"Sinemanın güldüren yüzleri adım adım ilerlemeyi seçti"

Gupse Özay, Şahan Gökbakar ve Ata Demirer... Onlar sinemanın daha çok güldüren yüzleri olarak karşımıza çıktı.

Üniversitede sinema-televizyon eğitimi alan Gupse Özay, “Yönetmenlik ilkokuldan bu yana hayalimdi” dese de bu yolda ilk adımını ‘Deliha 2’ filmiyle attı. Başlangıçta elinde ‘Recep İvedik’ senaryosuyla kapı kapı dolaşan oyuncu Şahan Gökbakar, birkaç yılın ardından yeni projelerini hayata geçirmek için kardeşiyle yapım şirketi kurdu. Ata Demirer ise 9 yıllık oyunculuk deneyimi sonrasında ‘Eyyvah Eyvah’ filmiyle yönetmenlik koltuğuna oturdu. Büyük başarıya imza atan Demirer, yine de bu koltuğa mesafeli duruyor.

Unutulmaz oyuncu Zeki Alasya da senaryo yazma yeteneğinin de olduğunun farkına varan Ertem Eğilmez’den icazet aldıktan sonra en çok üreten oyunculardan biri oldu...

"FİLMİ SEN YÖNETECEKSİN"

GUPSE ÖZAY

Yüksek öğrenimini Ege Üniversitesi Sinema TV Bölümü’nde yönetmenlik üzerine alan Gupse Özay, fakülteden mezun olur olmaz para kazanma adına bulduğu ilk iş olan reklam yazarlığının kendisinisenaryo yazma konusunda epeycegeliştirdiğini ‘Deliha’ filminde anladı. Başrolünü de üstlendiği filmin 1 milyon 596 bin kişi tarafından izlenmesi Özay’ın senaristliğinin önünü iyiden iyiye açtı. Ardından da ‘Görümce’nin 1 milyon 914 bin kişi tarafından izlenmesi Gupse Özay’ın bu alandaki başarısının tesadüf olmadığını gözler önüne serdi.

Ardından ‘Deliha 2’yi yazıp yapımcısı Necati Akpınar’a götürdü. Ancak Akpınar bu kez “Filmi sen yöneteceksin” deyince önce tedirgin oldu ardından “Yolcudur Abbas, bağlansan durmaz” diyerek Köyceğiz’deki setin yolunu tuttu. Film, 2 milyon 98 bin kişi tarafından Özay, şimdi yöneteceği ve başrolünde olacağı yeni filminin senaryosunu yazıyor. “Benim hikâyem biraz dolambaçlı galiba...” diyen Özay şöyle devam ediyor: “İlkokuldan beri hep yönetmenlik hedefindeydim. Tabii ki ‘Yönetmen olacaksam oyunculuktan, senaryodan anlayan, yapımdan anlayan biri olayım’ diye kendime bir sürü tuğla koymaya çalıştım. Para kazanabilmek için yaptığım reklam yazarlığı sürecimde komedi içerikli senaryo yazma pratiğim gelişti. Ardından eğitim alıp utangaçlığımı yenerek kalabalık karşısında oyunculuk yapmaya başladım. Zamanı gelince de önce senaryosunu yazdığım bir filmde oynadım, sonra gerçek mesleğim olan yönetmenlik koltuğuna oturdum. Senaryodan ve oyunculuktan anlayan yönetmen olmak daha doğru yönlendirme yapıp müthiş hâkimiyet demek bence.”

Oyuncu: 14

Yönetmen: 1

Senaryo: 3

Gupse Özay’ın 3 filminin hasılatı 63 milyon 566 bin TL. 3 filminin izleyici sayısı ise 5 milyon 609 bin...

Gupse Özay,senaryo yazıpyönetmenlikde yapmasınınkendisineiyi geldiğinibelirterekelinden geleninen iyisiniyapmayagayret ettiğinisöyledi.

ÜSTATTAN İCAZET ALDI

ZEKİ ALASYA

Zeki Alasya’nın oldum olası senaryo yazmaya ve yönetmenlik yapmaya merakı ve yeteneği vardı. Ne var ki bu yeteneklerini göstermek için gerekli mecrayı ancak Ertem Eğilmez’in kadrosuna dahil olmasıyla bulabildi. Eğilmez, 1972’de ‘Yalancı Yarim’ ile oyuncu olarak Arzu Film’in kadrosuna kattığı Alasya’nın yeteneğini fark ederek kendisini şirketin senaryo ekibine de dahil etti. İlk senaryosu ‘Şadık Şendil ile birlikte yazdığı ‘Köyden İndim Şehire’ olan Alasya, böylelikle Ertem Eğilmez

gibi hep mükemmeli arayan bir üstattan icazet alarak rüşdünü ispatladı.Ardından ‘Mavi Boncuk’, ‘Nereden Çıktı Bu Velet’, ‘Sivri Akıllılar’, ‘Petrol Kralları’ gibi günümüzde de ilgiyle izlenen filmlerin künyesinde adı hem oyuncu hem de senarist olarak yer aldı. Zeki Alasya, oyunculuk ile senaristliğine 1977 yapımı ‘Aslan Bacanak’ ile yönetmenliği de ekledi. Alasya, ‘Doktor’, ‘Dikenli Yol’, ‘Kaptan’, ‘Elveda Dostum’, ‘Yaz Bitti’ gibi kendisinin başrolde olmadığı filmlerin ya senaryosunu yazdı ya da yönetmenliğini üstlendi. Zeki Alasya, son kolektif çalışmasını 2004 yapımı ‘Cumhurbaşkanı Öteki Türkiye’de’ ile yaptı.

Oyuncu: 78

Yönetmen: 27

Senaryo: 9

Zeki Alasya’nın yönettiği filmler arasında dram türü olanlar da bulunuyor.

RECEP İVEDİK FİLMİ İÇİN YAPIMCI BULAMAMIŞTI

ŞAHAN GÖKBAKAR

Türk sinemasının izleyici ve hasılat rekortmeni ‘Recep İvedik’in çekilme süreci Şahan Gökbakar için oldukça sancılı geçti. Gökbakar, elinde senaryosuyla kapı kapı gezerken birçok yapımcıyı dış görünüşü kaba saba içiyse pamuk yumuşaklığında olan karakterinin izlenebileceği konusunda ikna edemedi. En sonunda Faruk Aksoy, Ayşe Germen ve Mehmet Soyarslan kapılarını Şahan Gökbakar için açıp ‘Recep İvedik’in çekilmesi için gerekli finansı sağladı. İlk 3 ‘Recep İvedik’ 3 ortakla çekilirken Şahan Gökbakar, başka filmler de çekmek istemesinden dolayı ve filmlerinin yüksek izleyici sayısıyla hasılatını da göz önünde bulundurarak artık kendi yapım şirketini kurmanın zamanının geldiğine karar verdi. Kendisi yazıyor, rol alıyor kardeşi Togan Gökbakar ise yönetiyordu. 2012’de Çamaşırhane Film’i kuran Gökbakar kardeşler ilk filmlerini yeni bir karakter yarattığı ‘Celal ile Ceren’e çekerek başarısının gösterime girdiği her yılın gişe birincisi olan ‘Recep İvedik’ ile sınırlı olmadığını gösterdi. Ardından ‘Recep İvedik 4’, ‘Osman Pazarlama’, ‘Recep İvedik 5’ ve ‘Kayhan’ ile senarist, oyuncu ve yapımcı olarak kolektif çalışmasını sürdüren Şahan Gökbakar için yapımcılığının 6’ncı yılı özel bir anlam taşıyor. Çamaşırhane Film’in 6’ncı filmi, çekimleri Afrika’da gerçekleştirilecek olan ‘Recep İvedik 6’ olacak.

Oyuncu: 14

Senaryo: 10

Yapımcı: 6

Yapımcısı olmadığı filmlerin toplam hasılatı 92 milyon 378 bin TL. Yapımcısı da olduğu filmlerin toplam hasılatı ise 214 milyon 547 bin TL.

Şahan Gökbakar, kurduğu şirketin çatısı altında ‘Recep İvedik’ dışında 3 filme daha imza attı.

"HİÇ TİCARİ HAMLEM OLMADI"

ATA DEMİRER

Oyunculuğa başladıktan kısa bir süre sonra 2001’de ‘Korsan TV’nin senaryosunu yazan Ata Demirer, 9 yıl boyunca sadece kamera karşısında kalmayı tercih etti. Ta ki ‘Eyyvah Eyvah’a kadar. Ne var ki bu filmdeki senaristliği ve başrol oyunculuğuyla kariyerinde sıçrama yapan Demirer için kolektif olmak bir yere kadar. Ata Demirer, neden yönetmenlik yapmak istemediğini 2015’te yaptığımız röportajda şöyle açıklamıştı: “Çünkü ‘Kendim böyle oynardım’ duygusuyla oyuncuları yanlış yönlendirme olasılığı yüksek, herkesin benim bakış açımdan rol yapması da riskli bir durum olurdu. Hem yönetmenlik hem senaristlik hem de oyunculuk yapanları takdir ediyorum ama ben yapamam, ayrıca hayat çok kısa. Hayattan zevk almak gerek. İşim bitince eve gidiyorum, yönetmense doğal olarak sette kalmaya devam ediyor.”

Himayesine girecek olan oyunculara harcayacağı enerjinin öz mesleğini zedeleyeceğini de düşünen Demirer, “Bence kolektiflik, stereo bir durum. Daha avantajlı. Bazı oyuncuların yapımcılık yapmaları ticari kaygılarla olabilir. Bu benim uzak durduğum bir mesele. Birçok insan himayenize giriyor. Ben o insanlara enerji sarf edersem kendi mesleğimin ince detaylarını atlarım veya bunalırım diye düşünüyorum. Yapımcılık çok yapmak istediğim bir şey değil. İçinize sinmeyen bir projede oynamak yerine kendi senaryonuz da olası bir başarı veya başarısızlık sadece sizi ilgilendiren bir şeye dönüşür. Kendi oynayacağın filmin senaryosunu yazmak büyük bir lüks. Ben isterdim ki senede 3-4 tane filmde oynayabileyim. Yazmaktan ziyade başkalarının yazdıklarıyla mesleğini daha çok icra etmek istiyorsun. Senede 1 tane değil 3-4 tane film çekmek istiyor insan. Hayallerinin peşinden koşuyorsun. Benim bugüne kadar hiç ticari hamlem olmadı, içimden geleni yapıyorum” diyor.

Ata Demirer’in ‘Eyyvah Eyvah’ta yarattığı ‘Hüseyin Badem’ ile ‘Firüzan’ karakterleri, Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi.