Erdoğan ve Putin'den Libya'da ateşkes çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesinin ardından yapılan ortak yazılı açıklamada Libya'ya ateşkes çağrısında bulunuldu. ABD ve İran arasındaki gerilimin artmasından endişe duyulduğu belirtilen açıklamada taraflara itidal çağrısı yapıldı. Açıklamada Suriye'ye ilişkin olarak da "Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına olan bağlılığımızı teyit ediyoruz" denildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov kameraların karşısına çıkarak ortak bir açıklama yaptı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmesine ilişkin ortak yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada “Biz, Türkiye ve Rusya Cumhurbaşkanları olarak, karşılıklı saygı temelinde, geniş bir yelpazede, yapıcı ikili ilişkiler geliştirmekteyiz. Bugün İstanbul’da açılışını gerçekleştirmekte olduğumuz TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı da karşılıklı fayda sağlayan bu ilişkinin somut bir örneğidir. İşbirliğimizin halklarımızın ortak menfaatlerine hizmet etmesinin yanısıra, bölgesel meselelerin çözümüne de katkı sağladığını görmekten memnuniyet duyuyoruz” denildi.
“İSTİKRARI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
ABD ve İran arasındaki gerilimin artmasından ve Irak’taki olumsuz yansımalarından endişe duyulduğu belirtilen açıklamada “Kasım Süleymani’yi ve beraberindekileri 3 Ocak 2020 tarihinde Bağdat'ta hedef alan ABD hava operasyonunun, bölgedeki güvenlik ve istikrarı olumsuz etkilediğini değerlendiriyoruz” denildi. Açıklama şöyle devam etti:
“DİPLOMASİYE ÖNCELİK VERİLMELİ”
“İran’ın Irak’taki koalisyon askeri üslerine 8 Ocak 2020 tarihinde gerçekleştirdiği balistik füze saldırıları ışığında, hangi tarafça yapılırsa yapılsın, karşılıklı saldırılar ve güç kullanımı, Orta Doğu'daki karmaşık sorunlara çözüm bulunmasına katkı sunmayacak, aksine, yeni bir istikrarsızlık döngüsüne yol açacak ve nihayetinde herkesin çıkarlarına zarar verecektir. Dış müdahalelere, tek taraflı askeri eylemlere ve mezhepsel çatışmalara her zaman karşı olduk. Bu doğrultuda, bölgedeki mevcut gerilimin düşürülmesine dair bağlılığımızı ifade ediyor, tüm taraflara itidalli ve sağduyulu hareket etme ve diplomasiye öncelik verme çağrısında bulunuyoruz”
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ”
Açıklamanın Suriye başlığında ise şu ifadeler yer aldı: “Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına olan bağlılığımızı teyit ediyoruz. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’deki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılığımızı vurguluyor ve bu çerçevede, 17 Eylül 2018 ve 22 Ekim 2019 tarihli Muhtıraların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesinin önemini teyit ediyoruz.
“ANAYASA KOMİTESİNE BAĞLILIK”
İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde sükunetin, İdlip’le ilgili bütün anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle sağlanması gerekliliğini vurguluyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu kalıcı siyasi çözüm bulunmasına yönelik olarak Astana Mekanizması çerçevesinde çalışmaya ve Anayasa Komitesi’ni destekleme taahhüdüne bağlıyız. Tüm Suriyelilere insani yardımı ayrım yapmaksızın, siyasileştirmeden ve ön koşul ileri sürmeksizin artırma ihtiyacını vurguluyoruz.”
“LİBYALARIN SAHİPLENDİĞİ SÜREÇ”
Libya’daki gelişmelerin endişeyle takip edildiği belirtilen açıklamada “Libya’da kötüleşen durum, geniş mücavir bölgenin, tüm Akdeniz bölgesinin ve Afrika kıtasının güvenliğini ve istikrarını sarsmakta, düzensiz göçü, silahların daha fazla yayılmasını, terörizmi ve yasadışı kaçakçılık dahil diğer suç faaliyetlerini tetiklemektedir” denildi. Açıklama şöyle devam etti:
“Libya’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine olan güçlü bağlılığımızı yineliyoruz. Ülkede kalıcı barış ve istikrar, ancak Libyalılar arasında samimi ve kapsayıcı diyaloga dayanan, Libyalıların öncülüğünde ve Libyalıların sahiplendiği bir siyasi süreçle sağlanabilir. Libya’da süregiden çatışmalara askeri bir çözüm aramak sadece daha fazla acılara sebep olmakta ve Libyalılar arasındaki bölünmüşlüğü daha da derinleştirmektedir. 2015 tarihli Libya Siyasi Anlaşması’na, 2259 sayılı BMGK Kararına ve diğer ilgili BMGK Kararlarına dayanarak, Libyalılar arasında BM himayesinde kapsamlı bir siyasi süreci başlatmak için en önemli önceliği, ateşkesin derhal sağlanması teşkil etmektedir.
BM kolaylaştırıcılığında yürütülen siyasi süreci canlandırmak için elverişli bir ortam yaratmayı amaçlayan Berlin Süreci’ne desteğimizi teyit eder ve sürecin ancak Libyalıların ve komşu ülkelerin katılımı ve bağlılığıyla somut sonuçlar verebileceğini hatırlatırız.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ATEŞKES”
Mevcut kritik şartlar altında ve ilgili BMGK Kararlarının ortaya koyduğu amaçlar ışığında inisiyatif almaya karar verdik. Bu çerçevede, arabulucular olarak, Libya’daki tüm taraflara çatışmaları 12 Ocak günü saat 00.00 itibarıyla durdurmak, sahada istikrarın sağlanması ve Trablus ile diğer şehirlerde günlük hayatın normalleştirilmesi için gereken önlemlerle desteklenen sürdürülebilir bir ateşkes ilan etmek, Libya halkının acılarına son vermek ve ülkeye barış ve refahı yeniden getirmek için derhal bir müzakere masasının etrafında bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz. Libyalıların, istisnasız bütün vatandaşlarının çıkarlarını hesaba katan ulusal çapta bir diyalog çerçevesinde, vatanlarının geleceğine bağımsız bir şekilde karar verebileceklerine dair inancımız tamdır. “
ÇAVUŞOĞLU VE LAVROV'DAN ORTAK AÇIKLAMA
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 12 Ocak'ta Libya'da ateşkesin sağlanması için çağrıda bulunacaklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya devlet başkanı ikili görüşme yapmışlardır. bölgesel konular da ele alınmıştır.
Suriye’deki iş birliğimiz ABD İran gerilimiyle ilgili neler yapabileceğimiz, ırak ve Libya hakkında görüşülmüştür.Libya’da ateşkesin sağlanması için Rus ortaklarımızla çalışıyoruz.Bir ortak açıklamayı birazdan size dağıtacağız.Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet başkanı Putin 12 Ocak gece yarısı gece 00.00’da Libya’da ateşkesin sağlanması için bir çağrıda bulunuyorlar.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Türk Akımı Projesi'nin açılışı merasimi sırasında devlet başkanlarımız çok önemli ikili görüşme gerçekleştirmiştir. Ortaklaşa kabul ettiğimiz sizlerle birkaç dakika içerisinde paylaşacağız. Bu belgeden birkaç hususa değinmek istiyorum. Devlet başkanlarımız çok yönlü, ikili işbirliğimizin devamını, pekiştirilmesi için her türlü adımı atmaya hazır oldukların ıbelirttiler. Basra Körfezi'nde oluşmuş gerginlik, ABD'nin uygulamış olduğu orantısız ve haksız güç kullanımı, bunun neticesinde Irak toplaklarında İran vatandaşlarına ölüm sebebiyeti verilmiştir, bunun başında Süleymani ve Aykut komutana. Her iki devlet başkanımız tüm sorunlara çözüm bulunması için mutabakat sağlamışlardır.
Suriye konusunda iki devlet başkanımızın çözümün bulunması tamamen ateşkesin sağlanması ve Astana sürecinde ilerleyen hususların hayata geçirilmesi noktasında bir ortak çalışmayı devam ettireceğiz. BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda Libya konusunda bir yol haritası çizilmiş oldu
"PAZAR GECESİ 00.00'DA ATEŞKESİN BAŞLAMASI GEREKİYOR"
Özellikle vurgulamak istediğim husus sayın Putin ve sayın Erdoğan Libya'daki ihtilafın tüm taraflara çağrıda bulunarak Cumartesi Pazar'a bağlayan gecede, Pazar günü saat 00.00'da ateşkes yapılması için çağrı yapmıştır. Libya sorununun çözümünde Berlin sürecinin devam ettirilmesinin önemi vurgulanmıştır. İki devlet başkanımızın Libya'da çözümü tüm tarafların katılımı ayrıca komşu ülkelerinin katılımının önemli olduğunu vurgulamıştır.
"YAPICI İŞBİRLİĞİNDEN DOLAYI ÇAVUŞOĞLU'NA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"
Libya'da çözüm yollarının devam ettirilmesi için hem savunma hem de bizlere dışişleri bakanlarına gerekli talimatlar verilmiştir. Yapıcı ve somut işbirliğinden dolayı herzaman olduğu gibi değerli dostum ve meslektaşım sayın Çavuşoğlu'na şükranlarımı sunmak istiyorum.