Serdar Ali Çelikler yazdı: Dubleye 3 maç kaldı

Öncelikle G.Saray'ın 22. şampiyonluğubana göre geldi. G.Saray, mayıs ayında hala zirve mücadelesinde ise genellikle şampiyon olur. Hele rakibi son düzlüğü koşamayan Başakşehir olunca işi daha kolaydı. Ancak şartlar Beşiktaş'ı da devreye soktu ve adeta bir lig finali oynandı.

Böylesine bir final için berbat bir hakem vardı.

Böylesine bir hakem için berbat bir maç yönetmeni vardı. Spiker dışında çok kötü bir yayın yapıldı.

Böylesine final için konsantre olamamış bir Beşiktaş yönetimi vardı.

Böylesine bir final için 'sevgi kelebeği'ne dönüşen bir Milli Takım Hocası vardı.

Ve böylesine bir final için dekonsantre, iki taç atışında uyuyan bir takım vardı...

E karşısında da 50 bin seyircisinin desteğini almış konsantre bir takıma sahip tıpkı geçen seneki gibi Fernando'yu serbest adam rolünde rakip ceza alanına sokma ile görevlendirmiş ve yine 'rakibine bu taktiği yedirmiş' bir taktisyen varsa skor az bile.

Madde madde gidersek...

Beşiktaşlılar maçın kırılma anı olan taç pozisyonundan ötürü Bülent Yıldırım'a kızgınlar.

Ben de diyorum ki Bülent Yıldırım asıl o dakikaya kadar Beşiktaş'ı sindirdi. O dakikada taç yanlış olsa da kabahatin büyüğü topluca uyuyan Beşiktaş takımında...

Hele 2. gol tam skandal... Şenol Güneş bu yönü öne çıkararak doğru yaptı.

G.Saray galibiyeti rahat bir şekilde alarak kalan 2 maçına odaklandı. Rize ve Başakşehir'i yenip şampiyon olacaklardır. 3. maç da kupa finali. Tahminim tutacak ve duble yapacaklar...

Bu maç 2 futbol gerçeğini bize tekrar hatırlattı...

G.Saray pek fazla 2. olmaz. Ya şampiyon olur ya kopar. G.Saray ile yarışıyorsan saha içi ve saha dışı tüm faktörleri göz önüne alacaksınız.

İkincisi ise Türkiye'de derbileri ve final maçlarını kesinlikle yabancı hakemler yönetmeli. Bu bir kez daha ortaya çıktı.

Beşiktaş yönetimi de bütün hafta suskun kalarak edilgen pozisyon almasının bedelini ödedi. Ki zaten o yönetim bu sene hemen hiç bir doğru iş yapmadı.