertan Saban, Özge Özberk, Ahmet Arıman gibi deneyimli oyuncuların yanı sıra; yeni ve henüz ilk projeleri olan isimleri de bünyesinde barındıran bir proje. Buna biraz parantez açmak istiyorum…

Bence bu dönem yeni oyuncular için bir fırsat... Çünkü dijitaller ortaya çıktı, televizyonda olan oyuncular dijitale kaymaya başladı. Bu sefer ana akımda bir alan açıldı ve yeni oyuncuların gelmesi için güzel bir fırsat bu. 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' de bu fırsatı veren bir dizi... Bir yandan da onun sıcaklığı var. Hem deneyimli oyuncular hem de deneyimsiz oyuncuların bir araya gelmesi o sıcaklığı ve kaynaşmayı da yarattı ve bence güzel etki etti.

* Dizinin gördüğü ilgi sete nasıl yansıyor?

Set bayağı neşeli geçiyor. Zorlandığımız zamanlar da oluyor tabii ki, sürekli çalışıyoruz. Set arkası da çok fazla çalışıyor. Bu iş bu tempoda eğlenceli geçmediği sürece zor olacak bir şey. Yönetmenimiz Altan Dönmez'inekibi o kadar güzel ki...

"YAVER' GİBİ BİR DOST GEREKİYOR"

* Gördüğüm kadarıyla pozitif, güleryüzlü bir insansınız. 'Yaver' karakterinin biraz gizemli bir yanı var ama aslına bakarsanız o da eğlenceli bir karakter... Biraz 'Yaver'i analiz eder misiniz?

'Yaver', gerçekten eğlenceli bir karakter, pozitif ve zeki bir adam, eli çok uzun... Şu ana kadar görmedik ama bence 'Yaver'in çok ters bir tarafı daha var. Yakında onu da görürüz sanırım ama gerçekten çok pozitif bir adam. 'Sadi' dışında hiç kimsesi yok ve onun için hemen canını vermeye hazır. Şu anda dünyada böyle bir adam var mı bilmiyorum... Herkes, 'Yaver' gibi dostum olsun' yazıyor. Gerçekten 'Yaver' gibi bir dost gerekiyor.

*Hayat verdiğiniz karakter ile benzer ya da zıt özellikleriniz var mı?

'Yaver'in pozitif, espritüel ve Doğulu olma yönü benzer olabilir ama onun dışında diğer mafyatik yanların hiçbirisi yok tabii ki...

"ŞİVELİ BİR KARAKTERİ CANLANDIRMAK ZOR OLMADI"

* 'Yaver', şive barındıran bir karakter. Gördüğüm kadarıyla siz şiveli konuşmuyorsunuz. Bu aslında şu anda göstermediğiniz bir durum mu?

Evet, aslında bende barınan bir şey. Ben Diyarbakır'da doğdum ama beş yaşımdan sonra İzmir'de büyüdüm. İlk defa yedi yaşındaki bir videomu gördüğümde orada da şiveliydim. Çocukken bayağı şiveli konuşuyormuşum ama hiç hatırlamıyorum. Videoda görünce çok hoşuma gitmişti. Diyarbakır'a gidip, geliyorum. Akrabalarım da orada... Şiveyi biliyorum ve yatkınlığım var. O yüzden şiveli bir karakteri canlandırmak zor olmadı.

* 'Yaver' karşınızda olsa ona ne söylemek isterdiniz?

Bunu hiç düşünmemiştim... Sarılmak isterdim. Sıcak bir adam ve sıcaklığını almak isterdim. Çok güvenilir, herkes yanında böyle bir kişinin olmasını ister.

"EN UNUTAMADIĞIM ANI..."

* Rolünüzü canlandırırken sizi zorlayan ya da unutamadığınız bir sahne oldu mu?

Zorlayan değil de 'Vıyy!' kelimesinin ortaya çıkması unutulmaz... Normalde o anda sahnede prova alıyorduk. Ben sahneye girdiğim anda 'Vıyy!' kelimesi birdenbire ortaya çıktı. Öyle olunca herkes inanılmaz bir şekilde kahkaha attı. 'Bunu kesinlikle yapıyoruz' dedik. En unutamadığım an oydu... Zaten ardından 'Vıyy!' kelimesi unutulmadı.

"KARİYERİME KATKISI OLACAĞINI DÜŞÜNDÜM"

* Bildiğim kadarıyla Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü ve Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Bölümü mezunusunuz. Dansa olan yeteneğinizi nasıl keşfettiniz ve bu yola yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Ben ilkokulda arkadaşlarımı toplayıp, kendi kendime dans gösterileri hazırlardım ve yıl sonu gösterilerinde çıkardık. İyi de halay çekerim... Dansa yatkınlığım vardı ama dans bölümü okumak gibi bir hayalim yoktu. Okuldan mezun olduktan sonra tekrar oyunculuk üzerine yüksek lisans yapmak istemiyordum. Yüksek lisans gibi bir derdim yoktu aslında ama sonra bir arkadaşım girmişti. O da tiyatrocuydu... Ben de böyle bir sınav açıldığını öğrendim ve bana katkısı olacağını, bedenimi tanımanın dansla birlikte oyunculuk kariyerimde beni daha da geliştireceğini düşündüm. Normalde sınavda en son yerde patates gibi yuvarlanıyordum... Hocalarım sağ olsunlar, bende bir ışık görmüşler ve bölüme aldılar.

* Sanırım aynı zamanda tiyatro oyunlarında da rol alıyorsunuz. Hem tiyatro, hem dizi, hem dansa olan ilginiz... Bu tempo sizin için zor oluyor mu?

Şu an için çok zor olmuyor. Bu yoğunluğu seviyorum. Oyunculukta bir sene çok yoğun oluyorsunuz, diğer sene olmayabiliyorsunuz... Setten çıkıp, oyuna yetişmek ya da oyundan çıkıp, sete gitmeyi seviyorum. Bu trafik beni zorlamıyor.

"OYUNCULUK ZOR VE RİSKLİ"

* Oyunculuk sizce kolay bir meslek mi?

Dışarıdan çok kolay gibi görünüyor ama oynarken ve karakteri yaratırkenki süreç hiç kolay değil. Müşfik Kenter Hocamız, 'Oyunculuk madencilik gibidir çünkü sen elması ve duyguyu aramak için kazırsın' derdi. Bu çok yorucu bir şey gerçekten. Bedensel olarak da yorulduğumuz oluyor ama zihinsel olarak çok daha yorucu... Aynı zamana sektörün kendisi de kolay değil. Hiçbir garantisi yok. Yeri gelir kendinizi rezil de edebilirsiniz ve her şey bitebilir. O yüzden aynı zamanda riskli...

"MÜZİKALDE YER ALMAYI İSTERİM"

* Müzikal hayaliniz de varmış. Peki sesiniz güzel mi? Müzikalde her şey ses odaklı ilerliyor sanırım...

Evet, öyle ilerliyor. Daha çok o anlamda da kendimi geliştirmeyi planladığım için istediğim bir şey bu. Açıkçası sesim güzel mi, değil mi bilmiyorum. Ben normalde şarkı söylerken sesimi beğenmiyorum ama böyle bir müzikalde yer almayı tabii ki isterim. Bunun için illaki okulda verilen bir eğitim vardır ama çok ileri, sese yönelik bir eğitim olmadığı için biraz insanın kendi çabasına bağlı zannedersem... Çok da oraya yöneldiğim söylenemez ama bir müzikal olursa oynamayı isterim.

"PLAN YAPMIYORUM, 'GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ' DİYORUM"

* Son olarak kariyerinizin bundan sonrası için planlarınız ne yönde? Neler yapmak istersiniz?

Hayatta planlar yapıyorsunuz ama bazen o planlar hiç tutmayabiliyor. Ben artık biraz hayatın akışına güveniyorum. Çoğu zaman hayatımda plan yapmaya çalıştım, o yüzden bunu yapmak zor oldu. Planlar tutmayınca bu sefer yıkım daha çok oluyor. O yüzden bir plan yapmıyorum, 'Gelsin Hayat Bildiği Gibi' diyorum...

'GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ'NİN 21. BÖLÜMÜNDE

'Sadi' geçmişi 'Songül’e anlatmak ister ama 'Songül, 'Sadi’yi dinlememe konusunda kararlıdır. 'Derya' da 'Songül’le konuşmak için birçok yol dener.

'Songül’e kendini anlatacak yollar arayan 'Sadi', 'Gizem’in annesiyle ilgili acı bir haber alır. 12-B bu sefer bir acıyı paylaşmak için toplanırken 'Gizem’in üzüntüsüne destek olmaya çalışan 'Araz' ve 'Mert' arasında sinirler gerilir.

'Can’la birlikte kasayı açmayı başaran 'Aylin', mahkemede babasının suçsuz olduğunun kanıtlanacağından eminken 'Esra’nın hamlesiyle elindeki delili kaybeder. 'Oğuz', mahkeme zamanının yaklaşmasıyla delilin gelmesini beklerken, 'Aylin' delile yeniden ulaşabilecek midir?

Liseye gelen savcının raporu çıkar. Rapor sonucunu liseye gelen araçla öğrenen beşli, yolun sonuna geldiğini düşünür.

Evlat acısıyla yanan 'Servet’in hamlesi 'Mert’i hiç olmak istemediği bir durum içine sokar. 'Songül' ve 'Sadi' arasındaki konuşma ise sonunda gerçekleşir.

‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’, yeni bölümüyle bu akşam saat 20.00’de SHOW TV’de.

Yıldızları parladı

'Gelsin Hayat Bildiği Gibi'de büyük yüzleşme!