Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Son dakika haberleri! Tam 68 yıl! Ölüm bile ayıramadı! - Haberler

        Gaziantep'in İslahiye ilçesine bağlı Koçcağız Mahallesi'nde yaşayan çift görücü usulü ile 68 yıl önce evlendi. Mustafa (87) ve Yeter Al (88) çiftinin 10 çocuğu oldu. Dünyaya gelen 10 çocuktan 3’ünü küçük yaşta kaybettiler. Evlilikleri, Yeşilçam filmlerindeki gibi geçen çift, birçok acı yaşamasına rağmen hiç birlerini üzmedi hep yan yana oldular.

        ÖNCE MUSTAFA AL YAŞAMINI YİTİRDİ

        İHA'da yer alan habere göre geçirdiği rahatsızlık sonrası uzun süredir yatağa bağlı olarak yaşayan çiftlerden Mustafa Al, iki gün önce tedavi gördüğü İslahiye Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Al, Koçcağız Mahallesi Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.

        48 SAAT SONRA DA EŞİ CAN VERDİ

        Vefat eden Mustafa Al'ın eşi Yeter Al da, 48 sonra rahatsızlanarak tedavi için kaldırıldığı İslahiye Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Al'ın cenazesi de eşi gibi aynı mahalle mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından yan yana toprağa verildi.

        OĞULLARI ANNE VE BABASINI ANLATTI

        Çiftin oğlu Hidayet Al, anne ve babasının evliliklerini ve son anlarını anlattı. Hidayet Al, anne ve babasının 1952 yılında görücü usulü ile evlendiklerini ama birbirlerine çok bağlı olduklarını belirterek, ”Babam çiftçiydi köyde yaşadılar. Tarlaya beraber giderlerdi, gezmeye beraber giderlerdi. Birbirlerinde kolay kolay ayrılmazlardı. Biz yaşayan 7 kardeşiz 3 tane de çocukken ölmüşler” dedi.

        "BABAM, ANNEM İÇİN AĞLARDI"

        Annesinin 5 yıl önce beyin kanaması geçirdiğini ve sağlık düzeninin bozulduğunu belirten Hidayet Al, “Babam bu duruma çok üzülüyordu hatta bazen gizli gizli ağladığını görürdüm. Onların sevgisi bir başkaydı. Babam öldü ondan sonra annem kendini kapattı yemek yemedi, su içmedi” ifadelerini kullandı.

        "ANNEM, BABAMIN YOLU GÖZLERDİ"

        Anne ve babası arasındaki bağın çok güçlü olduğunu kaydeden Hidayet Al, şöyle devam etti: “Hiç kavgaları olmazdı. Babam sabah namazdan sonra tarlaya giderdi; annem yollarını gözlerdi. Babam sadece çorba içerdi. Annem de babam gelecek diye çorbayı ısıtırdı. Babam geç gelince çorba soğudu diye tekrar ısıtırdı. Böyle 3-4 defa çorba ısıttığına şahit oldum.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ